Jump to content

Tarihte Yüz Büyük Adam, Mucizeler Dünyası Ve Hz. M


adem122

Recommended Posts

Tarihte Yüz Büyük Adam, Mucizeler Dünyası ve Hz. Muhammed (SAS)

Michael H.Hart, isimli Amerikalı bir araştırmacı, seksen yılı öncesi yaptığı çalışmada, Peygamber s.a.v ve 99 büyük adam’ın yaşadığı dönemde yaptıkları çalışmaları bilgisayarına yüklüyor.

Daha sonra tıklaması ile en birinci sırada Hz. Peygamber Efendimizin ismini gösteriyor. Bu mucize o yıllarda günlerce basında yer almıştı.

Türkiyede 1979 yılı ve öncesinde, yazılı basın olmasına karşın, Televizyon ise sadece siyah, beyaz olarak TRT bulunuyordu.

Ulusal basında yer alan bu araştırma, Türkiye de ve İslâm dünyasında heyecanlı günlerin yaşanmasına vesile olmuştu.

1400 yıl öncesi itibari ile Peygamber s.a.v efendimiz sadece Müslümanları değil, Tüm dünya insanlarına varlığını hissettiren büyük bir insandır.

Önce Michael H.Hart’ın Araştırmasına kısaca temas edelim ve birkaç da, Hz.Muhammed (s.a.v) efendimiz hakkında Yabancı Bilim ve İlim Adamlarının Sözlerinden bahsedelim.

Olay basında şöyle anlatılıyordu: Michael H.Hart, araştırmasında bilgisayarın gösterdiği ismin serüveni şöyledir:”Amerikalı bir bilim adamı olan Michael Hart'ın "Tarihte Yüz Büyük Adam" adlı eseri batı dünyasında büyük çalkantılara yol açmıştı. Bu eserde adı geçen yüz büyük insan, bir bilgisayar aracılığıyla tespit edilmişti. M. Hart'ın bu araştırmasında, gelmiş geçmiş bütün büyük insanların kabiliyetleri, mücadeleleri, icraatları ve başarıları bir bilgisayarın hafızasına kaydedilecek ve insanların en büyüğü, matematiğin tarafsız gerçeği doğrultusunda tespit edilecektir. Ayrıca bu araştırmada, yeryüzüne ışık tutan insanlardan birden yüze kadar sıralaması yapılacaktır. Hart'ın gerekli bilgileri bilgisayarın hafızasına kaydetmesi aylar sürer ve çalışmalar tamamlanınca sonuç düğmesine basılır. Bilim adamı, sonucu heyecanla beklemektedir. Bilgisayardan çıkan mekanik sesler birbirini takip eder ve nihayet ekrana, gelmiş geçmiş en yüce insanın ismi yazılır:”HZ. MUHAMMED (s.a.s)”. Sonuç olarak büyük çalkantılara yol açarken M. Hart müteassıp çevresi tarafından tenkit ediliyordu. Ancak o, bu kişilere sadece bilgisayarı göstermekle yetiniyor ve onun tenkit edilmesini söylüyordu. Bilgisayar sonuçları ve programlama esas-ları, daha sonradan defalarca gözden geçirilmesine rağmen ekranda gösterilen isim değişmedi.

Diğer tarafta son derece dikkat çekici bir gelişme de şöyledir:”1347 yıl sonra Milyarlarca insanın yaşadığı, yerküremizde sadece milyonda bir kişinin adı tarihe maloluyor. Fransızların dünya çapındaki “Le Point dergisi” Hz. Peygamber'i ( 1979 ) Yılı'nın İnsanı olarak seçmiştir. 29 Aralık 1979 tarihli Fransız gazeteleri bu haberi verirken, seçimin sebebini şöyle açıklıyorlardı:"Çünkü Muhammed(s.a.s), (571-632) yılları arasında yaşamış olmasına rağmen dünyadaki tesiri çığ gibi büyümekte ve yüz milyonlarca insan, O'nun gösterdiği yoldan yürümektedir. Yukarıdaki olay son derece ibret vericidir. Ondan alınacak dersler vardır. Bir insanın vefatından 1347 yıl sonra ve üstelik bir batı ülkesinde “ Yılın İnsanı “ olarak seçildiğini düşünecek olursanız Hz. Peygamber'in davasının bütün asırlar ve insanlar için geçerli olduğunu anlayacak ve O'nun Allah Rasulü olduğunun bir başka ispatını göreceksiniz.

Yine bir başka araştırmanın sonucunda da Guinness’e geçecek biçimde, 21.yy’da bile dünyada en çok kullanılan erkek ismi,” Hz. Muhammed’in (s.a.s) ismi,” olması keza üzerinde düşünülmesi gereken bir başka gerçektir.

''Şöyle bir göz atmakla, Hz. Muhammed’in, bütün vasıflarını ve kahramanlıklarını görmek mümkündür. Bunlardan bazıları Peygamberliğinin ilk günlerinde ve bazıları da peygamberliğinden sonra olmuştur. Eşsiz mucizeleri gördüğüm zaman, O’nu rütbe bakımından insanların en büyüğü ve en yücesi olarak mütalaa ediyorum. Hatta; insanlık O’nun bir benzerini görmemiş ve görmeyecektir de…”

Prof. Bosworth Smith (Mohammed and Mohammadanism, London 1874)

“İslâm medeniyetinin modern dünyaya en büyük yardımı ve hediyesi ilimdir. Fakat Avrupa’yı, yeniden hayata kavuşturan şey, yalnız ilim değildir. İslâm medeniyetinden gelen daha başka tesirler Avrupa hayatına ilk parlaklığını vermişti.

Avrupa’nın ilerleme hayatında İslâm kültürünün kati tesirini takip edemeyeceğimiz bir tek safha bulunmadığı gibi tesirin kendini bütün azametiyle hissettirdiği saha tabii ilimler ve ilim zihniyetidir.

Orta çağın ilk yarısında dünyanın hiçbir milleti insanlığın ilerlemesine müslümanlar kadar hizmet etmemiştir. 9-12 asırlar arasında felsefe, tıb, tarih, ilahiyat, astronomi ve coğrafya mevzuunda Arapça olarak yazılan eserler herhangi bir lisanla yazılanların fevkinde idi.” Prof. Dr. Philip Khuri Hitti…

Bitmeyen bir hayranlık, sürekli bir saygı, Arabistan’ın bu büyük Peygamberinin hayatını ve şahsiyetini inceleyen ve nasıl öğrettiğini, nasıl yaşadığını bilen herkesin bu güçlü Peygamber için ürpertici bir saygıyla dolmaması mümkün değildir. Kitabımda söyleyeceklerimin pek çoğu, çoklarının bildiği şeyler olsa da, ben onları ne zaman yeni baştan okusam, bu Arabistanlı Muallim için hep yeni bir hayranlık, yeni bir saygı duyuyorum.”

Annie Besant, (Hindistan’ın Bağımsızlık Mücadelesi Liderlerinden) (The Life and Teachings of Muhammad, Madras, 1932)

Ve,

“İnsanlığın sorunlarının üst üste yığılarak nerdeyse çözülmez hal aldığı günümüzde Hz. Muhammed’e her zamankinden daha fazla muhtaçız. Eğer O aramızda olsaydı bütün bunları oturup bir fincan kahve içme rahatlığı ile çözerdi”

George Bernard Shaw ( İrlandalı dramatist, sosyalist düşünür ve 20.yüzyılın önde gelen tiyatro yazarlarından)…

Link to comment
Share on other sites

Bazıları bunları kabul etmekten korktukları, Allah'a boyun eğmektense küresel güce boyun eğmenin kazancının daha maddi olduğunu sandıkları için bu tür yazıları/tespitleri duymazlıktan geliyorlar. Onlar diyor ki: 'Siz ilim yerine dini yerleştiriyorsunuz. Fakat ilim gerçek yol göstericidir.'

Halbuki, İslam dinine biraz kulak misafirliği yapsalar, 'Oku!' emrinin neden ilk olarak geldiğini düşünüp, kavrayabilirler. Neden misal, 'Namaz kıl' değil de 'Oku' ? Düşündürücü, hem de çook.

Trt Türk'te bilim tarihçisi bir prof konuşuyor: Biz kaynaklara baktığımızda Osmanlı'da hiç bir modern harita bulamadık. Şaşırmıştık doğrusu. Matematikte, astronomide çığır açan, o dönemin üssü olan Osmanlı, neden bunları birleştirmedi? Sonra, Avrupalıların ilk haritalarının kopyalarını çıkardık, Osmanlı arşivlerinden harita bağlamlı kaynaklara başvurduk. İlk Modern harita olarak geçen bir Batılının haritası ile bizdeki veriler inanılmaz benzerlik gösteriyordu. Sonra araştırmamızı genişlettik ve sonunda o ilk haritanın, Osmanlı orijinli olduğu belgelendi.

Bir diğer yazı: Kopernik, devrimini bir Müslüman'dan mı çaldı? Merak eden, ilgilenen buyursun;

Please register to see this content.

Selam olsun O'na ve yolundan giden ümmetine.

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...