Jump to content

Şubat ayının kitapları


mavikiz

Recommended Posts

260521.jpg

“Biz hep ülkemiz geleceğinin parlak olacağına inanmıştık. Şimdi ise geçmiş zamanlarımızda bazı tehlikeli gelişmeler olduğunu görmenin tedirginliğini yaşıyorum. Yanlış düşünmüş olmamı diliyorum”

HAYAT TATLI ZEHİR

‘Aydın Boysan Kitabı’

Söyleşi: Ümit Bayazoğlu

Renkli kişiliği ile tanınan Mimar-yazar Aydın Boysan, ‘Hayat Tatlı Zehir’ isimli anı kitabı için yazdığı önsözde şunları söylüyor: “Ben yaştakiler yaşamaya, iyice zor koşullarda başlamıştık. Şimdi artık, böyle başladığım için seviniyorum. Zaten o zor zamanlarda bile biz, ezildiğimizi hiç sanmamıştık ki. Biz hep ülkemiz geleceğinin parlak olacağına inanmıştık. Şimdi ise geçmiş zamanlarımızda bazı tehlikeli gelişmeler olduğunu görmenin tedirginliğini yaşıyorum. Yanlış düşünmüş olmamı diliyorum”

Şişedibi gözlüğün içinden hınzır bir zeka ve hayırhah bir mutlulukla parıldayan iki göz ile kahkahalar eşliğinde bolca neşeli söz: Aydın Boysan. Bir sohbet adamı, o.

Yolu-yordamıyla, mezesiyle, demiyle, muhabbetiyle sohbetlerin adamı.

60’ından sonra yazarlığa başladığından bu yana öylesine geride kaldı ki, unutuldu sayılır; aslında 55 yıl hizmet vermiş başarılı bir mimar.

Cesurca yaşamış, bilmediği denizlere açılmaktan çekinmemiş, uzun hayatında yaşadıklarından ve dostluklarından süzdüklerini, “feylosofça” sentezlemiş

bir hayat bilgesi…

HAYAT TATLI ZEHİR

Nehir Söyleşi

Söyleşi: Ümit Bayazoğlu

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

19 YTL

YAZI ODASINDA YOLCULUKLAR

Paul Auster

Çağdaş Amerikan edebiyatının en parlak temsilcilerinden olan Paul Auster’in “Belki de bugüne kadar yazdığım en tuhaf roman” dediği yazı odasında yolculuklar, Can Yayınları’ndan çıktı. ‘Yazı Odasında Yolculuklar’, 3 Şubat 1947 doğumlu Paul Auster’e 60. yaşına armağan...

Bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirmiş olarak uyanır. Kim olduğunu, buraya nasıl geldiğini anımsamaz. Odaya gelen belli belirsiz kişiler, Bay Boş’a anımsayamadığı suçlar yöneltirler, kimliği ve geçmişine ilişkin örtük sözler ederler. Tavana gizlenmiş bir kamera durmadan fotoğrafını çeker, bir mikrofon odadaki her sesi kaydeder. Biri izlemektedir sanki. Günümüz Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarı Paul Auster’ın yeni romanı Yazı Odasında Yolculuklar, gizemli metinleri, bilmece kimlikleri, kahramanının gizli geçmişi ve belirsiz işkencecisiyle belki de yazarın en tuhaf romanı. Ama Bay Boş’un dünyasının bizim dünyamızdan çok da farklı olmadığını düşünürsek, belki de o kadar tuhaf değil. Bay Boş’un kurmaca yaşamı, Kafka, Beckett ve Borges’in yarattıkları dünyadaki yerini alırken, günümüz gerçekliğini tüm ürkünçlüğüyle sezdiriyor okura.

PAUL AUSTER 60 YAŞINDA

3 Şubat 1947 doğumlu Paul Auster, yazı yazmaya 12 yaşında başladı. Columbia Üniversitesi’nde Fransız, İngiliz ve İtalyan edebiyatı okudu. Fransızca’dan çeviriler yaptı. 1971-75 yılları arasında Fransa’da oturdu, 1977’de oğlu doğdu, 1979’da babasının ölümünden sonra, onu konu aldığı yaşamöyküsel romanı Yalnızlığın Keşfi’ni yazdı. Denemelerini ve şiirlerini çeşitli yayın organlarında yayınladı. 1981 yılında şimdiki eşi yazar Siri Hustvedt’le evlendi. Yirminci yüzyıl Fransız şiiri üzerine önemli bir antoloji yayınladı. 1986-1990 yılları arasında

Princeton Üniversitesi’nde çeviri dersleri verdi. Romancılık, şairlik, çevirmenlik, deneme ve senaryo yazarlığı gibi çeşitli yönlere sahip bir yazar

olan Paul Auster, eşi ve iki çocuğuyla New York’ta, Brooklyn’de oturmaktadır.

CAN YAYINLARI

Çağdaş Dünya Edebiyatı

10 YTL

BİZANSİYYA

Lale Müldür

Şair Lâle Müldür’ün on beş yıldır üzerinde çalıştığı romanı Bizansiyya Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı. Özkurmaca özellikleri taşıyan roman yeni bir zamanı yeni bir mekânda gerçekleştirme iddiası taşıyor. Bizans’la Konstantiniyye’nin birleşiminden doğan Bizansiyya, bugünün İstanbul’unda yaşanan, yarı ütopik ama kanlı canlı, hedonist bir şehir: “Kanlı trajediler, entrikalar ve frenlenmemiş ihtiraslar ülkesi.”

Yeni bir dünyanın, dolayısıyla yeni bir hayatın izini süren Müldür, şimşek hızıyla hareket eden bir bilinçle, okuru kendi âleminin karmaşasında gezdiriyor. Günlüklerden, notlardan oluşan, bir bakıma “defterlerin anarşik güzelliği”nden kurtulup gelen, poetik ve çılgın bir roman Bizansiyya.

Lale Müldür

1956’da Aydın’da doğdu. Liseyi Robert Kolej’de bitirdi. Şiir bursu alarak Floransa’ya gitti. Türkiye’ye geri dönerek birer yıl ODTÜ Elektronik ve Ekonomi bölümlerine devam etti. 1977’de İngiltere’ye giderek Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden lisansını; Essex Üniversitesi Edebiyat Sosyolojisi Bölümü’nden master derecesini aldı. 1983-1987 yılları arasında Brüksel’de yaşadı. İlk şiirleri 1980’de Yazı ve Yeni İnsan dergilerinde çıktı. Gösteri, Defter, Şiir Atı, Oluşum, Mor Köpük, Yönelişler, Sombahar dergilerinde birçok şiir ve yazısı yayımlandı; şiirlerinden bazıları bestelendi ve filmlerde kullanıldı. Voyıcır II (Ahmet Güntan’la birlikte, 1990), Kuzey Defterleri (1992), Buhurumeryem (1993), Uzak Fırtına (1988), Seriler Kitabı (1991) ile Divanü lügat-it-Türk (1998) adlı kitapları bulunuyor. Şiirlerinden bir seçki ‘Water Music’ adıyla Dublin’de yayımlandı (Poetry Ireland, 1998). Fransız ressam Colette Deblé’nin resimleri üzerine yazdığı şiirlerse Fransız Enstitüsü’nden ‘Yağmur Kızı Böyle Diyor’ adıyla Fransızca olarak yayımlandı. Bir dönem Radikal gazetesinde yazdı; yurt dışındaki birçok toplantıya Türkiye’yi temsilen katıldı.

TÜRK SAĞI VE AKP

Hasan Bülent Kahraman

Söyleşi: Recep Yener

Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Bülent Kahraman’ın ‘Türk Sağı ve AKP’ kitabı, ‘Güncel Siyasi Meseleler’ dizisinden çıktı.

AKP, Türkiye’nin gerçeği. Ama AKP, kendisini açıklayabilen bir gerçek değil. Kendisini açıklayamadığı için de AKP’yi anlamak istiyorsak Türk sağının gelişimine de bakmamız gerekir. Elinizdeki kitabın amacı da bu. Sadece AKP’yi ele alan bir monografi olmaktan ve bu partinin gündelik siyasal pratik içinde yaptıklarının bir dökümünü çıkarmaktan ziyade, AKP’nin attığı her adımın, aldığı her siyasal tutumun hep bir arkaplanı bulunduğu düşüncesinden hareketle bunu gösteriyor. Kısacası, AKP burada, Türkiye’de genel anlamda sağın, daha sonra da özel olarak İslami siyasetin içinde ele alınıyor.

Türkiye, her ne kadar muhafazakâr olduğunu söylese de, muhafazakârlığı ne bir siyasal ideoloji olarak benimsemiştir, ne de kültürel bir kategori olarak. Her dönemde etkin ve egemen olan Sağ’ın kültürel eksikliği ve yetersizliğinden kaynaklanan bir durumdur bu. Kültürel planda kendisine ait geçmişi bilmeyen, pratik olarak da onu modern bir davranış kalıbına dönüştüremeyen Türk sağı, giderek didaktik-pragmatik bir sığlık içinde kalmış, içine kapalı, kısır bir milliyetçiliğin kucağında toplumu tahakküm altında tutmaktan öte bir yol bulamamıştır. AKP, işte bu tarihin kristalleşmiş şeklidir, bu tarihsel-siyasal süreklilik içinde rolünü oynamaktadır ve bu yüzden, geleneği malum, geleceği meçhul bir partidir...

TÜRK SAĞI VE AKP

‘Güncel Siyasal Meseleler’

Agora Kitaplığı

13 YTL

ÇANKAYA SAVAŞLARI

Ensar Yılmaz

‘Atatürk´ten Bugüne Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Yaşanan İktidar Kavgaları’

Türkiye’nin sıcak gündemi içinde yer alan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili tartışmaları tarihi perspektifi içinde değerlendirmek isteyenler için faydalı bir başvuru kitabı olabilir. Yazar Ensar Yılmaz kitabında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin neden Çankaya Savaşları olarak anıldığını belgeleriyle ortaya koymaya çalışmış.

Kitabın yanıtını aradığı sorular:

Hangi Cumhurbaşkanlığı seçiminde milletvekillerinin bazılarına haber bile verilmeden seçim yapıldı?

Hangi Cumhurbaşkanı´nın seçilme süreci Babıâli baskınına benzetildi?

Kim askerler tarafından tehdit edilerek seçime bile sokulmadan apar topar Ankara´dan kovuldu?

Askerler hangi seçimde Meclis´in etrafını sardı ve seçim bitene kadar Meclis´ten ayrılmadı?

Kimler Cumhurbaşkanı olmak istedi ve bunun için neler yaptı?

Sivil diye seçilen Cumhurbaşkanları gerçekten sivil miydi?

Hangi Cumhurbaşkanları görevleri başındayken öldü? Ölümleri hakkında neler ileri sürüldü?

Kim, Meclis´i seçimle tehdit ederek kendini cumhurbaşkanı seçtirdi?

Gazetecilerin bile tam olarak tanımadığı adayı milletvekilleri nasıl cumhurbaşkanı “seçti”?

Bugüne kadar yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kim, kaç oy aldı, kimler kimi destekledi?

ÇANKAYA SAVAŞLARI

Ensar Yılmaz

8.90 YTL

Birey Yayıncılık

(NTVMSNBC)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...