sevket Posted May 6, 2007 Share Posted May 6, 2007 Peygamber Efendimiz; dünya neyin üzerinde duruyor? Şeklindeki bir soruya cevap olarak “dünya balık ve öküz üzerinde duruyor” manasında bu hadis-i şerifi zikrediyor. Şuanki çokğrafyacılar-bilim bunun mümkün olmıyacağını açıklıyorlar dünyanın uzayda buşlukta olduğunu savunuyorlar gerçekten de öyle ama dar kafalarına peygamber efendimizin ne manada kullandığını sokamıyorlar.Bu hadis müteşabih olduğundan, birçok manayı birden ifade edebilir.Mesela, devlet hangi şey üzerinde duruyor diye sorulduğunda “kalem ve kılıç üzerinde duruyor” denilebilir.Yani askerin kılıcının kuvveti ve idarecilerin kaleminin dirayeti ve adaleti ile devlet devam eder, onlar üzerinde durur.İşte bunun gibi, canlılar aleminin meskeni olan şu dünya da balık ve öküz üzerinde duruyor.Yani dünya hayatı, kara ve denizden temin edilen rızıklarla devam eder. Denizde rızkın kaynağı balıktır, karalarda da ziraat öküzün üzerindedir.Peygamber efendimiz o zaman traktörlerden bahsetseydi Allah muhafaza kimse inanmayacağından inkara kadar gidilecekti.O zamanki tarım işlerinde kullanılan araç öküz olduğu için kalem ve kılıç olmadan devlet de olmayacağı gibi öküz ve balık olmadan da dünya hayatı olamaz. Dünya o ikisinin üzerindedir. Şu halde, bu hadis-i şerif, dünya hayatının üzerinde durduğu iki temel esası ifade ediyor. --------------------------------------------------------------------- "Kıyamet akşam vakti kopacaktır.(Kıyamet alametleriyle ilgili hadis)" bu hadisi duyan herkes kıyametin akşam vakti kopacağını düşünerek hatta alimler bile sırf bu hadise dayanarak akşam namazının farzını öne almışlardır(akşam namazını hızlı hızlı kılarlar genelde) ama bu bir yanılgıdır. Çünkü düşünürseniz dünyada her zaman akşamdır dünyanın bir yerlerinde her an akşamdır,yani denilmek istenen "kıyamet (gün içinde) her an kopabilir" manasındadır. --------------------------------------------------------------------- Bakmak yetmiyor, görebilmek önemli olan. Tevbe : 87 :" ...Kalplerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar " A’raf :101 " İşte kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler. " Nahl :108 " İşte onlar Allah’ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. " Yunus :74 . " Onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz. " Nahl : 104 " Allah’ın âyetlerine inanmayanlar yok mu, kuşkusuz Allah onları doğru yola iletmez " Link to comment Share on other sites More sharing options...
CarleoNe Posted May 6, 2007 Share Posted May 6, 2007 ve bir ekleme olarak: Hz.Muhammed'in verdiği cevap "alessevr-i ve-l hud" (öküz ve balık) burçlara da işarettir. Çünkü Bu sorular bir hristyan tarafından iki defa ayrı ayrı zamanlarda soruluyor. İlkindi öküz ikincisinde balık cevabı veriliyor. Yani dünya balıık burcu yıldızında gibi.. Konu için ellerine sağlık.. Link to comment Share on other sites More sharing options...
sevket Posted May 6, 2007 Author Share Posted May 6, 2007 ek bilgi için teşekkürler. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Belicia Posted May 6, 2007 Share Posted May 6, 2007 Yorum yapmak demek, kişinin kendisini, sözü söyleyen kişinin yerine koyması demektir. Açık ve net ifade edilen her türlü yoruma kapalı ayet ve hadislerin böyle aşırı subkektif yorumlanmasına anlam veremiyorum. Birisi "A" diyor ama bazıları çıkıp "buarada kastedilen B'dir" diyebiliyor. Bence bu açık bir günahtır. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Link to comment Share on other sites More sharing options...
CarleoNe Posted May 6, 2007 Share Posted May 6, 2007 Yorum yapmak demek, kişinin kendisini, sözü söyleyen kişinin yerine koyması demektir. Açık ve net ifade edilen her türlü yoruma kapalı ayet ve hadislerin böyle aşırı subkektif yorumlanmasına anlam veremiyorum. Birisi "A" diyor ama bazıları çıkıp "buarada kastedilen B'dir" diyebiliyor. Bence bu açık bir günahtır. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Hadis İlmi.. Oturup yeni yorum yazmıyoruz. Yıllardır İslam alimlerinin yorumları vardır. Arkadaş bir tanesini bende bir tane daha ekledim Bundan İbaret. Sevgilerimle Link to comment Share on other sites More sharing options...
sevket Posted May 6, 2007 Author Share Posted May 6, 2007 Yorum yapmak demek, kişinin kendisini, sözü söyleyen kişinin yerine koyması demektir. Açık ve net ifade edilen her türlü yoruma kapalı ayet ve hadislerin böyle aşırı subkektif yorumlanmasına anlam veremiyorum. Birisi "A" diyor ama bazıları çıkıp "buarada kastedilen B'dir" diyebiliyor. Bence bu açık bir günahtır. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? O Birisi A diğeri B diyenler bunu göz önüne almaları gerekir... “Fetva vermekte en cür’etli olanınız, ateşe düşmekte en cür’etli olanınızdır.” Darimi olaya açıklık gelmesini sağladın için teşekkürler Belicia. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kenan_KA Posted May 6, 2007 Share Posted May 6, 2007 Bu konuda da aklıma ilk gelen ve hala konu içinde tartışmalar yaşanan mezhep olayı var... Orada da bazı olaylar farklı fetvalarla yorumlanmıştır. Ama burada olay tamamen farklıdır. Burada islamın kaynaını iyi bilmek lazım gelir ki; İslamın kaynağı dörttür: Kitap, Sünnet, İcami-i Ummet, Kıyas-ı Fukaha.. Son denilen yani fakif [ilim alimi olanların] fetvalarıdrı ki islamı bügüne getiren bunlardır.. Bu yorumları ise ictaat alimlerin yanı sıra KUTUPlar yani uç noktadaki alimler verirler... Zaten Peygamber Efendimiz'de ümmetinin hilafta olmasının iyi olduğunu bildirmiştir ki bunu yapmak ve uygulamak sünnettir. Selametle... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.