Jump to content

Cips'in Hikâyesi


Mertgrkm

Recommended Posts

Cips'in Hikâyesi

cips.jpgBir Kızılderili olan Crum Saratoga Sprins, New York eyaletinde pahalı bir lokantanın (Saratoga Springs Moon's Lake House) aşçısıydı. Küçük adı George olan Crum aşçı olmakla beraber bir kabilenin de reisi idi. Reislerin ve aşçıların ise kaprisleri meşhurdur. Kendi fikirlerine karşı çıkılmasını hiçbir zaman istemezler. 1853 yılında Kızılderili bölgesinin göbeğinde bulunan lokantaya bir müşteri gelmişti. Gelen adam Paris'ten yeni dönmüş bir Amerikalıymış ve Paris'te iken bu adam Amerika'nın patates kızartmasından daha ince kesilmiş Fransız patates kızartmasını çok beğenmiş. Böylece lokantada kalın kesilmiş patates kızartması ikram edildiğinde tabağı olduğu gibi mutfağa geri yollamış ve ikincisini istemiş. Aşçı müşterinin istediğini yapmış; fakat bu da onun istediği gibi ince olmadığından o da geriye yollamış ve patateslerin çok kalın olduğundan şikâyet etmiş. Çok sinirlenen aşçı Crum, bu sefer bıçağını iyice bileyip keskinleştirdikten sonra içinden müşteriyi öldürmek gelmiş. Fakat onun yerine önündeki patatesleri öyle bir hırsla kesmiş ki, patatesler incecik zar gibi olmuş, daha sonra da onları kızgın yağın içine atmış. Bol tuz ekleyip müşterinin önüne koymuş. Müşteri ise önüne konan bu patatesleri tadınca istediğinden daha iyi olduğunu görmüş ve çok beğenmiş. Diğer müşteriler de bu patatesten çok hoşlanmışlar. Crum'un istemeden oluşturduğu bu ürüne 'Saratoga cipsi' denmiş. Herman Lay adlı bir girişimci bu cipsleri tadıp çok beğenince paketleyip satmaya karar vermiş. Böylece cips, yiyecek tarihindeki yerini almış.

Kısacası herşey aşçının sinirlenmesinden ortaya çıkmış :)

Link to comment
Share on other sites

Biraz daha dikkat ederseniz aslında aşçı öfkeyle kalkmamış. Adamı öldürmeyi düşünürken kendine hakim olmuş ve vazgeçmiş. Ve mükafatını görmüş. Yani Öfkeyle kalkan zararla oturur sözü aslında buradada kendini kanıtlamış..

Link to comment
Share on other sites

Biraz daha dikkat ederseniz aslında aşçı öfkeyle kalkmamış. Adamı öldürmeyi düşünürken kendine hakim olmuş ve vazgeçmiş. Ve mükafatını görmüş. Yani Öfkeyle kalkan zararla oturur sözü aslında buradada kendini kanıtlamış..

kendine hakim olamamış bence, o an önüne gelen ilk şey olan patatesi parçalamaya başlamış genelde öyle olmaz mı zaten, sinirlenirsin binbir türlü düşünce geçer aklından önüne gelen ilk şeyi parçalarsın :)

Link to comment
Share on other sites

Archived

This topic is now archived and is closed to further replies.

  • Recently Browsing   0 members

    No registered users viewing this page.

×
×
  • Create New...