Jump to content

Neden Muhsİn YaziciĞlu Büyük Insan Bilen Varmı ?


miy33

Recommended Posts

12 Eylül darbesi olduğunda Ankara dışında olan Yazıcıoğlu, darbenin hemen ardından bazıları gibi kaçıp saklanmak yerine Ankara?ya gelir ve dava arkadaşlarının durumunu ve ne halde olduklarını araştırır. İhtiyaçları olup olmadığını yoklar. Birkaç gün sonra kendisi de tutuklanır. .Gözleri bağlı olarak getirildiği Mamak?ta kendisine 26 gün ağır işkence yaparlar. Bedenine bağlanan aparatlarla kendisine her gün saatlerce elektrik verilir, bir kalasa bağlanıp tavana asılır, sürekli darp edilir. Elektrikten parmak uçları yanar, dayaktan ayakaltları pişer, başında derin yaralar açılır. Tavana asılmaktan sırtı ve kolları morarır. Doktor muayenesinde bunlar kayıtlara aynen geçerse de işkenceden olduğu yazılmaz.26 günün ardından 5.5 yılı tek kişilik hücrede olmak üzere tam 7.5 yıl cezaevinde kalır. Kendisine isnat edilen veya işlemediği halde işlemiş gibi itiraf etmesi istenen suçları işkence altında bile üstlenmez. Neticede 7.5 yıl sonra tahliye edilir. Buraya kadar olanlar Yazıcıoğlu?nun anlattıkları?

Şimdi biz gelelim tevazusundan çok az kişiye anlattığı bazı ayrıntılara?Aradan geçen 7.5 yılın ardından ?haydi serbestsin? denildiğinde Yazıcıoğlu diğer arkadaşları da çıkmadan cezaevinden ayrılmak istemez. Önüne konan tahliye kâğıdını imzalamaz. Kendisini zoraki serbest bıraktıklarında ise ilk işi, içeride kalan arkadaşlarına ve geride kalan yakınlarına yardım edecek organizasyon yapmak olur. İçeride tek bir kişi kalmayıncaya değin bu çalışmalarını sürdürür

Yazıcıoğlu 5.5 yılını geçirdiği daracık tek kişilik hücrede kalırken gözlerini kaybetme riski ile karşı karşıya gelir. Cezaevi yöneticileri mahkûmlara eziyet olsun diye hücrelerin duvarlarını beyaza boyarlar. Yani badana yaparlar. Meğer bu durum kar körlüğü etkisi yapıyormuş. Kar körlüğü tedbir almamış kişilerin göz bebeği üzerinde yaptığı etkiye verilen ad. Güneşin parlak olduğu zamandan çok havanın kapalı olduğu bulutlu ve sisli havalarda görülüyor. Güneşli havalarda göz kendisini fazla ışıktan korumak için göz bebeğini küçültür buda fazla ışık almayı önler. Bulutlu ve kapalı havalarda ise gözlerimiz daha iyi görmek için göz bebeğini ihtiyaç olan miktarda büyütür. Yani badanalı loş bir hücre kar körlüğü ve görme yetisini kaybetmek için daha uygun bir ortam oluşturuyor

Kör olmamak için?Hücrede geçen günler içinde zamanla görmesinde sorun hisseden Muhsin Yazıcıoğlu, bu tuzağı aşmak için bir yöntem geliştirir. Gardiyanla kurduğu iyi iletişim sayesinde kendisinden belli aralıklarla maydanoz veya marul ister. Sürekli beyaza bakmamak için ara ara dakikalarca bu küçük yeşillikleri seyreder. Sararmaya yüz tutarken de onları yer. Bu sayede başka bir renkle de göz teması kurmakla kalmaz, aynı zamanda dışarıdaki yeşillikler ve doğa ile ilgili hayaller kurarak zihnini ve hayal dünyasını diri tutar.Fakat cezaevinde ağır işkencelere maruz kalan, 7.5 yıl süren cezaevi hayatının ardından pardon denilerek salıverilen Muhsin Yazıcıoğlu bir kez bile olsun devletine sitem etmedi. Teşkilatını da bu anlayışla konumlandırdı. Dün cenazesine katılan on binlerce seveni, kaza sonrası kendisine geç ulaşıldı diye devlete ve hükümete sitem etmedi, ortalığı velveleye vermedi. Takdire razı oldu

KAYNAK

Prof. Osman ÖZSOY-- Yazıcıoğlu'nun hücredeyken tek isteği

Link to comment
Share on other sites

Evet gerçekten mükemmel bir insandı. Sürekli takip ederdim kendisi..Ver bir şey söylemek istiyorum

"Başkanın Varlığını Farkemediler Ama,, İnan Bana Vefatından Sonra Herkesin İçinden Bir Parça Koptu..."

İşte buda güzel bir şey. Muazzam bir kalablıkla uğurlandı kendisi. Dağda çok zorlu hava şartlarında arama yapılırken sis ve kar hiç eksik olmadı. Köylü yaşlı bir amca demişki

"Boşuna Uğraşmayın, Dağ Onu Vermiyor. O Ne Zaman Vereceğini Bilir..." demiş. Ve merhum Yazıcıoğlu bulunduğunda kar ve sis yokolmuş.... Yorumsuz gerisini siz düşünün. Bütün Türki Cumhuriyetlerden Dualar aktı. Keşke bende Merhumun 1000 de 1 i kadar sevilen bir insan olsam....

Link to comment
Share on other sites

Partisinin genç bir kadrosu vardı.Rahmetli olduğu için sölemiyorum ileride başarılı olacağına inandığım isimlerden biriydi.TRT deki 12 Eylül belgeselinde konuşmasını dinlemiştim.Olayın birebir şahidi ve en ılımlı siyaset yapan birisi olarak biliniyordu.Bazı değerleri kaybedince anlıyoruz bizimde kötü huyumuz böyle maalesef...

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...