Jump to content

Ne Mutlu Türküm Diyene


Pc.KoPaT19

Recommended Posts

Atatürk Amasya ziyaretinde.Vali konaginda yörenin ileri

gelenleriile

sohbette. Bir ara tam karsisinda oturan birine takilir gözleri.

Yasi ellinin üzerinde

bu adam beline kadar inen sakaliyla

Atatürk'ün dikkatini çeker. Ata, yanindaki valinin kulagina egilip

sorar;

Kimdir bu? Vali yanit verir; Efendim

kendisi Şıh'tir. Yörede çok

hatirlisi vardir. Atatürk Şıh'i yanina çagirir ve; "Bak baba,

imaninölçüsü sakalin boyunda degildir. Sunu rica etsem de en azindan

Peygamber efendimizinki gibi kisaltsan"der ve eliyle de boyun

alti hizasini gösterir.Şıh; "Emrin olur Pasam" diyerek yerine

çekilir.

Aradan zaman geçer, bir aksam Atatürk Amasya'daki Sih'i

hatirlar ve Valiyi telefonla arayip durumu sorar. Vali nasil

söyleyecegini bilememekle birlikte, Sih'in sakal boyunda en

küçük bir kisalma bile olmadigini aksine kimselere el sürdürmedigini

anlatir.

Atatürk telefonu kapatir, kagidi kalemi eline alir ve az sonra

nazirini çagirip, yazdigi yaziyi Amasya Valiligi'ne teblig

etmesini ister.

Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Sih Efendi Ata'yi

görmek üzere Ankara'ya yola çikmis... Sih gelir Ata'nin karsisina

çikar.

Sakal tamamen kesilmis,sinekkaydi bir tiras olunmus, saçlar

kisaltilmis, kilik kiyafet bastan sona degistirilmis, bambaska

bir görünüme bürünülmüstür. Atatürk'ün mesai arkadaslari bu

degisimi anlayamaz ve Ata'ya sorarlar; "Aman Pasam, o Sih ki

sakalina el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini

sagladiniz?

Ata gülümser, sonra da yanindakilere dönüp; "Dün aksam Amasya

Valiligi'ne bir yazi gönderdim ve Sih'i Afyon'a vali atadigimi

bildirdim"der.

Ardindan da yeni bir yazi hazirlayip nazirina bu yaziyi da Sih'a

vermesini söyler. Yazida söyle yazmaktadir; "Inancin ölçüsünün

sakalda olmadigini anladigina sevindim. Valilik meselene

gelince,bugün koltuk ugruna kirk yillik sakalindan vazgeçebilen yarin

baska seyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir

ikileme mahkum birakmayalim. Kal saglicakla...'

Gelmiş geçmiş en yüce deha, senin evladın olmaktan gurur duyuyoruz.Ne mutlu TÜRKÜM diyene!

Link to comment
Share on other sites

Bana uydurma gibi geldi ama güzel bir kurgu :( Ne Atatürk Şıh'ın sakalı ile uğraşır ne de gerçek bir Şıh okunmuş sakalını sinekkaydı keser. Ayağına çağırması ve Vali atayıp geri çekmesi de cabası...

İlginç bir senaryo :( ama Oyuncular yanlış seçilmiş...

Link to comment
Share on other sites

Valla güzel seneryo,seneryo olsa bile güzel. Biz ne imamlar gördük Pardesüsünün altında keleş taşıyan. Herkes bilir bazılarını anlatmayalım espirisinde kalsın.

Link to comment
Share on other sites

Valla güzel seneryo,seneryo olsa bile güzel. Biz ne imamlar gördük Pardesüsünün altında keleş taşıyan. Herkes bilir bazılarını anlatmayalım espirisinde kalsın.

katılıyorum kimiside hoca ayağına cinsel tacizde bulunuyo...

ama ne olursa olsun

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!

Link to comment
Share on other sites

Bana uydurma gibi geldi ama güzel bir kurgu :D Ne Atatürk Şıh'ın sakalı ile uğraşır ne de gerçek bir Şıh okunmuş sakalını sinekkaydı keser. Ayağına çağırması ve Vali atayıp geri çekmesi de cabası...

İlginç bir senaryo :D ama Oyuncular yanlış seçilmiş...

Size katılıyorum ve konuda cevap yazıyorum çünkü benim dedelerim kurtuluş savaşında can vermişler.Ayrıca soyum Türk soyudur.Bununla da mutluluk duyarım asil bir soydan geliyorum diye...Ancak yüceltmek için ecdadımın can verdiği İslam'ı bazı sahtekarları dillerine dolayarak alçaltmaya çalışanların soylarından şüphe ederim.İslam da sakal Sünnettir.Boyu bir tutamdır.Her reşit erkeğin bırakması gerekir.Okunması felan diye bir şey yoktur.Yahudi ve hristiyanlar çok uzatırlar,mecusiler kısa tutarlarken Peygamberimiz (s.a.v.) bir tutam emretmiştir.Kendi dedeleri sakallı, anaları örtülü olanlar bir düşünmeliler ne olduda ben bu haldeyim diye. At gözlüğü ile olaylara bakmamalılar.Selamlarımla...

Link to comment
Share on other sites

gercekten cok guzelmiş ve bugün koltuk ugruna kirk yillik sakalindan vazgeçebilen yarin

baska seyler için milletinden bile vazgeçebilir demesi beni burda bitrdi.Şahsen orda Şıh ı ne yapmiştır Allah bilir

Link to comment
Share on other sites

konunun başı ortası sonu ve sonucu pek alakalı gelmedi..

uydurulmuş bir senaryo sadece.. iddia edilir ki Atatürk 1980 de açılmak üzere bir mektup yazmıştır ve bu mektup da hilafetin geri getirilmesinin bir sakıncasının olmayacağı çünkü aradan geçen yıllar içerisinde demokrasinin oturmuş olacağı yazılıdır..

yani demek istediğim o ki; her iddiayı direkt buraya taşımak yanlış bilginin artmasından başka hiçbirşeye sebeb vermemekte..

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...