mavikiz Posted December 10, 2006 Share Posted December 10, 2006 Şu söz yanılmıyorsam Sait Faik'e aittir. "Çiçek ve balık adlarını bilmeyen hikâye yazamaz." Bu çok doğru sözdeki "çiçek" kavramı "bitki" olarak genişletilip renk adlan da İlâve edilirse, bence daha kavrayıcı bir prensip elde edilmiş olur. Kırsal bölgelerden şehirlere doğru gittikçe hızlanan göç ve buna paralel olarak yaşanan şehirleşme, toprakla aramızdaki ilişkileri iyiden iyiye bozdu. Çocuklar bir tutam yeşilliğe ve "bir avuç gökyüzü"ne hasret, daracık apartman dairelerinde şuuruna varamadıkları bir kâbus yaşıyorlar. Ne bitkileri tanıyorlar, ne böcekleri, ne kuşları, ne de birkaçı dışında diğer hayvanları. Bırakın kırlarda yetişen binlerce bitki çeşidinin adlarım, bir anket yapılsa, bir çırpıda beş-on çiçek adı sayan kaç kişi çıkar merak ediyorum. Elbette bu olumsuz gelişmede Türkçe'deki daralmanın ve fakirleşmenin payı da büyüktür. Hadi itiraf edelim; artık çocuklarımız ana dillerini de öğrenemiyorlar. Konuştukları, Türkçe'nin karikatüründen başka bir şey değil. Bana öyle geliyor ki, bitki, böcek, kuş ve renk adları, dillerin gizli hazineleridir; onlara bakarak bir halkın hayal gücü, tabiatla ilişki biçimi dünya görüşü ve realite kavranışı hakkında açık seçik fikirler edinilebilir. İnanmazsanız, Turhan Baytop'un Türkçe Bitki Adları Sözlüğü'nü açıp bakın. Türkiye'de yetişen bitkiler, Türkçe bitki adlan ve bitkiler etrafında oluşan kültür hakkmda önemli araştırmaları olan Baytop Hoca, 1994 yılında Türk Dil Kurumu Yayınlan arasında çıkan (yeni baskılarının yapılıp yapılmadığı bilmiyorum) bu nefis sözlükte büyük bir boşluğu doldurmuştur. Türkçe bitki adlan başlığına bir âlem; çok zekice hattâ muzipçe olanları var. Turhan Baytop'un sözlüğünü gözden geçirirken, önce hafızamda yer etmiş, benim için hâtıra değeri taşıyan bitkilerin adlarını aramış ve hepsini de bulmuştum. Bana Özel bir dünyayı bir duyum biçimini ve bir nağmeyi veren Evelik, Yemlik ve Madımak bitkilerinin Lâtince adlarını öğrenince bir tuhaf olduğumu söylesem inanır mısınız? Sanki bu üçlü birden benim dünyamın malı olmaktan çıkmışa Mayhoş tadını hâlâ damağımda hissettiğim Kuzukulağı meğerse Evelik otunun da dahil olduğu rumex alt cinsine bağlı bir otmuş; bazı bölgelerde Ekşimenek, Ekşimik, Ekşimcik ve Ekşincik de deniliyormuş. Aynı aileye mensup birçok otun genel adı Lâbada imiş. Bahar müjdecileri olan Nevruz çiçeğini, Çiğdemi ve Kardeleni unutmadım; çocukluğumda, Zara'da bahara doğru bu çiçeklerden toplamak İçin kırlara çıktığımızı iyi hatırlıyorum. Çok zaman ellerimiz boş dönerdik; çocuklar bunlan, Nevruz ve Çiğdem'i iştahla yerlerdi. Nevruz toplamanın, bazı zamanlardan kalma bir çeşit tören olduğunu biliyor muydunuz? Baytop Hoca'nın sözlüğüne göre, Nevruz (navruz) Hermodactyloides Spach ve Scorpiris Spach alt cinslerine bağlı İris türlerine verilen genel İsim. Kazakistan'da Bayeşek, Kırgızistan'da Bayçeçek, Özbekistan'da ise Baharkız adlanyla bilinen Nevruz çiçeği, Türk dünyasında diriliğin, tazeliğin, yenilenmenin, gençliğin, bekâretin, saflığın, masumiyetin ve temizliğin sembolü imiş, Kırgızistan'da bunun için evlenmemiş genç kızların küpe, kolye gibi takılarında ve gelin başlıklannda tek motif olarak yer alıyormuş. Lâtince adı Crosus olan Çiğdem'e gelince; karlar erimeye başlar başlamaz açan bu aceleci çiçek bahamı müjdecileri sayılır. Orta Anadolu'da bahar başlangıcında oynanan "Çiğdem Eğlencesi" adlı bir de çocuk oyunu vardır. Ellerinde sivri sopalarla tepelere tırmanıp çiğdem toplayan çocuklar, bunları iğne yahut karaçalı dalına asarak sokak sokak, ev ev dolaşır ve bir tekerleme tutturarak bahann gelişini müjdelerler. Tekerlemedeki Türkçe'nin güzelliğine bakınız: Çiğdem çiğdem çiçecik / Ali Baba gökçecik / Çiğdem geldi kapıya / Yağ çıkarın yapıya / Yağ olmazsa bal olsun / Oğlum, uşağın sağ olsun Topraktan başını uzatır uzatmaz, koyun ve keçi gibi hayvanlar tarafından yenildiği için beyaz çiğdeme halk arasında Öksüzoğian da denir. Aynı çiçek Bektaşîlikle Ehlibeytin sembollerinden biridir. Ve nefis bir halk türküsünde Çiğdem ve Nevruz şöyle dile gelirler. Çiğdem der ki ben elayım / Yiğit başına belâyım / He-pisinden ben alayım / Benden âlâ çiçek var mı / Al baharlı mavi dağlar / Yarim gurbet elde ağlar Nevruz der ki ben nazlıyım / Sarp kayalarda gizliyim / Mavi donlu göz gözlüyüm / Benden âlâ çiçek var mı / Al baharlı mavi dağlar / Yârim gurbet elde ağlar Lâtince adı Papaver olan "Gelincik"! etimolojik açıdan ele alıp inceleyen rahmetli Ali Fehmi Karamanlıoğlu, bu kelimenin Türkçe'nin en eski kelimelerinden biri olan ve Göktürk kitabelerinde geçen "gelin" kelimesine küçültme ve sevgi ifade eden -cik ekinin ilâvesiyle meydana geldiğini söylüyor. Kısacası halk dağ lâlesini küçük bir geline benzeterek adlandırmıştır. Türk töresinde gelinlik rengi beyaz değildir, kırmızıdır. Baytop Hoca'nm sözlüğüne göre, gelinli adları taşıyan başka çiçekler de var; Gelinfeneri, Gelingöbeği (Kara Hindiba), Gelin Gülü (Çuha Çiçeği), Gelinküpesi (Tavan Kirazı), Gelinparmağı, Gelinsaçı, Gelinteli vb. Baytop Hoca'nın sözlüğünde çocukluğumun sonbaharında iplere dizilmiş o sarı-kırmızı-yeşil alıçları, karamukları, böğürtlenleri birer tutam kopanp birbirimizi daladığımız ısırgan otlarını da aradım. Birçoğunun ne çok eşanlamlısı varmış. Meselâ alıcın eşanlamlılar Geyik Dikeni, Haliç, Havuç, Kızlar Yemişi, Yemişen, Yemişken vb. Çeşitli bölgelerde ısırgana verilen adlar da ilgi çekici; Ağdalak, Cuncar, Cizlagan, Cincar, Dakırdalak, Dalağan, Dalayan Diken. Bir de "gül"ü merak ettim; yabanî gülün Asker Gülü, İt Gülü, Köpük Gülü gibi adlan varmış. Eskilerin "gül-i sadberg" dedikleri gülün Türkçe adlan da hoş: Hokka Gülü, Katkan Gülü, Okka Gülü; Lâtince adı Rosa Hemisphaerica olan bir gül çeşidine Sivas çevresinde Kadıngöbeği deniliyormuş. Ancak halkımızın gül adını çok sevdiği anlaşılıyor. Güllü birkaç bitki adı zikretmekle yetiniyorum; Gülburnu, Gül Elması (Yabani Gül), Gülfatma, Gülgülüm, Güllügöndürme, Gülgülü (Hatmi, Boynuzlu Gelincik), Güllük (Eğrelti). Türkçe renk adları da bitki adları gibi gitgide unutuluyor. Son zamanlarda yavruağızı, hâki, tirşe, ebruli gibi renk adlarını kullanan birine rastladınız mı? Prof. Dr. Beynun Akyavaş bir yazısında şikâyet ediyordu: "Kırmızının bir tonuna siklamen, yeşilin bir çeşidine petrol, sarının portakal rengine çalanına da oranj diyoruz. 'Rubi'lerimiz, ' turkuvaz 'tarımız, 'lilâ'larımız da var. Erbabı, onları yâkutî firuze ve leylâk rengi olduğunu anlıyor. Siklamen de, petrol de, oranj da, rubi turkuvaz, tilâ da Fransızca; öz Türkçe değil. Tunuslu bir dost la konuşuyordum. Narenc'i Arapça'da hangi mânâda kullanıyorsunuz dedim. Narenc, 'greyfurt'tur dedi. Portakala bortugal derlermiş. Demek ki Fransızlara bir narenc vermiş, Portekiz'i almışsınız dedim. Bilindiği üzere, ‘Portügal', Fransızca Portekiz'dir ve evvelâ 'Çin Elması' denilen portakalı Çin'den alıp Avrupa'ya getirenler de Portekizlilerdir. Portügal; Arapça portugal, Türçe portakal olmuş." Aslında diller buzdağları gibidirler; suyun altındaki büyük kısmı keşfetmeye başladığınız zaman o dile nüfuz edebilir, şâir, yazar veya düşünür olabilirsiniz. Turhan Baytop Hoca, derin sulara dalarak buzdağından küçük bir parçayı su yüzüne çıkarmış. Orada kim bilir daha ne hazineler yatıyor. Türkçe'nin dalgıçları haydi iş başına! Not: Meraklıları için Türkçe çiçek ve renk adlarından iki küçük liste sunuyorum. ÇİÇEK ADLARI Ana Kokusu: Sarı Şebboy Anasına Babasına Pay Veren: Aslanağzı Ateş Çiçeği Avize Fidanı Ay çiçeği Ayı Pençesi Babunec: Papatya H Ballıbaba Benefşe: Menekşe Boru Çiçeği Boyaçiçeği Buhurumeryem Cemali Güzel Ciğerci Sığırı Civan Perçemi Çadır Perçemi Çadır Çiçeği , Çakal Nergisi Çalba Çarkıfelek Çıngırak otu Çiğdem Çobanyastığı Çuha çiçeği Dağçayı Dağsümbülü Deligül: Menekşe Gülü Devedikeni Devetabanı Dönbaba Ebegümeci Eğreltiotu Erguvan Eşek Lâlesi Eşek Dikeni Fesleğen Fırıldık Çiçeği: Çarkıfelek Firuze Çiçeği Fulya Gardenya Gâvur Gülü Gecesefası Gelincik Geven Guğu Çiçeği: Hüsnüyusuf Gül Güldefne Galhatmi Gülibrişim Gündündü: Ayçiçeği Günebakan: Ayçiçeği Günüş Gülü Hanım Düğmesi Hanım Sallandı Hanımeli Haseki Küpesi Haşhaş Çiçeği Hatmi Helyotrop Hercai Menekşe Hezaren Horoz ibiği Hüsnüyusuf Itır Çiçeği Itrişahi İnci Çiçeği Kadife Çiçeği Kahkaha Çiçeği Kamelya Kan Damlası Kandil Çiçeği: Civan Perçemi Karagözlüm Karanfil Kartopu Kasımpatı Kaynanadili Keşişbaşı Kevke Kına çiçeği Kirli Hanım Koçuk Korunga Kuşkonmaz Küpe Çiçeği Küsme Çiçeği: Mimoza Küstüm Çiçeği: Küsme Çiçeği Laden Ağacı Lâle Lâle-i Nu'man: Gelincik Lâtin Çiçeği Leylâk Lisan-i Sevir Mahmur Çiçeği: Çiğdem Manisa Lâlesi Manolya Menekşe Menekşe Gülü Menevşe: Menekşe Meryamana Eli: Buhurumeryem Meryemana Kandili: Buhurumeryem Meyan Mimoza Mine çiçeği Mor Salkım Mümüdük Müşgülüm Nergis Nevruz Çiçeği Nilüfer Orman Gülü Ortanca Öksüzoğlan: Beyaz Çiğdem Öküz Dili: Lisan-ı Sevir Papatya Patlak Çiçeği Piyan Reyhan Sabun Çiçeği Saffetiderûn Saksı çiçeği Saray Çiçeği: Hezaren Saray patı Sardunya Sarmaşık Semen:Yasemin Sığırdili: Lisan-ı Sevir Sığırkuyruğu Sim Susen Sünbül Şakayık Şakayık-ı Numan: Gelincik Şebboy Terslâle Toprak Kabul Etmez Turna Gagası: Dönbaba Üçgül Vapurdumanı Yaban Gülü: Nesrin Yanardöner Yasemin Yer Somunu Yılan Yastığı Yıldız Çiçeği Yüksükotu Zambak Zerrin: Fulya Zerrinkadeh: Nergis Zeymuran Zülfüarus RENK ADLARI Al Altınsarısı Aşı Ateşi Barutî Beyaz Boz Camgöbeği Çividi Devetüyü Ebruli Eflâtun Erguvan Fıstıkî Fildişi Firuze Fulya Sarısı Gelincik Kırmızısı Gökmavisi Gülkurusu Gülpenbesi Gümüşî Hacıyeşili Haki Kahverengi Kara Kavuniçi Kestane Kızıl Kimyonî Kiraz Kuzgunî Küfyeşili Külrengi Lacivert Leylâk Limonküfü . Limonî Mavi Menekşe Mor Narçiçeği Nefti Örteksayı Patlıcanî Pembe Samansarısı San Siyah Şarabî Tarçınî Tirşe Turuncu Vişne Yakut Yavruağzı Yeşil Zeytinyeşili Zifirî Zümridî (Sırrı Er'in "Türkçe'nin Adı Var" isimli kitabından alınmıştır.) (haber7) Link to comment Share on other sites More sharing options...
ressamsikar Posted March 14, 2007 Share Posted March 14, 2007 Fidanlıkları çapalayıp tohumları ekmenin zamanıdır artık . iyiki hatırlattın geçen yıl unuttum çok geç kaldım .bu yıl erken ekeceğim hüsnü yusuf,avize alan ağzı kedi tırmağını ve hepsini . Teşekkürler anımsattın ! Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Archived
This topic is now archived and is closed to further replies.