Jump to content

VesİletÜ'n - Necat ' ın Kısaca Türkçe'ye çevrlmesi


MaJJeSTiC

Recommended Posts

Vesiletü'n - Necat ' tan Bir kısım Arkadaşlar bu kısımı bana açıklar mısınız lütfen çok acil lazım ...

Allah adın zikr idelüm evvela

Vacib oldur cümle işde her kula

Allah adın her kim ol evvel ana

Her işi asan ider Allah ana

Allah adı olsa her işin önü

Hergiz ebter olmaya anun sonı

Allah adın her nefesde di müdam

Allah adıyla olur her iş temam

Bir kez Allah dise şevk ile lisan

dökilür cümle günah misl-i hazan

İsm-i pakin pak olur zikrerleyen

Her murada irüşür Allah diyen

Aşk ile gel imdi Allah diyelüm

Derd ile göz yaşile ah idelüm

Ola kim rahmet kıla ol padişah

Ol Kerim ü ol Rahim ü ol ilah

Birdür ol birliğine şek yokdurur

Gerçi yanlış söyleyenler çok durur

Cümle alem yoğ iken ol var idi

Yaradılmışdan gani Cebbar idi...

Süleyman Çelebi...

Vesiletü'n - NECAT ' taki bu beyitleri günümüz Türkçe'sine çevirir misiniz ??

Link to comment
Share on other sites

VESİLET-ÜN NECAT

Metin ve Zihniyet: Mevlid (Vesiletü'n-Necat), Hz. Muhammed'in diğer pey¬gamberlerden üstün olduğunu ispatlamak amacıyla yazılmıştır. Süleyman Çelebi'nin mevlidi yazmasını gerekli görmesinde Peygamberimizin öbür peygamberlerden farklı olmadı-ğını ileri süren Bursa'da bir vaizin sözleri neden olmuştur. Latifi Tezkiresinde anlatılan olay şudur:

"Bursa'da bir vaiz camide şöyle der: "Biz onun (Allah'ın) peygamberlerin¬den hiçbirini öbürlerinin arasından ayıramayız, hepsi-ne inanırız. "Bu söz¬leriyle (Bakara Suresi, 285. ayet) Hazreti Muhammed'i İsa Peygamberden üstün görmediğini anlatmak is-ter. Cemaat içinden bir Arap buna itiraz eder. Şehir halkı vaiz tarafını tutar. Bunun üzerine vaiz, Arap vilâyetlerine (Halep ve Mısır'a) giderek, kendi görüşünün lehinde altı kere fetva getirse de son¬radan bu ısrarından vazgeçer:"

İşte Süleyman Çelebi, mevlid'i bu olaydan dolayı yazmıştır.

Mevlid'i yazmasındaki ikinci gaye, Bâtınilik propagandasını yapanların et¬kisini azaltmak, hatta ortadan kaldırmaktır. Süleyman Çelebi, inanç mese¬lelerinde hep ehl-i sünnet görüşünü ortaya koymuştur. Mevlid'in bu zihniyet çerçevesinde yazıldığı anlaşıl-maktadır.

Klasik Türk Edebiyatında, olay esasına dayalı metinler, kafiye bulmada ko¬laylık sağladığı için genellikle mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır.

Yapı: Mevlid, mesnevi nazım biçimiyle yazılmıştır. Metnin yapısını oluşturan birim, beyitlerdir. Her beyit aa, bb, cc, dd... biçi-minde kendi arasında uyaklı¬dır, eserin tamamı, olayların oluş sırasına göre bölümlere ayrılmıştır:

• Münacaat; (Allah'a yakarma)

• Evrenin yaratılma nedeni, Hz. Muhammed'in ruhunun yaratılması,

• Viladet; (Peygamber'in doğumu)

• Peygamber'in özellikleri,

• Risalet; (Hz. Muhammed'in Peygamber Oluşu)

• Miraç; (Göğe yükselişi)

• Rıhlet; (Peygamber'in vefatı) ve dua gibi bölümlerden oluşmuştur.

• Aslı 730 beyit olan esere başkaları tarafından da eklemeler yapılmıştır.

Metin ve Yapı:

A. Olay Örgüsü: Mevlid, Hz. Peygamberin doğumundan ölümüne kadar geçen hayatını anlatmaktadır.

B. Kişiler:

Hz. Peygamber: Güzel ahlaklı, Allah'ın elçisi.

Âmine Hatun: Hz. Muhammed'in annesi.

Abdullah: Hz. Muhammed'in babası

C. Zaman: Olayların geçtiği zaman dilimi 571 (Hz. Muhammed'in doğumu) ile 632 (Hz. Muhammed'in vefatı) yılları arasında-dır. Eserin yazıldığı za¬man dilimi ise XV. yüzyıldır. Eser 1409 yılında tamamlanmıştır.

D. Mekân: Eserde başlıca mekânlar:

• Hz. Muhammed'in evi, Kâbe (Mekke'de)

• Mescid -i Aksa (Bugünkü İsrail - Filistin'in bulunduğu bölgede)

• Hz. Muhammed'in evi (Medine'de)

• Gökyüzü (Miraç bölümünde geçer)

Tema: Hz. Muhammed'in doğumundan ölümüne kadar geçen süreci ve göğe yükselişi, mucizeleri ve her yönüyle üstün özellik-lere sahip oluşu vur¬gulanmıştır. Bu yönüyle naat özelliği taşımaktadır.

Dil ve Anlatım: Okuduğunuz metin genellikle gerçek anlamlı sözcükler¬den oluşmuştur. Eser XV. yüzyıl eski Anadolu Türkçe-siyle yazılmıştır. Dö¬nemin söyleyiş ve dil özelliklerini taşımaktadır.

"İdeliüm > edelim, imdi > şimdi, yok durur > yoktur..." sözcükleri XV. yüzyıl Anadolu Türkçesi'nin özellikleridir.

Anlama ve Yorumlama: Metinde somut bir gerçeklik olan ve Müslümanlar için örnek teşkil eden Hz. Muhammed'in hayatı dile getirilmiştir. Sözcük an¬lamı "doğum yeri, doğum zamanı" demektir. Bir edebiyat terimi olarak Hz. Muhammed'in doğumunu hayatını anlatan eserler için kullanılır.

Metin ve Gelenek: Mevlid, islamiyet'in kabulün sonra edebiyatımızda gö¬rülmeye başlayan mesnevi geleneğiyle yazılmıştır. Olaya dayalı anlatım¬ların tercih edildiği mesnevi türü yapı olarak uzun olduğu için bölümlere ay¬rılır. Mesnevi yazma geleneğin-de Allah'ın adıyla başlama, peygambere övgü ve diğer bazı bölümlerden sonra dua ile bitirme özelliğinin bu eserde de işlen-diğini görüyoruz.

Mevlid, Hz. Peygamberin hayatını anlatan manzum hikâyedir. Doğum ve ölüm gibi önemli günlerde mevlid okumak bir gelenek haline gelmiştir. Bu vesileyle hem Hz. Muhammed hatırlanmış olur hem de ona dua edilmiş olur. Bu, dinî bir özellik taşıdığı ka-dar, toplumdaki birlik ve sosyal dayanış¬mayı da pekiştiren geleneklerimizdendir.

Yorum: Eski Türklerde sığır, dinî sürek avıdır. Bundan sonra yapılan şölen¬ler ise dinî ziyafetlerdir. Bu ziyafetlerde dinî bes-teler çalınıp ilâhiler söylenir¬di. Bu ilâhilerin söylenişi Mevlid törenleriyle benzerliği dikkati çekmektedir. Bu da toplumu bir arada tutan en önemli unsurlardan birinin din olduğunu göstermektedir. Mevlid okuma geleneği çok eskilere dayanmasına rağ-men dinî nitelikli olması, Müslümanlar için çok önemli olan Hz. Muhammed'in konu edinmesi yönüyle günümüzde de canlı bir şe-kilde devam etmektedir. Günümüzde düzenlenen mevlid merasimlerinde Süleyman Çelebi'nin bu eseri okunmaktadır.

Metin ve Şair: Süleyman Çelebi'nin hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. XV. yüzyılda yaşadığı, düzenli bir tahsil gördüğü, za-manın ilimlerine vakıf oldu¬ğu ve Yıldırım Bayezid'in divan imamlığı görevinde bulunduğu kaynaklarda geçmektedir. İyi bir öğ-renim gören Çelebi, Mevlidi Bursa Ulu Camii imam¬lığı esnasında yazmıştır. Süleyman Çelebi'nin adındaki "Çelebi" kelime¬si, kendisinin bilgin bir zat olması dolayısıyla kullanılmıştır. Sahip olduğu İslâmi bilgileri, Hz. Muhammed'e olan derin sevgisini, eserine yansıttığı görülmektedir.

• Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı Vesîletü'n-Necât (Kurtuluş Yolu, Vesilesi) olan Mevlid, Türk edebiyatının dinî konuda en beğenilen, en sevilen ve en çok okunan eseridir. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e karşı duyulan derin sevgi ve saygının ifadesi olan bu eser, asırlar boyunca gönüllerde engin heyecan meydana getirmiş, daima zevkle dinlenmiş ve okunmuştur.

• Edebiyatımızda birçok mevlid yazılmış, ancak en ünlüsü Süleyman Çelebi'nin Mevlidi olmuştur. Bugün de esere karşı ilgi devam etmekte ve mevlid çeşitli törenlerde okunmaktadır.

Alıntıdır. Belki İşine Yarar..

Link to comment
Share on other sites

Öncelikle Allah'ın adını anmak her işe başlarken her kula vaciptir

Her kim Allah adını işe başlarken anarsa Allah onun işlerini kolaylaştırır

Her işin önünde Allah anılsa, tüm kötülükler kısır olmaya mahkumdur.

He nefeste Allah adını ananın her işi tamam olur

Dil istekle bir kere Allah dese, tüm günahlar sonbahar yaprakları gibi dökülür.

Namı tertemiz olur Allahı zikredenin, Allah diyen her muradına erişir.

Şimdi aşk ile Allah diyelim, dertle gözyaşıyla ah edelim.

O en rahmetki padişah, O Kerim, o Rahim, o ilah (buradan tam emin değilim)

O birdir, birliğine şüphe yoktur, gerçi yanlış söyleyenler çoktur (inkar edenler veya şirk koşanlardan bahsediyor)

Kainat yokken o vardı, yaratılana ihtiyacı olmayan emsalsiz idi (Gani ve Cebbar Allah'ın iki ismidir ekstra bilgin olsun)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...