Barak'a Yeni Bir Nefes: Özlem Taner

[ysncn_]

Barak'a Yeni Bir Nefes: Özlem Taner

Enver Özüdoğru

Geçtiğimiz haftalarda, yeni bir albüm daha müzik marketlerdeki yerini aldı. Özlem Taner'e ait olan “Türkmen Kızı”, Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı.

Bir halk müziği albümü olan Türkmen Kızı'nda, albümün adından da anlaşılacağı üzere yoğunlukla Türkmen yörelerinin türküleri yer alıyor. Albümde Neşet Ertaş'tan “Yalan Dünya”, Muhlis Akarsu'dan “Bu Sene ve Sunam”, Mahzuni Şerif'ten “Bu Mezarda Bir Garip Var” türküleri de Taner'in yorumu ile buluşuyor. Hazırlanışının 5 yılı bulduğu ifade edilen albüm, aynı zamanda Özlem Taner'in ilk albümü olma niteliği taşıyor.

Özlem Taner'in sesini son derece başarılı kullanışı, albüm dinlendiğinde ilk göze çarpan yan oluyor. Sesteki Antep-Barak havalarına hâkimiyet dikkat çekici. Solistin türkülerdeki anlatımla bütünleşmesi ayrı bir yorum gücü kazandırıyor. İyi eğitimli bir sesle okuduğu türkülerin ustaca hakkını verdiğini söylemek mümkün. Kendine özgü bir anlatımı, söyleyiş tarzını geliştirdiği görülüyor. Türkü söyleyen genç sesler içinde Özlem, sesiyle ve yorumuyla geleceğe dair umut veriyor. Özlem, sesinin yanı sıra, kimi şarkılara bağlamasıyla da katılıyor.

Tüm bunlarla beraber, Özlem Taner bu albümde albüm sahibi olarak değil, daha çok konuk olarak duruyor. Albümün düzenlemelerinden hazırlanış süresine, şarkı seçiminden sıralamasına, albüm isminden kapak fotoğrafına kadar birçok yanına bakıldığında bu gerçek ortaya çıkıyor.

Kalan Müziğin sahibi Hasan Saltık, Aynur Doğan'ın “Keçe Kurdan” albümünü oluştururken yeni bir tarza başvurmuş, değişik türküleri değişik aranjörlerin düzenlemesini istemişti. Düzenlemeleri yapan her aranjör, farklı stüdyolarda çalışıyor, çalgıları farklı müzisyenlere çaldırıyordu. Böylelikle şarkıların birbiri ile benzeşmesi engelleniyordu. Bu albüm, farklılığının da etkisiyle ciddi bir başarı yakalamıştı.

Bu tarzın başarılı olmasından dolayıdır ki, Hasan Saltık benzer yöntemi farklı albümlerde de denemeye başladı. Üstelik düzenlemeleri yine aynı kişilere yaptırarak. Erol Mutlu, Serdar Ateşer, Sunay Özgür, G. Aytekin Ataş, Kemal Sahir Gürel. Her birine birer ikişer şarkı vererek birbirinden çok farklı karakterlere sahip şarkılar ortaya çıkarmaya başladı. Hasan Saltık'ın, Aynur'da ve başka bazı projelerde denediği bu tarzı şimdi de Özlem Taner'in albümünde denediği görülüyor.

Yine aynı müzisyenlere paylaştırılmış şarkılar, karıştırılarak iç içe sunuluyor. Önce G. Aytekin Ataş'ın bir uzun havanın altında vurmalı çalgı, tambur ve efektif sesleri ritmik bir şekilde yürüttüğü düzenlemesi, hemen ardından Sunay Özgür'ün yine bir uzun havaya bateri, elektrik gitar ve keyboard ile yaptığı daha batı düzenlemesi, ardından Serdar Ateşer'in bir halk türküsüne elektronik seslerle yaptığı pop düzenlemesi, derken Erol Mutlu'nun Kardeş Türküler'den de çok aşina olduğumuz ‘mute’ bağlaması ve vurmalı çalgılarla yaptığı düzenlemesi... Birbirinden çok farklı düzenleme karakterine sahip şarkılar arka arkaya sunuluyor yine.

Dışarıdaki düzenlemelerden farkı olma kaygısı ile yapılan altyapıların, belki gerçekten dışarıdan ayrıştığını söylemek mümkün. Bu yanıyla Özlem Taner'in kendi ifadesi ile “bilindik türkü albümlerinden” gerçekten de farklı bir albüm. Ama bu albümün Kalan Müzik’in, özellikle de Hasan Saltık'ın her aşamasında mutlak söz sahibi olduğu albümlerin bir kopyası olduğunu söyleyebiliriz. Böylelikle albümünü ilk defa dinlemekte olduğunuz biri olmaktan çıkıp, son derece aşina olduğunuz birisi oluveriyor Özlem Taner.

Aynur'un "Keçe Kurdan" yani Türkçe "Kürt Kızı" isimli ilk albümü ile Özlem Taner'in "Türkmen Kızı" isimli albümü arasında sayısız benzerliğe tanık oluyoruz. Bu nedenle, Kürtçe'de Aynur ile yapılan denemenin Türkçe'de de Özlem'le gerçekleştirildiğini ifade edebiliriz.

Özlem Taner'in güzel sesi ve güçlü yorumlarıyla oluşturulan "Türkmen Kızı" dinlemeye değer bir albüm. Ama kimse albümde kendine özgülük, sıra dışılık aramasın diye de ekleyelim.