İstanbul Bienali Başlıyor

[mavikiz]

10'uncu Uluslararası İstanbul Bienali, bugün (08.09.2007) sanatseverlere buluşuyor.

Bienalin basın açılışı 35 ülkeden 300'ün üzerinde yabancı basın mensubunun da katılımıyla yapıldı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı, Bienal ile İstanbul'un bu alanda dünyada ilk 5'e girdiğine dikkat çekti.

Organizasyona mali destek sağlayan Mustafa Koç ise Uluslararası İstanbul Bienali'nin dünya sanat çevrelerince önemli kültür olaylarından bir olarak kabul edildiğini vurguladı. Bienalin küratörü Hou Hanru da İstanbul'daki Binenal heyecan verici olduğunu söyledi.

"İmkansız Değil..."

Bienalin kavramsal çerçevesi, "İmkansız değil, Üstelik Gerekli: Küresel Savaş Çağında İyimserlik" olarak belirlendi.

Onuncu yılında kentsel olgulara ve mimari gerçekliğe odaklanacak İstanbul Bienali kapsamında bu sene 96 uluslararası sanatçı ve grubun 150'yi aşkın projesi sergilenecek.

Bienal, 4 Kasım'a kadar izlenebilecek.

(TRT)

Bienal'in mekanları ise Atatürk Kültür Merkezi, Unkapanı'ndaki İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, Tophane'deki Antrepo N0:3, Santralistanbul ve Kadıköy Halk Eğitim Merkezi.

[ysncn_]

İstanbul Bienali başlıyor

Dünyanın önemli etkinlikleri arasında yerini alan 10. Uluslararası İstanbul Bienali 8 Eylül’de kapılarını açıyor. Bienal, açılış öncesi kapılarını basın mensuplarına açtı. Bienal küratörü Çinli Hou Hanru, “Bienalin hayatınıza bir şey getirmesi gerekir. Bienal gerçek bir kent olayı, sadece sergi değil” dedi.

Bienalin tanıtım toplantısına İKSV Başkanı Şakir Eczacıbaşı, Bienal Küratörü Hou Hanru, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve Bienal Direktörü Çelenk Bafra katıldı. Eczacıbaşı açılış konuşmasında Bienali tanıtırken, “İstanbul Bienali 100 yıllık Venedik Bienalini geçerek dünyada ikinciliğin oturduğunu” dile getirdi.

Bieanel’e destek olduklarından dolayı mutlu olduklarını dile getiren Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ise, “Çağdaş sanatın ülkemizdeki gelişimi için çok önemli açılımlar sunmuş olan İstanbul Bienali, geçtiğimiz 20 yıl içinde, dünya çapında sanatçıların değerli katılımıyla, sanat çevrelerinin takdirini kazanmıştır. İstanbul, tarihi ve kültürel zenginliğiyle sanatçılara tarih boyunca büyük ilham kaynağı olmuştur. Modernleşme sürecini yaşayan şehrin dünya ölçülerinde bir sanat etkinliğine ev sahipliği yapması, kuşkusuz hem sanatçılar hem de sanatseverler için bulunmaz bir imkan yaratmaktadır” dedi.

Koç, “Bienal’de 6-14 yaş arasındaki çocuklarımız için özel olarak tasarlanan eğitimlerle çocuklarımızı sanatla tanıştırmayı, onların sanatla bağlarını güçlendirmeyi hedefliyoruz” derken, üniversite öğrencileri için de, öğrenci kimliğini göstermek kaydıyla, Bienali ücretsiz izleyebileceklerini dile getirdi.

Bienal Küratörü Çinli Hou Hanru, Bienalin çok yönlü, çok geniş ve karmaşık olmasını kastederek, “Bienali gezinmesi ve anlaması çok zaman alacak. Neden karmaşık? Bienal itiraflarla ilgili değil, önermelerle ilgili bir şey. Hayatımıza bir şey getirmesi gerekir. Bunun için çaba göstermeniz gerek” dedi. “Kentin yaş***** göre bir şeyler yaptıklarını” hatırlatan Hanru, “Kısıtlı imkanlarla hayal etmesi zor olan şeyler başarıldı” dedi.

“Çağdaş sanat imgelerin, düşlerin ve ütopyaların dışa vurumudur” diyen Küratör Hou Hanru, İstanbul üzerine de, “İstanbul eşsiz bir şehir. Şehir sadece tarihi değil modern hali de var. burada 35’den fazla mekan vardı. 5-6 ana mekan seçtik. AKM önemli bir mekan. İMÇ sadece Türkiye değil, diğer ülkelere de hitap eden bir mekan. Biz güncel sanat müdahaleleri kullanarak halkın ilgisini bu mekanlara çekiyoruz. Bu mekanların ne kadar önemli olduğunu gösteriyoruz. Bienal sadece bir sergi değil, gerçek bir kent olayı” dedi.

1953 yılında Çin’de doğan, şimdiye kadar 50’den fazla serginin küratörlüğünü yapan Hou Hanru, Bienalin ana sloganını, “İmkansız değil üstelik gerekli. Küresel savaş çağında iyimserlik” diye seçmiş. Bu konuda Hanru, “Bu küresel savaş ve liberal kapitalizm küreselleşmesi çağında, modernleşme ve modernlik tartışmasına tekrar can vermek ve toplumsal gelişmeyi iyileştirecek eylemci öneriler ortaya koymak imkansız değil, üstelik gerekli. Bugün modernleşme, yerel koşullar ve ideallerle ilişkili çeşitli modeller üzerinde ve bireysel yerellikle ‘Küresel’ arasındaki uzlaşmaların alanında gerçekleştirilmeli. Başka bir deyişle, Türkiye toplumunu mevcut çelişkili durumunda çıkarmak için, bireysel haklara ve hümanist değerlere saygı üzerine kurulu aşağıdan gelen, gerçekten demokratik bir modernleşme ve modernlik projesi gerekmektedir. Bu geçiş halindeki küresel durum içinde geçerli” fikrinde.

Uluslararası İstanbul Bienalinin bütçesi 3 milyon 200 bin Euro. 8 Eylül’de başlayıp 4 Kasım’a kadar devam edecek olan Bienal’de 150 civarında proje yer alıyor. AKM, Antrepo, İMÇ, Santralistanbul ve Kadıköy Halk Eğitin Merkezinde 96 uluslararası sanatçı ve sanatçı grubu eserlerini sergiliyor. Bienal’de sergiler, video, belgesel gösterimleri, panellerle izleyiciler değişik bir zaman dilimini geçecekler. Eski mekanların gün yüzene çıkması için de çaba harcanan Bienal’de İstanbul iki ay kültür bayramı yaşayacak. Tam biletlerin 10 YTL, 65 yaş üstü, öğretmen ve Uluslar arası Plastik Sanatlar Derneği üyelerine 5 YTL’yle satılırken, öğrenciler ücretsiz yararlanabilecekler.

AKM’deki sergilerde, “Buz dağı”, “Hayatta kalma mücadelesinin gölgeleri”, “Kayıp hayaller”, “Ağla taşlara” gibi ilginç projeler yer alırken, İMÇ’de de “Karadeniz Dosyaları”, “İşçiler”, “Dikkat: Kadınlar işbaşında”, “Bir adım ileri, iki adım geri”,”Houjie Kasabası”, “Çin’de bilinmeyen kentleşme: Şehir içinde köy” gibi daha birçok ilginç proje yer alıyor. İstanbul Moden’in içinde yer alan Antrepo No: 3’te ise uluslararası göç, iletişim ve kentlerdeki sınır alanlarına dair 43 sanatçı ve sanatçı grubunun eserleri yer alıyor. Bu alandaki sergiler daha tartışmalı, direk yaşamın içine müdahale eden tür projelerden oluşuyor. “Bu bir bomba değildir”, “Körfez”, “Ne?”, “Susturulmuş sesler- İstanbul’un 21 gazeteci cinayeti topografyasında bisikletle gezmek”, “Farkındalıklar evi”, “Sırt çantaları”, “Dünya çapından uluslararasına”, “Bıçaklar” gibi birçok başlık altındaki projeler insanları düşünmeye, tekrardan yorumlamaya davet ediyor.

anadolununsesi.com.tr