mavikiz Posted June 3, 2007 Share Posted June 3, 2007 Uzun yıllardır ezoterik şifa teknikleri, spiritüalizm ve parapsikoloji konularında derin çalışmalar yapan Sevgi Ersoy’un, terapileri sırasında sujeleriyle paylaşmış olduğu deneyimlerden ve tamamen gerçek kahramanlara dayalı hikayelerden oluşturulmuş kitabı “Mufak Penceremdeki Hindistan”, mia/OWO Yayınları tarafından piyasaya çıktı. İkinci baskısı hazırlanan kitap, mutfak penceresine konan kuşlarla başlıyor ve hayvanlar aracılığı ile insanları, hayatı ve yaşam biçimini sorguluyor. Yaşanmış, daha doğrusu derinlemesine yaşanmış deneyimlerin hikayeleri. Güvercin’lerle, Serçe’lerle, Bay ve Bayan Kuş’la, Örümcek’le, Kaplumbağa’yla, Peygamber böceği’yle, Kuğu’yla, Kuzu’yla, Katır’la bizi bize anlatıyor. Dünya’ya gören gözlerle bakabildiğimizde; etrafımızın, idrake ******ürücü ağır bilgilerle nasıl dolu olduğunun misalleri. Küçücük bir örümcekle olan ilişkisine yaklaşımı ile; ölümün soğukluğunu ta yüreğinde hissederek yaşamının son anına büyük bir özenle hazırlanan yetişkin bir ürkek insanla olan ilişkisine yaklaşımı arasında fark gözetmeyen bir anlayış. Neye baktığımızın değil, nasıl baktığımızın önemli olduğunun vurgulanışı. Bakmakla kalmayıp, gören olmak gayreti. Görebildiğini anlayabilmek hali. Anladığını idrak edebilmek becerisi. Yazar kitabının önsözünde şöyle diyor: ” Birazdan okuyacağınız hikayeler, on-on beş metrekarelik bir mutfağın ufacık penceresinde gerçekleşen ve hakiki anlamda derin haletler ve fark edişlerle kaleme alınan bilgi kümeleridir… Bu pencere, benim anlayışıma göre hayata bir bakış açısıdır… İllüzyonun epeyce zorlandığı idrak davetleridir… Dünya denen o yoğun cazibeye karşı durmak, onun yaldızlarını kazımak, arkasındaki tenekeyi görmek ve gördüklerini paylaşmak isteğidir… Bu pencere aynı zamanda cesaretin simgesidir de… Cesurca yaşama dalmak, ona ilgi göstermek, irdelemeye çalışmak, sonra yapılan bu eylem neticesinde önümüzde açılan sonsuz perspektife uyumlanabilmektir… Neticede pencerelerimizin büyüdüğüne, camlarının şeffaflaştığına şahit oluruz… Bütün sırların hayatın detayları arasında saklı olduğuna inanıyorum… İlginin ve sevginin sihirli bir değnek olduğunu biliyorum… Bütün bunları paylaşmanın ise hakiki bolluk ve bereket olduğunu ve gerçek şifaya ancak bu yolla ulaşılabileceğine bütün kalbimle iman ediyorum… Bana ilham kaynağı olan hayvan dostlarıma, özellikle Bay Kuş’a, Üç Civciv’e ve Minik Serçe’lere, Güvercin’lere, Prens Papi’ye ve hiçbirini birbirinden ayıramadığım, bu kitabı oluşturan hikayelerdeki bütün kahramanlara teşekkür ediyor, sevgili gönül dostum Ürkek’in ve Kuğu’nun anılarını saygıyla selamlıyorum… Kim bilir belki bir gün hayvan dostlarımızla ve tüm doğa ile bir bütün olduğumuzu, biz ve diğerleri diye bir şey olmadığını, bu güzel gezegenin bir süreliğine bize yuvalık yaptığını anlayabileceğiz… Her şeye şükredip, endişesizce, hiçbir olumsuz duygu ve düşünce üretmeden, sevgi, saygı ve zarafetle yaşamımızı sürdüreceğiz… Umarım, hepinizin, bakabileceği ufacık da olsa bir penceresi vardır… Ufkunuzun, sizden göremeyeceğiniz kadar uzakta olmasını diliyorum…” YAZAR HAKKINDA Sevgi Ersoy 1952 yılında Bursa’da doğdu. 1974 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık Bölümünden mezun oldu. Otuz yıldı metafizik, metapsişik, parapsikoloji, dinler ve ezoterik öğretiler konularında derin araştırma, inceleme ve deneysel çalışmalar yapmakta olup, 2000 yılının Ocak ayında eşi ve on yedi arkadaşı ile birlikte spiritüel bir merkez olan Merkez Bilgi Alanı Vakfı’nı kurdu. Halen spiritüel konularda, insanın gelişimi ve derin psikolojisi hakkında Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konferanslar ve eğitimler veriyor. Reiki Grand Master ve Magnified Healing Eğitmeni olan Sevgi Ersoy’un verdiği eğitimler arasında ayrıca Kristaller ve Yarı Değerli Taşlarla ilgili şifa teknikleri de bulunuyor. Konusunda dört binin üzerinde öğrencisi ve yetiştirmekte olduğu çok sayıda eğitmeni olan Sevgi Ersoy, kendisine ait meditasyon CD’leri vasıtasıyla da birçok kişiye ulaşarak hizmet vermeyi sürdürüyor. Yardımcı Tıp Teknikleri konusunda fahri doktorluk ünvanı olan Sevgi Esoy, üç erkek çocuk annesi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.