Jump to content

Tarihî Alemdar Gemisi deniz müzesi oluyor


tarihogretmeni

Recommended Posts

clipimage008he8.jpg

Kurtuluş Savaşı’nda kurtarma gemisi olan ve Milli Mücadele döneminde de harp malzemesi taşıyan gemilere kollama görevi üstlenen Alemdar Gemisi, Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde aynı ölçülerde yeniden yapılıyor. 1898’de Danimarka’da inşa edilen ve 1982’de tarih sahnesinden çekilen Alemdar, Gazi Alemdar Gemisi Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin girişimleriyle tamamlanacak. Gemi’nin ilçe merkezinde oluşturulan alana konuşlandırılacağı, ambar bölümünün de müze yapılarak halkın ziyaretine açılacağı öğrenildi.

ALEMDAR RÖMORKÖRÜ

Danimarka ticaret filosuna bağlı bir kurtarma gemisi Alemdar römorkörü, Birinci Dünya Harbi çıktığı zaman Danimarka’ya dönememiş, Osmanlı Seyri Sefâin İdaresi de bu gemiye el koyarak, bandırası altında çalıştırmaya başlamıştır. Gemiye 1915 yılının Mayıs ayında “Alemdar” adı verilmiştir. 12 Ocak 1916’da Osmanlı Hükümeti tarafından resmen satın alınmıştır. 22/26 Ocak 1916’da Nara’da karaya oturan Yavuz zırhlısının kurtarılmasında görev almıştır.

Milli Mücadele döneminde deniz nakliyâtının ana ikmal yolu Karadeniz Bölgesi olduğundan ve elde yeterli derecede taşıma aracı bulunmadığından dolayı, İstanbul’dan Anadolu Hükümeti için uygun gemilerin kaçırılması ve bu gemilerin devamlı surette Anadolu yakasında hizmet etmesi düşüncesi belirmiştir. İşte böyle bir dönemde, Alemdar kurtarma gemisi Milli Mücadele döneminin zafer destanlarından birini yazmıştır.

Alemdar kurtarma gemisi İstanbul’dan 23 Ocak 1921 gecesi üçüncü çarkçısı Üsküdarlı Osman Efendinin çabası ile geceleyin Boğaz’daki İşgal Kuvvetleri kontrolüne rağmen kaçırılarak, 24 Ocak 1921 tarihinde Ereğli’ye getirilmiştir. Ancak Fransızlar daha sonra gemiyi esir alarak İstanbul’a geri getirmeye çalışırlarken, gemi personeli Fransızları etkisiz hale getirmiş ve geminin kontrolünü tekrar ele geçirerek, 9 Şubat 1921 günü gemiyi Ereğli’de baştan kara etmişlerdir. Daha sonra Alemdar, Trabzon’a intikal etmiş ve çok değerli hizmetlerde bulunmuştur.

Alemdar olayı Türk İstiklâl Harbi’nde birçok açıdan büyük bir önem taşımaktadır. Bu olay adeta bir efsane şeklinde gerek Milli Ordu’nun gerekse de Türk halkının moral ve motivasyonunu son derece olumlu bir yönde etkilemiş, bağımsızlığın kazanılacağına dair olan inancı pekiştirmiştir.

Alemdar gemisi, 1924 yılında Seyri Sefain İdaresine devredilmiştir.

1174241465yr0.jpg

Kurtuluş Savaşı'nın gizli kahramanı: Alemdar

Mücadele'nin isimsiz bir kahramanı da Alemdar gemisidir. Kuvayı Milliyecilerin bir tek askeri gemisi dahi yokken, Karadeniz'de asker ve silah sevkıyatı yapan Alemdar, onlarca düşman gemisinin arasında, Rus limanlarından Türk ordusuna silah taşımıştır.

1921 yılının ilk günleri. Anadolu'da büyük fedakarlıklarla yapılan mücadelede, cephane eksiği kendini iyiden iyiye hissettiriyordu. Rusya'dan alınabilecek silahları taşımak için kullanılan küçük takalar hem yetersiz kalıyor hem de gidiş gelişleri uzun zaman alıyordu.

Ankara, Karadeniz'den yapılacak nakliyatı sağlayacak bir geminin İstanbul'dan kaçırılmasını kararlaştırdı. Seçilen gemi Alemdar römorkörüydü. Alemdar silahlanmaya uygun büyük bir tekneydi. İstanbul'daki teşkilat sayesinde, Deniz Yüzbaşısı Adil Bey geminin çarkçıbaşılığını (birinci makine mühendisi) üstlendi, personel de güvenilir kimselerden seçildi ve Alemdar'ı İstanbul'dan kaçırılma planlan hazırlandı.

Tüm planlar, Boğaz çıkışındaki düşman kontrolünden sıyrılıp Karadeniz'e geçmek üzerine yapıldı. Boğaz'daki kontrol görevini yapan hücumbotlar, işgal kuvvetlerinin kontrolündeydi; ama bu botların personeli Türk'tü. Birçoğu Kuvayı Milliye'nin İstanbul'daki gizli teşkilatına üyeydi. İstanbul'dan daha önce de silah kaçırılması sırasında, bulundukları hücumbotta geçici bir arıza yaratan Türk denizciler, işgal güçleri subaylarının dikkatini dağıtıp kaçacak gemiye, kontrol sahasında gedik açıyorlardı. Bu kez de öyle oldu. Yüzbaşı Adil Bey ve geminin kaptanı İsmail Bey, 25 Ocak 1921 gecesi, Boğaz'daki kontrolden sıyrılarak Karadeniz'e açıldı.

FRANSIZLAR FARKEDİYOR

Sahilden birkaç mil açıkta seyreden Alemdar, sabah Ereğli'ye vardı. Buradan kömür ve erzak aldıktan sonra Sinop'a hareket etti. Ancak İstanbul'daki müttefik karargahında, Alemdar'ın kaçırılışı büyük yankı bulmuştu. Geminin yakalanması sadece bir römorkörün bulunmasından daha fazlasını ifade ediyordu. Türkler moral bulacaktı.

Karadeniz'deki deniz filosuna haber verilerek Alemdar'ın yakalanması istendi. Aynı günlerde Alemdar, Zonguldak açıklarına varıyordu. Ocak ayının son gününde, C-27 Fransız hücumbotu Alemdar'ı gördü. Gemiye yaklaşarak silahlarını çevirdi ve durmasını ihtar etti.

'ŞİMDİLİK TESLİM OLALIM'

Yüzbaşı Adil Bey ve İsmail Kaptan, Alemdar'ın hücumbottan kaçmasının mümkün olmadığını görerek, şimdilik teslim olmaya karar verdiler. Fransız botundan Alemdar'a Yüzbaşı Tille adında bir Fransız subayı ile dört Senegalli asker bindi. Gemiyi dikkatle arayıp silahsız olduğunu anladıktan sonra İsmail kaptanı bir kamaraya hapsettiler. Adil Bey'i ise çarkçı olduğunu sandıklan için görevinde bıraktılar.

Alemdar, Fransız botunun arkasında geriye, İstanbul'a doğru yol almaya başladı. Yüzbaşı Adil Bey, makine dairesinde yaptığı planı gizlice mürettebata duyurdu. Serdümen Recep aldığı talimatla, öndeki Fransız botuyla aradaki mesafeyi yavaş yavaş açmaya başladı. Mesafe olabildiğince arttığında, Yüzbaşı ve mürettebat aniden Fransız subay ve Senegalli askerlerin üzerine atıldı. Birkaç dakika içinde geminin kontrolü yeniden Türklerdeydi. Fransız Yüzbaşı Tille, düştüğü oyun karşısında sürekli söyleniyordu. Şimdi gemide düşmandan alınan silahlar da vardı. Alemdar, öndeki Fransız gemisine durumu hissettirmeden sahile doğru kaymaya başladı.

Tüm kazanları çalışan Alemdar'da Adil Bey ve İsmail kaptan, mesafeyi yeterli görerek birden gemiyi çevirdiler ve Ereğli'ye doğru yol almaya başladılar. Birkaç dakika içinde durumu farkeden Fransız hücumbotu da hemen Alemdar'ın peşine düştü.

Şimdi heyecanlı bir takip başlamıştı. Fransız botunun hızı Alemdar'dan fazla olduğu için, mesafe gittikçe azalıyordu. Bir süre sonra Fransızlar Alemdar'a iyice sokuldular. Ve Fransız gemisinin boş bölgesindeki top ateş açmaya başladı. Buna karşılık Alemdar mürettebatı da ele geçirdikleri tüfeklerle şiddetli ateşe başladılar. Fransız topunun başındaki asker vuruldu. Mermilerden biri topun nişangahına geldi; hücumbotun en önemli silahı devre dışı kaldı.

YEREL ÇETELER YETİŞTİ

Alemdar Ereğli'ye yaklaşmaya başlamış; sahilde insanlar bu büyük kavgayı görmek için toplanmıştı. Fransız botu Alemdar'ı açığa sürmek için sahille römorkör arasına girdi. Ancak tam bu sırada, Türk sahillerinden yoğun bir makineli tüfek ateşi başladı: Ereğli'deki yerel çeteler zamanında yetişmişti!

Fransız botu kaçmak zorunda kaldı. Alemdar bu çatışma sırasında Sedümen Recep'i şehit verdi. Yüzbaşı Adil Bey'in planıyla Alemdar, Milli Mücadele'ye katılarak Karadeniz'de büyük hizmetler verdi. Anadolu'ya cephane sevkiyatının Karadeniz'deki öncüsü oldu.

Alemdar, Şahin ve Rüsumat

Milli Mücadele'de Karadeniz'de görev yapan üç gemi, silah taşıma işinde büyük isim yapmıştı. Bunlar Alemdar römorkörü, Rüsumat motoru ve Şahin vapurlarıydı. Bu üç gemi Ruslardan alınan silahları Karadeniz'deki Tuapsi ve Novorosisk limanından alır ve müttefik devriye botlarına görünmeden Anadolu kıyılarına getirirlerdi. Bu seferler sırasında Yüzbaşı Mustafa Nail Bey komutasındaki Alemdar, Pontusçu Sarıyanni çetesini yakalamış, Yüzbaşı Cevat Bey kumandasındaki Şahin vapuru, Büyük Taarruz'dan önce 29 adet Alman tayyaresini Rusya'nın Novorosisk limanından almak için Yunan botlarıyla çarpışmış ve Rüsumat motoru ise taşıdığı silahları devriye botlarına kaptırmamak için Ordu'da kendini batırmış, daha sonra tekrar yüzdürülmüştü.

sanat alemi

Türk Deniz Kuvvetleri

KANSU ŞARMAN Popüler TARİH - Aralık 2000 - Sayı 07

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...