Jump to content

Necip Fazıl Kısakürek anılıyor


tarihogretmeni

Recommended Posts

2965lv7.jpg

Fikir dünyamızın önderlerinden şairler sultanı Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 24., doğumunun 103. yılında tüm Türkiye'de düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Bugün, fikir ve yazın dünyamızın öncülerinden, şairler sultanı Necip Fazıl Kısakürek'in doğumunun 103. yıldönümü. Bundan 24 yıl önce, 25 Mayıs 1983'te aramızdan ayrılan Üstad, haftasonunda tüm Türkiye'de düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Kültür A.Ş. ve Ümraniye Belediyesi, Necip Fazıl konulu bir söyleşi düzenlerken, Antalya Belediyesi bir konser organize ediyor. Meram'da ise şairin hayatı, Konevi Tiyatro Topluluğu'nca sahnelenecek.

İLK TEBRİK EDEN AHMET HAŞİM'Dİ

26 Mayıs 1904'te Sultanahmet'te bir konakta doğan Necip Fazıl'ın şiirle ilgilenmeye başlaması, kendisinin deyimiyle, tuhaf bir bahaneyle oldu. Annesinin hastanede yatarken veremli bir genç kızın şiirlerini okuyup, “senin şair olmanı ne kadar isterdim” demesiyle şair olmaya karar veren Necip Fazıl, o sıralarda 12 yaşındaydı. Dar'ul Fünun'da felsefe okurken yazdığı şiirlerin bir bölümünü Yakup Kadri'ye ******ürdü. Bir süre sonra da devrin önemli edebiyat adamlarının çıkardığı “Yeni Mecmua'da şiirleri yayınlanmaya başladı. 1923'te Kitabe şiirini yayınlayan Necip Fazıl'ı ilk tebrik eden “Çocuk bu sesi nerden buldun sen?” sözleriyle Ahmet Haşim oldu.

'DEMEK BÖYLE ÖLÜNÜRMÜŞ'

Yazdığı yazılar nedeniyle defalarca hapse giren şair, pek çok eserini orada yazdı. 1943 yılında siyasi, fikri ve edebi mücadelesini işlediği “Büyük Doğu” dergisini yayımladı. Bununla yetinmeyen şair bütün yurdu gezerek verdiği konferanslarla o günün gençliğini peşinden sürükledi. 26 Mayıs 1980'de Türk Edebiyat Vakfı tarafından “Şairler Sultanı” seçildi. 1981 yılının başlarında, “İman ve İslam Atlası”nı yazmak için, bir daha çıkmamak üzere evine kapandı. 25 Mayıs 1983 günü elâ gözlerini pencereden dışarıya dikti ve “Demek böyle ölünürmüş!..” diyerek Hakk'a yürüdü. Şiiriyle edebiyatımızı, fikirleriyle düşünce hayatımızı etkileyen Necip Fazıl geride 60'ın üzerinde eser bıraktı.

Necip Fazıl'ı anmak, anlamak

Kültür A.Ş. “Hatıraların Aralığından Necip Fazıl” başlıklı bir söyleşi düzenliyor. Atatürk Kitaplığı'nda saat 13.00'te başlayacak söyleşide, Alim Kahraman üstadın hatıralarından hareketle bir Necip Fazıl portresi çizecek ve bu portrenin usta şair ve yazarın eserlerindeki izdüşümleri irdelenecek.

Ümraniye Belediyesi Kültür Merkezinde saat:19.30'da düzenlenecek Necip Fazıl Kısakürek'le ilgili programa konuk olarak Mustafa Miyasoğlu, Mustafa Özdamar ve Dursun Ali Taşçı katılacak.

Necip Fazıl Kısakürek internet sitesi n-f-k.com, Necip Fazıl Kısakürek'in kabrini ziyaret toplantısı düzenliyor. Üstadın kabri ziyaret edilerek Yasin-i Şerif okunacak, daha sonra Necip Fazıl üzerine sohbetler yapılacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu'nda Necip Fazıl Kısakürek'i anma konseri düzenleyecek. Konser 20.00'de başlayacak.

Meram Belediyesi Konevi Tiyatro Topluluğu, Necip Fazıl Kısakürek'in hayatını sahneleyecek. Necip Fazıl'ın Çile eserinden sahneye uyarlanan oyun bugün saat:15.00 ve 20.30'da Konevi Kültür Merkezi'nde ücretsiz olarak seyredilebilecek.

Adıyaman Belediyesi'nin düzenlediği bir programla Necip Fazıl Kısakürek'in “Reis Bey” isimli tiyatro oyunu, Belediye Düğün Salonunda saat 20.30'da ücretsiz olarak sahnelecek.

(Yeni Şafak)

a5YTcPW2gGs

Link to comment
Share on other sites

SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya:

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir:

Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat:

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne?

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine:

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur.

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük?

Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan:

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan!

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu?

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna?

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya.

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su:

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek:

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz:

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya:

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Link to comment
Share on other sites

  • 11 ay sonra...

1904'te dünyaya gelen ünlü şair, düşünür ve yazar Necip Fazıl Kısakürek, 1983 yılında 79 yaşındayken yaşamını yitirmişti. Yazın hayatına aralarında Ağaç, Büyükdoğu, Borazan gibi dergiler, 67 kitap ve birçok ödül bırakan Kısakürek, hayatı, felsefesi ve eserleriyle bugün de milyonları etkilemeyi sürdürüyor. Bir dönem Türk gençliğinin 'Üstad'ı Necip Fazıl Kısakürek hakkındaki bazı görüşler şöyle:

KİTLELERİ ETKİLEMEYE DEVAM EDİYOR

Şair Ömer Erdem

Necip Fazıl Kısakürek'in, Türkiye'nin yetiştirdiği büyük bir fikir adamı, şair ve yazar olduğunu belirten Erdem, şunları söyledi: “Necip Fazıl, kitleleri etkilemiş ve halen etkilemeye devam eden, ölümünden sonra dahi eserleri ilk günkü heyecanla takip edilen ender şahsiyetlerden biridir. 30'lu yaşlarında bohem hayatını en koyu rengiyle yaşadığı günlerde Beyoğlu Ağa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanışır ve bir daha ondan kopamaz. Daha sonraları onun için “Bana, yakan gözlerle, bir kerecik baktınız; Ruhuma, büyük temel çivisini çaktınız!” diyeceği bu büyük insan, onun hayatında yeni bir devrin başlamasına vesile olur.

DEMEK BÖYLE ÖLÜNÜRMÜŞ

Yazar Turan Koç

Yazdığı yazılar nedeniyle defalarca hapse giren şair, pek çok eserini orada yazan, 1943 yılında siyasi, fikri ve edebi mücadelesini işlediği “Büyük Doğu” dergisini yayımlayan Kısakürek'in çok yönlülüğüne dikkat çeken yazar Turan Koç, Kısakürek'in edebiyatın her alanında büyük başarılara imza attığını dile getirdi. Koç, şunları söyledi: “Makalelerinden senaryo yazarlığına, şairliğinden diğer alanlara kadar Kısakürek, içindeki müthiş dağarcığı okurlarıyla paylaştı. 26 Mayıs 1980'de Türk Edebiyat Vakfı tarafından “Şairler Sultanı” seçilen, 1981 yılının başlarında, “İman ve İslam Atlası”nı yazmak için, bir daha çıkmamak üzere evine kapanan üstad, 25 Mayıs 1983 günü elâ gözlerini pencereden dışarıya dikti ve “Demek böyle ölünürmüş!..” diyerek Hakk'a yürüdü. Şiiriyle edebiyatımızı, fikirleriyle düşünce hayatımızı etkileyen Necip Fazıl geride 60'ın üzerinde eser bıraktı. Bu onun ne denli büyük bir derya olduğunu gösteriyor.”

BUGÜN TARTIŞTIĞIMIZ KONULARI AŞMIŞTI

Şair, Yazar Mustafa Miyasoğlu

“Türk edebiyatının nadir şahsiyetlerinden biridir. Bazı kesimler onu sağlığında 'unuttular'. Bu kesimlerin bugünkü çağdaşları da yine onu unutacaklar. Türkiye'de mahalle baskısı ve diğer her türlü meseleyi Necip Fazıl'sız tarif etmek mümkün değildir. Türkiye'de CHP zihniyetine karşı 60 yıl mücadele vermiş dehanın ölüm yıldönümündeyiz. Necip Fazıl, son dönemlerde tartışılan birçok konuya yaşadığı dönemde nokta koydu. Mesela 'mahalle baskısı' kavramı bunlardan biridir. Ona göre mahalle baskısı bu milletin kültür baskısıdır ve ruh kökümüzün varlık davasıdır. Yaratılış ve tabiatın isyanıdır. Necip Fazıl böyle yorumlardı. Bu toprağın hakiki sahipleri onlardır. Biz bu sözcülüğü miras olarak devralmış durumundayız. 68 kuşağının Paris'ten başlayarak dünya gençliğini intihara sürüklediği bir ortamda, Türkiye'nin önünü açacak kadroların söz sahibi olacağını o öğretmiştir.

AYNI ZAMANDA FİKİR ADAMI

Kısakürek'in sadece edebiyat adamı olmadığını, aksine onun aynı zamanda bir fikir ve felsefe adamı olduğunu belirten Tiyatro sanatçısı Ulvi Alacakaptan ise eserlerinde seçtiği dilin kendini çok iyi ifade ettiğini dile getirdi.

Anma programı

Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) eski binasının (Eminönü Halk Eğitim Merkezi) konferans salonunda bugünkü programda “Üstad - Necip Fazıl Kısakürek Belgeseli” saat 18.00'de gösterilecek. Araştırmacı Yazar D. Ali Taşçı, 'Vefatının 25. Yılında Necip Fazıl Kısakürek' konulu konferans veriyor. Çarşamba günü yapılacak etkinlik, Ümraniye Alemdağ Caddesi'ndeki nikah salonunun üstünde.

(Tel: 0216 443 56 00)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...