Jump to content

Türkler’e hakaret filmi !


mavikiz

Recommended Posts

Dünyaca ünlü İspanyol yönetmen Vicente Aranda çektiği filmlerle Türkler'e hakaret etmeyi sürdürüyor. 'La Passion Turca' (Türk Tutkusu) adlı filminin afişinde Türk Bayrağı'ndan oluşan bir fonun üzerine çıplak bir kadın fotoğrafı konduran Aranda, bu hareketiyle büyük tepki çekmişti.

Aralarında İrfan Atasoy, Murat Akdilek, Mehmet Soyarslan, Tunç Şahin ve Kemal Kaplanoğlu'nun da bulunduğu birçok yapımcı, Türkler'i kötüleyen 1994 yapımı bu filmin yayın haklarını satın almayı reddetmişti.

BU KEZ SÖZLÜ SALDIRI VAR

Ancak tüm bu tepkiler Aranda'yı bildiği yolda devam etmekten vazgeçirmedi. Ünlü yönetmen son filmi 'Tirante El Blanco'da bu kez Türkler'e yönelik sözlü hakaretlere yer verdi.

Başrollerini Caspar Zafer, Esther Nubiola, Leonor Watling, Ingrid Rubio, Charlie Cox ve Rafel Amargo'nun paylaştığı filmde Türkler, 'iğrenç', 'vahşi', 'kaba' ve 'ırz düşmanı' gibi sıfatlarla nitelendirildi.

İSTANBUL'DA DA ÇEKİLDİ

Türkler'e yönelik çeşitli aşağılamaların yer aldığı filmde en sık kullanılan tanımlama 'Şeytan Türkler' oldu. 120 dakika süren film, tam 20 milyon dolara mal oldu. Filmin geçtiğimiz yıl nisan ayında tamamlanan çekimleri İstanbul, Madrid, Granada, Almeria, Palermo, Girona, Huelva ve Barcelona'da gerçekleştirildi.

OSMANLILAR BİZANSLILAR'A KARŞI

Filmin konusu: Osmanlı Sultanı 4. Muhammed'in tek amacı Constantinople'yi fethederek şehrin adını İstanbul olarak değiştirmektir. Şehri savaşmadan ele geçirmek için Bizans İmparatoru'na teklif sunar ve kendi oğluyla onun kızının evlenmesini ister. İmparator, 4. Muhammed'in teklifini kabul eder ama imparatorun kızı Carmesina, şövalye Blanc'a aşıktır. Evliliği engellemesinin tek yolu ise bekaretini sevdiği şövalyeye vermektir. Ayakları kırık olan Blanc ile saray görevlilerinin yardımıyla sevişir. Ve Osmanlı-Bizans savaşı bu nedenle başlar.

Sabah

Link to comment
Share on other sites

Aslında bu tarz şeylere tepki vermek bile onlar için prim olur. Görmemezlilten gelelim. Kendi kendilerine oynasın onlar. Biz dürüstlüğümüzden şaşmayalım yeter, onlar nasılsa şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da böyle gereksiz işlerle uğraşacaklar.

Link to comment
Share on other sites

Aslında bu tarz şeylere tepki vermek bile onlar için prim olur. Görmemezlilten gelelim. Kendi kendilerine oynasın onlar. Biz dürüstlüğümüzden şaşmayalım yeter, onlar nasılsa şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da böyle gereksiz işlerle uğraşacaklar.

aynen bunu düşünerek yazdım yukardakini B)

Link to comment
Share on other sites

Tüm dünyada bir Türk düşmanlığı ve Türk karşıtlığı yükselirken daha dik durmalı ulusca daha sıkı sarılmalıyız bir birimize. Ve bu dik duruş akılla bilimle ilimle sanatla ve engin kültürümüzle olmalıdır . Tüm bu üstün niteliklerimiz Onları deli ediyor zaten .kim ne derse desin Tarihten Türkü çıkarsan Ortada tarih diye bişey kalmaz . Yani ;TÜRK ÖĞÜN,ÇALIŞ,GÜVEN.!

Link to comment
Share on other sites

OSMANLILAR BİZANSLILAR'A KARŞI

Filmin konusu: Osmanlı Sultanı 4. Muhammed'in tek amacı Constantinople'yi fethederek şehrin adını İstanbul olarak değiştirmektir. Şehri savaşmadan ele geçirmek için Bizans İmparatoru'na teklif sunar ve kendi oğluyla onun kızının evlenmesini ister. İmparator, 4. Muhammed'in teklifini kabul eder ama imparatorun kızı Carmesina, şövalye Blanc'a aşıktır. Evliliği engellemesinin tek yolu ise bekaretini sevdiği şövalyeye vermektir. Ayakları kırık olan Blanc ile saray görevlilerinin yardımıyla sevişir. Ve Osmanlı-Bizans savaşı bu nedenle başlar.

Sabah

arkadaşlar çok sinirleniyorum benim umrumda olan cahil Avrupa ve dünya halkının Türleri vahşi olarak görmesidir.Ama gün geleck bekleyelim..

Görelim ayine-i devran ne suret gösterir..

Link to comment
Share on other sites

Çok sinirlendim arkadaşlar bütün dünyaya Türkleri kötü göstermelerine kızıyorum gerçi onlarn da çok umrunda değil yabancı halkların

Bir de Şehrin eski adına bakarsanız 1000 yıldan fazla süredir Stanpoli olduğunu görürsünüz...

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra ...

Adamları bize düşmanlığı aşikar aslında bu tavırlarına karşılık vermemiz gerekir.Medya yoluyla film ya da belgesellerle onlarında ne halt olduğunu (aslında bildiğimizi) bilsinler.Bu konuda ülkemizde kim ne kadar üstüne düşeni yapıyor kaygılarım var.Yani nihayetinde onların kaşına gözüne hayranlığımız yok öyle değil mi? AB'ye girme isteğimiz ya da bu gibi kuruluşlarda bulunmak istememiz onları çok sevdiğimiz için değil de bu kurumların kuruluş amacına hizmet etmek dünya barışına katkıda bulunmak barış ortamında yaşamak istediğimiz içindir.

Link to comment
Share on other sites

arkadaşlar bu tür durumlarda kısasa kısas geçerli bir durumdur. biz de onların tarih boyunca yedikleri haltları anlatan filmler çevirmeliyiz.

fakat böyle para harcayıp ta film çevirecek yönetmen nerde olduğu bir tartışma konusu olur. :)

o film için harcanacak para da ayrı bir tartışma konusu. :)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...