Jump to content

Şahmeran


powerktcbyreis

Recommended Posts

Sahmeran_müzeden.jpg

Şamaranın_uzun_gövdesi_ve_yılan_başı2323.jpg

Şahmeran, Daha çok güney, orta ve doğu Anadolu resminde, masallarında, hikayelerinde rastlanan akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan, Meran adı verilen doğaüstü yaratıkların başındaki hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık. Farsça yılanların şahı anlamına gelen "şah-ı meran" dan gelir. Ancak, Şahmeran'a ilişkin tüm efsanevi kayıtlar ve Şahmeran efsanelerine özgü tüm betimlemelerde varlık dışıdır.

Akdeniz bölgesinin Tarsus ilçesinde yaşadığına inanılıyor. Aynı isimli bir efsane Mardin yöresinde de geçer. Bu yörede Şahmeran bir resimle tasvir edilir ve Şahmeran ustaları tarafından yapılan tablolar evlerin duvarlarını süsler.

Efsaneye göre Şahmaran yüzlerce yıl önce Tarsus'ta yaşayan yılan vücutlu kadın başlı bir kahraman. Bahçesinde insanoğlunu cezbedecek her türlü yiyecek ve ziynet eşyası bulunan Şahmaran kimsenin bilmediği bir yerde insanoğlundan uzakta yerin altında yaşamış, ta ki insanoğlu Camsab tarafından bulunana kadar.

Yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab bir gün ormanda bir kuyu dolusu bal bulmuş. Balı çıkarmak üzere kuyuya inen Camsab'ı, bütün balı yukarı çeken arkadaşları aç gözlülükleri yüzünden kuyuda bırakmış. Yalnız başına feryat eden Camsab tam da ümidini kesmişken topraktan iğne deliği büyüklüğünde ışık sızdığını farketmiş. Cebindeki bıçak ile ışığın geldiği deliği büyüten Camsab, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girmiş. Bu bahçede dünyada eşi benzeri olmayan çiçekler, ortasında bir havuz ve çevresinde oturaklar ile bir yığın yılan bulunuyormuş. Havuzun başındaki taht üzerinde insan başlı, süt beyaz vücutlu bir yılan Camsab'a kendi diliyle hitap etmiş; 'Hoşgeldin insanoğlu, çevrendekilerden korkma sen bizim misafirimizsin'

Şahmaran Camsab'a türlü türlü yiyecekler ikram edip kendi ülkesine nasıl ve neden geldiğini sormuş. Camsab hikayesini uzun uzun anlatmış... Camsab'ı dinleyen Şahmaran başını sallayıp 'İnsanoğlu nankördür, hilekardır. Küçücük menfaatleri karşısında muazzam zararlarına razı olur' demiş.

Şahmaran'ın güvenini kazanan Camsab uzun yıllar bu bahçede yaşamış. Yıllar sonra bir gün Şahmaran'a yaklaşan Camsab, ailesini çok özlediğini söyleyip 'Nolur beni aileme kavuştur' diye yalvarmış. Bunun üzerine Şahmaran kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine ve asla hamama girmeyeceğine dair söz vermesini istemiş. Çünkü Şahmaran'la karşılaşan her kim olursa hamama gittiğinde vücudu pullarla kaplanırmış. Şahmaran'a söz verip ailesine kavuşan Camsab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmaran'ın yerini kimseye söylememiş ve hiç hamama gitmemiş.

Derken bir gün Camsab'ın yaşadığı ülkenin hükümdarı Keyhüsrev hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmaran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve herkesin hamama getirilmesini istemiş. Önceleri direnen sonra zorla hamama gotürülen Camsab'ın vücudu hamama girince pullarla kaplanmış. Sonunda da yapılan işkenceye dayanamayarak canını kurtarmak için kuyuyu göstermiş. Hemen kuyunun başına gidilmiş ve Şahmaran dışarı çıkarılmış. Camsab'ı gören Şahmaran 'İşte Camsab nihayet kanıma girdin. Ben insanoğluna itimat edilmeyeceğini biliyordum. Fakat ne çare ki yine aldandım' demiş. Ölüme giderken de Camsab'a 'Beni toprak çanakta kaynatıp ilk suyumu sana içirecekler sakın içme zehirlidir. İkinci suyumu iç gövdemi de hükümdara yedir' demiş Şahmaran'ın söylediklerini harfiyen yerine getiren Camsab ilk suyu vezire içirip ikincisini kendisi içmiş. Etini de hükümdara yedirmiş. Vezir ölmüş hükümdar da kısa sürede iyileşip Camsab'ı veziri yapmış.Efsaneye göre Şahmaran'ın öldürüldüğünü yılanlar bilmemektedir.Tarsus'un, Şahmaran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından basılacağı bilinmektedir.

Link to comment
Share on other sites

  • 4 hafta sonra ...
mardinin tanıtım filimde rasladım ilginç

Şahmeran efsanesi sadece Mardin yada Tarsusa ait bir efsane değildir.

Acem-Arap-Kürt ve Türkler arasında yaygın olan bir hikayedir. Bu gün kü nesil pek bilmeyebilir fakat dedelerimiz çok iyi bilirlerdi.

Ben Mardinliyim, Mardinde anlatılan hikaye ile yukarıda anlatılan hikaye birbirine çok yakın.

Üstelik adı geçen Keyhüsrev Giyaseddin Keyhüsrev değil de Medleri yıkan Pers kralı olabilir.

Çünkü kendi halkına ihanet (Medlere) eden komutan Harpagos Pers Kralı Keyhüsrev ile anlaşarak Med hükümdarı Astiagı sırtından bıçaklamıştır.

Astiag komutanlarından Harpagos a bir Persli ile evli olan kızının oğlunu(Kyrus/Keyhüsrev) ilerde tahta çıkma korkusu yüzünden öldürme görevi verir, Harpagos bu işi yapamaz ve çocuğu bir çoban kadına verir. bir gün olay ortaya çıkar buna öfkelenen kral Astiag Harpagosu bir şölene davet eder ve şölende ona 13 yaşındaki oğlunun etini yedirir. İntikamını almak için sıra bekleyen Harpagos günü geldiğinde Med İmp. karşı isyan eden Pers aşiretlerinin başına geçen Astiyagın kızından olma torunu Kyrus/Keyhüsrevin safına geçer ve Med kralı savaş esnasında tutsak düşer, Medler yıkılır ve Mezopotamya bölgesinin hakimiyeti Perlere geçer. Medlerin yıkılışını anlatan Heredota ait bu hikaye ile Şahmeram hikayesindeki ortak olan noktalar çokçadır.

Şahmeran hikayesinin ana kaynağı Persler yada Kürtler olabilir.

Fakat sonuçta bütün Anadoluya malolmuş bir efsanevi figürdür.

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...