Jump to content

Evrim teorisi çöküyor mu?


Kardelen

Recommended Posts

1) Bu Konudaki Araştırmalar, İnsanlığı Büyük Patlama'ya ******ürmedi Mi? Ve İspatlanmadı Mı?

- Big Bang varsayım olarak doğru kabul edilmiştir. Kabul edersinizki bunun kesin olarak ispatı mümkün değildir, en azından bugünkü bilgiler aşığında.

2) Bunu Anlayamadım.. Büyük Patlama Zaten Evrenin Yoktan Varedildiğini, Dolayısı İle Allah'ın Varlığını Kanıtlamadı Mı? Yani Bu İkisi Nerede Ayrılıyor Tam Olarak?

- Burada bir açıklama getrimem gerekiyor, daha net anlaşılması için. İlkinde bahsettiğim dogmatik bir şekilde inanılan " evren yoktu Tanrı istedi birdenbire varoldu" şeklindeki tamamiyle dogmatik yaklaşımdır.

Burada sanırım benim hatamdan kaynaklanan bir yanlış anlama sözkonusu. Big Bang (Büyük Patlama) teoremi ise daha çok bilimsel ispata yönelik tutumu ifade etmekte; evrenin varoluş sürecini bilimsel kanıtlar ile doğrulamaya çalışmakta; bu nedenle akılcı düşünüşe ve mantığa hitap etmektedir. Bing bang kuramını incelediğimizde, kabaca görmüş olduğumuz şey, son derece yoğun bir kütlenin patlama olarak tabir edilen bir oluşumla bugünkü evreni oluşturduğudur. Önemli olan burada bir kütlenin patladığının tespit edilebiliyor olması (radyasyon ışımaları) ancak bu patlamanın öncesinde ne olduğu sorusuna cevap bulunamıyor olmasıdır. Eğer tam patlama anı veya daha öncesine ait bulgular tespit edilebilir olsaydı, sözünü ettiğiniz gibi tartışmasız Tanrı (tüm dinlere saygım var) fikrine erişilebilirdi. Bu

mümkün olmadığı, şu anki bilgilerle ancak patlama sonrası veriler elde edilebildiği için, Big Bang'in kesin Tanrı ispatı olarak ele alınması mümkün değil.Big Bang ile ilgili çelişkilere sonra değineceğim. Bu arada tartışmaya "EVRENİN VAROLUŞU" kuramınıda katacaksak, Bing Bang dışında diğer evren kuramlarını (paralel evrenler, plazma evren, materyalizminde üzerinde durduğu sınırsız ve sonsuz evren kuramları vs), bununla beraber diyalektik materyalizmin Bing Bang e bakış açısını ve eklentilerinide tartışmamız gerekir ki konu sanırım iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Bu yüzden konuyu evrim / yaradıılış ile sınırlamanın doğru olduğunu düşünüyorum

3)Büyük Patlama Kuramı'nın Çelişkileri Nelerdir Mesela?

- Detaylara girmeden Büyük Patlama ve evrenin oluşumu kuramındaki çelişkileri temel başlıkları ile vereyim. Gerek görülürse bu başlıklar konusunda ayrıca tartışabiliriz.

Sonsuz genleşme ve büyük çökme (Evrenin oluşumu genleşme devinirliği ve kütle çekim gücü arasında bir savaşımla belirlenmiştir. Kütle çekimin kuvveti evrenin yoğunluğuna bağlı iken,

genleşme oranı Hubble Sabiti, H0, ile belirlenir. Eğer evrenin yoğunluğu Hubble sabitinin karesi ile orantılı olan "kritik yoğunluk"tan daha az ise, o zaman evren sonsuza dek genleşecektir.

Eğer evrenin yoğunluğu "kritik yoğunluk"tan daha büyük ise, o zaman çekim gücü sonunda kazanacak ve evren kendisi üzerine çökecektir.)

Evrenin geometrisi (Evrenin yoğunluğu aynı zamanda onun geometrisini de belirler. Eğer evrenin yoğunluğu kritik yoğunluğu aşarsa, o zaman uzayın geometrisi kapanır ve bir kürenin yüzeyi gibi pozitif olarak eğilir. Bu da foton yollarının yavaş yavaş uzaklaştığı ve sonunda bir noktaya geri döndüğü anlamına gelir. Eğer evrenin yoğunluğu kritik yoğunluktan daha az ise, o zaman uzayın geometrisi açıktır ve bir eyerin yüzeyi gibi negatif olarak eğilir. Eğer evrenin yoğunluğu tam olarak kritik yoğunluğa eşit olursa, o zaman evrenin geometrisi bir kağıt parçası gibi düz olur.Büyük Patlama kuramının bir uzantısı olan şişirilme teorisinin en basit versiyonu, evrenin yoğunluğunun kritik yoğunluğa çok yakın olduğunu ve evrenin geometrisinin bir kağıt parçası gibi düz olduğunu tahmin etmektedir.)

Evren nelerden oluşmuştur. (Protonlar, nötronlar,elektronlar tamamda karanlık madde neolaki?)

Evren Kaç yaşındadır. (Big bang kuramına göre ölçümlenebilir verilerle evrenin yaşının yaklaşık 15 milyar civarında olması gerekir. 1986’da Havai Üniversitesinden Brent Tully, hemen hemen bir milyar ışık yılı uzunluğunda, üç yüz milyon ışık yılı genişliğinde ve yüz milyon ışık yılı kalınlığında büyük galaksi yığınları (“süper kümeler”) keşfetti.

Böyle muazzam nesnelerin oluşması için, 80 ilâ 100 milyar yıl geçmesi gerektiği varsayılıyor.)

Hubble sabiti gerçekten sabitmi? (Hubble sabiti evrende maddelerin hangi hızla hareket ettiğini ölçmeye yarayan sabit değerdir. Bu evrenin yaşını hesaplamak için kullanılmaktadır.v (hız) = H x d (uzaklık) denkleminde hubble sabitine konunun uzmanlarınca 50-85 arasında farklı değerler veriliyor.görünürde aradaki fark fazla gibi olmasada bu sabit değer ne kadar büyük olursa evrenin yaşı o derece küçülecektir, yani big bangin gerçekleştiği anın bize ne kadar yakın olduğunu belirler. bu hesaplama ile bulunan bir sonuca göre evren 8milyar yaşındadır. Yukardaki evren kaç yaşındadır kısmında zaten genel kabul gören yaşı belitmiştim. hubble sabitindeki çelişki evrende evrenden daha yaşlı yıldızlar olduğu sonucuna ******ürüyor bizi.)

Galaksilerin kaynağını ve galaksilerin gözlenebilir büyük ölçekli kümelenmeleri

Maddenin çok büyük ölçeklerde yeknesak (homojen) dağılımının kaynağını konusunda çelişkilere düşmektedir.

* * *

Ek Olarak..

"Mesela Herkesin Bildiği, Darwin'in Sahtekarlıklarından Bahsedelim..

Bir İnsanın Kafatasını Alıp, Ona Maymun Çenesini Monte Edip Tezini Desteklemeye Çalışması Mesela..

Ya Da Cansız Varlıklardan Canlı Yaratılabileceği İnancı.."

-Sussex'te Piltdown köyü yakınlarında bir kum ocağında insana ait olduğu çok belirgin ve kafatasının sol yanını büyük ölçüde tamamlayan 9 parça bulunur. Ayrıca aynı yerde insanımsı bir maymuna ait bir çenenin sağ tarafının bir parçası da bulunur. İki öğütücü dişi bulunan bu parçada kafatası ile bağlantıyı sağlayan kısım eksiktir. Yine aynı fosil alanında erken pleistosene tarihlenen kunduz kızıl geyik ve at gibi hayvanlara ait parçalar ve kabaca yontulmuş taş aletler bulunur. Antropolog Charles Dawson tarafından Aralık 1912’de antropoloji dünyasına erken pleistosene ait bir fosil olarak duyurulur. Çarpıcı bir isimle birlikte; Dawson’un Şafak İnsanı.!!! Ancak o zamana kadar bulunan tüm fosillere karşıt gibi duran bu olgu bilim dünyasında tartışılmaya başlanır. Çünkü kafatası ölçümleri erken paleistosen döneme değil daha sonra gelen dönemlere uyacak kadar büyük bir beyin sığasına işaret etmektedir.

Bu tartışmada İngiliz antropologlar tarafından ısrarla fosilin doğruluğu savunulurken ana kara Avrupalı ve ABD'li antropologlar çene kemiği ile kafatası parçalarının rastlansal olarak bir araya gelmiş olabileceğine dikkat çekmeye çalışır.

Nihayet 1935 yılında fosilin bulunduğu tortul katmanının erken pleistosen döneme değil alt pleistosen döneme ait olduğu anlaşıldı. Çene kemiği bir yana bırakılırsa genel insan evrimi ile uyuşan bir örüntü ortaya çıkmıştı. Ama hala cevaplanamayan bir sorun insanımsı maymuna ait olan çene kemiği ne olacaktı. Sorun 1953 yılında Venner-Grenn vakfının Londra'da düzenlediği toplantıda Oakley ve Joseph Weiner arasındaki tartışmaya kadar unutuldu. Bu tartışma da Weiner'in Piltdown İnsanının bilimsel olarak açıklanamamasının tek nedeninin buluntuların düzmece olabileceğini ileri sürmesi ile yeni bir boyut kazandı. Ertesi gün meslektaşı Clark ile birlikte buluntular incelendiğinde sahtekarlık ortaya çıktı. Öğütücü dişlerin zımpara ile düzeltilmiş olduğu anlaşıldı. Yani birileri alt pleistosen döneme ait kafatası parçaları ile görece yakın döneme ait bir maymun çene kemiğinindeki öğütücü dişleri biraz zımparalayarak “insansılaştırmıştı”. Bu bulgular 1982 yılında biyotıp uzmanı J. Lowenstein tarafından tekrar doğrulandı. Çene kemiği bir orangutana aitti.

Burada dikkat edilmesi gereken şey bilimin çalışma yöntemidir. Bir fosil buluntusu ile ortaya konan bir savın yine bilim insanlarının çabalarıyla nasıl bir sahtekarlık olduğu açıklanarak bilimin dogmaları olmadığı gösterilmiştir.Bilimi dogmalardan ayıran şey de işte tam budur. Yanlışlanabilir veya doğrulanabilir olması.

Etten Kurtçuk, Yemek Artıklarından Böcek Türediği İnancını Savunması ve Anlatması..

(Etten Kurtçuk Çıkmıyor, Sinekler Üzerine Larvalarını Bırakıyor)"

- Bu iddiayı ilk kez burda okuyorum, bu yüzden herhangi bir cevap vermeyeceğim. Yanlızca ilgimi çekti; bu iddianın yer aldığı kaynağı belirtirsen sevinirim. gerçekten incelemek istiyorum. sonrasında cevabını veririm.

"Ya Da Darwin'e Göre, Türler Zamanla Evrim Geçirmiştir..

Ancak Yüzyıllar Öncesine Ait Bulunan Fosillerde Hamamböceğinin Asla Evrimleşmediği Kanıtlandı..

Ve Daha Birçok Hayvanın.. Daha Doğrusu Aksini Kanıtlayan Delil De Yok.."

- 6 farklı familyada 3500 tür hamamböceği var. Sanırım bu kadarını söylemek bile hamamböceğinin evrimleştiğini kanıtlamaya yeter.Birazda alıntı yapayım;

"En erken hamam böceği-benzeri fosiller yaklaşık 154-295 milyon yıl önceki dönemdendir. Bununla beraber, bu fosiller bugünkü hamam böceklerinden farklı olarak uzun ovipozitörlere sahiptirler

ve görünüşe göre hamam böcekleriyle beraber termit ve mantidlerin de atasıdırlar. Aslında, güncel delillere göre termitler direkt olarak hamam böceklerinden evrimsel olarak türemiş olabilirler.

Bazı entomologlar Mantodea ve Blattodea'yı Dictyoptera isminde tek bir takımda birlikte ele alırlar."

"Başka Boyutu.. Herşeye Bir Kaynak Bulan, O Şundan Gelmiştir, Bu Bundan Diyen Darwin,

Neden Arılardan Konu Açılınca ''Arılar, Başka Ne Söylenebilir Ki?'' Demiştir.."

-Bal arıları, yaban arıları, eşek arıları .... kısaca "zar kanatlılar"

"Kuzey Myanmar'da Hukwang vadisindeki bir maden, bu kez her zamankinden farklı bir ürün verdi. Bilim adamaları madendeki bir amberden 100 milyon yaşında bir arı fosili çıkardılar.

Şimdiye kadar bilinen en yaşlı örneklerden yaklaşık 35-45 milyon yıl daha eski olan fosil, hem arılarla hem de etçil vespa atalarıyla ortak özellikler taşıyor. Bu durum arı evrimi hakkındaki görüşlerimizle de uyum içerisinde. ABD'nin Oregon Devlet Üniversitesi'nden George Poinar yalnızca etle beslenen vespa atalardan polene dayalı arıların gelişimini anlamamızda yeni buluntunun önemli rolü olacağı görüşünde. Günümüzde arıların yavrularını polenle besleyen yaklaşık 20 bin türü bulunuyor. Türkiye Zeka Vakfı, 11 Ocak 2007 · 09:35"

Sözünü ettiğin arıların dansı ise; basitce taklit ve öğrenme...

"Başka Mesele.. Neden Darwin Teorisini Aşkla Savunana Bilim Adamları, Ömürlerinin Son Deminde İtiraflarla Dolu Demeçler Vermişlerdir..

Örnek: ''Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisini içine alan en karanlık noktayı oluşturmaktadır''

(1930'lu Yılların En Önde Gelen Darwinisti, Alexander Oparin)"

- Neyi itiraf etmişlerki mesela. Bugüne kadarki okuduğum tüm itiraflar(!) kendilerine ait dönemlerdeki bilgi birikimlerinden kaynaklanan çaresizliklerden başka bişey değildi. Sözkonusu örnektede olduğu gibi, o günün şartları içerisinde henüz hücreyi tümüyle çözememişken ardlarında cevapsız sorular bırakmaları neden korkutucu geliyorki. Doğru olan geçmişte ortaya atılan teorilere bugünkü bilgi birikimlerimizle bakmak değilmidir. Mutlaka bir noktada hayrete düşmeniz gerekiyorsa, 150 yıl öncesinde ortaya konan bir kuramın bugünkü bilgi birikimimiz, bilgiye erişim olanaklarımız, teknolojik altyapımıza rağmen çürütülememiş olmasıdır. Darwin'in 150 yıl önceki tespitlerinden ne kadar farklı tespitlere ulaştık? Tüm evrim teoremini çöpe atacak sonuçlarmı elde ettik?

Madem Harun Yahyadan bu kadar alıntı yapıyosun, birde bu pencereden bak istersen Harun Yahya denilen zatı muhterem (!) olayları kendi kafasına göre nasıl çarpıtıyor..

&limit=1&limitstart=1

&limit=1&limitstart=2

Please register to see this content.
&limit=1&limitstart=3

"Ya Da Bu Teoriye Sıcak Bakan Birisi Olarak, Hitler'in Bu Teoriye Sıcak Bakması İle, Kusursuz Irk İdeali Arasında Ne Gibi Bir Bağ Olabilir..

Ve Bu Tezi Oraya Koyan Adamın, Türkler'i De Evrimini Tamamlayamamış İnsanlar Olarak Gördüğünü Biliyor Muydunuz? Yani Hitler Durdurulamasaydı Sıra Türklere Gelecekti Diyebilir Miyiz?"

- Bunun dayandığı nokta genetik bilimi ile alakalıdır. Hitler ve danışmanlarının teori olarak kusursuz alman ırkı üzerinde çalışmalar yaptığı herkes tarafından bilinen bir durum, bunu doğrudan Darwine bağlamak son derece haksız bir durum oluşturur. Günümüzde de hala genetik üzerine araştırmalar inanılmaz bütcelerle yürütülüyor; burada üzerinde durmamız gereken AMAÇ ve NİYET kavramlarıdır. Eğer derdiniz Hitler gibi kusursuz ırk yaratma peşinde koşmaksa ve geri kalanları hastalıklı unsurlar olarak değerlendirmekse... Bu kısım aklın durduğu yerdir, ne bilim nede felsefe bunu açıklamaya yeterli gelmez. Eğer sözünü ettiğiniz sadece Hitlerse, onun için dünyanın geri kalanı zaten evrimini tamamlamamış hastalıklı unsurlardı ve yokedilmeleri gerekiyordu. Hitlerin Türkler hakkındaki fikirleri sadece düşüncede kalmıştır, bu fikirleri sadece Türklerle sınırlı da değildir; Alman ırkı dışındaki (hatta Alman olduğu halde nazizmi desteklemeyenlerde dahil) herkesi bir tehdit olarak algıladığıda gerçektir. Fırsatını bulsaydı sıra Türklere ve dünyanın kalanına gelecekti...

Darwin'in ırkçı ve Türk düşmanı atfına ilişkin olarak (daha doğrusu Harun Yahya'nın atfına ilişkin olarak):

"Darwin'e ait, Türkler ile ilgili bu tip ifadelerin yer aldığı hiçbir kaynak bulunmamaktadır. Bakan Çelik'in Charles Darwin ve evrim kuramıyla ilgili bilgisinin sadece, Amerikalı Yaratılışçıların ülkemizdeki

sözcüleri durumunda olan kişilerin çevirdikleri yayınlara dayandığı görülmektedir. Bu yayınların bir özelliği ise, bilinçli şekilde yapılan çeviri hataları içermeleridir.

İddia: Darwin ırkçı ve Türk düşmanıydı. W. Graham'a yazdığı 3 Temmuz 1881 tarihli mektubunda, ırkçı düşüncesini şöyle ifade etmişti: " ( ) Avrupalı ırklar olarak bilinen medeni ırklar, yaşam

mücadelesinde TÜRK BARBARLIĞINA karşı galip gelmişlerdir. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, BU TÜR AŞAĞI IRKLARIN çoğunun medenileşmiş yüksek ırklar tarafından elemine edileceğini (yok edileceğini) görüyorum" (Harun Yahya, Yaratılış Atlası 1, s.606). Yaratılışçıların bu iddiaları, "yüksek makamlarda da" etki yaratmış olmalı ki, (hem de) Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik, Charles Darwin'in Türkler hakkında "Gelişimini tamamlamamış, adi bir ırk" dediğini iddia etmiştir.

Yanıt: Darwin'e ait, Türkler ile ilgili bu tip ifadelerin yer aldığı hiçbir kaynak bulunmamaktadır. Bakan Çelik'in Charles Darwin ve evrim kuramıyla ilgili bilgisinin sadece, Amerikalı Yaratılışçıların ülkemizdeki sözcüleri durumunda olan kişilerin çevirdikleri yayınlara dayandığı görülmektedir. Bu yayınların bir özelliği ise, bilinçli şekilde yapılan çeviri hataları içermeleridir.

Yaratılışçıların yukarıda çevirdikleri metnin orijinali şöyledir: "The more civilized so - called Caucasian races have beaten the Turkish hollow in the struggle for existence. Looking to the world at no very distant date, what an endless number of the lower races will have been eliminated by the higher civilized races throughout the world" şeklinde yer

alan metnin çevirisi şöyle olmalıdır: "Kafkas ırkları olarak bilinen daha uygar ırklar, varolma mücadelesinde Türkler'i tam bir yenilgiye uğratmıştır. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine bakarsak, daha düşük uygarlık seviyesindeki sayısız ırk, daha uygarlaşmış ırklar tarafından tüm dünyadan ortadan kaldırılmış olacaktır." Yaratılışçıların çevirisine bakılırsa, İngilizce orijinal metinde bulunmayan, "Türk barbarlığı" ve "bu tür aşağı ırklar" ifadelerini çeviriye sokarak, bunları birbirleriyle örtüştürmeyi amaçladıkları görülür. Böylece Darwin'in Türkler'e barbar ve aşağı (ya da adi) ırk diyerek hakaret ettiği propagandasına malzeme hazırlanmış olmaktadır.

Yaratılışçıların Darwin'le ilgili olumsuz kampanyalarından biri de, ırkçı olduğu iddiasıdır. Darwin kesinlikle bir ırkçı, kafatasçı değildi. Kölecilik karşıtlığını nesiller boyu gelenek olarak yaşatan bir aileden gelmekteydi. Çünkü ortaçağ ırkçılığın beslendiği ana kaynak kölecilikti. Bunla ilgili pek çok şey yazılabilir; biz Darwin'in Beagle yolculuğu sırasında kız kardeşi Catherine'e yazdığı 1833 tarihli mektupta yer alan bir paragrafı aktaralım: " Seçimlerde de görüldüğü gibi, köleliğe karşı yaygın duyarlılığın, sürekli arttığını gözlemekteyim. İngiltere köleliği tamamen kaldıran ilk Avrupa

ulusu olsa, bu onun için ne kadar övünülecek bir şey olur! İngiltere'den ayrılmadan önce, köleliğin olduğu ülkelerde yaşadıktan sonra tüm düşüncelerimin değişeceği bana söylenmişti; şu an farkında olduğum tek değişiklik, zenci karakteri hakkında bende çok daha yüksek bir takdirin oluştuğudur. Böyle neşeli, içten, dürüst ifadeli ve böylesine sağlıklı, kaslı bedenlere sahip bir zenci görüp de, ona karşı sevecenlik duymamak olanaksızdır".

Darwin bunları ne zaman söylemişti? Örneğin, 19. yüzyıl Amerika'sının en önemli doğa bilginlerinden, Yaratılışçı Louis Agassiz'in zencilerle beyazların ayrı türler olduğunu ve Tanrı tarafından yaratıldığını söylediği bir dönemde.

Darwin İnsanın Türeyişi kitabında, "Bugünkü insan ırkları, renk, saç, kafatası biçimi, vücut oranları, vb. gibi birçok bakımdan farklı olmakla birlikte, yapılarının tümü dikkate alınırsa, pek çok noktada birbirlerine büyük ölçüde benzemektedirler. Bunların birçoğu öylesine önemsiz ya da apayrı niteliktedir ki, kökenleri başka olan türlerin ya da ırkların onları ayrıca kazanmış olması, son derece olanaksızdır. Aynı düşünce, en farklı insan ırkları arasındaki zihni benzerliğin pek çeşitli yönleri için de, aynı ölçüde ya da daha çok geçerlidir" diyordu. Yaşadığı dönem göz önüne

alındığında, Darwin'in sözlerinin değeri daha iyi anlaşılacaktır.

Prof. Dr. Haluk Ertan (İÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü)

"Ya Da Herşeyi Boşverelim.. Düşünelim Bir An.. Yüzümüzü Mesela..

Dudaklarımız.. Olmasa Korkutucu Olurduk.. Dişlerimiz Açıkta Kalırdı..

Gözlerimiz.. Çukurdalar Ki, Dış Tehditlerden Koruyabilelim Diye.. Yapısına Değinmiyorum Bile..

Dilimiz.. Yeryüzündeki Herşeyin Tadını Ayırdedebilme Özelliği..

Burnumuz.. Tozu Tutan Tüyler ve Sümüksü Sıvı.. Ek Olarak, İki Deliğe Sahiptir, Bu Kanal İlerde Birleşir ve Tekrar Ayrılır.. Sebebi İse Burun Deliğimizin Birisi Tıkanırsa, Diğeri İkisine De Hava Verebilsin Diye..

Kaşlar.. Alnımızdan Gelen Terler Gözümüze Zarar Vermesin Diye..

Kirpikler.. Toz Kalkanı..

Gözkapakları.. Silecek.. Gözümüzü Islatma ve Kayganlaştırma Görevi..

Bu Söylediklerim Bir İnsan Bedeni İçin Sadece Hicav Peşrevi..

Tüm Bu Lütûfları, Nimetleri, Mucizeleri, Güzellikleri Tabiat Ana'ya Bağlamak Vicdan İle Bağdaşmaz..

Bunun Adı Bilim Değil, Güneşi Balçıkla Sıvamaya Çalışmaktır.."

- Burada Evrim Teorisine karşı olan birşey göremedimki. Neden tüm bu söylediklerin basitçe doğal gelişim süreci ile ilişkili olmasın? Yanlızca insan olarak da düşünmeyelim, genel olarak canlıların tümünde çevreye en iyi şekilde adapte olma çabası vardır. Evrim Teorisi bu adaptasyonun nasıl olduğunu, canlıların nasıl dönüşüme uğradığını araştırmaya ve açıklamaya çabalamaktadır. Kendimize basitce sormamız gereken soru şu olmalı aslında " hep böylemiydik? 1 milyon yıl sonrada bu şekilde mi olacağız?". Cevabımız "evet" se üzerinde durmamıza gerek yok, zaten tüm cevapları bulmuşuz demektir; fizik, biyoloji, matematik bizi uyutmak için ortaya atılan masaldan başka bişey değildir. Peki cevap "hayır" sa. O zaman bir şekilde doğru cevapları bulmamız gerekir, benim için bunun yolu bilimden geçiyor.

"Uykum Geldi.. Son Söz Sciense Dergisinin Kapağı Olsun:

''Science Finds God''adır."

- Buda benim en sevdiğim sözlerden biridir. "Gerçek orada biryerde!"

edit: imla hatası düzeltildi. uyardığı için "tembeki" ye teşekkürler...

Link to comment
Share on other sites

Sayın TNCTR yöneticileri huzur içinde severek devamlı müdavimi olduğum bu forumun ilk günden itibaren kuruluş aşamasına şahit oldum! Gözlemlediğim kadarı ile bazı tarikat ve grupların egemenliğine doğru kadığını üzülerek bildirmek zorundayım hangi güruha bağlı olduğunu da bildirmekte hiçbir veis görmeyen bu kişiler bana göre bu saygın forumu dinamitliyorlar. Nette binlerce forum var işine bak diyebilirsiniz ama benim bu forum ile duygusal bağlarım sevdiğim arkadaşlarım var.Sizden rica ediyorum bu tarz dini konuların başkalarının icazeti ile yaş***** yön veren insanların meydanı boş bulup bu bilgi paylaşımformunu bir tekkeye benzetmemeleri için gerekeni yapmanızdır ! Çok istiyorlarsa dini konular adında bir kapalı bölüm açın ve orada istediği gibi raşitlerinden bellediklerini sıralasınlar birbirine.Eller gider aya, bizler hala eşşek üstünde darwini evrim teorisini ateizmi filan değirmen beygiri gibi hatmedip dönmek zorundamıyız ? Umarım gereken düzenleme Forum yetkilileri tarafından yapılırve bu nadide ortam meydanı boş bulup köpeksiz köyde değneksiz gezmek isteyenlerin çevireceği formasyona dönmez .İçten sevgi ve saygılarımla

Link to comment
Share on other sites

  • Administrator

Sayın TNCTR yöneticileri huzur içinde severek devamlı müdavimi olduğum bu forumun ilk günden itibaren kuruluş aşamasına şahit oldum! Gözlemlediğim kadarı ile bazı tarikat ve grupların egemenliğine doğru kadığını üzülerek bildirmek zorundayım hangi güruha bağlı olduğunu da bildirmekte hiçbir veis görmeyen bu kişiler bana göre bu saygın forumu dinamitliyorlar. Nette binlerce forum var işine bak diyebilirsiniz ama benim bu forum ile duygusal bağlarım sevdiğim arkadaşlarım var.Sizden rica ediyorum bu tarz dini konuların başkalarının icazeti ile yaş***** yön veren insanların meydanı boş bulup bu bilgi paylaşımformunu bir tekkeye benzetmemeleri için gerekeni yapmanızdır ! Çok istiyorlarsa dini konular adında bir kapalı bölüm açın ve orada istediği gibi raşitlerinden bellediklerini sıralasınlar birbirine.Eller gider aya, bizler hala eşşek üstünde darwini evrim teorisini ateizmi filan değirmen beygiri gibi hatmedip dönmek zorundamıyız ? Umarım gereken düzenleme Forum yetkilileri tarafından yapılırve bu nadide ortam meydanı boş bulup köpeksiz köyde değneksiz gezmek isteyenlerin çevireceği formasyona dönmez .İçten sevgi ve saygılarımla

Kimsenin birşeyi çevirdiği yok. Üyeler tartışıyor forumda. Bu konuşmalarınızla siz de tarafınızı belli ediyorsunuz. Bence herkese saygılı olmak gerek. Dinci veya dinsiz diye ayırmamalıyız.

Link to comment
Share on other sites

Müslüman bitopluda yaşadığımız için kimse kabul etmiyor ama darwinizm i yabana atmayın yurtdısında çok fanatiği var ??

Bilime inanan çoğu insan darwinizm e inananır ve materyalistler elbette :)

Eren sen sus. :) :)

Link to comment
Share on other sites

ortam coşmuş yine :) bu ara pek giremiyorum nete arkadaşım insanların çeşitliliğinnin sebebide sorgulanır cevabı ise,hz Adem in topraktan yaratılması ve toprağının dünyanın çeşitli yerlerinden toplanara hazırlanması,kızıl toprak,sarı toprak ,siyah toprak vs şeklindedir.

Link to comment
Share on other sites

bilim konulara daha farklı bir felsefe yaratır

bilim ile dini çarpıştırmaya çalışmayın!

gelişememmemizin sebebi bu adamlar uzayı keşfediyor biz hala uçak geliştiremez durumdayız!

rabbimiz değilmi bize öğrenmeyi öğretmeyi emreden? insanoğlu bilime öğrenmeye aç gelmiş ve hergeçen gün de yeni şeyler keşfedecek! böyle bağnazlıklar olduğu sürecede olduğumuz yerde kalacağız!

evrim teorisi diyoruz! ders olarakta aldım bu dersi üniversitede! alınmasıda gerekiyor ki yeni teoriler ortaya atılsın!

Bilim İle Dini Çarpıtmak Mı.. :)

Kur'an'ın Her Sayfası Bilime Işık Tutar..

Bunu Kanıtlayan Nice Kitaplar Yazıldı..

''Rabbimiz'' Diyorsunuz Ya Güzel Kardeşim, Bizim Karşı Çıktığımız Görüş İşte ''Rabbimiz''i İnkar Ediyor..

Bağnaz Diyorsunuz Ya, Kimin Namazı-Orucu Engel Olmuş Bilimin Gelişmesine..

Eğer ''Allah'' Diyenler Engel Olduysa İlerlememize,

''Allah'' Demeyenler Neden Hala Gidemediler Ay'a..#

Gözlemlediğim kadarı ile bazı tarikat ve grupların egemenliğine doğru kadığını üzülerek bildirmek zorundayım hangi güruha bağlı olduğunu da bildirmekte hiçbir veis görmeyen bu kişiler bana göre bu saygın forumu dinamitliyorlar.

Çok istiyorlarsa dini konular adında bir kapalı bölüm açın ve orada istediği gibi raşitlerinden bellediklerini sıralasınlar birbirine.

Nerden Çıktı Ya Bu.. :) Ağzımıza ''Allah'' Lafzını Aldık Mı Hoca Oluyoruz..

Ayrıca Din Kapalı Kapılar Arkasında Konuşulsun Diye Gelmedi İnsanlara.. Oldu Olacak Tecrit Etseydiniz..

Burada Her Türlü Paylaşım Yapılıyor.. Sağ-Sol Farketmiyor..

Biz De Edepli Bir Şekilde Fikir Beyan Ediyoruz..#

Link to comment
Share on other sites

Sayın TNCTR yöneticileri huzur içinde severek devamlı müdavimi olduğum bu forumun ilk günden itibaren kuruluş aşamasına şahit oldum! Gözlemlediğim kadarı ile bazı tarikat ve grupların egemenliğine doğru kadığını üzülerek bildirmek zorundayım hangi güruha bağlı olduğunu da bildirmekte hiçbir veis görmeyen bu kişiler bana göre bu saygın forumu dinamitliyorlar. Nette binlerce forum var işine bak diyebilirsiniz ama benim bu forum ile duygusal bağlarım sevdiğim arkadaşlarım var.Sizden rica ediyorum bu tarz dini konuların başkalarının icazeti ile yaş***** yön veren insanların meydanı boş bulup bu bilgi paylaşımformunu bir tekkeye benzetmemeleri için gerekeni yapmanızdır ! Çok istiyorlarsa dini konular adında bir kapalı bölüm açın ve orada istediği gibi raşitlerinden bellediklerini sıralasınlar birbirine.Eller gider aya, bizler hala eşşek üstünde darwini evrim teorisini ateizmi filan değirmen beygiri gibi hatmedip dönmek zorundamıyız ? Umarım gereken düzenleme Forum yetkilileri tarafından yapılırve bu nadide ortam meydanı boş bulup köpeksiz köyde değneksiz gezmek isteyenlerin çevireceği formasyona dönmez .İçten sevgi ve saygılarımla

Bu kadar sert yorumlar yaparak birbirimizi incitmenin ne anlamı var anlayamadım.Herkesin görüşüne saygılı olmamız gerekmez mi,bu teoriyi doğru kabul eden de var(tasvip etmesemde),inanmayan da var ama bu kimseyi bu şekilde sınırlarda yargılama hakkını bize vermez ..

Evrim teorisine gelince,mantıksız buluyorum,üniversite hocalarımızın çoğu buna inandıklarını söylediklerinde merak edip araştırmıştım ama geçmişten günümüze geçerliliğini sürdüremeyecek tezler içeren bir teori olduğuna kanaat kıldım ve inanmıyorum..

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra ...

Anlamışsınız sonuç olarak değil mi? İnsanları düzeltmek istiyorsanız özelden yapın, kırıcı olmayın!

herşeyi ben biliyorum havasında yazarsa ben de onu açıktan düzeltirim napiym, söylediğimde suç unsuru var mı?

yanlış bi şey var mı? ee niye müdahale ediyosun ki konu ile ilgili bi düzeltme niye özelden yazayım ki o zaman forum niye var :D

Link to comment
Share on other sites

Forum sizin gibi insanların kendi egosunu tatmin etmek için kurulmamıştır!

Çok iyi Türkçe kullanıyorsanız "napiym" ne alaka! Üstüne üstlük uzatmanızın mantığı ne. Ben size gerek olmadığını söylüyorum eğer düzeltmek istiyorsanız özelden yapın diyorum. Sizin orada ki tek amacınız, yazıyı yazan arkadaşı rencide etmek. Görüşleriniz uymayabilir ama asla saygısızlık olmamalı!

Ayrıca tanımadığınız insanlarla senli benli mi konuşursunuz? Türkçe'yi çok iyi bilen arkadaşımız!

Link to comment
Share on other sites

ben türkçeyi çok iyi bildiğim iddiasında değilim o senin yakıştırman, siz demeyi hakederse bi insan ona siz derim

egomu ne tatmin edecem öyle yazmak istedim yazdım hakaret etmedim kötü bi şey demedim o öyle değil böyledir dedim adam da teşekkür etmiş sen neden seninle aynı fikri paylaşmayan bi insanın doğru söylediği şeylere farklı yönlerden kulp takmaya çalışıyorsun ki...

neyse sen modsun ben üye kazanan zaten belli direnmek boşuna he sen haklısın...

Link to comment
Share on other sites

Ben Darwin'e çok gülüyorum...

Darwinistler kusura bakmasın ama...

Adam Madara oldu be... Teori diye attığı o kadar sav teker teker yıkılıyor...

Bi adam...

Bu kadar yalan söyleyebilirmiymiş! ve arkasına bi o kadar da ateist takabilirmiymiş...

Hidayet olmadımı yaparmış demek...

Paylaşım için teşekkürker.

Darwinin arkadaşları bile bu teoriyi artık savunmuyorlar onlara bile saçma geldi.Bizim saf insanlarımız hala darwinin teorisinin gerçek olduğunu savunuyorlar.Allah hidayeti nasip etsin.

Ben evrim teorisine inanmam ama bana kalırsa Darwin i bu kadar aşağılamayın kendi fikirlerine milyonları inandırmış bir filozoftan bahsediyorsunuz fikirleri yanlış olabilir ama inandırıcılık bakımından harika bir beyin bence...

Link to comment
Share on other sites

ben türkçeyi çok iyi bildiğim iddiasında değilim o senin yakıştırman, siz demeyi hakederse bi insan ona siz derim

egomu ne tatmin edecem öyle yazmak istedim yazdım hakaret etmedim kötü bi şey demedim o öyle değil böyledir dedim adam da teşekkür etmiş sen neden seninle aynı fikri paylaşmayan bi insanın doğru söylediği şeylere farklı yönlerden kulp takmaya çalışıyorsun ki...

neyse sen modsun ben üye kazanan zaten belli direnmek boşuna he sen haklısın...

Sen demeye devam ediyorsunuz. Saygısızlık yapmayın! Ayrıca anlamsız yazılar yazmayıda kesin. Umarım uyarıcı bir etkisi olur bu yazının! Konu kapanmıştır. Arkadaşın terbiye sınırını zorlamamak lazım. Herşey ortada zaten! He bu arada hitap çoğul olur tekil şekle gelmesi için insanın samimiyeti gerekir. Yani hak edilen siz değil sendir. Geri kalan sizin terbiyesizliğinizdir!

Cevabınız varsa özel mesaj yöntemini kullanın!

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

Guest
This topic is now closed to further replies.
  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...