Jump to content

Çin Nasıl Olimpiyat Fatihi Olur?


BeyazEylem

Recommended Posts

arkadaşım bizim de 1.5 milyarı aşkın bir nüfusumuz olsa ve bir sürü işssiz vasıfsız insanımız bizim kilerde o yönde bir eğilim gösterir lerdi her halde bizim ülkemizde nedense olimpiyatlar hiç bi zaman

öle öldüm bittim ilgi çekmedi yani onun içinde bu işten para kazanmak için de kimse uğraşmıyo yalan sa ispatla

Link to comment
Share on other sites

arkadaşım bizim de 1.5 milyarı aşkın bir nüfusumuz olsa ve bir sürü işssiz vasıfsız insanımız bizim kilerde o yönde bir eğilim gösterir lerdi her halde bizim ülkemizde nedense olimpiyatlar hiç bi zaman

öle öldüm bittim ilgi çekmedi yani onun içinde bu işten para kazanmak için de kimse uğraşmıyo yalan sa ispatla

şu kadarını söyleyeyim türkler hiç bir zaman kapitalist bir millet olmamıştır.

ama senin bu sözlerinden öyle bir anlam çıkıyorki sanki türkler parasız hiç bir iş yapmayan bir millet.

Haksızda sayılmazsın aslında şu son yıllarda öylesine batının egemenliğine girdik öylesine asimile oldukki nerdeyse şeref dolu geçmişimizden utanır olduk.

biz asyalıyız gardaş. asla avrupalı olmadık.

şimdi ise avrupalı olmak için bu şerefli tarihi satıyor ondan utanıyor ve ilkellik olarak algılıyoruz.

oysa bakın bakalım çin'e bakın bakalım japonya'ya.

tarihleri ile ne kadar iç içe yaşıyorlar.

bence başarı burda.

bu gün kaçımız gerçek bir müslüman söyleyin kaçımız gerçek bir türk gibi yaşıyoruz. söyleyim size bir avuç insan.

''geçmişini unutan bir neslin geleceğide olamaz''

Link to comment
Share on other sites

şu kadarını söyleyeyim türkler hiç bir zaman kapitalist bir millet olmamıştır.

ama senin bu sözlerinden öyle bir anlam çıkıyorki sanki türkler parasız hiç bir iş yapmayan bir millet.

Haksızda sayılmazsın aslında şu son yıllarda öylesine batının egemenliğine girdik öylesine asimile oldukki nerdeyse şeref dolu geçmişimizden utanır olduk.

biz asyalıyız gardaş. asla avrupalı olmadık.

şimdi ise avrupalı olmak için bu şerefli tarihi satıyor ondan utanıyor ve ilkellik olarak algılıyoruz.

oysa bakın bakalım çin'e bakın bakalım japonya'ya.

tarihleri ile ne kadar iç içe yaşıyorlar.

bence başarı burda.

bu gün kaçımız gerçek bir müslüman söyleyin kaçımız gerçek bir türk gibi yaşıyoruz. söyleyim size bir avuç insan.

''geçmişini unutan bir neslin geleceğide olamaz''

arkadaşım haklısın fakat zamanın gereklerine ayak uydurmak lazım bu gün evine birini çağırıyon borçulu çıkıyon herşey olmuş para olipiyatı kim ne yapsın diolar geçenlerde bi program izledim ve sokakda olimpiyat hakkında herkeze soru sordular ve inan kimsenin bir şey den haberi yok herkez geçim derdin de yani ne beklersin ki

Link to comment
Share on other sites

arkadaşım bizim de 1.5 milyarı aşkın bir nüfusumuz olsa ve bir sürü işssiz vasıfsız insanımız bizim kilerde o yönde bir eğilim gösterir lerdi her halde bizim ülkemizde nedense olimpiyatlar hiç bi zaman

öle öldüm bittim ilgi çekmedi yani onun içinde bu işten para kazanmak için de kimse uğraşmıyo yalan sa ispatla

Bizim ülkemizde hala belirgin bir politika yok. Hükümete göre değişiyor yollar. Olimpiyatlarda da bunun yansımaları var. Ülkede sporlar ikiye ayrılmış durumda: Ata sporları ve diğerleri. Böyle olunca, finansal kaynaklar ata sporlarına akıyor. Kimse diğer sporlara ilgi göstermiyor. Bu sporlar içinde ithal bir kaç kişi ile göz boyanıyor.

İnşallah sonumuz hayır olur.

Link to comment
Share on other sites

olay okullarda başlıyor daha düne kadar cinde gene 1,5 milyar nüfus vardı ama doğru düzgün başarıları yoktu cin 2000 yılında bir kampanya başlattı ve tüm okullarda beden öğretmenlerinden bu konuya yönelik secme yapmalarını istedi yani ülkedeki tüm okullar bu işin bilincinde olan insallarca tarandı sonra ülke içindeki yarışlarda müsabakalarda bu çocuklar bir araya getirildi ve içlerinden en iyileri en yeteneklileri seçildi kimse bi spor okuluna gidipte dünya rekoru kırmadı anlıyacağınız bu sporcular daha cocuk yaşta seçildi ve eğilimleri oldukları başarılı olabilecekleri dallarda iyi eğitim aldılar ve çin 2004 olimpiyatlarında adeta geliyorum dedi 2008 olimpiyatlarındada bu çalışmanın meyvelerini topladı çinde hayat koşullsarı geçim derdi türkiyedekinden çok daha zor ve fazla ama hükümetin izlediği doğru politikalar ve bu konuya verdiği büyük destek bu başarıyı getirdi çin bu iş için çok büyük bütcelerde ayırmadı üstelik. Sadece elindeki imkanları doğru şekilde kullandı...

şimdi türkiyeye bakalım her mahallemizde ilkokul lise var mı? var. genç nüfus var mı? var. her okulumuzda beden eğitimi öğretmenleri var mı? var.

peki kim bu benden eğitimi öğretmenleri spor akademilerinde yetiştirilen ve sporun her dalıyla az yada çok içiçe yaşayan kişiler öyleyse türkiyede de çin e bu başarıyı getiren alt yapı var.

peki türkiyede neden bukadar cok profesyonel sporcu yok yada neden başarı gelmiyor? Türk insanı çok mu tembel yok sa çok mu yeteneksiz? Bu soruların cevabı elbetteki koca bir HAYIR!!!Peki neden?

Çünkü türkiyedeki hiç bir hükümet bu konuya destek vermiyor.Destek derken özde destekten bahsediyorum görüntü olsun diye verilen destekten değil.tabi bununda bir çok nedeni var. bu nedenleri sıralamak gerekirse;

ilk olarak sporcuyu tanımlamamız gereki spor yapan insan her zaman zinde olur yaptığı sporda cabuk karar vermesi gerekeceği için başarılı bir sporcu aynı zamanda pratik zekalı bir insandır başarısını devam ettire bilmesi için hayatının düzenli olması gerekir.Tüm bunları yapan bir insansa bilgili bir insandır ve uğrayacağı haksızlıklarla mücadele eder.belki olayı dıdının dıdısına bağladın diyeceksiniz ama türkiyedeki hükümetlerin düşüncesi malesef böyle ve yine Malesef ki türk insanın bilinçlenmesi Türkiyede hiç bir hükümetin isteyeceği bir şey değildir bu çünkü eğitimli insanlar hükümetin yapacağı haksız vergilendirmelere haksız zamlara karşı koyacaklardır.Yani hiç bir hükümet türk insanlarının bilinçlenmesini kahve köşelerinden cıkarak sahalara parkurlara minderler koşmasını boş vakitlerinde kitap okumasını istemez çünkü bu insanların sayısı arttıkça yapılan haksızlıklara karşı karşı koymalar siyasi görüş çatışması şeklinde değil hak arama şeklinde olacaktır. Bu da başa geçmesi muhtemel her hükümetin başını ağrıtacaktır. Türk insanının başarıya olan hasreti ise ital sporcularla giderilecek gün geçtikce bu ithal sporcuların sayısı artacaktır.

Öyleyse başarıyı isteyen bir hükümet ne yapmalı bir de buna bakmalıyız öncelikle elindeki eğitim sistemini en iyi bir şekilde kullanmalıdır. bunun içinde öncelikle eğiticileri eğitmelidir. Eğiticileri eğitmek çümlesi belki komik gele bilir. o yüzden bunu biraz açmak isterim eğiticileri eğitmek demek eğiticilere her yıl verilen sempozyumların işlevsel hale getirilmesi demektir. günümüzde sempozyumlar çay kahve sigara içilen eğitim yılı içerisinde yapılacak faliyet planlarının dört beş konuşmacı tarafından okunduğu zaman kayıpları olarak geçmektedir malesef.Peki bu sempozyumlar nasıl olmalıdır.Öncelikle Türkiyede hemen hemen her konunun kendini ispatlamış ve başarılı olmuş insanları Türkiyenin ceşitli bölgelerinde görevlendirilerek Eğiticileri bilinçlendirmeli ve yapacakları işin ciddiyetini eğiticilere hatırlatmalıdır. yapacakları işte başarının yollarını münazaralarla aramalıdırlar. bu eğitimler sadece spor için değil edebiyat matematik fizik yani eğitimin her dalında yapılmalıdır.Türkiyede son on yılda üç defa eğitim sistemi değişti gerçi bu benim takip ede bildiğim her eğitim sisteminde yaptığınız değişik bir nesli feda etmeniz demektir bu hiç bir zaman unutulmamalı ve eğitim sisteminde köklü yapılacak değişikliklerin yerine eğitimi geliştirme yöntemine geçilmelidir bununda temelinde bu sempozyum ve münazaralar yatar. şimdi dönelim konumuza yani spora bilinçlenen öğretmenler öğrencileri ni en iyi şekilde değerlendireceklerdir ve başarılı olabilecekleri yaparken mutlu oldukları spor dallarını öğrencileri ile birlikte sececeklerdir. Öğrencileri ile diyorum çünkü çocuğunda o sporu yapmaktan mutluluk duyması gerekir. Neticede atalarımız boşuna dememiş gönülsüzden burunsuz çocuk doğar diye. Yıl içerisinde öğretmenleri nezretinde seçilen ve branşları belirlenen bu çocuklar her ilde mevcut olan gençlik ve il spor müdürlüklerinin bütcelerinden düzenlenecek ve çocukları hem yarıştıracak hemde eğlendirecek aktivitelerle çiddiyet içerisinde illerin en iyileri seçilmeli ve bu illerden cıkacak en iyiler türkiye genelinde her yıl bir ilde olmak üzere ülke içi bir olimpiyat havasında yarıştırılmalı ve türkiyenin her spor dalında temsilcileri seçilmelidir. Ve seçilen bu temsilciler bakanlığın sponsorluğunda kurulacak geniş kapsamlı bir spor okulunda hem eğitimlerini sürdürmeli hemde sporsal anlamda daha iyi eğitim almalıdır ve bu eğitimi verecek insanlar o sporu yaparken bu çocuklların idolü olmuş insanlar olmalıdır. Bir düşünün diyelimki koşuda başarılı bir çocuksunuz önce il içerisindeki yarışmalarda okulunuzu arkadaşlarınızı temsil edeceksiniz eğer başarılı olursanız küçük mükafatlar kazanacak ve başka bir şehirde yapılacak yarışlara ******ürüleceksiniz iki kat mücadele etmezmisiniz başarı için. başarılı oldunuz ve türkiye olimpiyatlarına katıldınız. başarılı olursanız bu defada mükafatınız severek yaptığınız sporu özgürce yapa bileceğiniz ve güzel bir okul ve yur dışında yapılacak müsabakalar yani başka bir ülkeyi görme şansı hangi çocuk bunlar için mücadeleyi göze almazki ve farkında olmadan geleceğinizi garantileyen bir hayat hangi aile bunu istemez ve çocuğunu desteklemez ki? İşte başarı böyle gelir önce elindekini kullanırsın elinmdekilerin iyilerini seçer sonra en iyilerini ayıklar ve en sonundada en iyiden daha iyiyi yaratarak gerçek başarıya ulaşırsın....

çin bunu yaptı ve 2004 te en çok madalya alan üçüncü 2008 dede ençok altın madalya alan birinci üike oldu ve hatta 2012 de en çok altın madalya kazanan ülkeler listesinde ilk üçte şimdiden yerini ayırttı. bizde ise yıllardır un (genç nesil) var şeker (eğiticiler) var yağ ( her branşda başarılı insanlar) var ama helvayı yapacak bir aşçı (hükümet) yok malesef

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...