C@NgO Posted October 16, 2006 Share Posted October 16, 2006 ABD ile uzaylýlar anlaþma imzaladý! ''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi'' Burada bilgileri veren kaynaklara göre, tüm anlatýlanlar ABD Hükümeti tarafýndan "Çok Gizli" olarak tanýmlanýyor. Ve yine ayný kaynaklara göre, ABD'de geçeni olan "Bilgi Özgürlüðü Kanununun" kapsamýna alýnmadýðý gibi, ABD Hükümeti aþaðýda anlatýlan olaylarýn hiçbirisinin doðruluðunu kabul etmemekte. Fakat, anlatýlanlarýn tümünün gerçek olduðu iddia edilirken, sadece ABD'nin deðil daha birçok hükümetin benzeri gerçekleri sakladýklarýný ve daha da ötede bu konularda konuþanlarýn susturulduklarý da belirtiliyor. ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda imzalanan anlaþmaya göre: .... Anlatýlanlar ve kimliði saklanan tanýklarla yapýlan görüþmeler büyük bir gizlilik içinde gerçekleþtirilmiþ, ses ve video bantlarýndan isimler özellikle silinirken, konuþanlarýn kimlikleri titizlikle saklanmýþ. Öyleyse, bu durumda anlatýlanlarýn doðruluðundan nasýl emin olunabilir? Buna verilen cevap ise þöyle; "Bu tanýklar, Amerikan Hükümeti'nin 'Çok Gizli' düzeyi ile olan iliþkileri, verdikleri isimler ve kaynaklar bakýmýndan inanýlýr ve güvenilirdir. Tanýklar, görev yaptýklarý dönemin istihbarat iþlerindeki personelin adlarýný ve rütbelerini doðru olarak biliyor ve anlatýyorlardý ve bunlar en ciddi düzeyde araþtýrýlarak doðrulandý." Gizemli bir grup UFO Araþtýrmacýsý William Moore "Dünyadýþý Canlýlarýn Biyolojik Varlýklarý" adlý bir radyo programý yapýyordu, ikinci programýn sonrasýnda, bir telefon aldý. Arayan eski bir istihbarat görevlisiydi, 9 arkadaþý adýna konuþurken, "Dünya-daki Yabancý Varlýklarla ilgili dokümanlarý Moore'a verebileceðini söylüyordu. Moore, ikna olarak konuþmayý kabul etti ve konuþmalara ve konuþmacýlara "Faicon" kod adý verildi. Bu arada Moore, Jamie Sanders adlý bir TV yapýmcýsý ve yönetmeninden yardým isteyerek, görüþmelerin videoya kaydedilmesini planladý. Bu aþamanýn ardýndan, Faicon kod adlý ama gerçek adý "MJ 12" olan grupla çalýþmalara geçildi. Peki, "MJ 12" neydi? Bu özel grup, ABD içindeki UFO faaliyetlerini araþtýrýrken, "Dünyadaki Yabancý Varlýklar"la da iliþkileri yönlendirmekle görevliydi. Yani resmen, insanlýk ile "Dünyadaki Yabancý Varlýklar' arasýndaki politikayý belirliyorlardý. Çalýþmalar sürdürülüyor, kararlar veriliyor, Baþkan'ýn onayýna sunuluyor ve politika uygulanýyordu. Yani ABD Baþkaný'nýn "Dünyadaki Yabancý Varlýklardan haberi vardý. Faicon'a göre, "MJ 12" 1950'lerde bizzat Baþkan Truman'un emriyle kurulmuþtu ve bu emrin belgesi de vardý. Faicon bu belgeyi gösteriyordu. Ek o" larak da, 1947'de, New Mexico Ros-vvell'e düþen UFO'nun ve içindeki dünyadýþý canlýlarýn cesetleri hakkýndan bilgi veren "MJ 12" dokümanlarý bulunuyordu. Bu dokümanlarda dönemin Baþkan'ý Eisenhovver'in imzasý bulunuyordu. Aþaðýdaki satýrlar teyp kasetinden aynen alýnan bir bölümdür. Bu incil baska bir incil Faicon'un sesi: "MJ 12, 1950'lerde, hükümetin içinden seçilen bir grup insanla oluþturuldu. Görevleri, UFO'larla ilgili araþtýrmalar yaparak, elde edilen bilgileri derlemekti. En önemli amaçlarý, UFO'larla ilgili bilgileri, bilimsel olarak geliþtirmek ve teknolojimize yardým saðlayacak þekilde analiz etmekti. "MJ 12 'nin üyeleri arasýnda, ABD Baþkaný, Baþkan Yardýmcýsý, Merkezi istihbarat Örgütü "CIA" Baskaný ve Ulusal Güvenlik Danýþmaný da dahildiler. "MJ 12"nin yönetim merkezi ise. Washington DC'deki Deniz Kuvvetleri Gözlemevi'ydi ve ABD Deniz Kuvvetleri "MJ 12" politikalariyla ilgili faaliyetlerin tümünde öncelikli sorumluluða sahipti. Deniz Kuvvetleri personeli tarafýndan derlenen tüm bilgiler, analiz edilmek üzere "Aquarius" kod adýyla komutanlýk merkezine aktarýlýyordu." Falcon devam ediyor; "MJ 12'nin kendi arasýnda 'incil' adýyla tanýnan bir kitap veya basýlý bir dosya vardý. Bu kitapta, Truman döneminde, ABD'nin misafiri olan üç dünyadýþý yabancý anlatýlýyor ve tüm ayrýntýlar veriliyordu. Ayrýca kitapta, dünyadýþý canlýlardan alýnan teknolojik ve tibbi bilgiler, onlarýn kendi gezegenlerindeki sosyal yaþamlarý, Roswell'de bulunan cesetlere yapýlan otopsilerin sonuçlarý ve evren ile ilgili bilgiler de yer alýyordu. Ama bu kadar deðildi, devamý da vardý, 1988 yýlýnda gelen ve yine ABD'nin konuðu olan ve dev bir gizlilik perdesi altýnda saklanan ikinci bir dünyadýþý canlý grup daha anlatýlýyor." ''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi.." Faicon sürdürüyor; " Bir diðer kitap daha var, adý "Yellow Book". Bu ise son olarak gelen iki dünyadýþý canlý tarafýndan yazýlmýþ. Kitapta, geldikleri gezegeni, Güneþ Sistemi'ni, diðer güneþleri, kültürlerini, kendi toplumlarýný ve dünyada nasýl yaþamlarýný sürdürdüklerini anlatýyorlar." Bu noktada Falcon'a önemli bir soru soruluyor, dünyadýþý canlýlarýn kökenlerinin neresi olduðu soruluyor: Faicon açýklýyor; " Zeta Reticuli takýmyýldýzýndan geliyorlar. Bu takýmyýldýz onlarýn ilk evi deðil." Bu noktada hemen akla gelen biri var, bir dönem hükümet adýna çalýþan hipnoz uzmaný ve fizikçi Bob Lazar dünyadýþý canlýlar tarafýndan kaçýrýldýðýný iddia eden ünlü Betty Hill'i hipnoz etmiþti ve Hili 1961 yýlýnda yapýlan bir seansta hipnoz altýndayken Zeta Reticuli yýldýz sistemini týpatýp tarif etmiþti. Ama dünyalý astronomlar bu takýmyýldýzý ancak 1969 yýlýnda ilk kez gözlemleyebildiler ve buldular. Öyleyse, arada kesin ama garip iliþkiler vardý ama bu iliþkilerin arasýndaki bað açýkça görülemiyordu. Þimdi Faicon grubundan bir baþka kiþiye geçelim, onun kod adý "Condor". Condor, ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda yapýlan anlaþmalardan söz ediyor; "ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda imzalanan anlaþmaya göre, ABD Hükümeti dünyadýþý canlýlarýn varlýðýný açýklamamayý kabul ederken, onlar da insan toplumuna yani dünyaya karýþmamaya söz veriyorlar. Ayrýca ABD, dünyadýþý canlýlara özel bir bölgede, çok gizli tutulmak kaydýyla bir üs de veriyor. Söz konusu yer Nevada'daki 51.Bölge ya da öteki adiyla "Dreamland / Rüya Ülkesi" olabilir." Þimdi söz yine Fal-con'da; "Dünyadýþý canlýlar bu bölgede üslendiler yani Nevada'da. Benim bildiðime göre 1948 veya 1949'dan gü-nümüze kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü dünyamýzý ziyaret etti veya konakladý, dünyada ilk dünyadýþý bir canlý New Mexico Çölü'ndeki kazadan sonra ele geçirildi. Dünyadýsý canlýnýn adý EBE'idi. Hükümet tarafýndan üç yýl konuk edildi ve bakýldý. Ondan kültürleri, ýrký ve araçlarý hakkýnda çok þey öðrenildi. Diðer bir dünyadýþý canlý ise, bir deðiþim programýnýn parçasý olarak, ABD Hükümeti'nin 1982 yýlýndan bu yana konuðu oldu." "400 yýl yaþýyorlar ve çok zekiler..." Birçok görgü tanýðýnýn çizdikleri resimlerin yaný sýra, Falcon dünyadýþý canlýlarý þöyle tanýmlýyor; "Boylarý yaklaþýk bir metre ile bir metre on santim arasýnda deðiþiyor. Böcek gözüne benzer çok büyük gözleri var ayrýca birer iç gözkapaklarý bulunuyor. Yaþadýklarý gezegende, gündüzleri güneþ ýþýðý bizimkinden iki veya üç kez daha fazla. Onlar da diþi ve erkek olarak iki cinsiyetteler. Bizim burnumuzun olduðu yerde iki küçük delik var ve küçük bir aðiza sahipler. Bildiðimiz türde diþten yok, diþlerin yerinde çok sert kauçuk benzen bir alan bulunuyor, iç organlari çok basit, kalbin ve ciðerlerin görevini tek bir organ yapýyor. Yine çok basit bir sindirim sistemleri ve büyük olasýlýkla gezegenlerindeki çok güçlü güneþ ýsýsý nedeniyle sertleþmiþ ama son derece elastiki bir deriye sahipler. Beyinleri ise, bizimkinden çok daha karmaþýk ve çok daha fazla kývrým görülüyor. Bizim görme sistemimiz beynimizin arka tarafýndan yönetilirken, onlarýnki beyinlerinin önündeki bir merkezden yönleniyor. Duyma yetileri bizlerden hatta köpeklerden bile çok ötede. Böbrek ve mesane sistemi de tek bir organ halinde, onlar da atýklarý vücutlarýndan atýyorlar ama katý atýklarý sývýya dönüþtüren ve bilimcilerimizin bir türlü tam olarak çözümleyemedikleri ekstra bir organlarý daha var. Ellerinde baþ parmak yok, dört parmaklarý bulunuyor, ayaklarý küçük ve parmak aralarý perdeli. Yaþamlari ortalama olarak bizim zaman ölçümüze göre 350-400 yýl arasýnda. Aslýnda genel olarak sürüngenlere benziyorlar. Bilindiði gibi dünyada bazý sürüngen türleri 500 yýl yaþayabiliyorlar. Bir timsahýn 850 yaþýnda olduðu resmen açýklanmýþtý. Ve tabii çok zekiler, eger IQ ölçüsünü alacak olursak, IQ dereceleri 200'ün üzerinde." Falcon dünyadýþý canlýlarýn sosyal yaþamlarý hakkýnda da bilgi vererek konuþmasýna devam ediyor; Onlarýn da bir dini var, evrensel bir dine sahipler. Evreni Tanrý olarak kabul ediyorlar. Sevdikleri müzik türü eski Tibet müziðine çok benziyor. Genelde sebzeleri severek yiyorlar, dünyada en çok dondurmayý sevmiþler, en çok da çilekli dondurmayý..." Þimdi Faicon'u býrakýp, adýný saklamayan birine geçiyoruz; Çok gizli bir üs! Robert veya Bob Lazar yukarýda adý geçen Nevada'daki ünlü 51.Bölge'de bulunmuþtu. Aslýnda bir fizik uzmaný olan Lazar, ABD Hükümeti tarafýndan resmen görevlendirilmiþti. Lazar, hiç çekinmeden birkaç ayrý UFO tipini tarif etti. Lazar, ayrýca Las Vegas'ýn 15 mil kuzeyindeki Pagose Gölü yakýnýnda gizli bir araþtýrma merkezi bulunuyordu. Burada U2, SR71, F-117A ve SR75 gibi çesitli uçaklar geliþtirildi. Üste çok ciddi ve inanilmaz derecede bir gizlilik uygulanýyordu. Ölüm cezasý bile vardý. Pagose Daðý'nýn içine 9 hangar inþa edilmiþti. Hangar kapýlarý öylesine doðaya uydurulmuþtu ki, birkaç yüz metre yakýndan bile fark edilemiyordu. Lazar'a göre, bu hangarlarin içinde UFO benzeri uçan disklerin deneyleri yapýlýyor ve uçuþ prensipleri deneniyordu. Lazar, disklerin uçabilmesi için adýna "Yerçekimi Amplifikatörü" denen bir aygýt geliþtirilmiþti. Aygýtýn planlarý dünyadýþý canlýlar tarafýndan hazýrlanmýþtý. Ýki tür UFO vardý, birisi "Omicron" adý verilen bir gezegen veya bir yýldýz çevresinde kýsa yolculuklar yapabilen diskti. "Delta" adlý diðer tip ise, uzay zaman alaný içinde hareket edebilen, ve bu þekilde yýldýzlar ve galaksiler arasý yolculuk yapabilen olaðanüstü bir araçtý. Araçlarýn üçüncü ve bir baþka tipi ise, hem Omicron, hem de Delta konumuna geçebilen bir modeldi. Bu diskler veya araçlarla ilgili tüm bilgi vardý ve uygulanýyordu. UFO'lar nasýl çalýþýyor? Sonuç olarak gerek Faicon'un gerekse de Lazar'ýn anlattýklarý gerçekten ilginç; Örneðin Lazar, disklerin reaktörlerinin benzinle çalýþtýklarýný söylerken önce þaþýrtýyor ama sonra bu benzinin bizimkinden çok farklý olduðunu anlýyorsunuz. Çok yüksek oktanlý ve petrolden deðil, atom sayýsý 115 olan bir elementten üretiliyor. Bu element ise bizim elementler için kullandýðýmýz periyodik kartýmýzda bulunmuyor. Lazar Element 115'in dünyadaki elementler gibi tek yönlü deðil, iki ayrý amaçla kullanýlabilen bir element olduðunu belirtiyor ve açýklýyor; "Dünya biliminin henüz bilmediði ve özelliðini tanýmlayamadýðý Yerçekimi Enerjisi'ni Element 115 saðlýyor ki bunun adý A E-nerjisi, bu enerji Element 115'in çekirdeðinden kaynaklanýyor ve yayýlýyor, ikinci olarak da, Element 115 antimadde radyonunun kaynaðý, bu da gereken hareket gücünü oluþturuyor." Lazar'ýn bu sözcüklerinden þu anlam çýkýyor; Her disk, kendi içinde birer minik gezegen olarak kabul edilebilirler. Lazar'ýn anlatýmýna göre, yukarýda adý geçen Çekim veya Uçus Amplifikatörü'nün sistemi A enerjisini bir yere odakla****** uzay zamanýn bükülmesini saðlýyor, uzay zaman bükülümü ise, bir astrofizik deyimi, basit bir anlatýmla ýþýk hýzýndan çok daha fazla bir süratle zamanýn ve üç boyutlu uzayýn dýþýnda mekan deðiþimi olarak düþünülebilir. Uzay zaman bükülmesi yine bir astrofizik tanýmýyla bir Kara Delik'in çekim alaný kadar bir güç alanýný oluþturuyor. Böylece elde edilen dev enerji, ýþýk yýlý gibi çok büyük uzaklýklarýn aþýlmaþýýn saðlýyor. Lazar ekliyor; "Bir uzay zaman bükülümü içinde yolculuk yapýp ilerken, Element 115, Element 116 denen bir baþka elemente dönüþerek bir antimadde alanýný da yaratýyor. Antimadde alanýnda oluþan zýt alan ise, Elenet 116'nin sayesinde % 100 enerjiye dönüþebiliyor. Reaksiyonun ISISI sonucunda, ortaya çýkan elektriksel enerji yeterli olduðu gibi, bir tür termo elektrik jeneratörü oluþturuyor. Sözünü ettiðim A Enerjisi, böyle saðlanýrken, Delta durumuna geçildiðinde A Enerjisi, uzay-zaman bükülümünü saðlayýnca bir tür Kara Delik ortaya çýkýnca, ýþýkyýllarý aþýlabiliyor..." Sorular ve kuskular sonsuz, tüm bu bilimsel ama amatörce gözüken iddialarýn resmen kanýtlanmasý gerek ama öte yandan da Robert Lazar'ýn da bir fizikçi olduðu biliniyor. Bilimsel çevreler ilginçtir, susuyorlar hatta Lazar'ý yalanlayan veya karþý çýkan kimseye de rastlanmýyor, iki þey olabilir Ya Lazar veya Faicon öylesine saçmalýyorlar ki, yetkililerin hiçbirisi onlara cevap vermeye tenezzül dahi etmiyor, kýsacasý ilgilenmiyorlar ya da Lazar veya Faicon doðru söylüyorlar ve konunun daha fazla karýþtýrýlmamasý için yetkililer seslerini çýkartmayý, yorumsuz kalmayý tercih ediyorlar. En iyi çözüm, dünyadýþý canlýlarýn ortaya çýkmasý, o zaman tartýþacak bir þey kalmayacak. Ama onlar da resmen ortada yoklar. Bu arada akla yukarda geçen bir söz de ister istemez geliyor; dünyadýþý canlýlarýn IQ dereceleri gerçekten 200'ün üzerindeyse, o zaman onlarý anlamamýz hiç de kolay deðil, hatta imkansýz gibi. Her þeyi bir yana býrakýp, bir an düþünelim. Eðer Falcon ve Lazar doðru söylüyorlarsa ve ABD ile dünyadýþý canlýlar arasýnda böylesine gizli tutulan bir iliþki varsa, hatta ABD dünyadýþý bir zekanýn temsilcileriyle özel bir anlaþma imzaladýysa ve bunu dünya insanlarýndan saklýyorlarsa çok iyi düþünmemiz gerekiyor. Böyle bir olasýlýk, tüm siyasi, etnik, dinsel ve hatta ekonomik sorunlardan daha önemlidir çünkü göründüðü kadarýyla çok uzakta deðil, kýsa bir dönem içinde dünyada ciddi bir degiþimin, belki bir bölünmenin ama en önemlisi insanlýðýn bir bölümü için bir tehdidin ortaya çýkmasý olasýdýr. Neden mi? Eðer anlatýlanlar gerçekse, ABD neyin karþýlýðýnda dünyadýþý canlýlarý saklamak ve hatta korumak için milyarlar harcýyor? Bunun bedeli nedir? Fakat önemli bir soru daha var, dünyadýþý canlýlar bu iþbirliðinden ne elde ediyorlar ve neden saklanmak istiyorlar? Ýhtiyatli olmak isteyen çevrelere göre, eðer bizlerden çok ötede bir zekaya sahipseler. Korkmamýz gerekir çünkü onlarýn gerçek amacýný anlamamýz asla mümkün olamayacaktýr.. alýntýdýr''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi'' Burada bilgileri veren kaynaklara göre, tüm anlatýlanlar ABD Hükümeti tarafýndan "Çok Gizli" olarak tanýmlanýyor. Ve yine ayný kaynaklara göre, ABD'de geçeni olan "Bilgi Özgürlüðü Kanununun" kapsamýna alýnmadýðý gibi, ABD Hükümeti aþaðýda anlatýlan olaylarýn hiçbirisinin doðruluðunu kabul etmemekte. Fakat, anlatýlanlarýn tümünün gerçek olduðu iddia edilirken, sadece ABD'nin deðil daha birçok hükümetin benzeri gerçekleri sakladýklarýný ve daha da ötede bu konularda konuþanlarýn susturulduklarý da belirtiliyor. ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda imzalanan anlaþmaya göre: .... Anlatýlanlar ve kimliði saklanan tanýklarla yapýlan görüþmeler büyük bir gizlilik içinde gerçekleþtirilmiþ, ses ve video bantlarýndan isimler özellikle silinirken, konuþanlarýn kimlikleri titizlikle saklanmýþ. Öyleyse, bu durumda anlatýlanlarýn doðruluðundan nasýl emin olunabilir? Buna verilen cevap ise þöyle; "Bu tanýklar, Amerikan Hükümeti'nin 'Çok Gizli' düzeyi ile olan iliþkileri, verdikleri isimler ve kaynaklar bakýmýndan inanýlýr ve güvenilirdir. Tanýklar, görev yaptýklarý dönemin istihbarat iþlerindeki personelin adlarýný ve rütbelerini doðru olarak biliyor ve anlatýyorlardý ve bunlar en ciddi düzeyde araþtýrýlarak doðrulandý." Gizemli bir grup UFO Araþtýrmacýsý William Moore "Dünyadýþý Canlýlarýn Biyolojik Varlýklarý" adlý bir radyo programý yapýyordu, ikinci programýn sonrasýnda, bir telefon aldý. Arayan eski bir istihbarat görevlisiydi, 9 arkadaþý adýna konuþurken, "Dünya-daki Yabancý Varlýklarla ilgili dokümanlarý Moore'a verebileceðini söylüyordu. Moore, ikna olarak konuþmayý kabul etti ve konuþmalara ve konuþmacýlara "Faicon" kod adý verildi. Bu arada Moore, Jamie Sanders adlý bir TV yapýmcýsý ve yönetmeninden yardým isteyerek, görüþmelerin videoya kaydedilmesini planladý. Bu aþamanýn ardýndan, Faicon kod adlý ama gerçek adý "MJ 12" olan grupla çalýþmalara geçildi. Peki, "MJ 12" neydi? Bu özel grup, ABD içindeki UFO faaliyetlerini araþtýrýrken, "Dünyadaki Yabancý Varlýklar"la da iliþkileri yönlendirmekle görevliydi. Yani resmen, insanlýk ile "Dünyadaki Yabancý Varlýklar' arasýndaki politikayý belirliyorlardý. Çalýþmalar sürdürülüyor, kararlar veriliyor, Baþkan'ýn onayýna sunuluyor ve politika uygulanýyordu. Yani ABD Baþkaný'nýn "Dünyadaki Yabancý Varlýklardan haberi vardý. Faicon'a göre, "MJ 12" 1950'lerde bizzat Baþkan Truman'un emriyle kurulmuþtu ve bu emrin belgesi de vardý. Faicon bu belgeyi gösteriyordu. Ek o" larak da, 1947'de, New Mexico Ros-vvell'e düþen UFO'nun ve içindeki dünyadýþý canlýlarýn cesetleri hakkýndan bilgi veren "MJ 12" dokümanlarý bulunuyordu. Bu dokümanlarda dönemin Baþkan'ý Eisenhovver'in imzasý bulunuyordu. Aþaðýdaki satýrlar teyp kasetinden aynen alýnan bir bölümdür. Bu incil baska bir incil Faicon'un sesi: "MJ 12, 1950'lerde, hükümetin içinden seçilen bir grup insanla oluþturuldu. Görevleri, UFO'larla ilgili araþtýrmalar yaparak, elde edilen bilgileri derlemekti. En önemli amaçlarý, UFO'larla ilgili bilgileri, bilimsel olarak geliþtirmek ve teknolojimize yardým saðlayacak þekilde analiz etmekti. "MJ 12 'nin üyeleri arasýnda, ABD Baþkaný, Baþkan Yardýmcýsý, Merkezi istihbarat Örgütü "CIA" Baskaný ve Ulusal Güvenlik Danýþmaný da dahildiler. "MJ 12"nin yönetim merkezi ise. Washington DC'deki Deniz Kuvvetleri Gözlemevi'ydi ve ABD Deniz Kuvvetleri "MJ 12" politikalariyla ilgili faaliyetlerin tümünde öncelikli sorumluluða sahipti. Deniz Kuvvetleri personeli tarafýndan derlenen tüm bilgiler, analiz edilmek üzere "Aquarius" kod adýyla komutanlýk merkezine aktarýlýyordu." Falcon devam ediyor; "MJ 12'nin kendi arasýnda 'incil' adýyla tanýnan bir kitap veya basýlý bir dosya vardý. Bu kitapta, Truman döneminde, ABD'nin misafiri olan üç dünyadýþý yabancý anlatýlýyor ve tüm ayrýntýlar veriliyordu. Ayrýca kitapta, dünyadýþý canlýlardan alýnan teknolojik ve tibbi bilgiler, onlarýn kendi gezegenlerindeki sosyal yaþamlarý, Roswell'de bulunan cesetlere yapýlan otopsilerin sonuçlarý ve evren ile ilgili bilgiler de yer alýyordu. Ama bu kadar deðildi, devamý da vardý, 1988 yýlýnda gelen ve yine ABD'nin konuðu olan ve dev bir gizlilik perdesi altýnda saklanan ikinci bir dünyadýþý canlý grup daha anlatýlýyor." ''Dünyaya bugüne kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü geldi.." Faicon sürdürüyor; " Bir diðer kitap daha var, adý "Yellow Book". Bu ise son olarak gelen iki dünyadýþý canlý tarafýndan yazýlmýþ. Kitapta, geldikleri gezegeni, Güneþ Sistemi'ni, diðer güneþleri, kültürlerini, kendi toplumlarýný ve dünyada nasýl yaþamlarýný sürdürdüklerini anlatýyorlar." Bu noktada Falcon'a önemli bir soru soruluyor, dünyadýþý canlýlarýn kökenlerinin neresi olduðu soruluyor: Faicon açýklýyor; " Zeta Reticuli takýmyýldýzýndan geliyorlar. Bu takýmyýldýz onlarýn ilk evi deðil." Bu noktada hemen akla gelen biri var, bir dönem hükümet adýna çalýþan hipnoz uzmaný ve fizikçi Bob Lazar dünyadýþý canlýlar tarafýndan kaçýrýldýðýný iddia eden ünlü Betty Hill'i hipnoz etmiþti ve Hili 1961 yýlýnda yapýlan bir seansta hipnoz altýndayken Zeta Reticuli yýldýz sistemini týpatýp tarif etmiþti. Ama dünyalý astronomlar bu takýmyýldýzý ancak 1969 yýlýnda ilk kez gözlemleyebildiler ve buldular. Öyleyse, arada kesin ama garip iliþkiler vardý ama bu iliþkilerin arasýndaki bað açýkça görülemiyordu. Þimdi Faicon grubundan bir baþka kiþiye geçelim, onun kod adý "Condor". Condor, ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda yapýlan anlaþmalardan söz ediyor; "ABD Hükümeti ile dünyadýþý canlýlar arasýnda imzalanan anlaþmaya göre, ABD Hükümeti dünyadýþý canlýlarýn varlýðýný açýklamamayý kabul ederken, onlar da insan toplumuna yani dünyaya karýþmamaya söz veriyorlar. Ayrýca ABD, dünyadýþý canlýlara özel bir bölgede, çok gizli tutulmak kaydýyla bir üs de veriyor. Söz konusu yer Nevada'daki 51.Bölge ya da öteki adiyla "Dreamland / Rüya Ülkesi" olabilir." Þimdi söz yine Fal-con'da; "Dünyadýþý canlýlar bu bölgede üslendiler yani Nevada'da. Benim bildiðime göre 1948 veya 1949'dan gü-nümüze kadar üç ayrý dünyadýþý canlý türü dünyamýzý ziyaret etti veya konakladý, dünyada ilk dünyadýþý bir canlý New Mexico Çölü'ndeki kazadan sonra ele geçirildi. Dünyadýsý canlýnýn adý EBE'idi. Hükümet tarafýndan üç yýl konuk edildi ve bakýldý. Ondan kültürleri, ýrký ve araçlarý hakkýnda çok þey öðrenildi. Diðer bir dünyadýþý canlý ise, bir deðiþim programýnýn parçasý olarak, ABD Hükümeti'nin 1982 yýlýndan bu yana konuðu oldu." "400 yýl yaþýyorlar ve çok zekiler..." Birçok görgü tanýðýnýn çizdikleri resimlerin yaný sýra, Falcon dünyadýþý canlýlarý þöyle tanýmlýyor; "Boylarý yaklaþýk bir metre ile bir metre on santim arasýnda deðiþiyor. Böcek gözüne benzer çok büyük gözleri var ayrýca birer iç gözkapaklarý bulunuyor. Yaþadýklarý gezegende, gündüzleri güneþ ýþýðý bizimkinden iki veya üç kez daha fazla. Onlar da diþi ve erkek olarak iki cinsiyetteler. Bizim burnumuzun olduðu yerde iki küçük delik var ve küçük bir aðiza sahipler. Bildiðimiz türde diþten yok, diþlerin yerinde çok sert kauçuk benzen bir alan bulunuyor, iç organlari çok basit, kalbin ve ciðerlerin görevini tek bir organ yapýyor. Yine çok basit bir sindirim sistemleri ve büyük olasýlýkla gezegenlerindeki çok güçlü güneþ ýsýsý nedeniyle sertleþmiþ ama son derece elastiki bir deriye sahipler. Beyinleri ise, bizimkinden çok daha karmaþýk ve çok daha fazla kývrým görülüyor. Bizim görme sistemimiz beynimizin arka tarafýndan yönetilirken, onlarýnki beyinlerinin önündeki bir merkezden yönleniyor. Duyma yetileri bizlerden hatta köpeklerden bile çok ötede. Böbrek ve mesane sistemi de tek bir organ halinde, onlar da atýklarý vücutlarýndan atýyorlar ama katý atýklarý sývýya dönüþtüren ve bilimcilerimizin bir türlü tam olarak çözümleyemedikleri ekstra bir organlarý daha var. Ellerinde baþ parmak yok, dört parmaklarý bulunuyor, ayaklarý küçük ve parmak aralarý perdeli. Yaþamlari ortalama olarak bizim zaman ölçümüze göre 350-400 yýl arasýnda. Aslýnda genel olarak sürüngenlere benziyorlar. Bilindiði gibi dünyada bazý sürüngen türleri 500 yýl yaþayabiliyorlar. Bir timsahýn 850 yaþýnda olduðu resmen açýklanmýþtý. Ve tabii çok zekiler, eger IQ ölçüsünü alacak olursak, IQ dereceleri 200'ün üzerinde." Falcon dünyadýþý canlýlarýn sosyal yaþamlarý hakkýnda da bilgi vererek konuþmasýna devam ediyor; Onlarýn da bir dini var, evrensel bir dine sahipler. Evreni Tanrý olarak kabul ediyorlar. Sevdikleri müzik türü eski Tibet müziðine çok benziyor. Genelde sebzeleri severek yiyorlar, dünyada en çok dondurmayý sevmiþler, en çok da çilekli dondurmayý..." Þimdi Faicon'u býrakýp, adýný saklamayan birine geçiyoruz; Çok gizli bir üs! Robert veya Bob Lazar yukarýda adý geçen Nevada'daki ünlü 51.Bölge'de bulunmuþtu. Aslýnda bir fizik uzmaný olan Lazar, ABD Hükümeti tarafýndan resmen görevlendirilmiþti. Lazar, hiç çekinmeden birkaç ayrý UFO tipini tarif etti. Lazar, ayrýca Las Vegas'ýn 15 mil kuzeyindeki Pagose Gölü yakýnýnda gizli bir araþtýrma merkezi bulunuyordu. Burada U2, SR71, F-117A ve SR75 gibi çesitli uçaklar geliþtirildi. Üste çok ciddi ve inanilmaz derecede bir gizlilik uygulanýyordu. Ölüm cezasý bile vardý. Pagose Daðý'nýn içine 9 hangar inþa edilmiþti. Hangar kapýlarý öylesine doðaya uydurulmuþtu ki, birkaç yüz metre yakýndan bile fark edilemiyordu. Lazar'a göre, bu hangarlarin içinde UFO benzeri uçan disklerin deneyleri yapýlýyor ve uçuþ prensipleri deneniyordu. Lazar, disklerin uçabilmesi için adýna "Yerçekimi Amplifikatörü" denen bir aygýt geliþtirilmiþti. Aygýtýn planlarý dünyadýþý canlýlar tarafýndan hazýrlanmýþtý. Ýki tür UFO vardý, birisi "Omicron" adý verilen bir gezegen veya bir yýldýz çevresinde kýsa yolculuklar yapabilen diskti. "Delta" adlý diðer tip ise, uzay zaman alaný içinde hareket edebilen, ve bu þekilde yýldýzlar ve galaksiler arasý yolculuk yapabilen olaðanüstü bir araçtý. Araçlarýn üçüncü ve bir baþka tipi ise, hem Omicron, hem de Delta konumuna geçebilen bir modeldi. Bu diskler veya araçlarla ilgili tüm bilgi vardý ve uygulanýyordu. UFO'lar nasýl çalýþýyor? Sonuç olarak gerek Faicon'un gerekse de Lazar'ýn anlattýklarý gerçekten ilginç; Örneðin Lazar, disklerin reaktörlerinin benzinle çalýþtýklarýný söylerken önce þaþýrtýyor ama sonra bu benzinin bizimkinden çok farklý olduðunu anlýyorsunuz. Çok yüksek oktanlý ve petrolden deðil, atom sayýsý 115 olan bir elementten üretiliyor. Bu element ise bizim elementler için kullandýðýmýz periyodik kartýmýzda bulunmuyor. Lazar Element 115'in dünyadaki elementler gibi tek yönlü deðil, iki ayrý amaçla kullanýlabilen bir element olduðunu belirtiyor ve açýklýyor; "Dünya biliminin henüz bilmediði ve özelliðini tanýmlayamadýðý Yerçekimi Enerjisi'ni Element 115 saðlýyor ki bunun adý A E-nerjisi, bu enerji Element 115'in çekirdeðinden kaynaklanýyor ve yayýlýyor, ikinci olarak da, Element 115 antimadde radyonunun kaynaðý, bu da gereken hareket gücünü oluþturuyor." Lazar'ýn bu sözcüklerinden þu anlam çýkýyor; Her disk, kendi içinde birer minik gezegen olarak kabul edilebilirler. Lazar'ýn anlatýmýna göre, yukarýda adý geçen Çekim veya Uçus Amplifikatörü'nün sistemi A enerjisini bir yere odakla****** uzay zamanýn bükülmesini saðlýyor, uzay zaman bükülümü ise, bir astrofizik deyimi, basit bir anlatýmla ýþýk hýzýndan çok daha fazla bir süratle zamanýn ve üç boyutlu uzayýn dýþýnda mekan deðiþimi olarak düþünülebilir. Uzay zaman bükülmesi yine bir astrofizik tanýmýyla bir Kara Delik'in çekim alaný kadar bir güç alanýný oluþturuyor. Böylece elde edilen dev enerji, ýþýk yýlý gibi çok büyük uzaklýklarýn aþýlmaþýýn saðlýyor. Lazar ekliyor; "Bir uzay zaman bükülümü içinde yolculuk yapýp ilerken, Element 115, Element 116 denen bir baþka elemente dönüþerek bir antimadde alanýný da yaratýyor. Antimadde alanýnda oluþan zýt alan ise, Elenet 116'nin sayesinde % 100 enerjiye dönüþebiliyor. Reaksiyonun ISISI sonucunda, ortaya çýkan elektriksel enerji yeterli olduðu gibi, bir tür termo elektrik jeneratörü oluþturuyor. Sözünü ettiðim A Enerjisi, böyle saðlanýrken, Delta durumuna geçildiðinde A Enerjisi, uzay-zaman bükülümünü saðlayýnca bir tür Kara Delik ortaya çýkýnca, ýþýkyýllarý aþýlabiliyor..." Sorular ve kuskular sonsuz, tüm bu bilimsel ama amatörce gözüken iddialarýn resmen kanýtlanmasý gerek ama öte yandan da Robert Lazar'ýn da bir fizikçi olduðu biliniyor. Bilimsel çevreler ilginçtir, susuyorlar hatta Lazar'ý yalanlayan veya karþý çýkan kimseye de rastlanmýyor, iki þey olabilir Ya Lazar veya Faicon öylesine saçmalýyorlar ki, yetkililerin hiçbirisi onlara cevap vermeye tenezzül dahi etmiyor, kýsacasý ilgilenmiyorlar ya da Lazar veya Faicon doðru söylüyorlar ve konunun daha fazla karýþtýrýlmamasý için yetkililer seslerini çýkartmayý, yorumsuz kalmayý tercih ediyorlar. En iyi çözüm, dünyadýþý canlýlarýn ortaya çýkmasý, o zaman tartýþacak bir þey kalmayacak. Ama onlar da resmen ortada yoklar. Bu arada akla yukarda geçen bir söz de ister istemez geliyor; dünyadýþý canlýlarýn IQ dereceleri gerçekten 200'ün üzerindeyse, o zaman onlarý anlamamýz hiç de kolay deðil, hatta imkansýz gibi. Her þeyi bir yana býrakýp, bir an düþünelim. Eðer Falcon ve Lazar doðru söylüyorlarsa ve ABD ile dünyadýþý canlýlar arasýnda böylesine gizli tutulan bir iliþki varsa, hatta ABD dünyadýþý bir zekanýn temsilcileriyle özel bir anlaþma imzaladýysa ve bunu dünya insanlarýndan saklýyorlarsa çok iyi düþünmemiz gerekiyor. Böyle bir olasýlýk, tüm siyasi, etnik, dinsel ve hatta ekonomik sorunlardan daha önemlidir çünkü göründüðü kadarýyla çok uzakta deðil, kýsa bir dönem içinde dünyada ciddi bir degiþimin, belki bir bölünmenin ama en önemlisi insanlýðýn bir bölümü için bir tehdidin ortaya çýkmasý olasýdýr. Neden mi? Eðer anlatýlanlar gerçekse, ABD neyin karþýlýðýnda dünyadýþý canlýlarý saklamak ve hatta korumak için milyarlar harcýyor? Bunun bedeli nedir? Fakat önemli bir soru daha var, dünyadýþý canlýlar bu iþbirliðinden ne elde ediyorlar ve neden saklanmak istiyorlar? Ýhtiyatli olmak isteyen çevrelere göre, eðer bizlerden çok ötede bir zekaya sahipseler. Korkmamýz gerekir çünkü onlarýn gerçek amacýný anlamamýz asla mümkün olamayacaktýr.. alýntýdýr Link to comment Share on other sites More sharing options...
alperen_69 Posted October 16, 2006 Share Posted October 16, 2006 ben ufolara pek inanmýyorum olsalar dahi bunlarýn üç harfli tabir ettiðimiz (hani karabasan olanlar ) dan olduklarýný tahmin ediyorum eðer olsalar dahi bizden daha zeki veya daha mükemmel olmalarý imkansýz çünkü evrenin yaradýlýþýný ALLAH cc hz Muhammed in varlýðýna baðlýyor ve eðer hz Muhammed de insanoðlundan yaratýlmýþs ise kesinlikle ne olursa olsun hiç bir ýrk insanoðlundan üstün deðildir ufo olsalar dahi ayrýca varsalarda dünyayý istila edeceklerse þöyle biþe olma ihtimali olur belki oda benim yorumum kýyamet alametlerinde yeccüc ve meccüc den bahsedilir boylarý 2- 3 karýþ olacak yalnýz sayý olarak bizden çok fazla olacaklar ve yeryüzünü istila edecekler ben önce çinlilier olabilir diye düþünüyordum kýsa ve çok olduklarýndan yalnýz sanýrým insan cinsinden deðiller ALLAH kendi sonumuzu hayr eylesin ne diyim Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.