Jump to content

Ortaylı: Hz. İsa çarmıha gerilmedi


tarihogretmeni

Recommended Posts

Ortaylı, Hz. İsa hakkındaki çarmıha gerilme bilgisinin, Hristiyan histografisinin yazdığı gibi olmadığını, Hz. İsa'nın çarmıha gerilmediğini, bunun delili olmadığını, Müslümanlar'ın da Kuran'a göre Hz. İsa'nın göğe alındığına inandıklarını söyledi.

7046.jpg

Balıkesir Belediye Başkanlığı'nın kültürel faaliyet olarak gerçekleştirdiği konferanslar dizisinin son panelisti olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Balıkesirliler'e tam anlamıyla bir tarih ziyafeti sundu.

Salih Tozan Kültür Merkezi'nde yapılan konferansta Prof. Dr. İlber Ortaylı, Batı'daki tarihin gelişimini ele aldı. Batı'da tarihin eski Yunan'a dayandırıldığını kaydeden Ortaylı, ancak, tarihçi bazında aradaki bağlantılardan hiç bahsedilmediğini söyledi.

Ortaylı, Batı'nın tarihlerini Yunan-Roma tarihçilerine dayandırdıklarını belirtirken, Batılı tarihçilere göre doğulu tarihçilerin sanki hiç yaşamadıklarını, İbn-i Haldun gibi doğulu büyük tarihçileri batı'nın tanımasına rağmen kendilerinden hiç bahsetmediğini ifade etti. Ortaylı, İbn-i Haldun üzerine ilk çalışmayı, bizden önce 19. yüzyılda İngiliz ve Fransızlar'ın yaptığını, bizde ise daha sonra 18. yüzyıl sonunda Pirizade ve 19. yüzyılda Ahmet Cevdet Paşa'nın konu üzerine eğildiklerini, günümüzde ise bizden hiçbir tarihçinin İbn-i Haldun'un eserlerine el atmayı başaramadığını belirtti.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Yahudi tarihçilerin ise tarihlerini Tevrat ve Talmud'a dayandırdıklarını ve kendi tarihlerinde Yahudi toplumunun uğradığı haksızlıkları konu edindiklerini, bunun dışındaki tarihi olaylarla ilgilenmenin gerçek tarih bilgisi ile dinin dayandığı tarih bilgisi arasında, 'İhtilaf çıkar' korkusuyla Yahudi din adamlarınca hoş görülmediğini söyledi. Buna rağmen haham geleneği dışında Yahudiler'in çok önemli tarihçileri bulunduğunu, bunlardan birinin de Flavius Josefus olduğunu ve bunun yazdığı tarihin Yahudiler tarafından bilinmemesine rağmen İbn-i Haldun tarafından Kitab'ül Haber'inde geniş bir şekilde ele alındığını söyledi.

"HZ. İSA ÇARMIHA GERİLMEDİ"

İbn-i Haldun'un Hz. İsa devri ve sonrasına da kitabında temas ettiğini söyleyen Ortaylı, Hz. İsa hakkındaki çarmıha gerilme bilgisinin, Hristiyan histografisinin yazdığı gibi olmadığını, Hz. İsa'nın çarmıha gerilmediğini, bunun delillendirilemediğini, Müslümanlar'ın da Kuran'da yazdığı gibi Hz. İsa'nın Allah tarafından o saldırılardan korunarak göğe çıkarıldığına inandıklarını söyledi. Prof. Dr. Ortaylı, aydınları tarih biliminden uzak olan toplumların badirelere sürüklendiğine dikkat çekti. Lawrens, Snouck Hurgronje gibi İslam dünyasına hasmane tavırları bulunan Batılı oryantalistlerin yanısıra Hammer, Rickhard Rügert, Goldziher gibi İslam bilgisine ve Arap diline vakıf, kayda değer, insaflı oryantalistlerin de bulunduğunu söyleyen Ortaylı, batının Reşidüddin gibi üniversal bir tarihçiyi bilmediğini söyledi.

Ortaylı, tarihin belirli bir sistem içinde, fikri takip silsilesi halinde, belirli bir terminolojiyle yazılması gerektiğini hatırlatarak, tarih biliminde "tarih felsefesi" diye bir şey olmayacağını ifade etti. İlber Ortaylı, "Ben, Volter ve Hegel'in yaptığı gibi tarihte teleolojik yorumlara karşıyım. Bu, batı tarihinin insan düşüncesine verdiği en büyük afyondur. İnsanlar bazen, tarih bildiklerini ve tarihi yorumladıklarını zannederler ve ortaya bir sürü zırva çıkartırlar, en kötü şey budur. Zamanımızın diktatörlükleri, totaliter rejimleri de buna dayanır. Geçmişte, hiçbir tarihçi tarihte felsefe yapmamıştır. Oysa ki Volter, Lucatos ve Hegel gibiler, içinde bulundukları toplumu, beşeriyetin son safhası olarak görme yanılgısına düştüler. Kendi çağlarını ve içinde bulundukları dünyayı doğru algılayamadılar. Tarihte, insan topluluklarının genel karakterleri incelenir, medeniyet hangi coğrafyalarda, hangi yollar izleyerek gelişmiştir ve hangi yollarla nasıl batmıştır? Tarih, bunu inceler. İbn-i Haldun da eserlerinde bunu incelemiştir. Felsefe, tarihi olayları yorumlarken, olayları belirli bir mantık silsilesi içinde, sistematik düşünmeye ******ürür. Yoksa, 'Filan millete ve medeniyete ne olacaktır?' gibi hükümler çıkarmaya ve misyonlar ortaya koymaya yetkili değildir. Felsefesiz yapılan tarih ise bir çeşme başı sohbetinden öte gidemez, bilimsel ve aydınlatıcı olamaz. Aydınların ve özellikle sosyal bilimcilerin tarih bilmediği ve tarih yöntemlerine yabancı kalmakta ısrar ettikleri bir toplumda, bu türden sosyal düşüncelerin ve onun siyasi aktörlerinin toplumu nerelere sürükleyebileceğini tahmin etmek zor değildir" diye konuştu.

Batı filolojisinin bugün yaşadığı en önemli sorununun, çalışıp ortaya çıkardığı entellektüel tiplerin yok olmaya başlaması olduğunu öne süren Ortaylı, batının, adam yetiştirmekte, aynı hızı ve aynı kadroyu koruyamadığı için hem adam yetiştiremediğini, hem de mevcut mirasını tüketmekte olduğunu söylerken, filolojinin bugün tarih bilincinin en önemli vasfı olduğunu, fakat bunun kaybolmaya başladığını belirtti.

Ortaylı, bugün yürürlükte olan Amerikan tipi bir eğitimin metin bilgisine sahip olmadığını ve bu tarzın, metin üzerinde çalışmayı sevmediğini kaydederek, "Son 40 yıldır ülkemizde fazlasıyla 'frame work (nazari çerçeve)' çalışması yapıldı. Son yıllarda ise, İngiliz ve Almanlar gibi metinler üzerinde çalışma şekli gelişti. Bizim de artık eski İslam alimleri gibi biraz da lügat ezberlemeye ihtiyacımız var" dedi.

Konferansın sonunda Belediye Başkan Vekili Ekrem Başaran, Başkan Sabri Uğur adına tarih sohbetleri dizisi için teşekkür etitği İlber Ortaylı'ya çiçek verdi.

haber7

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...