Jump to content

ABD ile uzaylýlar anlaþma imzaladý!


C@NgO

Recommended Posts

ABD ile uzaylýlar anlaþma imzaladý!

''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi''

Burada bilgileri veren kaynaklara göre, tüm anlatýlanlar ABD Hükümeti

tarafýndan "Çok Gizli" olarak tanýmlanýyor. Ve yine ayný kaynaklara

göre,

ABD'de geçeni olan "Bilgi Özgürlüðü Kanununun" kapsamýna alýnmadýðý

gibi,

ABD Hükümeti aþaðýda anlatýlan olaylarýn hiçbirisinin doðruluðunu kabul

etmemekte. Fakat, anlatýlanlarýn tümünün gerçek olduðu iddia edilirken,

sadece ABD'nin deðil daha birçok hükümetin benzeri gerçekleri

sakladýklarýný

ve daha da ötede bu konularda konuþanlarýn susturulduklarý da

belirtiliyor.

ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda imzalanan anlaþmaya göre:

....

Anlatýlanlar ve kimliði saklanan tanýklarla yapýlan görüþmeler büyük

bir gizlilik içinde gerçekleþtirilmiþ, ses ve video bantlarýndan

isimler

özellikle silinirken, konuþanlarýn kimlikleri titizlikle saklanmýþ.

Öyleyse,

bu durumda anlatýlanlarýn doðruluðundan nasýl emin olunabilir? Buna

verilen

cevap ise þöyle; "Bu tanýklar, Amerikan Hükümeti'nin 'Çok Gizli' düzeyi

ile

olan iliþkileri, verdikleri isimler ve kaynaklar bakýmýndan inanýlýr ve

güvenilirdir. Tanýklar, görev yaptýklarý dönemin istihbarat iþlerindeki

personelin adlarýný ve rütbelerini doðru olarak biliyor ve

anlatýyorlardý ve

bunlar en ciddi düzeyde araþtýrýlarak doðrulandý."

Gizemli bir grup

UFO Araþtýrmacýsý William Moore "Dünyadýþý Canlýlarýn Biyolojik

Varlýklarý" adlý bir radyo programý yapýyordu, ikinci programýn

sonrasýnda,

bir telefon aldý. Arayan eski bir istihbarat görevlisiydi, 9 arkadaþý

adýna

konuþurken, "Dünya-daki Yabancý Varlýklarla ilgili dokümanlarý Moore'a

verebileceðini söylüyordu. Moore, ikna olarak konuþmayý kabul etti ve

konuþmalara ve konuþmacýlara "Faicon" kod adý verildi. Bu arada Moore,

Jamie

Sanders adlý bir TV yapýmcýsý ve yönetmeninden yardým isteyerek,

görüþmelerin videoya kaydedilmesini planladý. Bu aþamanýn ardýndan,

Faicon

kod adlý ama gerçek adý "MJ 12" olan grupla çalýþmalara geçildi. Peki,

"MJ

12" neydi? Bu özel grup, ABD içindeki UFO faaliyetlerini araþtýrýrken,

"Dünyadaki Yabancý Varlýklar"la da iliþkileri yönlendirmekle

görevliydi.

Yani resmen, insanlýk ile "Dünyadaki Yabancý Varlýklar' arasýndaki

politikayý belirliyorlardý. Çalýþmalar sürdürülüyor, kararlar

veriliyor,

Baþkan'ýn onayýna sunuluyor ve politika uygulanýyordu. Yani ABD

Baþkaný'nýn

"Dünyadaki Yabancý Varlýklardan haberi vardý. Faicon'a göre, "MJ 12"

1950'lerde bizzat Baþkan Truman'un emriyle kurulmuþtu ve bu emrin

belgesi de

vardý. Faicon bu belgeyi gösteriyordu. Ek o" larak da, 1947'de, New

Mexico

Ros-vvell'e düþen UFO'nun ve içindeki dünyadýþý canlýlarýn cesetleri

hakkýndan bilgi veren "MJ 12" dokümanlarý bulunuyordu. Bu dokümanlarda

dönemin Baþkan'ý Eisenhovver'in imzasý bulunuyordu. Aþaðýdaki satýrlar

teyp

kasetinden aynen alýnan bir bölümdür.

Bu incil baska bir incil

Faicon'un sesi: "MJ 12, 1950'lerde, hükümetin içinden seçilen bir grup

insanla oluþturuldu. Görevleri, UFO'larla ilgili araþtýrmalar yaparak,

elde

edilen bilgileri derlemekti. En önemli amaçlarý, UFO'larla ilgili

bilgileri,

bilimsel olarak geliþtirmek ve teknolojimize yardým saðlayacak þekilde

analiz etmekti. "MJ 12 'nin üyeleri arasýnda, ABD Baþkaný, Baþkan

Yardýmcýsý, Merkezi istihbarat Örgütü "CIA" Baskaný ve Ulusal Güvenlik

Danýþmaný da dahildiler. "MJ 12"nin yönetim merkezi ise. Washington

DC'deki

Deniz Kuvvetleri Gözlemevi'ydi ve ABD Deniz Kuvvetleri "MJ 12"

politikalariyla ilgili faaliyetlerin tümünde öncelikli sorumluluða

sahipti.

Deniz Kuvvetleri personeli tarafýndan derlenen tüm bilgiler, analiz

edilmek

üzere "Aquarius" kod adýyla komutanlýk merkezine aktarýlýyordu."

Falcon devam ediyor; "MJ 12'nin kendi arasýnda 'incil' adýyla tanýnan

bir kitap veya basýlý bir dosya vardý. Bu kitapta, Truman döneminde,

ABD'nin

misafiri olan üç dünyadýþý yabancý anlatýlýyor ve tüm ayrýntýlar

veriliyordu. Ayrýca kitapta, dünyadýþý canlýlardan alýnan teknolojik ve

tibbi bilgiler, onlarýn kendi gezegenlerindeki sosyal yaþamlarý,

Roswell'de

bulunan cesetlere yapýlan otopsilerin sonuçlarý ve evren ile ilgili

bilgiler

de yer alýyordu. Ama bu kadar deðildi, devamý da vardý, 1988 yýlýnda

gelen

ve yine ABD'nin konuðu olan ve dev bir gizlilik perdesi altýnda

saklanan

ikinci bir dünyadýþý canlý grup daha anlatýlýyor."

''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi.."

Faicon sürdürüyor; " Bir diðer kitap daha var, adý "Yellow Book". Bu

ise son olarak gelen iki dünyadýþý canlý tarafýndan yazýlmýþ. Kitapta,

geldikleri gezegeni, Güneþ Sistemi'ni, diðer güneþleri, kültürlerini,

kendi

toplumlarýný ve dünyada nasýl yaþamlarýný sürdürdüklerini

anlatýyorlar." Bu

noktada Falcon'a önemli bir soru soruluyor, dünyadýþý canlýlarýn

kökenlerinin neresi olduðu soruluyor:

Faicon açýklýyor; " Zeta Reticuli takýmyýldýzýndan geliyorlar. Bu

takýmyýldýz onlarýn ilk evi deðil." Bu noktada hemen akla gelen biri

var,

bir dönem hükümet adýna çalýþan hipnoz uzmaný ve fizikçi Bob Lazar

dünyadýþý

canlýlar tarafýndan kaçýrýldýðýný iddia eden ünlü Betty Hill'i hipnoz

etmiþti ve Hili 1961 yýlýnda yapýlan bir seansta hipnoz altýndayken

Zeta

Reticuli yýldýz sistemini týpatýp tarif etmiþti. Ama dünyalý

astronomlar bu

takýmyýldýzý ancak 1969 yýlýnda ilk kez gözlemleyebildiler ve buldular.

Öyleyse, arada kesin ama garip iliþkiler vardý ama bu iliþkilerin

arasýndaki

bað açýkça görülemiyordu.

Þimdi Faicon grubundan bir baþka kiþiye geçelim, onun kod adý

"Condor". Condor, ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda yapýlan

anlaþmalardan söz ediyor; "ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda

imzalanan anlaþmaya göre, ABD Hükümeti dünyadýþý canlýlarýn varlýðýný

açýklamamayý kabul ederken, onlar da insan toplumuna yani dünyaya

karýþmamaya söz veriyorlar. Ayrýca ABD, dünyadýþý canlýlara özel bir

bölgede, çok gizli tutulmak kaydýyla bir üs de veriyor. Söz konusu yer

Nevada'daki 51.Bölge ya da öteki adiyla "Dreamland / Rüya Ülkesi"

olabilir."

Þimdi söz yine Fal-con'da; "Dünyadýþý canlýlar bu bölgede üslendiler

yani Nevada'da. Benim bildiðime göre 1948 veya 1949'dan gü-nümüze kadar

üç

ayrý dünyadýþý canlý türü dünyamýzý ziyaret etti veya konakladý,

dünyada ilk

dünyadýþý bir canlý New Mexico Çölü'ndeki kazadan sonra ele geçirildi.

Dünyadýsý canlýnýn adý EBE'idi. Hükümet tarafýndan üç yýl konuk edildi

ve

bakýldý. Ondan kültürleri, ýrký ve araçlarý hakkýnda çok þey öðrenildi.

Diðer bir dünyadýþý canlý ise, bir deðiþim programýnýn parçasý olarak,

ABD

Hükümeti'nin 1982 yýlýndan bu yana konuðu oldu."

"400 yýl yaþýyorlar ve çok zekiler..."

Birçok görgü tanýðýnýn çizdikleri resimlerin yaný sýra, Falcon

dünyadýþý canlýlarý þöyle tanýmlýyor; "Boylarý yaklaþýk bir metre ile

bir

metre on santim arasýnda deðiþiyor. Böcek gözüne benzer çok büyük

gözleri

var ayrýca birer iç gözkapaklarý bulunuyor. Yaþadýklarý gezegende,

gündüzleri güneþ ýþýðý bizimkinden iki veya üç kez daha fazla. Onlar da

diþi

ve erkek olarak iki cinsiyetteler. Bizim burnumuzun olduðu yerde iki

küçük

delik var ve küçük bir aðiza sahipler. Bildiðimiz türde diþten yok,

diþlerin

yerinde çok sert kauçuk benzen bir alan bulunuyor, iç organlari çok

basit,

kalbin ve ciðerlerin görevini tek bir organ yapýyor. Yine çok basit bir

sindirim sistemleri ve büyük olasýlýkla gezegenlerindeki çok güçlü

güneþ

ýsýsý nedeniyle sertleþmiþ ama son derece elastiki bir deriye sahipler.

Beyinleri ise, bizimkinden çok daha karmaþýk ve çok daha fazla kývrým

görülüyor.

Bizim görme sistemimiz beynimizin arka tarafýndan yönetilirken,

onlarýnki beyinlerinin önündeki bir merkezden yönleniyor. Duyma

yetileri

bizlerden hatta köpeklerden bile çok ötede. Böbrek ve mesane sistemi de

tek

bir organ halinde, onlar da atýklarý vücutlarýndan atýyorlar ama katý

atýklarý sývýya dönüþtüren ve bilimcilerimizin bir türlü tam olarak

çözümleyemedikleri ekstra bir organlarý daha var.

Ellerinde baþ parmak yok, dört parmaklarý bulunuyor, ayaklarý küçük ve

parmak aralarý perdeli. Yaþamlari ortalama olarak bizim zaman ölçümüze

göre

350-400 yýl arasýnda. Aslýnda genel olarak sürüngenlere benziyorlar.

Bilindiði gibi dünyada bazý sürüngen türleri 500 yýl yaþayabiliyorlar.

Bir

timsahýn 850 yaþýnda olduðu resmen açýklanmýþtý. Ve tabii çok zekiler,

eger

IQ ölçüsünü alacak olursak, IQ dereceleri 200'ün üzerinde." Falcon

dünyadýþý

canlýlarýn sosyal yaþamlarý hakkýnda da bilgi vererek konuþmasýna devam

ediyor;

Onlarýn da bir dini var, evrensel bir dine sahipler. Evreni Tanrý

olarak kabul ediyorlar. Sevdikleri müzik türü eski Tibet müziðine çok

benziyor. Genelde sebzeleri severek yiyorlar, dünyada en çok dondurmayý

sevmiþler, en çok da çilekli dondurmayý..." Þimdi Faicon'u býrakýp,

adýný

saklamayan birine geçiyoruz;

Çok gizli bir üs!

Robert veya Bob Lazar yukarýda adý geçen Nevada'daki ünlü 51.Bölge'de

bulunmuþtu. Aslýnda bir fizik uzmaný olan Lazar, ABD Hükümeti

tarafýndan

resmen görevlendirilmiþti. Lazar, hiç çekinmeden birkaç ayrý UFO tipini

tarif etti. Lazar, ayrýca Las Vegas'ýn 15 mil kuzeyindeki Pagose Gölü

yakýnýnda gizli bir araþtýrma merkezi bulunuyordu. Burada U2, SR71,

F-117A

ve SR75 gibi çesitli uçaklar geliþtirildi. Üste çok ciddi ve inanilmaz

derecede bir gizlilik uygulanýyordu. Ölüm cezasý bile vardý.

Pagose Daðý'nýn içine 9 hangar inþa edilmiþti. Hangar kapýlarý

öylesine doðaya uydurulmuþtu ki, birkaç yüz metre yakýndan bile fark

edilemiyordu. Lazar'a göre, bu hangarlarin içinde UFO benzeri uçan

disklerin

deneyleri yapýlýyor ve uçuþ prensipleri deneniyordu. Lazar, disklerin

uçabilmesi için adýna "Yerçekimi Amplifikatörü" denen bir aygýt

geliþtirilmiþti. Aygýtýn planlarý dünyadýþý canlýlar tarafýndan

hazýrlanmýþtý. Ýki tür UFO vardý, birisi "Omicron" adý verilen bir

gezegen

veya bir yýldýz çevresinde kýsa yolculuklar yapabilen diskti. "Delta"

adlý

diðer tip ise, uzay zaman alaný içinde hareket edebilen, ve bu þekilde

yýldýzlar ve galaksiler arasý yolculuk yapabilen olaðanüstü bir araçtý.

Araçlarýn üçüncü ve bir baþka tipi ise, hem Omicron, hem de Delta

konumuna geçebilen bir modeldi. Bu diskler veya araçlarla ilgili tüm

bilgi

vardý ve uygulanýyordu.

UFO'lar nasýl çalýþýyor?

Sonuç olarak gerek Faicon'un gerekse de Lazar'ýn anlattýklarý

gerçekten ilginç; Örneðin Lazar, disklerin reaktörlerinin benzinle

çalýþtýklarýný söylerken önce þaþýrtýyor ama sonra bu benzinin

bizimkinden

çok farklý olduðunu anlýyorsunuz. Çok yüksek oktanlý ve petrolden

deðil,

atom sayýsý 115 olan bir elementten üretiliyor. Bu element ise bizim

elementler için kullandýðýmýz periyodik kartýmýzda bulunmuyor. Lazar

Element

115'in dünyadaki elementler gibi tek yönlü deðil, iki ayrý amaçla

kullanýlabilen bir element olduðunu belirtiyor ve açýklýyor;

"Dünya biliminin henüz bilmediði ve özelliðini tanýmlayamadýðý

Yerçekimi Enerjisi'ni Element 115 saðlýyor ki bunun adý A E-nerjisi, bu

enerji Element 115'in çekirdeðinden kaynaklanýyor ve yayýlýyor, ikinci

olarak da, Element 115 antimadde radyonunun kaynaðý, bu da gereken

hareket

gücünü oluþturuyor." Lazar'ýn bu sözcüklerinden þu anlam çýkýyor; Her

disk,

kendi içinde birer minik gezegen olarak kabul edilebilirler.

Lazar'ýn anlatýmýna göre, yukarýda adý geçen Çekim veya Uçus

Amplifikatörü'nün sistemi A enerjisini bir yere odakla****** uzay

zamanýn

bükülmesini saðlýyor, uzay zaman bükülümü ise, bir astrofizik deyimi,

basit

bir anlatýmla ýþýk hýzýndan çok daha fazla bir süratle zamanýn ve üç

boyutlu

uzayýn dýþýnda mekan deðiþimi olarak düþünülebilir. Uzay zaman

bükülmesi

yine bir astrofizik tanýmýyla bir Kara Delik'in çekim alaný kadar bir

güç

alanýný oluþturuyor. Böylece elde edilen dev enerji, ýþýk yýlý gibi çok

büyük uzaklýklarýn aþýlmaþýýn saðlýyor. Lazar ekliyor;

"Bir uzay zaman bükülümü içinde yolculuk yapýp ilerken, Element 115,

Element 116 denen bir baþka elemente dönüþerek bir antimadde alanýný da

yaratýyor. Antimadde alanýnda oluþan zýt alan ise, Elenet 116'nin

sayesinde

% 100 enerjiye dönüþebiliyor. Reaksiyonun ISISI sonucunda, ortaya

çýkan elektriksel enerji yeterli olduðu gibi, bir tür termo elektrik

jeneratörü oluþturuyor. Sözünü ettiðim A Enerjisi, böyle saðlanýrken,

Delta

durumuna geçildiðinde A Enerjisi, uzay-zaman bükülümünü saðlayýnca bir

tür

Kara Delik ortaya çýkýnca, ýþýkyýllarý aþýlabiliyor..."

Sorular ve kuskular sonsuz, tüm bu bilimsel ama amatörce gözüken

iddialarýn resmen kanýtlanmasý gerek ama öte yandan da Robert Lazar'ýn

da

bir fizikçi olduðu biliniyor. Bilimsel çevreler ilginçtir, susuyorlar

hatta

Lazar'ý yalanlayan veya karþý çýkan kimseye de rastlanmýyor, iki þey

olabilir Ya Lazar veya Faicon öylesine saçmalýyorlar ki, yetkililerin

hiçbirisi onlara cevap vermeye tenezzül dahi etmiyor, kýsacasý

ilgilenmiyorlar ya da Lazar veya Faicon doðru söylüyorlar ve konunun

daha

fazla karýþtýrýlmamasý için yetkililer seslerini çýkartmayý, yorumsuz

kalmayý tercih ediyorlar.

En iyi çözüm, dünyadýþý canlýlarýn ortaya çýkmasý, o zaman tartýþacak

bir þey kalmayacak. Ama onlar da resmen ortada yoklar. Bu arada akla

yukarda geçen bir söz de ister istemez geliyor; dünyadýþý canlýlarýn IQ

dereceleri gerçekten 200'ün üzerindeyse, o zaman onlarý anlamamýz hiç

de

kolay deðil, hatta imkansýz gibi.

Her þeyi bir yana býrakýp, bir an düþünelim. Eðer Falcon ve Lazar

doðru söylüyorlarsa ve ABD ile dünyadýþý canlýlar arasýnda böylesine

gizli

tutulan bir iliþki varsa, hatta ABD dünyadýþý bir zekanýn

temsilcileriyle

özel bir anlaþma imzaladýysa ve bunu dünya insanlarýndan saklýyorlarsa

çok

iyi düþünmemiz gerekiyor. Böyle bir olasýlýk, tüm siyasi, etnik, dinsel

ve

hatta ekonomik sorunlardan daha önemlidir çünkü göründüðü kadarýyla çok

uzakta deðil, kýsa bir dönem içinde dünyada ciddi bir degiþimin, belki

bir

bölünmenin ama en önemlisi insanlýðýn bir bölümü için bir tehdidin

ortaya

çýkmasý olasýdýr. Neden mi?

Eðer anlatýlanlar gerçekse, ABD neyin karþýlýðýnda dünyadýþý canlýlarý

saklamak ve hatta korumak için milyarlar harcýyor? Bunun bedeli nedir?

Fakat

önemli bir soru daha var, dünyadýþý canlýlar bu iþbirliðinden ne elde

ediyorlar ve neden saklanmak istiyorlar? Ýhtiyatli olmak isteyen

çevrelere

göre, eðer bizlerden çok ötede bir zekaya sahipseler. Korkmamýz gerekir

çünkü onlarýn gerçek amacýný anlamamýz asla mümkün olamayacaktýr..

alýntýdýr''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi''

Burada bilgileri veren kaynaklara göre, tüm anlatýlanlar ABD Hükümeti

tarafýndan "Çok Gizli" olarak tanýmlanýyor. Ve yine ayný kaynaklara

göre,

ABD'de geçeni olan "Bilgi Özgürlüðü Kanununun" kapsamýna alýnmadýðý

gibi,

ABD Hükümeti aþaðýda anlatýlan olaylarýn hiçbirisinin doðruluðunu kabul

etmemekte. Fakat, anlatýlanlarýn tümünün gerçek olduðu iddia edilirken,

sadece ABD'nin deðil daha birçok hükümetin benzeri gerçekleri

sakladýklarýný

ve daha da ötede bu konularda konuþanlarýn susturulduklarý da

belirtiliyor.

ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda imzalanan anlaþmaya göre:

....

Anlatýlanlar ve kimliði saklanan tanýklarla yapýlan görüþmeler büyük

bir gizlilik içinde gerçekleþtirilmiþ, ses ve video bantlarýndan

isimler

özellikle silinirken, konuþanlarýn kimlikleri titizlikle saklanmýþ.

Öyleyse,

bu durumda anlatýlanlarýn doðruluðundan nasýl emin olunabilir? Buna

verilen

cevap ise þöyle; "Bu tanýklar, Amerikan Hükümeti'nin 'Çok Gizli' düzeyi

ile

olan iliþkileri, verdikleri isimler ve kaynaklar bakýmýndan inanýlýr ve

güvenilirdir. Tanýklar, görev yaptýklarý dönemin istihbarat iþlerindeki

personelin adlarýný ve rütbelerini doðru olarak biliyor ve

anlatýyorlardý ve

bunlar en ciddi düzeyde araþtýrýlarak doðrulandý."

Gizemli bir grup

UFO Araþtýrmacýsý William Moore "Dünyadýþý Canlýlarýn Biyolojik

Varlýklarý" adlý bir radyo programý yapýyordu, ikinci programýn

sonrasýnda,

bir telefon aldý. Arayan eski bir istihbarat görevlisiydi, 9 arkadaþý

adýna

konuþurken, "Dünya-daki Yabancý Varlýklarla ilgili dokümanlarý Moore'a

verebileceðini söylüyordu. Moore, ikna olarak konuþmayý kabul etti ve

konuþmalara ve konuþmacýlara "Faicon" kod adý verildi. Bu arada Moore,

Jamie

Sanders adlý bir TV yapýmcýsý ve yönetmeninden yardým isteyerek,

görüþmelerin videoya kaydedilmesini planladý. Bu aþamanýn ardýndan,

Faicon

kod adlý ama gerçek adý "MJ 12" olan grupla çalýþmalara geçildi. Peki,

"MJ

12" neydi? Bu özel grup, ABD içindeki UFO faaliyetlerini araþtýrýrken,

"Dünyadaki Yabancý Varlýklar"la da iliþkileri yönlendirmekle

görevliydi.

Yani resmen, insanlýk ile "Dünyadaki Yabancý Varlýklar' arasýndaki

politikayý belirliyorlardý. Çalýþmalar sürdürülüyor, kararlar

veriliyor,

Baþkan'ýn onayýna sunuluyor ve politika uygulanýyordu. Yani ABD

Baþkaný'nýn

"Dünyadaki Yabancý Varlýklardan haberi vardý. Faicon'a göre, "MJ 12"

1950'lerde bizzat Baþkan Truman'un emriyle kurulmuþtu ve bu emrin

belgesi de

vardý. Faicon bu belgeyi gösteriyordu. Ek o" larak da, 1947'de, New

Mexico

Ros-vvell'e düþen UFO'nun ve içindeki dünyadýþý canlýlarýn cesetleri

hakkýndan bilgi veren "MJ 12" dokümanlarý bulunuyordu. Bu dokümanlarda

dönemin Baþkan'ý Eisenhovver'in imzasý bulunuyordu. Aþaðýdaki satýrlar

teyp

kasetinden aynen alýnan bir bölümdür.

Bu incil baska bir incil

Faicon'un sesi: "MJ 12, 1950'lerde, hükümetin içinden seçilen bir grup

insanla oluþturuldu. Görevleri, UFO'larla ilgili araþtýrmalar yaparak,

elde

edilen bilgileri derlemekti. En önemli amaçlarý, UFO'larla ilgili

bilgileri,

bilimsel olarak geliþtirmek ve teknolojimize yardým saðlayacak þekilde

analiz etmekti. "MJ 12 'nin üyeleri arasýnda, ABD Baþkaný, Baþkan

Yardýmcýsý, Merkezi istihbarat Örgütü "CIA" Baskaný ve Ulusal Güvenlik

Danýþmaný da dahildiler. "MJ 12"nin yönetim merkezi ise. Washington

DC'deki

Deniz Kuvvetleri Gözlemevi'ydi ve ABD Deniz Kuvvetleri "MJ 12"

politikalariyla ilgili faaliyetlerin tümünde öncelikli sorumluluða

sahipti.

Deniz Kuvvetleri personeli tarafýndan derlenen tüm bilgiler, analiz

edilmek

üzere "Aquarius" kod adýyla komutanlýk merkezine aktarýlýyordu."

Falcon devam ediyor; "MJ 12'nin kendi arasýnda 'incil' adýyla tanýnan

bir kitap veya basýlý bir dosya vardý. Bu kitapta, Truman döneminde,

ABD'nin

misafiri olan üç dünyadýþý yabancý anlatýlýyor ve tüm ayrýntýlar

veriliyordu. Ayrýca kitapta, dünyadýþý canlýlardan alýnan teknolojik ve

tibbi bilgiler, onlarýn kendi gezegenlerindeki sosyal yaþamlarý,

Roswell'de

bulunan cesetlere yapýlan otopsilerin sonuçlarý ve evren ile ilgili

bilgiler

de yer alýyordu. Ama bu kadar deðildi, devamý da vardý, 1988 yýlýnda

gelen

ve yine ABD'nin konuðu olan ve dev bir gizlilik perdesi altýnda

saklanan

ikinci bir dünyadýþý canlý grup daha anlatýlýyor."

''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi.."

Faicon sürdürüyor; " Bir diðer kitap daha var, adý "Yellow Book". Bu

ise son olarak gelen iki dünyadýþý canlý tarafýndan yazýlmýþ. Kitapta,

geldikleri gezegeni, Güneþ Sistemi'ni, diðer güneþleri, kültürlerini,

kendi

toplumlarýný ve dünyada nasýl yaþamlarýný sürdürdüklerini

anlatýyorlar." Bu

noktada Falcon'a önemli bir soru soruluyor, dünyadýþý canlýlarýn

kökenlerinin neresi olduðu soruluyor:

Faicon açýklýyor; " Zeta Reticuli takýmyýldýzýndan geliyorlar. Bu

takýmyýldýz onlarýn ilk evi deðil." Bu noktada hemen akla gelen biri

var,

bir dönem hükümet adýna çalýþan hipnoz uzmaný ve fizikçi Bob Lazar

dünyadýþý

canlýlar tarafýndan kaçýrýldýðýný iddia eden ünlü Betty Hill'i hipnoz

etmiþti ve Hili 1961 yýlýnda yapýlan bir seansta hipnoz altýndayken

Zeta

Reticuli yýldýz sistemini týpatýp tarif etmiþti. Ama dünyalý

astronomlar bu

takýmyýldýzý ancak 1969 yýlýnda ilk kez gözlemleyebildiler ve buldular.

Öyleyse, arada kesin ama garip iliþkiler vardý ama bu iliþkilerin

arasýndaki

bað açýkça görülemiyordu.

Þimdi Faicon grubundan bir baþka kiþiye geçelim, onun kod adý

"Condor". Condor, ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda yapýlan

anlaþmalardan söz ediyor; "ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda

imzalanan anlaþmaya göre, ABD Hükümeti dünyadýþý canlýlarýn varlýðýný

açýklamamayý kabul ederken, onlar da insan toplumuna yani dünyaya

karýþmamaya söz veriyorlar. Ayrýca ABD, dünyadýþý canlýlara özel bir

bölgede, çok gizli tutulmak kaydýyla bir üs de veriyor. Söz konusu yer

Nevada'daki 51.Bölge ya da öteki adiyla "Dreamland / Rüya Ülkesi"

olabilir."

Þimdi söz yine Fal-con'da; "Dünyadýþý canlýlar bu bölgede üslendiler

yani Nevada'da. Benim bildiðime göre 1948 veya 1949'dan gü-nümüze kadar

üç

ayrý dünyadýþý canlý türü dünyamýzý ziyaret etti veya konakladý,

dünyada ilk

dünyadýþý bir canlý New Mexico Çölü'ndeki kazadan sonra ele geçirildi.

Dünyadýsý canlýnýn adý EBE'idi. Hükümet tarafýndan üç yýl konuk edildi

ve

bakýldý. Ondan kültürleri, ýrký ve araçlarý hakkýnda çok þey öðrenildi.

Diðer bir dünyadýþý canlý ise, bir deðiþim programýnýn parçasý olarak,

ABD

Hükümeti'nin 1982 yýlýndan bu yana konuðu oldu."

"400 yýl yaþýyorlar ve çok zekiler..."

Birçok görgü tanýðýnýn çizdikleri resimlerin yaný sýra, Falcon

dünyadýþý canlýlarý þöyle tanýmlýyor; "Boylarý yaklaþýk bir metre ile

bir

metre on santim arasýnda deðiþiyor. Böcek gözüne benzer çok büyük

gözleri

var ayrýca birer iç gözkapaklarý bulunuyor. Yaþadýklarý gezegende,

gündüzleri güneþ ýþýðý bizimkinden iki veya üç kez daha fazla. Onlar da

diþi

ve erkek olarak iki cinsiyetteler. Bizim burnumuzun olduðu yerde iki

küçük

delik var ve küçük bir aðiza sahipler. Bildiðimiz türde diþten yok,

diþlerin

yerinde çok sert kauçuk benzen bir alan bulunuyor, iç organlari çok

basit,

kalbin ve ciðerlerin görevini tek bir organ yapýyor. Yine çok basit bir

sindirim sistemleri ve büyük olasýlýkla gezegenlerindeki çok güçlü

güneþ

ýsýsý nedeniyle sertleþmiþ ama son derece elastiki bir deriye sahipler.

Beyinleri ise, bizimkinden çok daha karmaþýk ve çok daha fazla kývrým

görülüyor.

Bizim görme sistemimiz beynimizin arka tarafýndan yönetilirken,

onlarýnki beyinlerinin önündeki bir merkezden yönleniyor. Duyma

yetileri

bizlerden hatta köpeklerden bile çok ötede. Böbrek ve mesane sistemi de

tek

bir organ halinde, onlar da atýklarý vücutlarýndan atýyorlar ama katý

atýklarý sývýya dönüþtüren ve bilimcilerimizin bir türlü tam olarak

çözümleyemedikleri ekstra bir organlarý daha var.

Ellerinde baþ parmak yok, dört parmaklarý bulunuyor, ayaklarý küçük ve

parmak aralarý perdeli. Yaþamlari ortalama olarak bizim zaman ölçümüze

göre

350-400 yýl arasýnda. Aslýnda genel olarak sürüngenlere benziyorlar.

Bilindiði gibi dünyada bazý sürüngen türleri 500 yýl yaþayabiliyorlar.

Bir

timsahýn 850 yaþýnda olduðu resmen açýklanmýþtý. Ve tabii çok zekiler,

eger

IQ ölçüsünü alacak olursak, IQ dereceleri 200'ün üzerinde." Falcon

dünyadýþý

canlýlarýn sosyal yaþamlarý hakkýnda da bilgi vererek konuþmasýna devam

ediyor;

Onlarýn da bir dini var, evrensel bir dine sahipler. Evreni Tanrý

olarak kabul ediyorlar. Sevdikleri müzik türü eski Tibet müziðine çok

benziyor. Genelde sebzeleri severek yiyorlar, dünyada en çok dondurmayý

sevmiþler, en çok da çilekli dondurmayý..." Þimdi Faicon'u býrakýp,

adýný

saklamayan birine geçiyoruz;

Çok gizli bir üs!

Robert veya Bob Lazar yukarýda adý geçen Nevada'daki ünlü 51.Bölge'de

bulunmuþtu. Aslýnda bir fizik uzmaný olan Lazar, ABD Hükümeti

tarafýndan

resmen görevlendirilmiþti. Lazar, hiç çekinmeden birkaç ayrý UFO tipini

tarif etti. Lazar, ayrýca Las Vegas'ýn 15 mil kuzeyindeki Pagose Gölü

yakýnýnda gizli bir araþtýrma merkezi bulunuyordu. Burada U2, SR71,

F-117A

ve SR75 gibi çesitli uçaklar geliþtirildi. Üste çok ciddi ve inanilmaz

derecede bir gizlilik uygulanýyordu. Ölüm cezasý bile vardý.

Pagose Daðý'nýn içine 9 hangar inþa edilmiþti. Hangar kapýlarý

öylesine doðaya uydurulmuþtu ki, birkaç yüz metre yakýndan bile fark

edilemiyordu. Lazar'a göre, bu hangarlarin içinde UFO benzeri uçan

disklerin

deneyleri yapýlýyor ve uçuþ prensipleri deneniyordu. Lazar, disklerin

uçabilmesi için adýna "Yerçekimi Amplifikatörü" denen bir aygýt

geliþtirilmiþti. Aygýtýn planlarý dünyadýþý canlýlar tarafýndan

hazýrlanmýþtý. Ýki tür UFO vardý, birisi "Omicron" adý verilen bir

gezegen

veya bir yýldýz çevresinde kýsa yolculuklar yapabilen diskti. "Delta"

adlý

diðer tip ise, uzay zaman alaný içinde hareket edebilen, ve bu þekilde

yýldýzlar ve galaksiler arasý yolculuk yapabilen olaðanüstü bir araçtý.

Araçlarýn üçüncü ve bir baþka tipi ise, hem Omicron, hem de Delta

konumuna geçebilen bir modeldi. Bu diskler veya araçlarla ilgili tüm

bilgi

vardý ve uygulanýyordu.

UFO'lar nasýl çalýþýyor?

Sonuç olarak gerek Faicon'un gerekse de Lazar'ýn anlattýklarý

gerçekten ilginç; Örneðin Lazar, disklerin reaktörlerinin benzinle

çalýþtýklarýný söylerken önce þaþýrtýyor ama sonra bu benzinin

bizimkinden

çok farklý olduðunu anlýyorsunuz. Çok yüksek oktanlý ve petrolden

deðil,

atom sayýsý 115 olan bir elementten üretiliyor. Bu element ise bizim

elementler için kullandýðýmýz periyodik kartýmýzda bulunmuyor. Lazar

Element

115'in dünyadaki elementler gibi tek yönlü deðil, iki ayrý amaçla

kullanýlabilen bir element olduðunu belirtiyor ve açýklýyor;

"Dünya biliminin henüz bilmediði ve özelliðini tanýmlayamadýðý

Yerçekimi Enerjisi'ni Element 115 saðlýyor ki bunun adý A E-nerjisi, bu

enerji Element 115'in çekirdeðinden kaynaklanýyor ve yayýlýyor, ikinci

olarak da, Element 115 antimadde radyonunun kaynaðý, bu da gereken

hareket

gücünü oluþturuyor." Lazar'ýn bu sözcüklerinden þu anlam çýkýyor; Her

disk,

kendi içinde birer minik gezegen olarak kabul edilebilirler.

Lazar'ýn anlatýmýna göre, yukarýda adý geçen Çekim veya Uçus

Amplifikatörü'nün sistemi A enerjisini bir yere odakla****** uzay

zamanýn

bükülmesini saðlýyor, uzay zaman bükülümü ise, bir astrofizik deyimi,

basit

bir anlatýmla ýþýk hýzýndan çok daha fazla bir süratle zamanýn ve üç

boyutlu

uzayýn dýþýnda mekan deðiþimi olarak düþünülebilir. Uzay zaman

bükülmesi

yine bir astrofizik tanýmýyla bir Kara Delik'in çekim alaný kadar bir

güç

alanýný oluþturuyor. Böylece elde edilen dev enerji, ýþýk yýlý gibi çok

büyük uzaklýklarýn aþýlmaþýýn saðlýyor. Lazar ekliyor;

"Bir uzay zaman bükülümü içinde yolculuk yapýp ilerken, Element 115,

Element 116 denen bir baþka elemente dönüþerek bir antimadde alanýný da

yaratýyor. Antimadde alanýnda oluþan zýt alan ise, Elenet 116'nin

sayesinde

% 100 enerjiye dönüþebiliyor. Reaksiyonun ISISI sonucunda, ortaya

çýkan elektriksel enerji yeterli olduðu gibi, bir tür termo elektrik

jeneratörü oluþturuyor. Sözünü ettiðim A Enerjisi, böyle saðlanýrken,

Delta

durumuna geçildiðinde A Enerjisi, uzay-zaman bükülümünü saðlayýnca bir

tür

Kara Delik ortaya çýkýnca, ýþýkyýllarý aþýlabiliyor..."

Sorular ve kuskular sonsuz, tüm bu bilimsel ama amatörce gözüken

iddialarýn resmen kanýtlanmasý gerek ama öte yandan da Robert Lazar'ýn

da

bir fizikçi olduðu biliniyor. Bilimsel çevreler ilginçtir, susuyorlar

hatta

Lazar'ý yalanlayan veya karþý çýkan kimseye de rastlanmýyor, iki þey

olabilir Ya Lazar veya Faicon öylesine saçmalýyorlar ki, yetkililerin

hiçbirisi onlara cevap vermeye tenezzül dahi etmiyor, kýsacasý

ilgilenmiyorlar ya da Lazar veya Faicon doðru söylüyorlar ve konunun

daha

fazla karýþtýrýlmamasý için yetkililer seslerini çýkartmayý, yorumsuz

kalmayý tercih ediyorlar.

En iyi çözüm, dünyadýþý canlýlarýn ortaya çýkmasý, o zaman tartýþacak

bir þey kalmayacak. Ama onlar da resmen ortada yoklar. Bu arada akla

yukarda geçen bir söz de ister istemez geliyor; dünyadýþý canlýlarýn IQ

dereceleri gerçekten 200'ün üzerindeyse, o zaman onlarý anlamamýz hiç

de

kolay deðil, hatta imkansýz gibi.

Her þeyi bir yana býrakýp, bir an düþünelim. Eðer Falcon ve Lazar

doðru söylüyorlarsa ve ABD ile dünyadýþý canlýlar arasýnda böylesine

gizli

tutulan bir iliþki varsa, hatta ABD dünyadýþý bir zekanýn

temsilcileriyle

özel bir anlaþma imzaladýysa ve bunu dünya insanlarýndan saklýyorlarsa

çok

iyi düþünmemiz gerekiyor. Böyle bir olasýlýk, tüm siyasi, etnik, dinsel

ve

hatta ekonomik sorunlardan daha önemlidir çünkü göründüðü kadarýyla çok

uzakta deðil, kýsa bir dönem içinde dünyada ciddi bir degiþimin, belki

bir

bölünmenin ama en önemlisi insanlýðýn bir bölümü için bir tehdidin

ortaya

çýkmasý olasýdýr. Neden mi?

Eðer anlatýlanlar gerçekse, ABD neyin karþýlýðýnda dünyadýþý canlýlarý

saklamak ve hatta korumak için milyarlar harcýyor? Bunun bedeli nedir?

Fakat

önemli bir soru daha var, dünyadýþý canlýlar bu iþbirliðinden ne elde

ediyorlar ve neden saklanmak istiyorlar? Ýhtiyatli olmak isteyen

çevrelere

göre, eðer bizlerden çok ötede bir zekaya sahipseler. Korkmamýz gerekir

çünkü onlarýn gerçek amacýný anlamamýz asla mümkün olamayacaktýr..

alýntýdýr

Link to comment
Share on other sites

ben ufolara pek inanmýyorum olsalar dahi bunlarýn üç harfli tabir ettiðimiz (hani karabasan olanlar :) ) dan olduklarýný tahmin ediyorum eðer olsalar dahi bizden daha zeki veya daha mükemmel olmalarý imkansýz çünkü evrenin yaradýlýþýný ALLAH cc hz Muhammed in varlýðýna baðlýyor ve eðer hz Muhammed de insanoðlundan yaratýlmýþs ise kesinlikle ne olursa olsun hiç bir ýrk insanoðlundan üstün deðildir ufo olsalar dahi ayrýca varsalarda dünyayý istila edeceklerse þöyle biþe olma ihtimali olur belki oda benim yorumum kýyamet alametlerinde yeccüc ve meccüc den bahsedilir boylarý 2- 3 karýþ olacak yalnýz sayý olarak bizden çok fazla olacaklar ve yeryüzünü istila edecekler ben önce çinlilier olabilir diye düþünüyordum kýsa ve çok olduklarýndan yalnýz sanýrým insan cinsinden deðiller ALLAH kendi sonumuzu hayr eylesin ne diyim

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...