Başbakan Erdoğan'lı Akif gecesi

[mavikiz]

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un yazdıklarıyla, nutuklarıyla ve eylemleriyle milletin gönlünde ebediyete kadar milli kahraman olarak kalmaya devam edeceğini belirterek, "Hangi görüşe, hangi kimliğe mensup olursa olsun milletimizin her mensubu Mehmet Akif ile ortak değerde buluşmaktadır. Çünkü o, millete eşsiz bir İstiklal Marşı armağan etmiştir. İstiklal Marşı'nı bugün yaşanan zihin bulanıklığını bertaraf etmek için dönüp tekrar tekrar okumalı ve okutmalıyız. İstiklal Marşı, bugün her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz milli birlik ve beraberliğimizi en veciz şekilde ifade eden bir mutabakat belgesidir. Bu armağanı milletçe sonsuza kadar muhafaza edeceğiz. Akif'in milletimizin gönlündeki yeri şehitlerle beraberdir" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Ankara İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 70. yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma toplantısına katıldı. Leyla Gencer Sahnesi'nde düzenlenen anma gecesine Başbakan Erdoğan'ın yanısıra TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ve milletvekilleri katıldı.

Mehmet Akif Ersoy anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan gecede AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çetinkaya ve TBMM Başkan Vekili Pakdil başta olmak üzere bazı partililer Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerini okudu. AK Parti'nin şair milletvekillerinden Adana Milletvekili Recep Garip de Mehmet Akif Ersoy'un anısına bir gecede yazdığı 'Rüzgar' adlı şiirini okudu. Garip'in şiiri, Başbakan Erdoğan ve partililerin büyük beğenisini topladı.

Gecede bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, her milletin kendi kültürünü başka milletlerden farklı geliştirdiği büyük şahsiyetlerle ortaya koyduğuna işaret ederek, "İngilizler kendilerini Sheakspeare ile, Fransızlar Victor Hugo ile, Avusturyalılar Mozart ile ifade ederler. Bu bakımdan biz millet olarak muhteşem bir zenginliğe, eşsiz bir mirasa sahibiz. Bu topraklarda, bu milletin bağrında büyük edipler, büyük şairler yetişmiştir. Bizim medeniyetimizin temelinde tefekkür ve sanat vardır. Sanatların içerisinde de baş sırada edebiyat vardır" diye konuştu. Adana Milletvekili Recep Garip'i, çok kısa sürede kaleme aldığı 'Rüzgar' şiiri nedeniyle kutlayan Erdoğan, AK Parti kadrosunda böyle bir milletvekilinin olmasından dolayı Garip'e teşekkür etti.

"Mevlana'dan Yunus'a, Fuzuli'den Şeyh Galip'e tefekkür ve sanatla yoğrulmuş bir medeniyetin çocuklarıyız, varisleriyiz" diyen Başbakan Erdoğan, bu değerlerin her birinin milleti millet kılan kültür köprüsünün birer olmazsa olmaz parçası olduğunu kaydetti. Erdoğan, bu değerlerin geçmişle bugün arasında sarsılmaz bağlar kurduğunu dile getirerek, bu köprünün en önemli isimlerinden birinin de Mehmet Akif Ersoy olduğunu söyledi.

Mehmet Akif'in milletin her ferdinin gururla sahip çıktığı bir büyük değer olduğunu belirten Erdoğan, "Mehmet Akif Türkçe'yi harikulade kullanan, en yalın söyleşi en güçlü çağrışımla buluşturan müstesna bir şairdir. Öyle bir düzgün, öyle mükemmel bir üsluptur ki onunkisi, Mehmet Akif'in şiiri için 'başlı başına ayrı bir şiir ülkesidir' demek yetmez. Bana göre Mehmet Akif'in şiiri, içinde adeta bir imparatorluğu barındırır. 70 yıl önce ebediyete uğurladığımız bu büyük şairimizin eserleri, bugün de milletimizin duygularına tercüman oluyor" diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasında İmam Hatip Lisesi'ndeki öğrencilik yıllarında Mehmet Akif Ersoy'un şiirini okuyarak kazandığı birincilik öyküsünü de anlattı. Erdoğan, öğrencilik yıllarındaki anısını şöyle anlattı:

"İmam Hatip'te öğrenciyim. Meslek liseleri arası şiir yarışması var. Edebiyat öğrencisi aramızda eleme yapıyor, en son 3 arkadaş kaldık. Bana 'Sen Mehmet Akif'ten okuyacaksın. Tercihini kendin yap' dedi. Tabi araştırdım, çalıştım filan. Sonunda bir şiir, iki şiir. Hocam dinledikten sonra bir şiirle yarışmaya katılmamı istedi. Biz o yarışmaya girdik. O zamanlar 'kaynana zırıltısı' diye bir alet moda. Gençler onu çok seviyorlar. Salon tıklım tıklım dolu. Şiiri okuyacağım ama kaynana zırıltısı durmuyor. Bizim de öğrenciler güreş müsabakası var, hepsi oraya gitmişler, bizim yarışmaya gelen yok. Biz orada 3 arkadaş adeta yalnızlığa mahkum olmuşuz. Baktım 'kaynana zırıltısı' durmak bilmiyor.

Kaynanalardan özür diliyorum bu arada, ama adını öyle koymuşlar ne yapayım. Jüri de hatırı sayılır bir jüriydi. Ben de mikrofonu yere bıraktım. Mikrofonu yere bırakınca salon bir an susuverdi, zırıltı filan durdu. Ben bir daha mikrofonu elime almadım." Erdoğan, konuşması sırasında Mehmet Akif Ersoy'un kendisine birincilik getiren 'Zulmü Alkışlayamam' adlı şiirini de okudu. Erdoğan, liselerarası yarışmada şiiri okumasının ardından 'kaynana zırıltısı'nın yerini alkışların aldığını ve yarışmanın birincisi olduğunu söyledi.

"O, MİLLETE EŞSİZ BİR İSTİKLAL MARŞI ARMAĞAN ETMİŞTİR"

Erdoğan, Mehmet Akif'in kendisinin gönül, ruh ve düşünce dünyasında farklı bir yere sahip olduğunu ifade ederek, "Mehmet Akif'in izini süren güçlü bir edebi damarın bugünkü genç nesillerin gönüllerini beslediğini görmek bizim için ayrı bir mutluluktur. Bunu İstiklal Marşı'nda her an görüyoruz. Unutmamalıyız ki bizi biz yapan değerlere sahip çıktığı oranda millet olarak varlığımızı geleceğe taşıyacağız. Mehmet Akif, kendisini milletinin, vatanının istiklal ve istikbal mücadelesine adamış büyük bir dava adamıdır.

O özellikle 1900'lü yılların başından itibaren büyük fedekarlıklarda bulunmuş büyük vatanperverdir. Batıdaki gelişmeleri, İslam dünyasının geri kalmışlığını derin bir tefekkürle analiz eden bir münevverdi. O; kimliğiyle, inancıyla, mukaddesatıyla, ülkesiyle her zaman gurur duymuş, ömrdlan kültür köprüsününü bu değerlere adamıştır" dedi.

Mehmet Akif'in merhamet dolu gönüllerin olduğu kadar haksızlığa boğun eğmeyenlerin de şairi olduğuna işaret eden Erdoğan, 'Zulmü Alkışlayamam' şiirindeki 'Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum' dizelerini hatırlatarak, Avrupa Birliği'ne (AB) mesaj vermeyi de ihmal etmedi. Erdoğan, "Gençler; biz batıya bakarken, insana bakarken bu anlayışla bakıyoruz" diye konuştu. Mehmet Akif'in milli bir duruş sergilediğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Akif, milli bir duruş sergilemiştir ancak kavmiyetçiliği de şiddetle reddetmiştir. Zira o, bu milletin Arnavut'u, Kürt'ü, Çerkez'i ile aynı öze sahip tek bir millet olduğunu savunmuştur. Akif yazdıklarıyla, nutuklarıyla, eylemleriyle bu milletin gönlünde ebediyete kadar milli kahraman olarak kalmaya devam edecektir. Hiçbir zaman milletin hafızasından çıkmayacaktır. Hangi görüşe, hangi kimliğe mensup olursa olsun milletimizin her mensubu, Mehmet Akif ile ortak değerde buluşmaktadır.

Çünkü o, millete eşsiz bir İstiklal Marşı armağan etmiştir. Bu marş bütün mazlum milletlere armağan olmuştur. İstiklal Marşı'nı bugün yaşanan zihin bulanıklığını bertaraf etmek için dönüp tekrar tekrar okumalı ve okutmalıyız. İstiklal Marşı, yeniden millet oluşumuzun en özlü vesikasıdır. İstiklal Marşı, bugün her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz milli birlik ve beraberliğimizi en veciz şekilde ifade eden bir mutabakat belgesidir. Bu armağanı milletçe sonsuza kadar muhafaza edeceğiz. Akif'in milletimizin gönlündeki yeri şehitlerle beraberdir."

Başbakan Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un 'Nevruz' adlı şiirinin öyküsünü de anlattı. Erdoğan, "Nevruz aslında biraz haylaz. Babası 'Git Mehmet Akif amcan sana nasihatta bulunsun' diyor. Nevruz, Akif amca bana bir nasihatta bulunur musun?' diyor. O da sadece bir dörtlük söylüyor. 'İhtiyar amcanı dinler misin oğlum Nevruz/Ne çok söyle ne büyük söyle/Özü sağlam, sözü sağlam/Adam ol ırkına çek' demiş. Herkes kendine bundan pay çıkarsın. Bu dörtlük aynı zamanda bize" diye konuştu.

Erdoğan'a konuşmasının ardından AK Parti İl Gençlik Kolları tarafından beyaz bir örtü içerisinde Türk bayrağı hediye edildi. Erdoğan, hediye Türk bayrağını 3 kez öperek teslim aldı.

İHA