blur Posted March 17, 2010 Share Posted March 17, 2010 Amerikan Adlî Tıp Derneği'nin ödül yemeğinde başkan Don Harper Mills, San Diego'daki dinleyicilerini,aktardığı acayip bir ölüm olayındaki adlî komplikasyonlarla şaşkına çevirdi. İşte hikâye: 23 Mart 1994'te Ronald Opus'un cesedini inceleyen adli tabip, onun kafasından yediği kurşunla öldüğü sonucuna vardı.Müteveffa, 10 katlı bir binanın tepesinden intihar niyetiyle aşağı atlamıştı.9. katın önünden geçerken pencereden gelen bir kurşunla hayatı sona ermişti. 8. kat penceresi düzeyinde cam silicileri korumak için konulmuş bir ağ bulunduğunu, ne silahı çeken ne de müteveffa biliyordu. Kurşun olmasaydı Opus'un intihar girişimi zaten başarılı olamayacaktı. Normal olarak, diye devam etti Dr. Mills, intihar etmeye karar veren biri, mekanizma tasarladığı gibi olmasa da, bunu eninde sonunda başarır... Opus'un 9 kat aşağıdaki kesin ölüm yolunda vurulmuş olması,muhtemelen, onun ölüm modunu intihardan cinayete çevirmeyecekti. Fakat onun intihar girişiminin başarılı olmayışı, savcıyı elinde bir cinayet vakası olduğu düşüncesine itti.Silahın patladığı 9. kattaki odada yaşlı bir adam ve karısı yaşıyordu.Tartışıyorlardı ve adam kadını silahla tehdit ediyordu. Öyle sinirlenmişti ki tetiği çekti, mermi kadını ıskalayarak pencereden dışarı yöneldi ve Opus'a isabet etti. Bir insan A şahsını öldürmeye teşebbüs eder fakat B şahsını öldürürse, o B şahsını öldürmekten suçludur.Bu suçlamayla karşı karşıya kaldığında, hem adam hem de kadın silahın dolu olmadığı konusunda kesinlikle emin olduklarını söylediler. Çünkü yaşlı adam uzunca bir süreden beri, boş silahla karısını korkutmayıalışkanlık haline getirmişti.Öldürme kastı yoktu. Böylece Opus'un öldürülmesi bir kaza oluyordu, yani silah kazara doldurulmuştu. Araştırmalara devam edilince, ölümcül kazadan yaklaşık 6 hafta önce yaşlı çiftin oğlunu, silahı doldururken gören bir tanık ortaya çıktı.Anlaşıldığına göre, yaşlı kadın, oğlundan mali desteğini çekmişti ve babasının onu silahla korkutma temayülünü bilen oğul, onun annesini vuracağını umarak silahı doldurmuştu. Artık olay, oğlun Ronald Opus cinayetinden sorumlu olduğu noktasına gelmişti.Tam bu sırada yeni bir 'viraj' çıktı. Araştırmalara devam edilince, annesinin ölümünü bir türlü sağlayamayışı sebebiyle oğlun umutsuzluğunun arttığı anlaşıldı.Bu onu 23 Martta, 10 katlı binanın tepesinden atlayarak intihar etmeye itmişti. Ancak ölümü planladığı gibi olmamıştı; 9. katın önünden geçerken pencereden gelen kurşunun kafasına isabet etmesinedeniyle Ronald Opus'un hayatı sona ermişti. Dosya intihar olarak kapatıldı. Uzun Zaman Önce Okumuştum,Paylaşmak istedim.Gerçekten Çok ilginç. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Prens Posted March 17, 2010 Share Posted March 17, 2010 gerçekten ilginç kendi ölümünü kendisi hazırlamış. Link to comment Share on other sites More sharing options...
feri Posted March 17, 2010 Share Posted March 17, 2010 evet ilginçmiş bizimle paylaştığın için teşekkürler emeğine sağlık... Link to comment Share on other sites More sharing options...
interboy Posted March 17, 2010 Share Posted March 17, 2010 vay be böyle bir olay planlasan şaşar yanii cok ilginç ancak hayal gücü ile üretilebilecek cinsten birşey ama gerçekleşmiş olmasıda tesadüf sanırım .. Link to comment Share on other sites More sharing options...
hardwell Posted March 21, 2010 Share Posted March 21, 2010 bu konu geliştirilirse baya iyi bi filim çıkar Link to comment Share on other sites More sharing options...
***rober*** Posted March 23, 2010 Share Posted March 23, 2010 Gerçekten entresan. Buna benzer bir hikaye daha vardı. Yıllar önce ağaca saplanan mermi birinin ölümüne sebep oluyordu. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.