Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. Tnctr facebook sayfasını beğen yapıyorum,faceme ekli durumda olmasına rağmen o safya yorum yapamıyorum.Acaba sizce neden olabilir banlımıyım yoksa.Saygılarımla
  2. Allah razı olsun geri döndüya oda yeter hepimize.Saygılarımla.
  3. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/23/132123-kuantum-bilgisayar-dogdu-dogacak-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/23/132123-kuantum-bilgisayar-dogdu-dogacak-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]Kuantum Bilgisayar Doğdu Doğacak 23 Mart 2011 Çarşamba 10:19[/b][/center] [b][center]ABD'li fizikçiler, çok daha hızlı işlem yapacağı varsayılan kuantum bilgisayarlarda önemli gelişmelere imza attı.[/center][/b] Amerikan Fizik Toplululuğu’nun son toplantısında kuantum bilgisayarı konusunda önemli gelişmeler paylaşıldı. Öngörülere göre maddenin “kuantum hallerini” dikkate alarak işlem yapan kuantum bilgisayarlar, gelecekte 'büyük olasılıkla' normal bilgisayarların pabucunu dama atacak. Bu konuda çalışmaları yürüten ekibin geliştirdiği 6x6 santimetre boyutundaki çipte dokuz farklı kuantum elemanı bulunuyor. Bunlardan “kuantum bit” adı verilen dört tanesi kuantum hesaplamalar yapabiliyor. Ekibe göre bu yılın sonuna kadar 10 kubit (kuantum bit) kapasiteye ulaşmak mümkün olacak. Kuantum bilgisayarı sayısal hesaplamada kullanılan 1’ler ve 0’lar yerine süperpozisyon adı verilen maddenin hem 1 hem de 0 olabilme durumununu dikkate alıyor. 1 kubitlik hesaplamalarda çok büyük fark olmasa da kubit değeri arttıkça fark da artıyor. Kuantum bilgisayarından gerçek anlamda yararlanabilmek içinse en az 100 kubite ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. [b]“KUANTUM İŞLEMCİYE ÇOK AZ KALDI”[/b] Kaliforniya Üniversitesi’nden Eric Lucero’ya göre artık bir kuantum işlemci üretebilmek için nasıl bir yol izleneceğine karar verme zamanı geldi. Ekibin geliştirdiği en önemli yenilik bir kuantum devresindeki etkileşimleri tamamen “ayrıştırabilmek.” Bu etkileşimler sonucunda ortaya çıkan hassas kuantum hallerini bozulmadan koruyabilmek ve taşıyabilmek gerekiyor. Araştırmanın başındaki John Martinis yaklaşık üç-dört yıldır etkileşimleri ayrıştırabilme sorunu üzerine çalıştığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Sonunda bu sorunu çözdük, ancak daha yapmamız gereken çok şey var.” [b]BAŞ DÖNDÜRÜCÜ İLERLEME[/b] Araştırma ekibi bu sorunu çözmek için RezQu adı verilen bir tasarımdan faydalandı. Amerikan Fizik Topluluğu’nun düzenlediği konferansta hem bu tasarımı hem de ondan nasıl faydalanılabileceğini anlatan sunumlar yer aldı. Martinis, “Artık ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Şimdi başa dönüp her parçasını optimize edebiliriz” diye konuştu. RezQu, özellikle “ölçeklenebilirlik” açısından önemli bir başarı olarak görülüyor. Bu sayede çok daha karmaşık devreler kullanarak gerçek bir kuantum bilgisayarı yapmak mümkün olabilecek. Araştırmacılar daha şimdiden bu tasarımdan yola çıkarak cep telefonu teknolojisiyle özel elektronik sistemler üretmeyi başardılar. Syracuse Üniversitesi’nden Britton Plourde’ye göre son yıllarda kuantum bilişim alanında çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Burada en kritik nokta kuantum hallerin korunabilmesiyken Plourde’ye göre bu noktada da kısa sürede çok mesafe katedildi. Daha 10 yıl önce “süperiletken kuantum bit” diye bir şeyin varlığından bile söz edilemezken şimdi bu hassas kuantum hallerini kontrol altına almak mümkün hale geldi. Büyük ölçekte bir kuantum bilgisayarı yapmak için henüz çok erken olsa da tüm araştırmacılar bu alanda gerçekten çok hızlı gelişmeler yaşandığını kabul ediyor. [b]Haberprogram[/b]
  4. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/23/132170-2-yasindaki-cocuk-ipadi-boyle-kullaniyor-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/23/132170-2-yasindaki-cocuk-ipadi-boyle-kullaniyor-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]2 Yaşındaki Çocuk İPad'i Böyle Kullanıyor! 23 Mart 2011 Çarşamba 11:20[/b][/center] [b]Sadece 2 yaşındaki bir ufaklığın iPad ile neler yaptığına inanamayacaksınız...[/b] İki yaşındaki Bridger Wilson'un iPad'deki çalışma videosu son birkaç gündür internette dolaşmaya başladı. Video, çocuklu reklamları biraz andırsa da sahte değil, gerçek. Küçük Bridger, babasının bir resim çizmesini istemesi üzerine iPad'de çizim uygulamasını kolayca buluyor ve çizim araçlarını kullanarak çizim yapıyor. Videonun sonraki bölümünde ise diğer uygulamaları kullanıyor. Bu videonun çocuklarımızın eğitimi veya cihaz bağımlılığı konusunda ne söylediği şimdilik belirsiz kalıyor. 9to5Mac yazarı Christian Zibreg'e göre bu Apple'ın beyin yıkama faaliyetlerinin bir parçası ve oldukça iyi çalışıyor. [b]Haberprogram[/b]
  5. [center][size="4"][color="#0000FF"][b]Dünyanın sonu mu geliyor?[/b][/color][/size][/center] [center][img]http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20110315115018_doomsday.jpg[/img][/center] [b]Yaşanan felaketler Mayalar'ın 2012 kıyamet senaryosunu gündeme getirdi. Bu durum dünya eksenindeki değişime bağlanıyor. "Felaket sürer" diyen de var.[/b] Endonezya'da 9.1, Japonya'da 8.9, Şili'de 8.8... 2000'li yılların başlangıcından bu yana dünya alışılmadık büyüklükteki depremlerle sarsılıyor. Kasırgalar güç kazanıyor, volkanlardan yayılan küller koca kıtaların üzerini kaplıyor. Pakistan, Çin, Brezilya gibi ülkeler tarihin en büyük sel felaketlerini ardı ardına yaşıyor. Dünya'nın hayat kaynağı olan Güneş'te ise son yılların en büyük patlamaları yaşanıyor. Gündelik yaşamımızın bir parçası haline gelmeye başlayan doğal felaketler bunlarla da sınırlı değil. [color="#0000FF"][b]DOĞANIN DENGESİ BOZULDU [/b][/color] Büyük iklim değişiklikleri ve ani ısı hareketleri doğanın dengesini bozuyor. Toplu hayvan ölümleri yaşanıyor, kuşlar binlerce yıllık göç rotalarını değiştiriyor. İnsan yaşamının devamını sağlayan besin zincirinde çok önemli bir yere sahip olan bal arılarının nüfusuysa her geçen gün biraz daha azalıyor. Son yıllarda doğal felaketlerin artış göstermesinin tesadüf olmadığını savunan çok sayıda kişi, kıyamet gününün yaklaştığını iddia ediyor. Kıyamet senaryolarının ortak noktası ise 2012 yılını işaret etmeleri. Matematik ve astronomi alanında çağına göre son derece ileri bir uygarlık olan Maya uygarlığının kullandığı takvim, 21 Aralık 2012'yi dünyanın sonu olarak kabul ediyor. Sümerlerin öngörüsü de Nibiru veya Marduk adlı bir gezegenin 2012'de dünyaya çarpacağı yönünde. Bazı bilim insanlarıysa Güneş üzerindeki lekelerin 2012'de en yüksek değişim hızına ulaşacağını iddia ediyor. Güneş'teki aktivitelerin, 21 Aralık 2012'de Dünya'nın manyetik kutuplarının aniden yer değiştirmesine sebep olacağı da iddialar arasında yer alıyor. Kutupların yer değiştirmesi halinde pusulaların kuzey yerine güneyi göstereceği, güneş artık batıdan doğacağı, büyük depremler, seller ve dev gelgitler oluşacağı belirtiliyor. Çinlilerin 3 bin yıllık "I Ching" metinlerinde de 22 Aralık 2012'de dünyanın sonunun geleceği belirtiliyor. Türk uzmanlarsa felaketlerin süreceğini ancak kıyamet habercisi olmadığını söylüyor: [color="#0000FF"][b]'2013 FELAKET YILI OLACAK'[/b] [/color] [color="#8B0000"][b]Prof. Dr. Ahmet Ercan: (İTÜ Jefozik Bölümü Öğretim Üyesi):[/b][/color] Felaketler 2013'te doruk noktasına ulaşacak, 2015'ten itibaren düşüşe geçecek. Yani "kıyamet" yaşanması gibi bir durum söz konusu değil. Felaketlerdeki artış, yer yuvarlağının yapısındaki ve dünyanın eksenindeki değişikliklerden kaynaklanıyor. [color="#8B0000"][b]Haktan Akdoğan (Sirius Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı):[/b][/color] Dış uzaydan gelen, dünyayı etkisi altına alan ve gittikçe yaklaşmakta olan bir manyetik kuşak var. NASA tarafından da tespit edilen "Foton kuşağı" adlı bu kuşak, dünyanın içinde bulunduğu kozmik alana tesir ediyor. Bu tür olayların artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz. [color="#8B0000"][b]Zeynep Değirmencioğlu (Astrolog):[/b][/color] Felaketler, dünyanın yörüngesindeki "kafa sallama" dan kaynaklanıyor. Dünyanın güneş ekseninde eğikliğinin değişmesi anlamına gelen bu kafa sallama süreci, her 29 bin yılda bir kendini tekrarlıyor. Bu süreç, canlı bir organizma olan dünyanın kendini yeniden var etmeye çalışması anlamına geliyor. Yaşanan felaketlerse bu sürecin doğum sancıları olarak görülebilir. Ben felaket yaşanacağını değil, bilimin ve bilincin ilerlemesiyle dünyanın çok daha yaşanılır bir gezegen haline geleceğini düşünüyorum [b]Veteknoloji[/b]
  6. Bu işleri nasıl yapıyorsan paylaşabilirmisin.Bizlerde öğrenmiş oluruz.Sakıncası yoksa.
  7. [b]Hak eden kimse o kazanıp birinci olmasını temenni ederim.[/b]
  8. [center][img]http://www.sevgidenizi.com/dogumgunu/images/kart001.jpg[/img][/center] [color="#0000FF"][b]Nice yaşlara sağlık ve mutluluk ve huzurla erişmen dileğimle,Umutların neredeyse yüreğin seni oraya götürsün.Doğum günün kutlu olsun.[/b][/color]
  9. [center][size="4"][color="#48D1CC"][b]111 Yıl Önce İstanbul / Boğaziçi[/b][/color] [/size][/center] [center][media]http://www.youtube.com/watch?v=NjLC2GixDEw[/media][/center]
  10. Bence aceri tavsiye etmiyorum!
  11. [size="4"][b]Notebook satın alma rehberi- Mart 2011[/b][color="#FF0000"][/color][/size] [quote]Bir notebook satın alırken göz önünde bulundurmanız gereken ilk şey; hangi amaçla kullanacağınız? Ve ne gibi şeylere ihtiyaç duyduğunuz olmalı. Bu yazı laptop alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi vermektedir, bir laptopta hangi sınıf parçaların bulunması gerektiği konusunda değil. Notebook donanım rehberimizde merak ettiğiniz sorular hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz. Kısa yollar: •Kasa ve Ekipmanlar •Giriş Cihazları •Görüntü •Performans •Emisyon •Batarya Ömrü •Garantie •Daha Fazla Bilgi Kasa ve Ekipmanlar önemli: esnemeyen sert kasa güçlü kanca mekanizması ve güvenli bir kapanma sistemiBir notebook kasası araba kasasına benzer. Özellikle ilk izlenim ve dizayn; materyal, işcilik ve sağlamlık önemli özelliklerdir. Özellikle dayanıklılık satın alırken dikkat edilmesi gerekilen bir nokta. Çünkü çizilme, ezilme gibi durumlar garanti kapsamı dışında. Bu tür zararlar, kullanıcı tarafından karşılanılır. Eğer birçok mobil bilgisayarı karşılaştırma imkanınız var ise, laptopları bastırarak sağlamlıklarına göre kıyaslayın. Bilgisayarı tek elinizle kaldırdığınızda bastırdığınız yerde herhangi bir esneme veya başka bir şey olmamalı. Göreceksiniz, modeller arasında birçok farklılık söz konusu. Bilindik bir marka kalite konusunda garanti demek değildir. Bazı notebookların zayıf yönü görüntü kısmında. Özellikle ekranı kapattığınızda alt yüzü ile bir araya gelirken ortaya çıkmakta bu sorunlar. Kullanımınız süresince ekranı kapatıp açacağnız için özellikle bu noktadaki bağlantıya dikkat etmek ve sağlamlığından emin olmak gerekir. Eğer cihazınızı gerçekten mobil olarak kullanacaksanız kanca sisteminin çalışırlığından ve sağlamlığından emin olun. Araya kaçabilecek herhangi birşey ekranınıza veya klavyenize zarar verebilir. Bağlantı Noktaları Diğer bir önemli nokta ise bağlantı noktaları ve bu noktaların çeşitliliği. Bu, daha çok notebook kullanım alanına göre değişmekte. Ne bağlamak istiyorsunuz? Hangi uzantıları ilerde kullanmak istersiniz? Notebook bilgisayarınızı nerede kullanmak istersiniz, mobil mi? Yoksa daha çok bir masada mı? Aşağıda göreceğiniz bağlantı noktaları minimum ekipman olmalı: USB2x USB bağlantı noktaları: Adındanda anlaşılacağı gibi bu bağlantı noktaları bazı laptoplar için gerekli. Yazıcı, tarayıcı, harici hard diskler, harici TV kartları, Bluetooth, mouse, klavye, gameped, UBS stickler, dijital kameralar, mp3 playerlar ve dahası. Genellikle 1 bağlantı noktası mouse tarafından kullanılmakta. Bu yüzden 3. ve 4. bağlantı noktalarının olması sizin için avantaj olucaktır. Zaman geçtikçe bu noktalarında dolacağını göreceksiniz. SesSes çıkışları (mikrofon ve kulaklık): Ofis veya dış kullanımlar için uygun. Eğer notebook bilgisayarınızı telefonlaşma için kullanmak isterseniz harici bir set kullanarak dahili mikrofondan daha iyi bir sonuç elde edebilirsiniz. İlgi çekici olarak: optik Line-Out özelliği ile laptopunuzu herhangi bir cihaz ile birleştirip, veri kaybı olmadan müzik dinleyebilirsiniz. RJ-11 Modem, RJ-45 LANAğ ve modem bağlantıları: Lan veya ağ bağlantı noktası ile (RJ45) bilgisayarınızı bir ağa veya bir modeme bağlayabilirsiniz. VGA, DVI, S-Video HDMIResim ve video çıkışları: İster monitör, ister beamer veya TV. Hepsi bilgisayarınıza farklı video çıkışları ile bağlanmakta. VGA-çıkışı: harici bir analog monitör bağlamak için S-Video çıkışı: Analog bir Tv den görüntü almak için bağlantı DVI (Digital Visual Interface: Bilgisayardan Televizyona dijital olarak transfer yapılması için çıkış noktası. 3 farklı DVI türü bulunmakta: DVI-I: analog ve dijital transfer mümkün DVI-D: sadece dijital data DVI-A: sadece analog data – bu türü çok nadit kullanılmakta HDMI: Ev sinema sistemi için, tamamen dijital ses ve görüntü aktarım sistemi. Kopyalama koruması ile yasadışı kopyalar önlenebilmekte. FirewireFirewire: video kamera, dvd yazıcı ve hard disk gibi multimedia cihazlarla veri aktarım hızını arttırmakta kullanabilirsiniz. PCCard / Express Kart SlotuPC Kartı (PCMCIA) ve Express Kart: Bu kart girişleri sayesinde nootebook bilgisayarınıza network ve WLAN adaptörleri takabilirsiniz. Yalnız bu kartlarda uyum sorunu yaşamanız muhtemel. Bu yüzden Express kart soltu için uygun bir express kart almanız gerekir. Seri / Paralel bağlantı: Eski yazıcıları hatırlarsınız. Bu cihazlar paralel bağlantı noktasından bağlanmaktaydı. Eski modemlerde genellikle seri bağlantı noktasına sahipti. Bu arada her iki bağlantı noktasıda eskidi ve artık birkaç istisna dışında kullanılmamakta. Yeni cihazlar artık bu tür bağlantı noktaları yerine USB 2.0 bağlantı noktalarını kullanmakta. Bu kadar kablolu bağlantının yanı sıra, notebooklar için kablosuz çözümlerde mevcut. Bunlar: Kablosuz Lan veya WLAN : Kablosuz bağlantı için yerel bir radyo dalgası. Çekim mesafesi yaklaşık 30 – 100 metre (kapalı veya açık alanlarda). Şu anda 4 WLAN çeşidi mevcut: 802.11 a/b/g ve Draft-N. Farkları frekans aralıkları ve iletim oranlarında. Tüketici alanında 802.11 b/g (11 Mbps ve 54 Mbps) yaygın olarak kullanılmakta. Bluetooth: Kısa mesafeli kablosuz bağlantı seçeneği ( maksimum 100 metre). Şu anda 1.0, 1.1, 1.2, 2.0 versiyonlarını bulmak mümkün. Aralarındaki fark maksimum transfer edilebilecek paket büyüklüğü. Kullanım alanlar: kablosuz ses cihazları, PDA ve notebooklar için giriş cihazları. Kızıl ötesi: 100cm’ye kadar data transferi mümkün. Kullanım alanı mobil cihazlarla senkronizasyon olabilir. Günümüzde gittikte kızıl ötesi bağlantı noktalarının yerini bluetooth almakta. Bir konuda dikkatli olmanız gerekmekte. Bazı notebook modelleri kızıl ötesi sunmakta ama sadece uzaktan kumanda için. Bu nokta data transferi için kullanılamaz. gereksiz kablo kalabalığıBağlantıların düzenlenmesi kişinin kullanım zevkine göre ayarlanmalı. Solak veya sağlak olmanız, kullanım alışkanlığınızı etkileyebilir. Kablolar eğer fareyi kullandığınız yerde birikiyorsa bu kullanımınızı zorlaştırabilir. Bu bağlamda hangi bağlantı noktasının ne kadar sık ve uzun kullanıldığı karar vermenizde bir etmen olabilir. Bu karışıklık ayrıca fan aralığınıda etkilemekte. Kış aylarında fanın havasını farkedemeyebilirsiniz, ama yaz aylarında fanın çıkardığı hava kullanımınızı etkileyebilir. Giriş Cihazları Tüm cihazların kullanıcı dostu olması tercihiniz açısından önemli olmalı. Özellikle numpad, kısa yol tuşları gibi özelliklerin olması kullanımınızı kolaylaştıracaktır. Özellikle touchpad alanında bulunan ekstra tuşlar kullanışlı olabilir. Ses arttırma- azaltma, kablosuz ağı açma kapama gibi tuşlar bu alana dahil. Klavye NumpadKlavye Eğer halen farkedemediyseniz, şunu söyleyebilirizki klavye düzenleri tamamen farklı olabilir. Farklı bir klavye düzeni her ne kadar can sıkıcı olsada, böyle bir düzene birkaç hafta içerisinde alışabilirsiniz. Genellikle çoğu tuş gayet küçük. Bu özellikle Space, Ctrl, AltGr, Shift, Enter ve yön tuşlarının kullanımını etkilemekte. Bu sadece küçük boyutlardaki subnotebookları değil, aynı zamanda büyük masa üstü değişim notebooklarınıda etkileyebilen bir etmen. Ayrıca tuşlara basım kolaylığıda markaldar ve modeller arasında değişebilmekte. Uygulamanız gereken baskı kimi zaman; uzun veya sıkı olabilir. Ayrıca tuşların şekilleride önemli. Özellikle şekillendirilmiş, düz tuşlar çekici gelebilir. Ama bazen bu tuşlar ergonomik olarak dizayn edilmiş tuş takımları kadar kullanıcı dostu olamayabiliyor. Tüm bunların dışında klavyedeki işciliğe dikkat edilmeli. Bazı klavyeler tam düz olmayabiliyor. Bunun sonucunda yazı yazarken ses çıkarabiliyor. Bazen yanlış çalışan veya sıkışan tuşlar kötü sonuçlar doğurabilir. Touchpad / TrackpointTouchpad/Trackpoint Bu tür cihazların kullanım amacı mobil kullanım için farenin yerini almak. Eğer çok nadir kullanıyorsanız, fonskiyonelliği ve kullnımı sizin için pek uygun demek değildir. Ama bu alanların kullanımını üreticinin sunmuş olduğu fonksiyonlara göre kapatabilirsiniz. Ekstra Düğme ve Anahtarlar Gün geçtikçe daha fazla laptop kullanım kolaylığını arttırmak için klavye ve touchpadin dışında kullanım kolaylığını arttırabilmek için ekstra tuşlar sunmakta. Bu tuşlar yardımı ile Bluetooth ve WLAN gibi aparatları açık kapamanız, sesi arttırıp azaltabilmeniz mümkün. Kullanımınınıza ve beklentilerinize göre bu tür tuşların fonksiyonelliği değişebilir. Görüntü Satın alırken en çok dikkkat edilmesi gerekilen nokta monitör ve görüntü kalitesi olmalı. Özellikle başında günde 8 – 10 saat geçireceğiniz ofis notebookları mükemmel bir görüntü kalitesine sahip olmalı. Temelde monitorler: Parlak, mat, parlamayan olmak üzere türlere ayrılmakta. Bazı üreticiler (Sony) ekrana bir katman çekerek yansımaları önlemekte. mat görüntü - dış alan Parlak ekranKişisel tercihlerin yanı sıra satın alırken şu noktalarada dikkat edilmesi gerekir: • parlak ekran renklerdirmede daha başarılı gözükmekte • mat ekranlar dış mekanlarda kullanabilmek için en az 150cd/m2 lik bir parlaklık sunmalı • parlak ekranları dış mekanda kullanmak zor olabilir. Yansımamalar bu tür bir çevrede çalışmayı zorlaştıracaktır. • rahatsız edici yansımalar iç mekanlarda bile olabilir ( eğer arkanızda bir ışık kaynağı varsa) Öte yandan, çözünürlük ve ekran formatı kullanılan ekran boyutuna bağlı olarak değişmekte. Müşterinin isteği ve uygun model opsiyonları ile istenilen boyut ve çözünürlük bulunabilir. Geniş ve standart ekran seçenekleri bulunmakta. Kısaltmalar (VGA, XGA, WXGA,...), format ve çözünürlüğü belirtmekte. Şu anda notebooklarda kullnıaln çözünürlük ve formatlar hakkında bilgi almak için DPI yazımızı inceleyebilirsiniz. Genellikle reaksiyon süresi üretici tarafından belirtilir. Bu süre gene 60ms (milisaniye) kadar olabilir. Bu süre ofis laptopları için gayet uygun ve rahatsız edici değil. Çok uzun süren reaksiyon süresi multimedia uygulamalar ve oyunlarda sorun olabilir, ekranda çizgiler belirebilir. Oyun notebookları için şu söylenebilir : reaksiyon süresi ne kadar kısa, o kadar iyi. Mobil laptoplar için ayrıca görüntü açısı da önemli bir nokta. Çünkü istenilen açıyı her zaman sağlamak mümkün değil. Bu yüzden en geniş açıyı sağlamak size maksimum mobiliteyi en iyi görsel kalitesi ile sunacaktır. Görüntüdeki büyük sapmalar, koyulaşma veya aydınlanma, renk kaymaları, kötü gösterimler ve yansımalara yol açabilir. TFT ekranların önemli ve tartışılan br diğer noktasıda pixel hataları. Pixel hatalarının birçok çeşidi bulunmakta. Ekranda kalacak daimi siyah veya beyaz bir ölü pixel sinir bozucu olabilir. Üretilen hemen hemen tüm TFT ekranlar 2. sınıf pixel hata sınıfına dahil. Bu, önceden belirlenmiş bir miktar ölü pikselin kabul edilebilir olduğun anlamına gelmekte. Bazı üreticiler sıfı ölü pixel garantisi verirken, bazıları satış sözleşmlelerinde bu oranı belirli bir sayıya kadar çekmekte. Eğer bu tür bir hata ile karşılaşmak istemiyorsanız, satın alırken aldığınız yerde ekranı test edin ya da yasal hakkınız olan 2 haftalık kullanım süresince böyle bir hata olup olmadığını test edin. Yinede bu tür hataların çıkması kimi zaman 1 gün sonra veya aylar, yıllar sonrayı bulabilmekte. Performans Performans, karar verirken belkide en etkili faktör halini alabilir ya da hiç ilginizi bile çekmeyebilir. Performanstan sorumlu ana bileşenler işlemci ve grafik kartıdır. Hangi kombinasyonun sizin için yararlı olduğunu notebook donanım rehberi sayfamızdan bulabilirsiniz. Laptop grafik kartları hakkında detaylı bilgi almak için mobil grafik kartlaının karşılaştırıldığı sayfamıza gidebilirsiniz. Sıralanabilir ve karşılaştırılabilir bilgi grafik kartları benchmark listemizde bulunabilir. Mobil işlemciler hakkında detaylı bilgi için mobil işlemcilerin karşılaştırıldığı sayfamıza ben mobil CPU benchmark listemize bakabilirsiniz. Emisyon Genellikle gözden kaçan bir nokta olsada emilim de notebooklar için dikkat edilmesi gerekilen bir nokta. Bunlar, dışarıya bırakılan sıcaklık ve fandan çıkan ses. Emisyonun 1 numaralı kaynağı: CPU/GPU fanı Genellikle çok sesli : optik sürücü Pozitif emisyon: yüksek kaliteli dahili hoparlörSes Aksiyon oyunları oynarken pek bir sorun olmasada, ofis gibi sessiz ortamlarda açığa çıkan ses problemlere yol açabilir. Bu yüzden özellikle ofis laptop ve subnotebookları neredeyse tamamen sesiz olmalı. Bütün bunların dışında diğer etmenlerde dışarıya verilen sesi etkileyebilir. Bu en çok fan kullanımından kaynaklanmakta. Fan dönüş hızı arttığında dışarıya verilen ses daha fazla olacaktır, ya da tam tersinde dönüş hızı azaldıkça verilen ses dahada azalacaktır. Bir diğer ses kaynağıda optik sürücüler (CD, DVD, HD-DVD, Blu-Ray). Bu cihazlar fandan bile daha fazla ses çıkarabilir. Sürücü hızı arttıkça ortaya çıkan ses artabilir. Bu durumda bazı yazılımlar ile bu hız ayarlanabilir ve ortaya çıkan ses azaltılabilir. Sıcaklık Dışarıya verilen sesin dışında yüzey sıcaklığıda negatif emisyon olarak nitelendirilebilir. Günümüzde yüksek sıcaklıklara yol açan masa üstü işlemciler artık mobil işlemcilerle değiştirilmekte. Bazı notebooklarda ise hotspot adı verilen sıcak noktalar bulunmakta. Bu tür alanlar kasa da sıcaklığın arttığı noktalardır. Özellikle istenmeyen yüksek sıcaklıklar kullanılan bileşenlerin ömrünü kısaltabilir ve kararsız bir sisteme yol açabilir. Hoparlörler Temel olarak hemen hemen tüm notebooklar dahili hoparlörlere sahip .Eğer laptopunuzu müzik, DVD oynatma gibi işlemlerde kullanmak ve harici hoparlör bağlamak istemiyorsanız, dahili hoparlörlerin ses kalitesini test etmenizi öneririz. Batarya Ömrü Küçük bir bataryaya sahip olan bir notebook, deposu 10 litreden fazla yakıt almayan bir araca benzer. Tek farkı sizin bir benzin istasyonu yerine prize ihtiyaç duymanız. Mobilitenin kaynağı – performanslı, güçlü bir bataryaBu yönden bakıldığında bu özellik kullanım amacına göre değişmekte. Çoğu durumda notebooklar bir masada şarja takılı olarak kullanılmakta. Eğer dış mekanlarda laptopunuzu kullanmak istiyorsanız uzun bir batarya ömrü olmazsa olmazlardan biri. Bir diğer alternatif kullanım ömrünü arttırmak için ikinci bir batarya olabilir. Bunun yanısıra bazı kullanıcılar optik sürücü yerine ekstra bir bataryanın dahil edildiği modellerinide kullanıcılarına sunmakta. 2 saatlik kullanım ömrü çoğu notebook için idealdir. Güç tasarrufu modunda ise bu süre 4 saate kadar çıkabilir. Üreticiler tarafından lanse edilen daha yüksek değerler ise sadece teorik olup, pratikte bu değerlere çıkmak çok zordur. Garanti Garanti, notebook alırken çok önemli bir nokta. Çünkü çoğu arıza ancak üretici tarafından tamir edilebilir ve bu arızaların giderilmesi pahalı olabilir. Bunun sebebi çok küçük parçaların kullanılması, kullanılan parçaların kasa içine mükemmel bir şekilde yerleştirilmesidir. Genellikle yedek parça bulmak ise zordur. Bu tür sorunları engellemek için bir garanti sözleşmesi çözüm olabilir. Çoğu üretici 2 yıllık garanti verirken, business laptoplarda bu süre 3 yıla kadar çıkar. Tabi ki bu fiyatıda arttırır. Bunun yanında artık üreticilerin dışında diğer işletmelerde çalınmalara karşı garanti opsiyonları sunmakta. Daha Fazla Bilgi •Daha fazla teknik bilgiyi Notebook Donanım Rehberi sayfamızda bulabilirsiniz. •Eğer notebooklar konusunda daha fazla sorunuz varsa , forumumuzu ziyaret edebilirsiniz. •Bizim tarafımızdan yapılan testler hakkında bilgi almak için burayı tıklayın. • İşlemciler ve grafik kartları hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz "İşlemcilerin karşılaştırılması" ve "Grafik kartlarının karşılaştırılması" sayfalarımıza bakabilirsiniz. •Eğer belirli bir notebook hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız test alanımıza bakabilir ya da dış kaynaklı araştırmalardan birine göz atabilirsiniz. [/quote]
  12. [s][/s][quote name='Proceteo' date='13 Mart 2011 - 00:52 ' timestamp='1299974557' post='979362'] arkadaşım ramde sorun var, bilgisayarcı geldi bakıyor.. [/quote] [color="#8B0000"][b]Olabilme olasılığı yüksek.Ama yukarda dediğim gibi HDD den olabilir.Bilgisayarcın ne diyecek kontrol ediyordur,sonucu burda paylaş.[/b][/color] [quote]BIOS Hata Sesleri ve Anlamları 1- Sürekli Ses Güç kaynağı arızası 2- Birçok kısa bip Anakart arızası 3- 1 uzun Bellek tazelenmesinde hata 4- 1 uzun 1 kısa Anakart veya BIOS çipi arızası 5- 1 uzun 2 kısa Ekran kartı arızası (Genellikle eski kartlardaki DIP switch kaynaklıdır) 6- 1 uzun 3 kısa Ekran kartı arızası 7- 2 uzun 1 kısa Ekran kartı arızası (RAMDAC kaynaklı (?) ) 8- 2 kısa Bellek parity (eşlik) hatası 9- 3 kısa Belleğin ilk 64k’lık bölümünde hata 10- 4 kısa Timer hatası 11- 5 kısa İşlemci hatası 12- 6 kısa Klavye işlemcisi hatası 13- 7 kısa İşlemci hatası 14- 8 kısa Ekran kartı belleğinde okuma/yazma hatası 15- 9 kısa BIOS ROM hatası 16- 10 kısa CMOS okuma/yazma hatası 17- 11 kısa Tampon Bellek Hatası Bu sorunların çözüm yolları; 1. hata için, güç kaynağınızın bağlantılarını kontrol edip bir deneme daha yapın. Eğer sorun devam ediyorsa, üç vakte kadar size yeni bir güç kaynağı gelecek demektir. 2, 4, 10, 12, 15 e 16 numaralı hatalar için, tüm kartları işlemciyi ve RAM’leri söküp tekrar takın. Öncelikle mümkün olduğunca az bileşenle bilgisayarı başlatmaya çalışın. 4, 15 ve 16 numaralı hatalarda BIOS çipinin yerine düzgünce oturduğundan emin olmak için üstüne hafifçe bastırın. Değişen bir şey yoksa 4, 15 ve 16 numaralı hatayla karşı karşıyaysanız yeni bir BIOS çipi edinin, yok eğer değilseniz zaten yeni bir anakartınız olacağınız için BIOS çipiniz otomatik olarak değişmiş olacaktır. 3, 8 ve 9 numaralı hatalarla baş etmek için öncelikle RAM’lerinizin yerlerine düzgün oturduklarından ve yuvalarla aralarında herhangi bir yabancı maddenin bulunmadığından emin olun. Eğer birden fazla bellek modülü kullanıyorsanız değişik kombinasyonlar deneyin. Hata hala devam ediyorsa belleklerinizi tek tek deneyerek sorunun hangisi/hangilerinde olduğunu bulabilirsiniz. 5, 6 ve 7 numaralı mesajı alıyorsanız, ekran kartınızın yerine iyice oturduğundan ve monitör bağlantısının düzgünce bir şekilde yapıldığından emin olun. Problem sürüyorsa başka bir ekran kartı ile bilgisayarı başlatmayı deneyin. Sonuç alırsanız sizi tebrik ederiz çok yakın bir zamanda yepyeni bir ekran kartınız olacak. Ekran kartlarıyla ilgili alacağınız sesli hata mesajlarının neredeyse tamamı 6 numara olacaktır. Bu nedenle şimdiden “diii di dit dit” sesine alışmanızda fayda var. 11, 13 ve 17 numaralı hatalar için işlemcinizin düzgün bir şekilde takıldığından emin olun. Mümkünse başka bir işlemciyle denemelerde bulunun, sonuç alamazsanız özellikle 17 numaralı hata için anakartınızdan şüphelenin [/quote]
  13. Duymuş olduğun ses HDD inden kayklanakbiliyor olmalı,pc nin HDD kablosunu yerinden çıkart bir de öyle pc açmayı dene.Bu yöntemle acılıyor pc ilk açılış post ekranı görüyor ve sistem resetlenmiyorsa durum HDD inden kaynaklanabiliyor olmalı.HDD ni hdd regenarator programı ile tarat bad sector varsa temizlensin şayet temizlenebiliyorsa,işlemde temizlenmiyorsa yeni bir HDD ile terfi et sistemini kur ve kullan.
  14. [code]http://www.tnctr.com/topic/162602-pardus-2011de-yapylacak-ylk-ayarlar/[/code] [b]Yukardaki topici bir incele belki işine yarar sanırım.[/b]
  15. [b]ÇÖZÜM 1:[/b] [quote]Bataryayı şarj etmeme sorunu şu şekilde çözülüyor. Cihazı kapatıyorsunuz Batarya'yı çıkartıp "Power" butonuna basılı tutup 10-15 sn kadar bekleyin ve bırakın , bataryayı takmadan Adaptör ile çalıştırın PC açıldıkdan sonra cihazı kapatın ve bataryayı takıp 5 dk bekleyin ve notebook'u açın göreceksiniz ki artık batarya şarj oluyor.SAğlıklı kullanmak için Bataryayı 12 saat kadar şarjda bırakın ve sonrasında Tam deşarj ve tam şarj ederek kullanabilirsiniz. [/quote] [b]ÇÖZÜM 2:[/b] [quote] pil dolu olduğunda şarjı kesen bi sistem var, eğer piliniz %90 ın altında olmasına rağmen şarj olmuyorsa, notebook u kapatıp pili çıkartın ve bir süre bekleyin. tekrar taktığınızda halen şarj olmuyorsa teknik servise başvurun. [/quote] [b]ÇÖZÜM 3:[/b] [quote]Laptop ve Notebook gibi kısacası taşınabilir cihazlarda kullanılan pilli cihazlarda kullanıcılarının karşılaştığı sorunlardan biriside laptopum, notebookum şarj olmuyor gibi sorunlardır. Bunun birkaç sebebi olabilir. İlk yapmanız gereken şarj adaptörünüz sağlıklı çalışıp çalışmadığını kontrol etmeniz. Bazı sorunlar sadece adaptörden kaynaklanabilmektedir. Eğer sorun bu değil ise cihazınızın pilsiz sadece elektiriğe bağlı iken çalışıyormu bunu kontrol etmelisiniz. Eğer pilsiz elektrik ile çalışıyorsa sorununuz bataryadan kaynaklanıyordur. Laptopunuz pilsiz elektrik ile de çalışmıyorsa ve adaptörünüzde sağlam ise sorun kaynağı laptop adaptör girişi veya batarya besleme ünitesinde sorun var demektir. Sorun bunlarda birisi ise mutlaka müdahale edilmeden servis merkezimize ulaştırmalısınız. Konusunda deneyimsiz kişilerin yapacağı müdahaleler cihazınızda geri dönüşü olmayan sorunlara yol açacaktır.[/quote] [color="#8B0000"][b]Sorunun işletim sistemi ile alakalı değildir.Yukardaki yönergeleri incelemeni tavsiyemdir.Her zaman elektiriğe yakın durumunda iken adaptörle birlikte kullanınız.[/b][/color]
  16. Sistemi kasan çok program yüklediysen HDD in kasar sistemin ağırlaşır,öncelikle görev yöneticisine bak faazla kasmaya sebep verecek içeriği sil.HDD temizleme programları çok var ama bu programlar ne kadar güvenilir bilinmiyor,temizlik yapayım derken tüm sisteme bir zarar getirmiyordur inşallah. Altta bir link paylaşacağım onu bir incele deneyip denememe sana aittir,sisteme ve yedeklere gelebilcek sorumluğu kullanıcıya aittir.Burda yorum ve paylaşımda bulunana ait değildir.Tüm koşulları ve sisteme gelebilecek olası sebeplere evet dersen bir dene.Bu siteye yeni karşılaştım incele. [color="#FF0000"][b]Hard Drive Cleaning Page[/b][/color] [code]http://www.getodd.com/stuf/stupid/hdcp/hdcp.html[/code]
  17. [center][size="4"][color="#FF0000"][b]Bilgisayarların tarihi![/b][/color][/size][/center] [b]1940'larda başlayan bilgisayarların gelişim serüveni bugünkü noktaya nasıl ulaştı? Cevabı yazımızda[/b] [center][img]http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResim/2011/03/10/bilgisayarlarin-tarihi--1194870.Jpeg[/img][/center] Devasa büyüklükteki bilgisayarların modern teknolojiye dönüşmesi gerçekten de uzun ve bir o kadar da garip bir yolculuğun sonucu. 1940'larda 'karmaşık sayı hesaplayıcısı'ndan 2011'de iPad 2'ye yapılan yolculuktan bahsediyoruz. Peki odaları dolduran dev makineler bugüne dek hangi aşamalardan geçti ve nasıl elimizde taşıyabildiğimiz cihazlar haline geldi? Bu makalemizde bilgisayarın tarihini kronolojik bir sırayla sizlere sunuyoruz. 1940'lı yıllardan günümüze tarih sırasıyla bilgisayarların gelişimini makalemizin sonraki sayfalarında okuyabilirsiniz. 1940'lar: ilk jenerasyon 1940'lar: ilk jenerasyon 1939 - Hewlett Packard Kaliforniya'da kuruldu: HP200A Audio Oscilattor adındaki ilk popüler cihazı, Walt Disney Pictures filmi olan 'Fantasia' için ses efektleri üretmekte kullanılmıştı. 1940 - Karmaşık Sayı Hesaplayıcı (CNC): Araştırmacı George Stibtz tarafından tasarlanmış, Bell Telefon Laboratuvarı tarafından tamamlanmıştı. 1941 - Z3 Bilgisisayarı / Bombe: Z3, Alman mühendis Konrad Zuse tarafından, diğer geliştirmelerden izole olarak meydana getirilmişti. Bombe, Nazi Askeri iletişiminin şifresini çözmekte kullanılıyordu. 1942 - Atanasoff - Berry Computer (ABC): ABC, Profesör John Vincent Atanasoff ve öğrenci Cliff Berry tarafından tasarlanmış ve meydana getirilmişti. 1943 - Kasırga Projesi / Relay Interpolator: Kasırga Proejesi, tren bombalayıcı ekiplerini simüle etmek için çalışıyordu. Relay Interceptor, M-9 silah yönlendiricisini test etmekte kullanılıyordu. 1944 - Harvard Mark - 1 / Colossus: Harvard Mark - 1, oda boyutunda bir hesap makinesiydi. Colossus, İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından kullanılan Lorenz şifrelerini kırmak için tasarlanmıştı. 1945 - "EDVAC'da ilk rapor taslağı": Program yönergelerini saklayan bilgisayarın taslağını çizen rapor, bugünkü bilgisayarların ortaya çıkmasına neden olacaktı. 1946 - ENIAC / AVIDAC: ENIAC, benzerlerinden 1.000 kat daha hızlı hale getirildi. 1948 - IBM SSEC: Seçici dizi elektronik hesap makinesi, aya 1969'da yapılan Apollo uçuşunun konum tablolarını çizmekte kullanmıştı. 1949 - EDSAC / Manchester Mark I: Yönergeleri saklayan ilk pratik bilgisayardı. Manchester Mark I, bellek olarak Williams tüpünü kullanan tam teşekküllü bir sistemdi. 1950'ler - 2. jenerasyon: transistörler 1950'ler - 2. jenerasyon: transistörler 1950 - ERA 1101 / SEAC / Pilot ACE: ERA 1101, ticari olarak üretilen ilk bilgisayardı. SEAC ise tüm-diyot mantığını kullanan ilk bilgisayardı. Alan Turing'in felsefesi, Pilot ACE'in tasarımını yönlendirmişti. 1951 - MITWhirlwind: Güvenilir bir işletim sistemine sahip ilk bilgisayardı. Haftada 35 saat yüzde 90 performans ile çalışıyordu. Bellek olarak ise elektrostatik tüp belleğine sahipti. 1951 - LEO / UNIVAC I: İngiltere'nin ilk ticari bilgisayarı Leo, büro işleriyle ilgili sorunları çözmüştü. ABD Nüfus İdaresi tarafından kullanılan UNIVAC I ise geniş kesimlerin ilgisini çeken ilk ticari bilgisayardı. 1952 - MANIAC: John von Neumann'ın IAS bilgisayarı'nı baz alıyordu. 1953 - IBM 701: IBM, ilk elektronik bilgisayarı 701'in dağıtımına başladı. 1954 - IBM 650: Dünyanın toplu olarak üretime geçen ilk bilgisayarıydı. Bir yıl içerisinde 450 adet satış yaptı. 1956 - MID TX0: MIT'te transistörlerle meydana getirilen genel amaçlara yönelik ilk programlanabilir bilgisayar. 1958 - NEAC 1101: Japon firma NEC, ülkenin ilk elektronik bilgisayarını üretti. 1959 - IBM STRETCH: IBM'in 7000 serisi ana bilgisayarları, şirketin ilk transistörlü bilgisayarlarıydı. 1960'lar - 3. jenerasyon: mikro işlemciler 1960'lar - 3. jenerasyon: mikro işlemciler 1960 - DEC PDP-1: Mini bilgisayarların müjdecisiydi 1961 - IBM 1401: 1401, vakum tüpüünü daha küçük ve güvenilir transistörlerle değiştirmişti ve manyetik çekirdek belleği kullanıyordu. 1962 - LINC (Laboratory Instrumentation Compter / Laboratuvar aletlendirme bilgisayarı): İlk gerçek zamanlı lavoratuvar verisi işleme makinesi. 1964 - IBM System 360: 6 uyumlu bilgisayar ve 40 çevre birim beraber çalışabiliyordu. 1964 - CDC 6600: Zamanının en iyi bilgisayarı olan CDC 6600, saniyede 3 milyon talimatı yerine getirebiliyordu. Bu ise IBM Strecth'ten 3 kat hızlı olduğu anlamına geliyordu. 1965 - DEC PDP-8: Ticari başarı kazanan ilk mini bilgisayar. 1966 - ILLIAC IV: İlk büyük ölçekli sıralı bilgisayar. 1966 - HP-2115: Hewlett-Packard, HP-2115 ile genel amaçlara yönelik bilgisayar sektörüne giriş yaptı. 1968 - Nova: 32 kilobayt belleğe sahip Nova, 8000 dolar fiyatla tanıtıldı. 1968 - Apollo Guidance Computer: 'Apollo Rehber Bilgisayarı', Apollo 7'nin dünyanın yörüngesiyle ilgili hesaplarında kullanılmıştı. 1970'ler - 4. jenerasyon: mikrobilgisayar 1970'ler - 4. jenerasyon: mikrobilgisayar 1971 - Kenback 1: İlk kişisel bilgisayar, 750 dolar fiyatla ortaya çıktı. 1972 - HP-35: HP-35, hızlı ve doğruluk oranı yüksek elektronik bir hesap makinesiydi. 1973 - TVTypewriter / Micral: Alfanümerik metinleri ilk kez sıradan TV ekranına yansıtmıştı. Micral ise mikro işlemci tabanlı bir kişisel bilgisayardı. 1974 - Xerox Alto /Scelbi 8H: Entegre fareye sahip ilk bilgisayar iş istasyonuydu. 1975 - MITS Altair / Tandem-16: Altair, Intel'in 8080 mikroişlemcisini baz alıyordu ve BASIC üzerinde çalışıyordu. Tandem, ilk hata toleranslı bilgisayardı ve çevrimiçi alışverişleri işlemede kullanılıyordu. 1976 - Apple I / Cray I: Apple I Steve Wozniak tarafından tasarlanmıştı. Cray I ise ticari olarak başarı kazanan ilk vektör işleyiciyidi. 1977 - Commodore PET: Commodore PET, 1977'de piyasaya sürülen birkaç kişisel bilgisayarın ilkiydi. 1977 - Apple II / TRS-80: Apple II 1977'de yayınlandığı zaman aniden ün kazandı. TRS-80, Tandy Radio Shack'ın ilk masaüstü bilgisayarıydı. 1978 - VAX 11 / 780: VAX 11 / 780, 4.3GB sanal belleği adresleyebiliyordu. Bu rakam ise birçok mini bilgisayarın 100 katı fazla kapasiteye denk geliyordu. 1979 - Atari 400 ve 800: Atari, oyun özelliklerine sahip 400 ve 800 modellerini tanıttı. 1980'ler - Mikrobilgisayarların yükselişi 1980'ler - Mikrobilgisayarların yükselişi 1981 - IBM PC / Osborne I: IBM'in PC'si, bilgisayar piyasasında hızlı bir büyümenin ateşini yakacaktı. Adam Osborne ise ilk taşınabilir bilgisayar olan Osborne I'i yayınladı. Osborne I'in fiyatı 1.795 dolar, ağırlığı ise yaklaşık 10 kg'dı. 1982 - Cray XMP / Commodore 64: Cray XMP, rakip makinelerin işletim sistemlerini neredeyse ikiye katlamıştı. Commodore 64 ise 595 dolar fiyatla satışa çıkmıştı. Cihaz 64KB RAM ve etkileyici grafiklere sahipti. Satışları 1993'e kadar 22 milyona ulaştı. 1983 - Apple Lisa: Grafik kullanıcı ara yüzüne sahip ilk kişisel bilgisayar. 1983 - Compaq PC: Compaq, IBM PC ile aynı yazılımı kullanan ilk kişisel bilgisayarını tanıttı. 1984 - Apple Macintosh: Apple, fareye ve grafiksel ara yüze sahip ilk başarılı bilgisayarı tanıttı. 1984 - IBM PC Jr.: PC Jr. başarısız olsa da, PC-AT orijinal PC'den birkaç kat daha hızlı idi. 1985 - Amiga 1000: Commodore'un Amiga 1000'i monitörü hariç 1.295 dolar fiyatla satılıyor, diğer PC'lerin ses ve grafik kapasitelerini geride bırakıyordu. 1986 - Connection Machine: Thinking Machines'den Daniel Hills, çok sayıda makinelerin paralel işleme konseptini meydana getirmişti. 1987 - IBM PS/2: IBM, ilk PS/2 makinelerini tanıttı. Bu bilgisayarlar 3,5 inç disket sürücüsüne ve video grafik dizi standardına sahipti. 1988 - NeXT: Optik depolama alanına sahip ilk kişisel bilgisayar NeXT, nesne yönlü dilleri destekliyor ve programlamayı kolaylaştırıyordu. 1990'lar - Kişisel bilgisayarlar 1990'lar - Kişisel bilgisayarlar 1990 - Macintosh IIfx / Amiga 3000: 68030'un 40MHz sürümünü temel alan IIfx, 10 MIPS'e ulaşabiliyordu. Commodore ise ilk 32 bit Amiga olan Amiga 3000'ini piyasaya sürdü. 1991 - CDTV: Commodore, disket sürücüsüne sahip olmayan ancak bir CD-ROM barındıran çokluortam cihazını piyasaya sürdü. 1992 - PowerPC 601: PowerPC 601, PowerPC işlemcilerinin ilk jenerasyonuydu. 1993 - P5 Pentium: Intel, P5 tabanlı Pentium sürücüsünü 60 ve 66MHzlik sürümler olarak piyasaya sürdü. 1994 - 100MHz Pentium işlemci: Intel, Pentium işlemcisinin 100MHz'lik sürümünü ortaya çıkardı. 1995 - Sony Playstation: Sony, ilk PlayStation'ını yayınladı. Cihaz bugüne dek 100 milyon satış yaptı. 1996 - Toshiba Libretto: PC uyumlu en küçük bilgisayardı. 1997 - Pentium 2 / Deep Blue: Pentium I, daha büyük ön belleğe ve genişletilmiş komut setine sahipti. IBM'in Deep Blue PC'si ise, Garry Kasparov'u satrançta yenen ilk bilgisayardı. 1998 - iMac: Apple iMac'i duyurdu. 1999 - PowerMac G4 / AMD Athlon 750MHz: Apple tarafından üretilen PowerMac G4, Motorola'nın G4 çipine sahipti. AMD ise 750MHz hızındaki Athlon işlemcisini piyasaya sürdü. ... ve 2000'ler - Mobil bilişim 2000'ler - Mobil bilişim 2000 - 1GHz Pentium ve Athlon / Playstation 2: AMD ve Intel, 1GHz'lik işlemcilerini yayınladı. Sony ise PlayStation 2'yi piyasaya sürdü. 2011 - Mac OS X / Windows XP / Linux 2.4.0: Önde gelen üç işletim sisteminin yeni sürümleri yayınlandı. 2002 - Blackberry: RIM, ilk BlackBerry akıllı telefonunu piyasaya sürdü. 2003 - PowerPC G5, Athlon 64: Apple PowerPC G5'i piyasaya sürdü. AMD ise Athlon 64 işlemcisini yayınladı. 2004 - NVIDIA GeForce 6800: GeForce 6800, piyasadaki diğer kartlarla karşılaştırıldığında üretkenlikte yüzde 100 artış sağlıyordu. 2005 - Pentium D / Athlon 64 X2 / Microsoft XBOX 360: Intel ve AMD ilk çift çekirdekli 64 bit masaüstü işlemcilerini piyasaya sürdüler. Microsoft ise oyun konsolunu Xbox 360'ı piyasaya sürdü. 2006 - MacBook Pro / Intel Core 2 / Playstation 3 / Wii: MacBook Pro, Apple'ın Intel tabanlı çift çekirdekli ilk bilgisayarıydı. Sony PS3'ü, Nintendo ise Wii'yi piyasaya sürdü. 2007 - iPhone / ASUS Eee PC: İlk iPhone, Apple tarafından tanıtıldı. Netbook kategorisindeki İlk ASUS Eee PC tanıtıldı. 2008 - HTC Dream / Google Android: Google'ın Android işletim sistemi ile çalışan ilk ticari telefon HTC Dream yayınlandı. 2010 - iPad: Apple, akıllı cepler ve laptop'lar arasındaki boşluk üzerinde bir köprü vazifesi gören tablet bilgisayarını yayınladı. Milliyet
  18. [center][size="4"][color="#FF0000"][b]Çok Fonksiyonlu Laptop Çantası[/b][/color][/size] [/center] [img]http://i.imgur.com/BNrZu.jpg[/img] [b]İş İstasyonuna Dönüşen Laptop Çantası[/b] [img]http://i.imgur.com/QeZdq.jpg[/img] Laptopların aynı zamanda pratik olmaları ve her yerde rahatça kullanılabilir olmaları gereklidir. İşte, Tasarımcı Nick ve Beau Trincia kardeşler, dizüstünün rahatlık anlayışını geliştirdiklerini ilginç bir dizüstü çantası ile daha da ileri götürüyorlar. Openaire adlı sıradışı dizüstü çanta daha konforlu bir kullanım için aynı zamanda masa olarak kullanılabiliyor. Çantanın sağ ve sol tarafında bulunan ahşap yüzeyler, fare ve optik disk kullanımı için uygun ortamı da sağlıyor. Ayrıca, kullanmayacağınız zaman çantanın ahşap yüzeylerinin çıkarılabildiğini de hatırlatalım. [b]Teknolojide[/b]
  19. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/11/128354-isin-kilici-savasi-gercekten-basladi-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/11/128354-isin-kilici-savasi-gercekten-basladi-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]Işın Kılıcı Savaşı Gerçekten Başladı 11 Mart 2011 Cuma 15:21[/b][/center] [b]Işın kılıcına çok benzeyen bir lazer üreten Wicked Lasers adlı firma, George Lucas'ın hışmına uğradı. Ancak Wicked Lasers'in buna karşılığı gecikmedi.[/b] Gerçek hayattaki ışın kılıcı düellosu nasıl oldu? Dış görünüş olarak ışın kılıçlarına benzemesinin yanı sıra tutulduğu yeri yakabilme ve göze geldiğinde geçici körlüğe sebebiyet verebilme gibi özelliklere sahip olan bu lazer Wicked Lasers'in resmi sitesinde "şimdiye kadar yapılmış en tehlikeli lazer" olarak tanımlanıyor. Lucas'ın ihtarnamesi Spyder III Pro Arctic'in hem tehlikeli olması, hem de ışın kılıçlarına bu kadar benziyor olması, Star Wars filmlerinin yaratıcısı George Lucas'ın da dikkatini çekmiş ve Wicked Lasers'e bir ihtarname göndermiş. Gönderilen ihtarnamede, Pro Arctic Laser'in, telif hakları Lucasfilm'e ait olan ışın kılıçlarına benzetildiğinin açık olduğu dile getiriliyor. İhtarnamenin devamında Pro Arctic'in çok tehlikeli bir ürün olduğu, körlüğe ve yanıklara yol açabileceği, eşyalara ve canlılara zarar verebileceği, bu sebeple de ürünün toplatılması gerektiği belirtiliyor. Hangisi ışın kılıcı? Bunun üzerine Wicked Lasers bir basın açıklaması yaptı ve Lucas'ın iddialarına, 200 $'a satılan Pro Arctic ile Star Wars'taki ışın kılıçlarının farklarını ortaya koyarak cevap verdi. Açıklamada Pro Arctic'in en yüksek 1 Watt gücünde olduğu, buna karşın ışın kılıcının 1 milyar Watt güce sahip olduğu ve Pro Arctic'in sonuz uzunlukta lazeri varken, ışın kılıcının lazerinin boyunun sınırlı olduğu belirtildi. Bunların en sonunda ise Wicked Lasers çok zekice ve sert bir karşılaştırma daha yaptı. Firma, Pro Arctic Laser'in gerçek bir ürün olduğunu öte yandan ışın kılıcının ise sadece bir hayal ürünü olduğunu söyledi. Wicked Lasers'in sitesine ya da ürünle ilgili yaptığı promosyonlara bakıldığında Star Wars ya da ışın kılıçlarına dair hiçbir ifade yer almıyor. Buna rağmen Lucasfilm tarafından gönderilen ihtarnamede ürünün Star Wars'la hiçbir alakasının olmadığının açıklanması isteniyor. [b]Haberprogram[/b]
  20. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/12/128700-ucak-yerine-ucan-daire-geliyor-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/12/128700-ucak-yerine-ucan-daire-geliyor-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]Uçak Yerine Uçan Daire Geliyor 12 Mart 2011 Cumartesi 15:44[/b][/center] [b]Hollandadaki Delft Teknoloji Üniversitesi üyesi Etnel Straatsma, kanatları olan silindir bir gövdeden kurtulmak istediğini belirtti.[/b] Straatsma’ya göre geleceğin uçağı uçan daire şeklinde olacak. Straatsma ve diğer mühendisler daha hafif maddeler kullanarak çevre dostu pervaneli uçaklara geri dönmek gibi projeler üzerinde de çalışıyor.Straatsma aynı zamanda, yüzde 50 daha az karbondioksit üreten çevre dostu uçaklar tasarlamayı amaçlayan CleanEra (TemizÇağ) projesinin başkanı. Projenin “greenliner” ögesinin, havayı kirleten unsurların oranını ve sesi azaltan tasarımı ise uçan daire şeklinde. Delft Üniversitesi’nden Alexander de Haan günümüz uçaklarının ancak yüzde 10-15 daha az karbon emisyonu ve ses üreteceğini, bu rakamın ise her yıl yüzde 5 büyüyen havayolu sanayisiyle yarışamayacağını söylüyor. Havacılık, yıllık karbondioksit emisyonunun sadece yüzde 2’sinden sorumlu fakat sanayinin çok hızlı büyümesi endişeye neden oluyor. 1999’da yapılan Hükümetlerarası Küresel Isınma Paneli raporuna göre 2050’de hava yolculuğu toplam küresel ısınmanın yüzde 5’inden sorumlu olacak. Tahminlere göre bir yolcunun hava yolculuğu yaparak neden olduğu karbondioksit emisyonu, aynı mesafeyi arabayla gitmekle eşdeğer. Modern uçakların çevre dostu olarak ulaşabilecekleri son noktaya geldiklerini belirten Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nden Andreas Handeman, köklü bir değişimin gerekli olduğunu vurguladı. Bu değişim ise yeni maddeler kullanarak ve yeni tasarımlara sahip uçaklar üretmek ya da eski modellere geri dönmek ile gerçekleşebilecek gibi görünüyor. [b]Haberprogram[/b]
  21. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/12/128636-asustan-jetski-gibi-grafik-karti-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/12/128636-asustan-jetski-gibi-grafik-karti-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]Asus'tan Jetski Gibi Grafik Kartı 12 Mart 2011 Cumartesi 13:06[/b][/center] [b]Su soğutması kullanan Aqutank grafik kartı çözümünü açıklayan Asus, 12 derece daha düşük sıcaklıkta yüzde 11 daha yüksek hız vaat ediyor.[/b] Asus, yeni ASUS EN8800GTX AquaTank/HTDP/768M grafik kartının, referans alınan GF8800GTX grafik kartlarına göre yüzde 11 daha yüksek performans sağlarken 12 derece daha az ısındığını açıkladı. Bu, özellikle overclock tutkunları için heyecan verici bir haber. Asus'un yeni grafik kartında kullandığı su ile soğutma teknolojisi, sıcaklığı PCI kart slotuna yerleştirilen ayrı bir birime aktaran bir kauçuk hortum dizisi kullanılmasına dayanıyor. Buraya aktarılan sıcaklık, bir fan vasıtasıyla kasadan dışarı atılıyor. Bu şekilde, AquaTank'ın GPU saati 630 MHz'e, shader saati 1.458 GHz'e ve bellek saati de 2.06 GHz'e kadar yükseltilebiliyor. Asus, yeni kartın bu değerlerde istikrarını koruduğunu ifade ediyor. Modüllerin standart PCI yuvalarına tam olarak oturması, bilgisayar kasasının içindeki yerden tasarruf etmeyi sağlayarak geleneksel harici su soğutma sistemlerinegöre fark yaratıyor. [b]Haberprogram[/b]
  22. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/12/128746-tek-bilgisayarda-iki-kullanici-artik-mumkun-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/12/128746-tek-bilgisayarda-iki-kullanici-artik-mumkun-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]Tek Bilgisayarda İki Kullanıcı Artık Mümkün 12 Mart 2011 Cumartesi 18:35[/b][/center] [b]Microsoft Hindistan araştırma birimi, tek bilgisayarı iki kişinin aynı anda kullanmasını sağlayacak yeni bir yazılım geliştirdi. Bunun için gerekli olan ise fazladan klavye ve fare.[/b] Microsof'un Hindistan'da bulunan araştırma birimi, tek bilgisayarın iki kişi tarafından aynı anda kullanılmasını sağlayan bir yazılım geliştirdi. Bilgisayar verimliliğini artıran yazılım, bilgisayara iki klavye ve iki mouse bağlanarak farklı iki kişi için aynı anda kullanım imkanı sağlıyor. Geliştirilen yazılım, ekranı iki bölüme ayırarak, aynı anda farklı kişiler tarafından kontrol edilebilen iki fare imlecini çalıştırıyor. Bu şekilde aynı bilgisayar üzerinde iki kişinin birbirinden bağımsız çalışmasına olanak sağlayan yazılım, kullanıcılardan her birinin, diğeri için ayrılmış ekran alanına geçerek dosya paylaşmasını da mümkün hale getiriyor. Tek bilgisayardan iki kullanıcının yararlanma fikrinde, gelişmiş bilgisayar donanımlarının ve çok çekirdekli işlemcilere sahip bilgisayarların etkili olduğu belirtiliyor. Bu uygulama ile birden çok bilgisayar almanınmaddi olarak zor olduğu yerlerde faydalı olması bekleniyor. Yazılımın, bilgisayara erişimi nispeten daha az olan az gelişmiş ve gelişmemiş ülkelerde, daha çok kullanıcının bilgisayar kullanmasını sağlaması hedefleniyor. [b]Haberprogram[/b]
  23. [center][img]http://www.haberprogram.com/h/2011/03/12/128759-aradiginiz-kisi-su-anda-mouse-kullanmaktadir-Manset.gif[/img][/center] [center][img]http://img.haberprogram.com/2011/03/12/128759-aradiginiz-kisi-su-anda-mouse-kullanmaktadir-Resim.jpg[/img][/center] [center][b]Aradığınız Kişi Şu Anda Mouse Kullanmaktadır [/b] [b]12 Mart 2011 Cumartesi 19:30[/b][/center] Mouse phone! Artık Mouse'unuz aynı anda telefonunuz olacak. Sony'nin duyurduğu bu ürün, şimdilik sadece Japon pazarı için tasarlandı. Bu Mouse'u normal bir şekilde kullanabiliyorsunuz ve ihtiyacınız olduğunda kapaklı bir telefonmuş gibi kapağını açıp Skype-handset olarak kullanabiliyorsunuz. Fantezi yapmak isterseniz de telefonun Speaker modunu açıp hem mouse olarak kullanıp hem de telefon olarak kullanabilirsiniz. Daha da ötesini istiyorsanız, cihaz aynı zamanda "instant messaging" (Anında mesajlaşma) yapabiliyor ve PC'nize uyan renkte geliyor. [b]Haberprogram[/b]
  24. Sizleri arayanlar öyle süslü püslü kelimeler sarfederek milleti kandırıyorlar,hadi o konuşana ikna oldun ve geçtin 6 ay bir kandırma süreci içinden sonra gerçeklerle karşılaman ve yüzleşeceksin.Süre akdinden sonra geleçek yüksek faturayı ödemeye razı isen başka iss lerle uğraşacağına kendi şu anki iss nin tarifeyi kullan derim.Kopmama işin garantisi yok her iss de olabilirlik mevcut.Bırak kopmaları bir yana tahaaüt edilen hızlarda bile düşüşler olabilmekte,bu da tüm adsl iss tabanların tek adresi telekom olduğunu unutma.Yinede hür irade ve karar senin istediğin ve sana uygun olan adreslere gecebilirsin.Bu da benim şahsi kanaat ve düşüncem.Selametle kalınız.
  25. [center][size="4"][color="#8B0000"][b]Microsoft'tan Türkiye için çarpıcı istatistikler[/b][/color][/size][/center] [b]Bugün İstanbul Kongre Merkez’inde ve Microısoft’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi, yazılım geliştiricileri, KOBİ’leri ve Türkiye’de bilişim sektöründe faaliyet gösteren kurumları bir araya getirdi.[/b] Bu bağlamda açılış konuşmasını yapan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Çin ve Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti: “Bilişim alanında Türkiye hızla büyüyor. Türkiye’de 65 milyon kişi cep telefonu kullanıyor. 6.8 milyon kişi genişbant internete bağlanabilme fırsatına sahipken, toplamda internet kullanıcı sayısı 32 milyonu buluyor.” [b]MSN’İ EN ÇOK KULLANAN 4. ÜLKEYİZ[/b] Microsoft’un kendi servislerinden de çarpıcı rakamlar veren Özmen, Hotmail ve MSN servislerini kullanan Türk kullanıcı sayısının 25 milyonu aştığını ifade ederken, bu rakamla Türkiye’nin dünyada en çok bu servisleri kullanan 4. ülke olduğunun altını çizdi. Sosyal ağ platformuna da Türk kullanıcılarının yoğun ilgi gösterdiğini belirten Özmen, sadece Türkiye’de 25 milyon Facebook kullanıcısının olduğunu belirtti. KOBİ’lerin bilişim alanındaki harcamalarına da değinen Özmen, Türkiye’de KOBİ’lerin bilişim harcamalarının harcamaların geneli baz alındığında yüzde 15’lerde kaldığını, bu oranların Polonya, Güney Afrika ve Romanya’da sırasıyla yüzde 30, 38 ve 45 olduğunu vurguladı. [b]TÜRKİYE’DE KORSAN YAZILIM ORANI HALA ÇOK YÜKSEK[/b] Türkiye’de yaygın olan korsan yazılım kullanımıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Özmen, korsan yazılım kullanım oranının Türkiye’de yüzde 68’lere ulaştığına dikkat çekerken, bu oranın bir an önce indirilmesi gerektiğinin altını çizdi. [b]“KOBİLERE DESTEK VERECEĞİZ”[/b] Microsoft’un 2010 ve 2014 yılları arasındaki hedeflerini de paylaşan Özmen, şu sözleri dile getirdi: “İlk önce KOBİ’lere rekabet olanağı yaratmak ve yurtdışındaki diğer rakipleriyle KOBİ’lerin rekabet edebilmesini sağlamak istiyoruz, ardından son tüketiciyle yeni ürünleri buluşturmak şirketimizin öncelikli hedeflerindendir.” Microsoft’un sosyal sorumluluk alanında da çalışmalarının olacağını belirten Özmen, girişimcilerin yanında olarak Türkiye’de ciddi bir ekonomi yaratmak istediklerine vurgu yaptı. [b]GOOGLE CHROME INTERNET EXPLORER 9’DAN YAVAŞ ÇIKTI[/b] Özmen, ilerleyen haftalarda son sürümüyle kullanıcılarının karşısına çıkacak olan Internet Explorer 9’la ilgili de ufak bir gösteri yaptı. Google’ın Chrome tarayıcısıyla Internet Explorer 9’u kıyaslayan Özmen, tarayıcıları balık testinden geçirdi. Yüzen balıkların gösterildiği tarayıcılarda balıkların sayısı arttıkça Chrome’un yavaşladığı, Internet Explorer 9’un ise yavaşlığı hissettirmeden görüntüyü ekrana yansıttığı görüldü. [b]ARAŞTIRMACI ASTRONOT PRF. DR. ULRICH WALTER[/b] Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen’in açılış konuşmasını yapmasının ardından mikrofonu Prof. Dr. Ulrich Walter aldı. Aynı zamanda araştırmacı astronot olan Walter, astronotlar ve onların eğitimiyle ilgili çok çarpıcı bilgiler verdi. [b]10 BİN KİŞİ BAŞVURDU, 6’SI SEÇİLDİ[/b] Walter, konuşmasının başında şu açıklamalarda bulundu: “2009 yılında ESA’in (Avrupa Uzay Kurumu) uzaya gönderilecek astronotları belirlemek için eğitim vereceğini açıkladı ve bu paralelde ESA’e 10 bin kişi başvurdu. Başvuruları değerlendiren ve içlerinden sadece bin 500’ünü giriş sınavlarına tabi tutan ESA, sınavlardan elenenlerle birlikte 6 kişiye astronot olabilmesi için ağır bir eğitime tabi tutmaya başladı.” [b]ASTRONOT OLABİLMEK İÇİN ZORLU TESTLERİ GEÇMEK ŞART[/b] Ancak bin 500 kişinin 6’ya indirilmesi için adayların oldukça zorlu testlere tabi tutulduğuna dikkat çeken Walter, astronot olmayı hayal edenlerin karşılaştığı testlerden ikisini uygulamalı olarak seyircilerle paylaştı. “Spetial Orientation” adı verilen testte 2D çizgiler ekranda rast gele beliriyor ve sola dönüş yapan çizgilerin sayısını teste katılan adayın aklında tutması gerekiyor. “Sound Memory” yani “Ses hafıza” testinde ise ekrana gelişigüzel rakamlar geliyor. Ardından teste katılan adayın bu rakamları tersten söylemesi isteniyor. Bu testin yapıldığı oturumda izleyicilerin hemen hiçbiri doğru sıralamayı yapmayı başaramadı. [b]“UZAY BOŞLUĞUNDA UÇMAYAN ASTRONOT SAYILMAZ”[/b] Bu testleri tamamlayanların astronot adayı olmayı başardığını dile getiren Walter, bu kişilerin astronot sayılmadığını, sadece bir aday olduğunu söyledi. Mekiğe binip uzaya gitmeyen bir kişinin astronot sayılamayacağını dile getiren Walter, testi bitirenlere üç aşamalı yoğun bir eğitim verildiğini belirtti. [b]Hürriyet[/b]
×
×
  • Create New...