Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 2012'de patlayacak 5 oyun! [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.veteknoloji.com/2012-de-patlayacak-5-oyun-49305--.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] 10 Ocak 2012 [quote] [b] [color="#0000FF"]2012'de beklemeye değer 5 muhteşem oyun![/color] Bu yıl, oyunlar açısından bomba gibi bir sene olacak. Peki hangilerini beklemeye değer? Geçtiğimiz sene Battlefield 3, Call of Duty: Modern Warfare 3, Uncharted 3: Drake's Deception, Portal 2, Batman: Arkham City ve The Elder Scrolls V: Skyrim gibi inanılmaz oyunların çıkışına tanık olduk. Eğer tahminler doğru çıkarsa, bundan daha hareketli bir yıl dahi geçirebiliriz. İşte 2012 yılında çıkması beklenen 5 olağanüstü oyun. [color="#FF0000"]Grand Theft Auto V[/color] Rockstar Games, geliştirme stüdyosu Rockstar North'un Grand Theft Auto V üzerinde var gücüyle çalıştığını onaylamıştı. Satışlarıyla rekor kıran oyunun devamı niteliğindeki Grand Theft Auto V, Los Santos adındaki hayali bir şehirde geçecek. Oyun hakkında şu çok fazla şey bilinmiyor ancak sağlam bir oynanış, hatırda kalan karakterler, çevrimiçi oyun modu fazlasıyla gelmesi bekleniyor. [color="#FF0000"]Mass Effect 3[/color] EA ve Bioware tarafından geliştirilen Mass Effect 3, ilk kez üç platforma birden aynı anda piyasaya sürülecek (PC, Xbox, PS3). Serinin üçüncü ve son oyunu olacak Mass Effect 3, üçlü içerisindeki en önemli RPG oyunu halini alacak. İçerdiği taktiksel oyun, üç farklı oyun modu ve fazlası sayesinde oyuncuları etkilemeyi başaracak. Önceki Mass Effect oyunlarıyla kaydedilen oyunlardan karakterleri Mass Effect 3'e aktarmak mümkün olabilecek. [color="#FF0000"]BioShock Infinite[/color] Önceki oyunların tersine, bu oyunda su altı şehri Rapture'da sıkışıp kalmayacaksınız. BioShock Infinite ile kayan bir hava şehrinde yer alacak ve güçleri denetlenemeyen gizemli bir genç bayanı kurtarmaya çalışacaksınız. İnanılmaz derecede detaylı bir dünya, hafızalara kazınacak karakterler ve sinematik aksiyon sahneleri, oyunseverleri içine alacak. Oyunun üç platform için de Haziran ayında çıkması bekleniyor. [color="#FF0000"]Diablo III[/color] Blizzard'ın büyük merakla beklenen aksiyon ağırlıklı RPG'sinde karanlık zindanlar, bol sayıda kılıç sallama ve büyü fırlatma, bizi bekliyor olacak. Oyunun 2012'nin başlarında çıkması bekleniyor. [color="#FF0000"]Halo 4[/color] FPS bilimkurgu türündeki Halo 4, çok sayıda silahı, çeşitli nesneler ve araçları, farklı multiplayer haritaları ve modları ile geri dönecek. Oyun, bazı bilindik yerlerin ve karakterlerin dönüşüne de tanık olacak. [/b] [/quote]
  2. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 2012'de interneti bekleyen 5 büyük değişiklik![/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code] http://www.chip.com.tr/konu/2012-de-interneti-bekleyen-5-buyuk-degisiklik_31315.html[/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [b]10.01.2012[/b] [quote] [b] 2012 yılı, 1990'ın sonlarından bu yana teknik anlamda ve politika anlamında en önemli yıl olacak. İnternet, bu sene gelmiş geçmiş en önemli teknik yükseltmesini yapacak ve IPv6'dan IPv7'ye geçecek. İşte 2012'de internette yaşanacak önemli değişiklikler: [color="#FF0000"]1. Kök sunucuları operatör değiştirebilir[/color] Internet kök sunucularına kurulduğu 1998'den bakan ICANN'ın kontratı Mart ayında bitiyor ve yeni ABD'li bir kuruluş, bu kritik teknik sorumluluğu üstlenebilir. [color="#FF0000"]2. .com kaydını yeni bir şirket üstlenebilir[/color] İnternetin en popüler üst seviye domain'i olan .com, 1999'dan beri Verisign tarafından işletiliyor. Verisign'ın 1 Mart 2006'da .com'u işletmek üzere ICANN ile yaptığı anlaşma, 30 Kasım 2012'de bitiyor. Verisign, .net kaydını işletmeye yönelik anlaşmasını geçtiğimiz Haziran ayında 2017'ye dek uzatmıştı. [color="#FF0000"]3. 1.000 tane üst seviye domain tanıtılacak[/color] ICANN, .hotel, .paris gibi yüzlerce üst seviye domain'i (gTLD) tanıtacağı programı 12 Ocak'ta başlatmayı planlıyor. 6 senedir tartışılan bu plan, yürürlüğe girmek üzere. ICANN'in bu gTLD programı, internet isimlendirme sisteminde 1998'den bu yana yapılan en önemli değişiklik olacak. [color="#FF0000"]4. 10.000 ek site IPv6'yı destekleyecek[/color] 30 Eylül 2012, ABD federal devlet birimlerinin dış dünyaya açık web sitelerinde IPv6'yı desteklemeleri için son tarih olacak. Tahminen 10.000 web sitesinin bu kapsama gireceği düşünülüyor. [color="#FF0000"]5. Avrupa'nın IPv4 adresleri bitecek[/color] Avrupa'nın internet kayıtlarından sorumlu olan RIPE'nin elindeki IPv4 adreslerinin 2012'de tükenmesi bekleniyor. Asya, Nisan 2011'de tüm IPv4 adreslerini tüketmişti. Kuzey Amerika'nın IPv4 adres aralığını tüketeceği tarih olarak ise 2013 yılı gösteriliyor. [/b] [/quote]
  3. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] Norton'ın Kaynak Kodları Çalındı [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.techno-labs.com/1/30133/1/nortonin-kaynak-kodlari-calindi.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] 08.01.2012 [quote] [b] Popüler anti virüs firması Symantec son yılların en büyük hack skandallarından birinin kurbanı oldu. Firmanın Norton ürünün kaynak kodları geçtiğimiz gün hacker’lar tarafından çalındı. Firmanın açıklamasına göre hacker’lar programın 5 yıllık bir sürümünün kodlarını ele geçirebildiler. Lords of Dharmaraja adlı grup geçtiğimiz hafta içerisinde ellerinde Symantec ‘e ait kaynak kodlarının bulunduğunu açıklamıştı. Peki, hacker’lar bu kodları nasıl ele geçirdi? Şirketin açıklamasına göre, siber korsanlar bu bilgiyi Symantec üzerinden aşırmadılar. Hindistan ordusuna düzenledikleri bir siber saldırı sırasında kaynak kodları da ele geçirildi. Bazı devletler ülkelerinde programların satılması için şirketlerden incelenmek üzere kaynak kodlarını talep ediyor. Hindistan ordusu da bu incelemeler sırasında kodları kaptırmış oldu. Norton kullanıcıları şimdilik bu skandaldan etkilenmeyecekler. Hacker’lar bu kodları kullanarak sahte anti virüsler hazırlıyorlar. Bu anti virüsler ise kurulan bilgisayarda sürekli virüs olduğunu iddia ederek kullanıcılara ait özel bilgileri hacker’lara yolluyor. [/b] [/quote]
  4. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] Google CPU ve GPU mu Yapacak? [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.techno-labs.com/1/30143/1/google-cpu-ve-gpu-mu-yapacak.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] 09.01.2012 [quote] [b] İnternet denildiğinde akla ilk gelen isim haline gelen Google, Android sayesinde de taşınabilir cihazlar alanında çok büyük paya sahip oldu. Ortaya yeni atılan bir iddia ise Google’ın bu payını büyük ölçüde artırmak için büyük bir adım atacağını söylüyor. [img]http://www.techno-labs.com/image/index/51/AAPL_A4_SOCnotCPU_675.jpg[/img] Google İşlemcisi Android-Invasion adlı site, Google’ın kendi işlemci ve grafik işlemcisini üretmek için planlar yaptığını iddia etti. Google’da çalışan bir yazılımcının sözlerine dayandırılan haberde Google’ın aynı Apple gibi kendi işlemcisini geliştireceği belirtiliyor. Çıkan söylentiler üzerine Google’dan bir açıklama gelmedi. Geçtiğimiz sene içinde Motorola’yı bünyesine katan Google’ın Apple’ın A serisi işlemcilerinde izlediği yola benzer bir yol izlemesi çok da şaşırtıcı olmayabilir. Öte yandan, CPU ve GPU geliştirmenin yazılım geliştirmekten çok farklı bir uzmanlık gerektirmesi Google’ın bu riske girmek istememesine neden olabilir. [/b] [/quote]
  5. İçi boş pabucu koymuş resme.Bari resim koyuyorsun ayaklarınıda o kareye sığdırtsaydın bari.
  6. [center][img]http://medya.zaman.com.tr/2012/01/09/kupe_canbonomo_k.jpg[/img][/center] [size="4"][color="#FF0000"][b]Can Bonomo Eurovision'a gidiyor[/b][/color][/size] [b]57. Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye'yi temsil edecek sanatçı belli oldu... Azerbaycan'ın Başkenti Bakü'de düzenlenecek yarışmada Türkiye, Can Bonomo ile yarışacak. Bakü'deki yarışmanın yarı finalleri 22-24 Mayıs tarihleri arasında, final ise 26 Mayıs'ta yapılacak. Türkiye'nin yarı finallerde hangi gün yarışacağı ise ileriki günlerde yapılacak kura çekiminden sonra belli olacak. [/b] [b][color="#FF0000"]CAN BONOMO KİM? [/color][/b] [img]http://medya.zaman.com.tr/2012/01/09/canbonomo.jpg[/img] İzmirli Can Bonomo, müziğe 8 yaşında gitar çalarak başladı. Ortaokul ve lise boyunca sürdürdüğü müzik çalışmalarına İstanbul'da devam etti. 17 yaşında İstanbul semalarına açılmaya karar veren Bonomo, müzik dünyasına ses prodüksiyonculuğu yaparak atıldı. Bilgi Üniversitesi'nde Sinema-Televizyon Bölümü'nde okudu. Üniversite yıllarında Radyo Klas, Number One FM ve Radio N101'de radyoculuk yaptı. Daha sonra, televizyona geçerek Number One TV ve MTV'de televizyon programları hazırladı. Televizyonculuk kariyeri süresince çeşitli reklamlarda rol aldı. Aldığı Ödüller: - 8. Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri 2011 'En İyi Çıkış Yapan Sanatçı' - 38. Altın Kelebek Televizyon Ödülleri 2011 'En İyi Çıkış Yapan Solist'
  7. [size="4"][color="#FF0000"][b]İstanbul ve İzmir'e 'depreme hazır ol'[/b][/color][/size] [color="#0000FF"][b]09 Ocak 2012 Pazartesi 18:11 Uzmanlar: İstanbul ve İzmirin depreme hazır olması gerekli...[/b][/color] [img]http://www.haber5.com/img/6uoR84Y3.jpg[/img] Dünyanın en önemli deprem merkezi USGS’de görevli uzmanlar, İstanbul ve İzmir’in depreme hazır olması gerektiğini açıkladı. Deprem denilince Kandilli ile birlikte akıllara gelen ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda (USGS) görevli araştırmacı Tom Parsons ve Washington Üniversitesi’nde görevli sismolog Profesör John Vidale Türkiye’yi tehdit eden deprem riskini Vatan’a anlattı. İstanbul’da yaşanacak bir depremin çok büyük felakete neden olacağını açıklayan Parsons “İstanbul’da 7 ve üstü şiddetinde bir deprem yaşanma olasılığı yüzde 40 ile 60’tır. Olası kayıp için birşey diyemem, bina yapısı ve toprak durumu önemli. Zaiyatın 1999’daki İzmit depreminden çok daha kötü olmasından endişe ediyorum. Türk insanı depremin en çok ‘farkında’ olan topluluk. Hayatımda böyle bir ulus görmedim. Bu özellik, deprem anında çok işe yarayacak” dedi. ABD’deki San Andreas fay hattı ile Kuzey Anadolu fay hattının benzerliğinin her iki ülke bilim adamları için çok faydalı olduğunu dile getiren Parsons “California’nın tarihi bir kaydı yok ama Türkiye’nin binlerce yıllık kayıtları var. Marmara Denizi’nde meydana gelen 1509 ve 1766 depremleri bunların benzerlerinin her iki bölgede de yeniden yaşanacağını gösteriyor. Geçmişten ders almalıyız” yorumunu yaptı. [color="#FF0000"][b]“7.2 BEKLEYİN” [/b][/color] İzmir’in de risk altında olduğunu dile getiren Parsons “İzmir, Ege’nin hareketli bir bölgesinde yer alıyor. En son 5 Aralık’ta 4.9 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Ne zaman olacağını bilemem ama 7.2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması kuvvetle muhtemel” dedi. USGS’de görev alan ve Washington Üniversitesi’nde profesör olan John Vidale, İzmir ve çevresine dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı. Vidale “Her depremden sonra, başka depremlerin tetiklenebileceği bilinir. Bu yıl İzmir bölgesi diğer bölgelere oranla şiddetli bir depreme daha fazla hazırlıklı olmalıdır. Her depremden sonra bölgede risk yükselir” dedi. Vidale de yaşanan her deprem sonrasında Kandilli ile USGS verileri arasında fark olduğunu belirterek “Amerikalılar tüm dünyada meydana gelen depremleri daha sofistike sistemlerle inceliyor. Ve büyük ihtimalle bu yüzden onların ölçümü en iyisi” dedi. [quote]http://www.haber5.com/istanbul-ve-izmire-depreme-hazir-ol-haberi-167289.aw[/quote]
  8. [size="4"][color="#FF0000"][b]Facebook'tan bir yenilik daha[/b][/color][/size] Facebook’un Open Graph adını verdiği sistemin son parçaları da test ediliyor ve çok yakında yayınlanacak. Eylül ayında Facebookun f8 geliştirici konferansında açıklanan Open Graph, üç ana başlığa sahip: Timeline, Ticker ve Actions. İlk iki parça başarıyla yayınlandı. Ve şimdi de tüm dünyaya yepyeni bir sosyal paylaşım çeşidini tanıtmaya geldi sıra. Actions! Facebook geliştiricilere Actionın Ocak gibi yayınlayacağını söylemişti. Şu anda Timelineın gelişimi üzerine yoğunlaştık. Haber, müzik ve video kategorilerinde çeşitli uygulamalar yayınlandı bile. Gelecek haftalarda da sağlık, spor, yemek ve gezi kategorilerini de içeren pek çok uygulama yayınlanacak. Facebook sözcüsünün VentureBeate yaptığı açıklama işte böyle… Peki ama nedir bu Actions? Aslında ne olduklarını biliyorsunuz, birkaç aydır Facebook, Open Graphın kapasitesini deniyordu. Oku, Dinle ve İzle aksiyonları sayesinde ne zaman bir arkadaşınız Spotifydan şarkı dinlese ya da haber okusa haberiniz oluyordu. Facebook bu tür paylaşımı kusursuz olarak adlandırıyor, çünkü aksiyonlar otomatik olarak Tickerınıza ya da Timelineınıza gönderiliyor. [code]http://www.haber5.com/facebooktan-bir-yenilik-daha-haberi-167413.aw[/code]
  9. [size="4"][color="#FF0000"][b]Facebook'da virüslere dikkat[/b][/color][/size] Dünyada 1 milyarı aşkın kullanıcısı olan Facebook ve Twitter'ın başını çektiği sosyal medya, ciddi bir virüs tehlikesini de bünyesinde barındırıyor. Sosyal virüsler günde 4 milyon kullanıcıyı vuruyor. 2011 yılının teknoloji dünyasındaki yıldız kategorisi ‘sosyal medya’ Facebook ve Twitter hızlı yükselişiyle toplamda milyar kullanıcı sınırını aştı. Sadece Facebook’un ağına çektiği 800 milyonu aşkın kullanıcı rakamı sosyal medyanın kısa sürede ulaştığı başarıyı adeta taçlandırıyor. Türkiye’de Facebook’un yaklaşık 30 milyon, Twitter’ın ise 4 milyon kullanıcısı var. Sosyal medya bir yandan başdöndürücü hızda büyüme sağlarken diğer taraftan da internet ağı ve kullanıcılar için korkutucu bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. O da “sosyal virüsler”... Kötümser senaryoya göre... Nasıl ki ilgi çekici bir bilgi-içerik-fotoğraf sosyal medyada bir anda patlama yapıp milyonlara ulaşıyorsa sosyal medya tabanlı virüslerin de bu hızla yayılma ihtimali güvenlik uzmanlarının uykularını kaçırıyor. Facebook ve Twitter gibi ağlar, bundan birkaç yıl önce üç - beş kişi ve dışarıdan aldığı uzman desteğiyle bu tehlikeyle mücadele ederken şimdilerde riskin kullanıcı sayısına paralel artmasıyla sosyal medya virüsleri 2012 adına korkulu senaryolara karşılık geliyor. Bu durum Facebook’un 3 bin çalışanının 300’ünün sadece güvenlik tarafıyla ilgileniyor olmasını da açıklıyor. Günde 4 milyonu vuruyor Facebook yetkilileri son verilere göre sisteme karşı atak ve virüs dalında günlük 200 milyonlu rakamların aşıldığını söylüyor. Kullanıcıların paylaştığı içerikte virüs kokan veri oranın ise toplam içeriğin yüzde 4’üne karşılık geldiği bilgisi veriliyor. Alınan tüm önlemlere karşılık günde zararlı içerik olarak adlandırılan spam mesajlardan etkilenen kullanıcı sayısı ise toplamın yüzde 0.5’i gibi küçük bir rakam ama bu seviyenin 4 milyon kullanıcıyı içine aldığı düşünüldüğünde tehlikenin boyutunu daha net görmek mümkün oluyor. ‘Bedava iPad’ tehlikesi Sosyal medya virüslerinin geçmişteki virüslere göre çok daha tehlikeli olduğunu ifade eden sanal güvenlik uzmanları bunun nedenlerini şu ifadelerle açıklıyor: Daha önce e-posta veya internet sitesinde tık’lanan bir içerikle gelen virüsün yayılma hızı oldukça yavaştı. Buna karşılık sosyal medya sitelerinde kullanıcıların paylaşım hızıyla virüsün bir anda yayılma potansiyeli oldukça önemli riske işaret ediyor. Facebook ve Twitter üzerinde şu sıralar en yaygın olan en tehlikeli virüs “Bedava iPad” temalı olanı. Sahte hesaplar korkutuyor Twitter ağına bakıldığında şirketin yaptığı son açıklama 2010 yılında paylaşılan mesajların yüzde 1.5’inin zararlı mesaj kategorisine girdiği buradaki virüs sayısının da sınırlı olduğu yönünde. Facebook ve Twitter cephesi açılan sahte hesaplar üzerinden ve farklı bölgelerden gelen ataklar yüzünden saldırının geldiği noktanın ve ilgili kişilerin bulunması noktasında sıkıntı yaşandığına işaret ediyor. SOSYAL VİRÜSTEN NASIL KORUNURUM? * Facebook ve Twitter ekranınızda tanımadığınız kişilerden gelen mesajlara tık’lamayın. * Ünlülerin özellikle mankenlerin hesaplarında gelen içeriğe dikkat edin. Bu gibi isimleri takip ediyorum derken açılan onlarca sahte hesabın içine düşmeyin. * Bilgisayar ve internet sisteminiz güvenlik ayarlarını ‘yüksek’ profilli ayarlayın. Güvenlik duvarı ve antivirüs programı kullanıp bunları sık sık güncelleyin. * Virüslerin sadece yazı ile değil fotoğraf ve video içerik ile geleceği ihtimaline karşı bu kapsamdaki içeriğe dikkat edin. * Facebook ve Twitter hesabı olmayanlar kötüye kullanıma karşı üye olup sistemde yerinizi alın. Böylece başkalarının sizin adınıza hesap açıp yönlendirme riskini azaltın. MİLLİYET [code]http://www.haber5.com/facebookda-viruslere-dikkat-haberi-167387.aw[/code]
  10. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] Akıllı telefonlar için güvenlik ipuçları![/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.veteknoloji.com/akilli-telefonlar-icin-guvenlik-ipuclari-49272--.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]09 Ocak 2012[/u] [quote] [b] Kaspersky Lab, akıllı telefonlar için güvenlik ipuçlarını açıkladı. Kaspersky Lab, günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen akıllı telefonların hayatı kolaylaştırmasının yanı sıra güvenliği sağlanmadığı takdirde ne gibi büyük sorunlara yol açabileceği konusunda kullanıcıları uyarıyor ve ipuçları veriyor. Güvenli içerik ve tehdit yönetimi çözümleri lideri Kaspersky Lab, başta akıllı telefonlar olmak üzere tablet gibi tüm teknolojik cihazlarda kullanıcılar tarafından büyük talep gören birçok işlevin güvenli hale gelmesi gerektiğini belirtiyor. Son dönemde yapılan araştırmalar akıllı telefonların hayatımızı büyük ölçüde değiştirdiğini gösteriyor. Bunun getirdiği en büyük problem ise kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması konusu. Yeni teknolojiyi kullanırken tedbirli olmak gerektiğini söyleyen Kaspersky Lab uzmanları çok fazla önlem almanın da hayatı daha karmaşık hale getirdiğini vurguluyor. Ancak Kaspersky Lab uzmanları, konu cep telefonu olunca popülerliğin kaçınılmaz olduğunun altını çiziyor. Dört kat online veri mobil internet üstünden yayılacak Yapılan araştırmalar, sürekli kullanılan online veri miktarının gelecek yıllar içerisinde daha da artacağını gösteriyor. Araştırmaya göre dört yıl içerisinde, sadece Batı Avrupa’da, dört kat daha fazla online veri dünyaya mobil internet bağlantısı üzerinden yayılacak. Araştırmada e-posta gönderimi cep telefonu kullanıcılarının gelecek yıllardaki favori aktivitesi olarak öne çıkarken, mesaj gönderimi ve fotoğraf paylaşımı popülerliğini giderek kaybediyor. Bunun aksine sosyal ağların kullanımı, anlık mesajlaşma ve oyunlar ise giderek daha popüler olmaya başladı. Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar modern insanın kuşkusuz en yakın arkadaşları olacak. Tüm bu nedenlerden dolayı kullanıcıların karşılacakları riskleri bilmesi gerektiğini ve bunlara karşı kendilerini korumaları gerektiğini belirten Kaspersky Lab uzmanları kullanıcıları bekleyen riskler ve bunlara çözüm olabilecek ipuçlarını şu şekilde açıklıyor: Risk 1: Uygulamalardaki güvenlik açıkları Masaüstü bilgisayarlar gibi, akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar da yazılım ya da mobil uygulamalar kullanılarak kişiselleştirilebiliyor. Kaspersky Lab uzmanları bu opsiyonların önceleri “sıradan” cep telefonları ile oldukça sınırlı olduğunun altını çizerken; mobil cihazların, banka programlarından oyunlara, oyunlardan navigasyona kadar aklınıza gelebilecek her şeyi yapabileceğini söylüyor. Bu durum birçok yeni güvenlik ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Örneğin, güvenlik açıklarıyla dolu bir banka uygulaması hem iPhone kullanıcılarını hem de Android ve Windows 7 cihaz kullanıcılarını etkiliyor. Kaspersky Lab’den ipucu: Güncellemeleri yükleyin Geleneksel masaüstü bilgisayarlara ve laptoplara güncellemeleri yüklemek hayati önem taşıyor. Güncellemeleri akıllı telefonda ve tablette yapmak bilgisayarda gerçekleştirmekten çok daha kolay. Uygulamalar için güncellemeler kolayca elde edilebiliyor. Ancak otomatik olarak yüklenmedikleri için, kullanıcıların bunları uygulama konusunda özenli olması gerekiyor. Risk 2: Uygulamalarda yer alan hassas bilgiler Sadece evden yapılan bankacılık işlemleri için kullanılan uygulamalar hassas bilgileri kapsayan kaynaklardan değil. Orada yer alan bilgiler, kullanıcının e-postasında ya da rehberinde bulunabiliyor. Buna ek olarak, birçok kullanıcı bu cihazlardaki internet servislerine giriş bilgilerini kaydediyor. Minyatür klavyelere ya da ekranlara yazmak çok zaman alıcı bir işlem olduğundan, iş için kullananlar şirketlerinin sanal özel ağ şifrelerini telefonlarında kayıtlı tutuyor. İpucu: Şifreler ve kriptolama Akıllı telefonunuz ya da tabletinize erişmek için her zaman şifre kullanılmalı. Aynı zamanda cihazdaki bilgileri şifreli olarak saklamakta da büyük yarar var. Risk 3: Cep telefonlarında bulunan özel bilgiler Akıllı telefonlarda sadece kişisel bilgi ve uygulamalardaki giriş bilgileri değil aynı zamanda özel fotoğraflar, videolar ve notlar da bulunur. Bunlar giriş şifreleri kadar sıkı bir gizlilik gerektirmese de, özel verileri yabancılarla paylaşmamakta yarar var. İpucu: Özel bilgileri gizlemek Büyük bir gizlilik ve güvenlikle şifrelenmiş verileri kullanmak özel fotoğraf ve videoların yabancı kişiler tarafından görülmesini engellemenin ilk adımıdır. Alternatif olarak, Kaspersky Mobile Security gibi güvenlik programları kişisel bilgiler için hedeflenmiş bir koruma sunar. Ürün sayesinde “Özel” olarak işaretlenen adres ve telefon numaraları arama ve kişi listesinden silinebilir. Risk 4:Cihaz ve kimlik hırsızlığı Sınırlı özelliklere sahip cep telefonlarının aksine, akıllı telefonlar gerçek mobil bilgisayarlardır. Bu da veri hırsızları için büyük fırsat demek. Bu sayede hırsızlar bilgisayardaki verilere izinsiz girmektense, cep telefonlarına sahip olarak bunu daha kolaylıkla yapabiliyorlar. Hırsızın cihazı kontrol altına almak için kullanıcının dijital kimliğini ele geçirmesi aynı zamanda siber-zorbalık ve veri suistimalinin de önünü açıyor. İpucu: Bilinçlenme ve hırsızlığa karşı korunma Kullanıcıların tablet ve akıllı telefon kullanırken sürekli dikkatli olması gerekiyor. Dijital cihazların olduğu çantaları tren gibi toplu taşıma araçlarında ya da fuarlarda başıboş bırakmamak gerekiyor. Aynı zamanda, mobil cihazlarda hırsızlığa-karşı koruma paketleri kullanılmalı. Eğer bir hırsız akıllı telefonu, tableti ya da dizüstü bilgisayarı çalarsa, bu koruma ile vereceği zarar en aza indirgenebilir. Kaspersky Mobile Security, kişisel bilgileri saklarken aynı zamanda hırsızlığa karşı üstün koruma da sağlıyor. Kullanıcılar, akıllı telefonlarındaki birkaç özelliğin bloke edilmesi, hafıza kartlarının silinmesi, telefonlarının GPS üzerinden tespit edilmesini sağlayabiliyorlar. Risk 5: Mobil kötü amaçlı yazılım Mobil platformlardaki kötü amaçlı yazılım problemi çoğu zaman önemsenmez. Trojanlar gibi mobil platformlara saldırması için özel olarak tasarlanmış olsalar da, bunlar hem kullanıcının faturalarını yükselten özel tarifeli hizmetlerdir hem de şu ana kadar büyük bir virüs patlaması ortaya çıkartmamışlardır. Akıllı telefonların ve tabetlerin yükselen popülerliği kötü amaçlı yazılım üreticilerinin hedefi olmalarının başlıca sebeplerinden biridir. İpucu: Önlem alın Masaüstü bilgisayarlardaki virüs problemi büyük bir sorun olana dek ciddiye alınmamıştı. Akıllı telefonlar ve tabletler söz konusu olduğunda, kullanıcılar veri hırsızlarının avantajlarını engellemek için bazı önlemler almalılar. Kötü amaçlı yazılımlara karşı korunma herhangi bir akıllı telefonun kurulumunun önemli parçalarından biridir. [/b] [/quote]
  11. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"]Geliştirdiği yazılım Dünya ikincisi oldu![/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.veteknoloji.com/gelistirdigi-yazilim-dunya-ikincisi-oldu-49275--.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]09 Ocak 2012[/u] [quote] [b] Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Eray Arslan, geliştirdiği 'Sanal Hareket Algılayıcı' isimli yazılımıyla dünya ikincisi oldu. [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20120109125013_sakarya.jpg[/img] SAÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Eray Arslan, geliştirdiği 'Sanal Hareket Algılayıcı' isimli yazılımıyla, MEF Ulusal ve Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması'nda Türkiye 2.si, ardından e-Biko tarafından uluslararası alanda düzenlenen yarışmada ise 'Yazılım Geliştirme' alanında' dünya 2.si seçildi. Eray Arslan, geliştirdiği yazılımın hiçbir aparat, hiçbir eklenti gerektirmeksizin bir kameranın hareketlerini algılamasını sağlayan bir yazılım olduğunu belirtti. "Bu sayede basit bir web kamerasını bile güvenlik kamerası olarak kullanabilirsiniz." diyen Arslan, "En ufak bir kıpırdamayı bile algılayabiliyor. Mesela basit bir web kamerası 10 metreden fazla mesafeyi göremezken, bu yazılım sayesinde 200 metre ötedeki bir kol hareketini bile algılayıp size gösterebilir." ifadelerini kullandı. [color="#FF0000"]"SINIR GÜVENLİĞİ VE MOBESEDE KULLANILABİLİR" [/color] Yazılımın pek çok alanda kullanılabileceğini ifade eden Eray Arslan, şu bilgileri verdi: "Bu yazılım sayesinde basit bir kamerayı bile güvenlik kamerası olarak kullanabilirsiniz. Hatta basit bir web kamerasını internet üzerinden yayın yapar hale getirdiğinizde, internetin bulunduğu her yerden, tüm hareketleri izleyebilirsiniz. Futbol maçlarında ofsayt pozisyonunu belirlemek için kullanılabilir. Hareketleri algılayarak, hangi futbolcunun önde olduğu tespit edilebilir. Bu yazılım ayrıca mobeselere entegre edilerek kullanılabilir. Mesela, güvenlik kameraları incelenirken, küçük hareketler gözden kaçabilir. Ancak bu yazılım görüntüdeki en ufak hareketleri belirleyerek, daha rahat izlenim sağlıyor. 200 metre uzaklıktaki en ufak bir hareketi bile algıladığından, sınır güvenliğinde de kullanılabilir." İlk yazılımını ilköğretim 8. sınıfa giderken geliştirdiğini belirten Arslan, "İlkokul 8. sınıfa giderken 'Server Exploit' isimli bir yazılım geliştirmiştim. İnternet üzerinden oyun oynayanların bulunduğu sunucuyu devre dışı bırakan bir yazılımdı. Bu projemde de Marmara birincisi olmuştum. Türkiye finallerinde ise kötü amaçlı olarak kullanılabileceği gerekçesiyle diskalifiye edildim." diye konuştu. [/b] [/quote]
  12. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] Su Altında 30 Dakika Çalışan Tablet [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.techno-labs.com/1/30137/1/su-altinda-30-dakika-calisan-tablet.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]09.01.2012[/u] [quote] [b] Las Vegas’ta kapılarını ilk önce basın mensuplarına açan CES 2012 fuarı ilginç teknolojilere ev sahipliği yapıyor. Dokunmatik ürünler ve ev elektroniği derken fuarda medyanın en ilgisini çeken cihaz su geçirmeyen tablet oldu. Fujitsu’nun aylardır tanıtımını yaptığı serinin yeni üyesi 30 dakika boyunca suyun altında çalışabiliyor. Bu gruptaki en uzun süre çalışma rekoruna sahip olan tablet ev kazalarına ve dikkatsiz kullanıcıların hışmına karşı dayanıklı. 10” darbelere ve çizilmelere karşı korumalı Gorilla Glass kullanan üründe 1 GB RAM ve Android işletim sistemi de bulunuyor. Fujitsu’nun şimdilik ismi açıklanmayan bu tableti Japonya dışındaki ülkelere ilk etapta satışa sunulmayacak. [media]http://www.youtube.com/watch?v=gc7MOCnWSi8[/media] [/b] [/quote]
  13. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 46inç'lik Dokunmatik Masa [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.techno-labs.com/1/30140/1/46inclik-dokunmatik-masa.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]09.01.2012[/u] [quote] [b] The Verge'ün verdiği habere göre 3m'in 46inç multitouch masası CES 2012'de görücüye çıkıyor. 1080p çözünürlüğe sahip tablet aynı anda 20 bağımsız dokunmayı algılayabiliyor. Teorik olarak aynı anda 60 dokunmaya kadar algılayabildiği belirtilen masanın Microsoft'un prototipne benzediği belirtiliyor. Askeri, kamusal ve kurumsal alanlarda hizmet vermesi beklenen 46inç'lik masa elektronik marketlerde satışa sunulmaya hazırlanıyor. [img]http://www.techno-labs.com/image/index/186/3M-Multitouch-Table-1.jpg[/img] [img]http://www.techno-labs.com/image/index/186/3M-Multitouch-Table-3.jpg[/img] [media]http://www.youtube.com/watch?v=QmbklU3Fv_o[/media] [/b] [/quote]
  14. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 3G'nin Kapsama Alanı Genişliyor [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code] http://www.haber365.com/Haber/3Gnin_Kapsama_Alani_Genisliyor/[/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]08.01.2012[/u] [quote] [b] Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 3G'nin kapsama alanının genişletilmesi ve kapalı alanlarda yaşanan bağlantı sorunlarının çözümü amacıyla yeni bir çalışma başlattı. BTK'nın, 2G GSM bantlarının 3G teknolojisinde de kullanılabilmesi için başlattığı çalışmayla cep telefonu ve 3G cihazlarıyla internete ulaşım kolaylaşacak. Türkiye'de 2009 yılında başlayan 3G teknolojisi hızla yaygınlaşarak 25 milyon kullanıcıya ulaşmasına rağmen özellikle kapalı mekanlarda yaşanan kapsama sorunları kullanıcıların şikayetlerine yol açıyor. BTK da 3G'nin kapsama alanının genişletilmesi ve kapalı alanlarda yaşanan bağlantı sorunlarının çözümü amacıyla yeni bir çalışma başlattı. BTK Başkanı Tayfun Acarer, yaptığı açıklamada, konuyu 2012 Yılı İş Planına aldıklarını belirterek, 2G GSM bantlarının 3G teknolojisinde de kullanılabilmesi için çalışma yapacaklarını söyledi. Bu çalışmayla 900 MHz bandın kullanılmasının 3G'nin kapsama alanını genişleteceğini ifade eden Acarer, böylece kapalı alanda kapsama sıkıntısı yaşanan 3G'nin daha da güçleneceğini belirtti. Bu çalışmayla operatörlerin daha az maliyetle daha fazla kapsama sağlarken, kullanıcıların da geniş kapsama alanı sayesinde 3G teknolojisinden daha fazla yararlanacağını vurgulayan Acarer, “GSM teknolojisinde frekans yükseldikçe, bina içinde kapsama zorlaşıyor. Bu yeni uygulamayla ülke kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılmasını, vatandaşlarımızın teknolojinin imkanlarından daha fazla istifade etmesini amaçlıyoruz” diye konuştu [/b] [/quote]
  15. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 5G WiFi görücüye çıkıyor! [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.veteknoloji.com/5g-wifi-gorucuye-cikiyor-49251--.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]08 Ocak 2012[/u] [quote] [b] Wi-Fi hızını ikiye katlayacak çipler geliyor! Bu canavarlar kablosuz bağlantıyı yeni bir çağa taşımak, hızı 2 kat artırmak için geliyor! Wi-Fi çip üreticisi Broadcom, 802.11ac standardını temel alacak olan ilk çiplerini duyurdu. Bugün kullandığımız 802.11n standardının devamı niteliğindeki teknoloji, 2012 sonlarına doğru ortaya çıkacak ve teorik olarak iki kat daha fazla hız sunacak (1.3Gbps). Yeni teknolojinin kapsama alanı da daha geniş olacak. Broadcom, 802.11ac ürünlerini 5G Wi-Fi olarak adlandırıyor. Zira kablosuz teknoloji, şu an beşinci jenerasyonuna ulaşmış bulunuyor. 802.11ac çipleri çok kalabalık olan 2.4Ghz bandını kullanmak yerine 5Ghz bandını kullanacak. Çip bu sayede 802.11ac'ye hız katan 80mhz kanallarını kolaylıkla destekleyebilecek. 802.11ac'nin güç tüketimi de daha düşük olduğundan, mobil cihazlar için de oldukça faydalı olacak. Yeni çipler 802.11n ile (5Ghz ve 2.4Ghz) uyumlu olacak, ancak bu alanlarda hız artışı sağlamayacak. [/b] [/quote]
  16. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"]Yosundan motorin, pancar benzin! [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.veteknoloji.com/yosundan-motorin-pancar-benzin-49254--.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]08 Ocak 2012[/u] [quote] [b] Samsun Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde kurulan Enerji Tarımı Araştırma Merkezi'nde çevreye zararlı maddeler enerjiye dönüştürülerek ekonomiye kazandırılacak. Türkiye'nin tek Enerji Tarımı Araştırma Merkezi'nde motorin ve benzine alternatif olarak biyodizel ve biyoetanolün, yosun ve şeker pancarı atığı olan melastandan üretilmesi için çalışmalar başladı. Konu hakkında bilgi veren Enerji Tarımı Bölüm Başkanı Mustafa Acar, Türkiye'nin ilk ve tek Enerji Tarımı Araştırma Merkezi'nde 3 aşamalı olarak biyo yakıtlarla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi. Biyodizel, biyoetanol ve biyokütle çalışmalarının devam ettiğini belirten Acar, şunları kaydetti: ''Merkezimizde hem pilot ölçekli çalışmaları, hem laboratuvar çalışmaları hem de biyo yakıtların kalite testleri gerçekleştirilecek. Gerek biyodizel, gerek biyoetanol, gerekse de biyokütle çalışmalarında önceliğimiz her türlü tarımsal artık ve atıktan enerji elde etmektir. Yani doğada atıl olarak bırakılan bu maddeleri enerji olarak değerlendirebilmek istiyoruz. Biyodizeli insan ve hayvan gıdası olarak kullanılan yağlarla değil, özelikle insan ve hayvan gıdası olarak kullanılmayan yağlardan üretmek istiyoruz. Bunlar algler dediğimiz yosunlardır. Yosunlardan önce yağ, daha sonra elde edilen yağdan biyodizel üretmek için çalışmalar başladı.'' Özellikle yosundan biyodizel üretilmesine oldukça önem verdiklerini kaydeden Acar, ''Çünkü insan ya da hayvan gıdası olarak kullanılmayan materyaller bunlar. Yosunlar, kendisine besin olarak azot ya da fosforu kullandığı için bulunduğu ortamdaki su temizlemektedir. Yani çevre kirliğini önleyecek ayrıca kendisinden de yağ ve biyodizel üretmemiz sayesinde ayrıca çevreye katkısı olacak. Böylece hem ihtiyacımız olan biyodizeli üretmiş olacağız, hem çevremizi temizlemiş olacağız hem de ekonomiye katkı bulunmuş olacağız'' diye konuştu. Biyodizelin motorine, biyoetanolün benzine alternatif olarak üretileceğini ifade eden Acar, ''Zaten Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun aldığı kararla 2015 yılına kadar kademeli geçiş yapılarak gerek benzinde ve gerekse motorinde yüzde 3'lük bitkisel karışım kullanımı zorunlu hale getirildi. Türkiye'de yıllık 16 milyon ton mazot ve 3 milyon ton benzin tüketiliyor. Mazot için 480 bin ton biyodizel, benzin için 90 bin ton biyoetanol gerekiyor''şeklinde konuştu. Biyoetanolün benzine alternatif olarak değerlendirilen bir biyo yakıt olduğunu vurgulayan Acar, ''Her türlü şekerli, nişastalı ve karbonhidratlı bitkilerden üretilmektedir. Ülkemizde şeker fabrikalarında kullanılan şeker pancarının atığı melastanda üreteceğiz. Ancak bunun dışında mısır, buğday, şeker pancarı ve mısır gibi şekerli ve nişastalı bitkiden biyoetanol üretilecektir. Bu konuda da projeler üretmekteyiz. Bizim hedefimiz insan ve hayvan gıdası olarak kullanılmayan maddeleri enerjiye kazandırmak ve çevre kirliğinin önüne geçmektir'' dedi. [/b] [/quote]
  17. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"]Baz istasyonları kanser tedavisinde kullanılacak! [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.veteknoloji.com/baz-istasyonlari-kanser-tedavisinde-kullanilacak-49255--.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]08 Ocak 2012[/u] [quote] [b] Baz istasyonları, kablosuz internet modemleri gibi düşük doz yayan radyo frekans elektromanyetik dalgalar kanser tedavisinde kullanılacak. Kamuoyunda, baz istasyonlarının yaydığı radyo frekans alanların sağlığa zararlı olduğu iddiası tartışılırken, bilim insanlarından düşük doz elektromanyetik (EM) dalgaların tedavi amaçlı kullanılabileceği belirtildi. British Journal of Cancer tarafından, Ağustos 2011'de yayımlanan makalede düşük doz EM alanlar ile kanser tedavisinin yapılabileceği gösterildi. Dr. Boris Pasche liderliğinde Alabama Üniversitesi, Sao Paulo Üniversitesi ve İsveç Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının yürüttüğü çalışmada, düşük doz radyo frekans alanlar kullanılarak kanser tedavisi yapıldı. Bilimsel çalışmada, ölüme sebep olan yaygın kanser türleri arasında erkeklerde ikinci, kadınlarda ise altıncı sırada yer alan karaciğer kanserinin tedavisinde düşük doz radyo frekans alanlar kullanılarak, tümörün stabilize edilebileceği ve hatta bu uygulamadan sonra tümörde küçülme olabileceği ortaya konuldu. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Arzu Fırlarer, 2009 yılında yine Dr. Pasche tarafından başka bir çalışma daha olduğunu belirterek, "Bu çalışmada da hastalarda etkili olduğu gösterilen aynı sinyallerin laboratuvar ortamında kanser hücrelerini bozduğu gösterilmişti. Kanser hücresine odaklanan radyo frekans alanların karaciğer ve meme kanser hücrelerinin büyümesini durdurduğu bildirilmişti. Çarpıcı olan, karaciğer tümörü uygulanan frekanslar meme kanser hücrelerinde hiçbir etki oluşturmadığı gibi tam tersi durum da geçerlidir, meme tümörüne uygulanan frekans karaciğer kanser hücresine etki etmediği düşünülüyordu. Bu durum yeni ve dikkat çekicidir. Dr. Pasche, EM sinyallerinin hücre sayılarının hızla artmasını engelleyici özellikte olduğunu gözlemlemiştir. 2007 yılında İsrailli Elion Kirson da EM dalgaların beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılabileceğini raporlandırmıştı." dedi. Arzu Fırlarer, çalışmanın bir diğer çarpıcı yanının da düşük radyo frekans alanların kanser hücreleri üzerinde bu kadar etkili olabildiği olduğuna işaret etti. Fırlarer, şunları ifade etti: "Pasche ve arkadaşları bu çalışmada 0,03 ile 1,0 W/kg SAR (Specific Absorption Rate-Özgül Soğurma Oranı) değerlerindeki alanların tedavi amaçlı kullanılabileceğini bulmuşlardı. Uluslararası standartlara göre insanların maruz kalabilecekleri maksimum değer 4 W/kg olarak tanımlanmıştı. Günlük hayatımızda kullandığımız cep telefonlarının SAR değerleri ise 0,3-2 W/kg arasında değişmektedir. Bu çalışma EM kanser terapisinin uygulanabilirliğini gösteren en önemli çalışmalardan biridir." Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa N. İlhan da düşük frekans ve düşük güçte elektromanyetik dalgaların sağlığa olumsuz etki yaptığına ilişkin bilimsel çalışmalarda henüz kesin bir sonuca ulaşılamadığını belirterek, "Elektromanyetik dalgalar, teşhis ve tedavinin vazgeçilmez parçaları olarak sağlığımızda büyük rol oynuyor, göz cerrahisinde, fizik tedavi uygulamalarında özellikle iyonize olmayan elektromanyetik dalgalar yaygın bir şekilde kullanılıyordu, ancak kanser tedavisinde de kullanılabiliyor olması oldukça önemli bir gelişme." diye konuştu. Dr. Boris Pasche, British Journal of Cancer dergisinde yayınlanan makalesinin son cümlesinde, "Bu bulgular, kanser hücresinin büyümesini kontrol altına almak ve kanserin tedavisi için yeni bir araç ortaya koymaktadır." açıklamasında bulundu. [/b] [/quote]
  18. [spoiler][img]http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/388598_230191477058746_123254187752476_497553_716848268_n.jpg[/img] [img]http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/394238_230169743727586_123254187752476_497506_1842225315_n.jpg[/img] [img]http://a2.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/393464_230168947060999_123254187752476_497503_789577885_n.jpg[/img] [img]http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/374780_230168203727740_123254187752476_497498_1352405915_n.jpg[/img] [img]http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/398628_230043913740169_123254187752476_497275_27301098_n.jpg[/img] [img]http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/393987_229547313789829_123254187752476_496007_2124543032_n.jpg[/img] [img]http://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/407491_228084333936127_123254187752476_492170_1125480023_n.jpg[/img] [img]http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/392655_228081103936450_123254187752476_492162_1259722062_n.jpg[/img] [img]http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/399943_221062037971690_123254187752476_471034_1978574351_n.jpg[/img][/spoiler]
  19. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] Facebook tuzağına düşmeyin! [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code] http://www.veteknoloji.com/facebook-tuzagina-dusmeyin-49207-1-.html[/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]06 Ocak 2012 Cuma[/u] [quote] [b] [color="#FF0000"]Timeline tuzağına düşmeyin![/color] Facebook'un yeni Zaman Tüneli'nden kurtulmak isteyenlerin başına bakın neler geliyor... Facebook'un yeni özelliği Timeline (Zaman Tüneli) ile profilinizin görünümünü çok daha detaylı bir şekilde değiştirebiliyorsunuz. Timeline ile çok yaratıcı sayfalar hazırlayanlar olsa da, birçok kullanıcı eski görünümde kalmayı tercih ediyor. Ama ne yazık ki bu çok yakında mümkün olamayacak... Dolandırıcıların yeni tuzağı ise Timeline'dan sıkılıp eski profiline dönmek isteyen kullanıcılar için... Basit bir Facebook uygulaması, sizi eski profilinize döndüreceğini vaat ediyor ama aslında tüm kişisel bilgilerinizi ele geçiriyor. E-posta adresinizi spam postalar atmak için kullanıyor ve Facebook hesabınızdan da izinsiz olarak arkadaşlarınıza mesaj gönderiyor ya da paylaşım yapıyor. Bu mesajlar veya paylaşımlardaki bağlantılar ise, tıklayanları da aynı tuzağın içine çekmiş oluyor. Siz siz olun, arkadaşlarınızdan geliyormuş gibi görünse bile, mesajlardaki bağlantılara tıklarken 2 kere düşünün. Ayrıca eski profilinize döndüreceğini söyleyen uygulamalara da itibar etmeyin; böyle bir şey ne yazık ki mümkün değil... [/b] [/quote]
  20. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] Japonya En Tehlikeli Virüsü Geliştiriyor [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.techno-labs.com/1/30117/1/japonya-en-tehlikeli-virusu-gelistiriyor.html [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]06.01.2012[/u] [quote] [b] [color="#FF0000"]Siber savaş çağında Japonya kendini korumak için bilinen en tehlikeli virüsü geliştirmeye başladı.[/color] Yakın gelecekte devletler bir birlerine üstünlük sağlamak için kara operasyonlarına ihtiyaç duymayacak. Siber savaş dönemi tüm acımasızlığıyla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl ortaya çıkan Stuxnet adlı virüsün, İran’a verdiği büyük zarar tüm devletleri bu konuda önem almaya zorlamıştı. İsrail kaynaklı olduğu tahmin edilen Stuxnet, bulaştığı bilgisayarlardaki önemli bilgileri bilinmeyen adreslere yolluyordu. Ayrıca yapay zeka önemli kurumları çalışmaz hale getirerek devletlere zarar vermişti. Stuxnet, İran’da bulaştığı nükleer santrali neredeyse patlatmak üzereyken engellenmişti. [color="#FF0000"]Japon Kılıcı Sizi de Kesebilir![/color] Japonya üzerinde çalıştığı projeyle Stuxnet’i bile çocuk oyuncağına çevirmek istiyor. Virüs, Japonya’ya bir saldırı tespit ettiği an diğer zararlı yazılımın kaynağına ulaşacak. Saldırı yapan yazılımın yollandığı bilgisayarları ele geçirecek, veri toplayacak ve bu cihazları bir daha çalışmayacak hale getirecek. Japonya savunmak için böyle bir yönteme bulaştığını söylese de yeni nesil virüsler saldırı için gerekli işlemleri masumların bilgisayarını kullanarak gerçekleştiriyor. Bulaştığı kurbanların kaynaklarını kullanan yeni nesil virüsler bu sayede devasa bir işlem gücüne sahip oluyor. Japonya yeni projesiyle kendi halkını korurken masum insanların bilgisayarlarını çalışmaz hale getirebilir. [/b] [/quote]
  21. [img]http://i.imgur.com/x02LG.jpg[/img] [img]http://i.imgur.com/ETxiT.gif[/img]
  22. [quote][b]Aperatif bir şeyler almak istiyorum. I'd like an appetiser. Bir şeyler içmeye gidelim mi? Shall we go for a drink? Sadece bir kahve alacağım. I'll just have a coffee. Susadım. I'm thirsty. Kahvaltı yapacağım. I'd like to have breakfast. ... getirir misin? Can you bring me.. Bize çok pahalı olmayan, iyi bir restoran önere-bilir misiniz? Can you recommend a good reasonable restaurant? Buralarda res-toran var mı? Is there a restaurant here? Yöresel yemekleriniz var mı? Do you have any regional specialities? Ne alırdınız ? What will you have? ... yiyecekler yememem lazım. I have to stay away from dishes with.... Siz ne önerirsiniz? What do you recommend? Ne içerdiniz? What will you drink? Balık istiyorum. I'd like some fish. Deniz ürünü olarak neyiniz var? What kind of sea food do you have? Nasıl arzu edersiniz? How would you like it? Etinizi nasıl istersiniz? How would you like the meat done? Başka bir şey arzu eder misiniz? Anything else? Hesabı alabilir miyim? May I have the bill? Ayrı ayrı ödeyeceğiz We would like to pay separately Size nasıl yardımcı olabilirim. How can I help you? Ne yemek istersiniz? What would you like to eat? Afiyet olsun Good appetite! Afiyet olsun Enjoy your meal! Ne içmek istersiniz? What would you like to drink? Su alabilir miyim? Can I get water, please? Hesabı alabilir miyim? Could I have the bill, please? Dört kişilik bir masa alabilir miyim? Could I have a table for four, please? [/b][/quote]
  23. [color="#FF0000"][b]Kendi Kartuşunuzu Kendiniz Doldurun resimli anlattım[/b][/color] [quote]Kendi Kartuşunuzu Kendiniz Doldurun Kendi Kartuşunuzu Kendiniz Doldurun Yazıcı kartuşunu özellikle sıradan olanlarını evde doldurmak !!! başka yerde de olur…) [img]http://img504.imageshack.us/img504/3525/image003ez4.jpg[/img] [b]Başlamadan önce…..[/b] —Siz de benim gibi dolabınızda yedek kartuş bulundurmuyorsanız en kolay yol elinizi biraz da üzerinizi boyayarak kartuşu doldurmaktır. —Öncelikle kartuş üstündeki minik yazıyı okuyalım Intended for signle use only = Sadece tek kullanım için tasarlandı. —Her şeyden önce uyarayım ilk denemede eliniz (3-4 gün çıkmaz) kıyafetiniz(hiç çıkmaz !!) büyük olasılıkla kirlenecektir “dikkatli olun” demek yetersiz kalır. —Unutmayın enjektörün iğnesi çok sivri kolayca deriye saplanıyor zaten yapım amacıda bu!! Dövme yapmak istiyorsanız tam zamanı. Enjektörü uzaktan dolabınıza doğru sıkıca tutun arkasına hızla vurun hava basıncıyla iğne kısmı fırlayacak ve dolabınızın ahşabına saplanacak. Bu nedenle kullanırken sabırlı olun…. Saplanmazsa sekip size saplanır artık…. —Enjektörün iğnesi kartuşa 2cm den fazla sokulmamalı yoksa fırlatma delikleri fırlatma kraterlerine dönüşür — —Bazen mürekkep şişesinin dibinde veya çevresinde birikmiş halde yoğun kıvamlı tortular oluyor . Bu tortuları enjektöre çekmemek için bir parça pamuğu iğnenin ucuna filtre yapabilirsiniz . —Enjektör olmadan da doldurmak mümkün boş verin zaten her yer batacakbirde böyle şeylerle uğraşırsanız neler olur kim bilir monitörden bakıp elle yazın resimleri de çizebildiğiniz kadar artık —Kartuşa mürekkebi enjekte ederken yavaş olmalısınız. —Delilik edip yaldızlı mürekkepleri deneyebilirsiniz = zamanla yaldızlar dibe çöküyor ve kartuşu tıkıyor. —Farklı kartuşlarda delik açmak için = bir çiviyi ateşte ısıtın kartuşu üstten delin ve bu delikten enjektörün iğnesini sokun. Bazı modeller hava basıncı ile çalışan delinmeyecek tiptedir artık yazmakla bitmez. Siz yine de delin zaten bitik kartuş öğrenmiş olursunuz. Hava basınçlı kartuş & yongalı (chip) ise BU ŞEKİLDE OLMAZ —Kartuşa açtığınız deliğin çevresini iyice temizlemeden mühürlemeye çalışırsanız hava geçirir başarısız olursunuz. —BİRKAÇ GÜNDE BİR ÇIKTI ALIN KARTUŞ HİÇ TIKANMASIN !!! bitmeden kartuşu doldurun ! —Eğer fırlatma delikleri tıkalıysa ve baskısı çok kötü ise çaydanlıkta kaynayan suyun çıkardığı buhara fırlatma deliklerini tutun kağıt mendille silin 10-15 denemeden sonra açabilirsiniz . Açamazsanız elinizi yaktığınızla kalırsınız —Renklilerle hiç uğraşmayın renklerini siyah ile değiştirmek isterseniz doldurabilirsiniz Gelelim dünyanın son mucizevi olayına amacımız ertesi güne kesinlikle basılması gerekenlerin gece basılırken kartuş bitmesi sonucu basılamaması durumunda uygulanabilecek bir yöntem. Bulunması gerekenler 1 Pelikan 4001 siyah dolma kalem mürekkebi (en iyi sonuç veren marka) 2 5 cc lik enjektör (işin efsunu hacimde değil) 3 Su (örnek : Musluk suyu) 4 Gazete kağıdı veya gereksiz kağıtlar (hangi gazete olduğunun önemi yok ) 5 Kağıt mendil (mentollü de olur ) 6 Bant (fark etmez) Nasıl ? 1- Öncelikle 4cc (enjektörde 4 yazan çizgi hizasına kadar) suyu enjektöre alın sonra bu suyu mürekkep şişesine yavaş yavaş basın. Hızlı basarsanızveya enjektörün havasını almazsanız odanın her yanı mürekkep olur. Şişenin kapağını sıkıca kapatın ve çalkalayın. Artık 34cc mürekkebiniz var… 2– Şişenin kapağını açın enjektöre 5cc mürekkep çekin. Bu sırada sabırlı olunenjektöre hava çekerseniz dolum sırasında kabarcıklarla boğuşursunuz. [img]http://img504.imageshack.us/img504/8740/image005ox8.jpg[/img] – İğneyi fotoğrafta görünen yerden kartuşa sokun. 4– Çok ama çok yavaş şekilde mürekkebi enjekte edin. Hafif bir taşma olursa durun ve taşanı kağıt mendil ile silin. 5– Enjektörü çıkarın açtığınız deliği kağıt mendille silin deliği sağlam bir parça bant & erimiş mum damlası & sıcak silikon ile mühürleyin. [img]http://img504.imageshack.us/img504/7174/image007oy5.jpg[/img] 6– Alt tarafı emici bir zeminde olmayacak şekilde 10-15 dakika kadar dinlendirmeye alın. 7- Altında biriken mürekkebi kağıt mendile bu şekilde silin. Alt tarafın görünüşü TEMİZ olmalı !!!! İnanın bu temiz [img]http://img107.imageshack.us/img107/516/image009yl2.jpg[/img] 8– Yazıcıyı takmadan önce bu fırlatma deliklerinde sürekli mürekkep birikmemeli yani “siz sileceksiniz o mürekkep toplayacak” gibi bir durum olmamalı eğer olursa nedeni açtığınız deliğin iyi kapatılmamasıdır. 9-Yazıcıya takın ve birkaç deneme çıktısı alın. Yazıcınız bozulursa sorumlu bu kartuş olabilir o yüzden kesinlikle tavsiye etmiyorum ama bu şekilde çok fazla doldurma yaptım ve çalıştı hem ne fark eder yazıcıların fiyatı kartuş fiyatına eşit. MALİYET ANALİZİ ——- 1 Pelikan mürekkep 2.250 ytl /6.8 = 0.331 ytl (5cc) 2 5cc enjektör = 0.25 ytl 3 Su+mendil+kağıt+bant +eldiven =0.5 ytl 4 Zaman = 10 dakikalık maliyetiniz ne kadar tutarsa 5 Yazıcıyı bozma riski = Bozulsa ne yazar zaten kartuş kadar değeri var ) +++++ 1 İşinizi halledersiniz değer biçilemez !!!!! 2 Eğlence olur. 3 Temizlik yapmayı öğrenirsiniz Yan etkileri… Yaşanacak en sık sorun ilk basılan karakterin veya şeklin hafif silik çıkmasıdır. Bu sorundan kurtulmanın yolu ise baskı kalitesini yükseltmektir. Baskı kalitesi yükseldikçe baskı hızı azalır her baskı noktası birkaç kere basılırsonuçta silik karakterler olmaz. Baskı kalitesini yazıcının özellikleri bölümünden yapabilirsiniz . Üstteki “Y” karakteri en hızlı (düşük kalite) baskı seçeneği ile basıldı. Alttaki “Y” karakteri ise en yavaş (yüksek kalite) baskı seçeneği ile basıldı. Sonuçta iki baskı da iş görür. AutoCAD çıktıları alacaksanız en yüksek kaliteye almalısınız bu şekilde basmak bile alıştığınız kaliteyi vermeyebilir Diğer bir yan etki ise kartuş parkının mürekkep olmasıdır. Fotoğraftaki park yerleri temiz durumda ! Nadiren kartuşa açılan deliğin iyi kapatılmaması veya kartuşa hava basılması durumunda park yerleri tamamen mürekkep olur. Bu mürekkep basılan kağıda bulaşır. Veya kartuşlar park yerlerine yapışırlar. [img]http://img123.imageshack.us/img123/8565/image013zn7.jpg[/img] Aslında mürekkepler “Dye” içerirler. Bu kumaş boyasında & saç boyasında kullanılan bir kimyasal boyadır. Bildiğim kadarıyla insan sağlığına zararlı… Şimdi şöyle düşünürsek ne kadar doğru olur ? “Inkjet yazıcılar mürekkebi püskürterek baskı yaptığın göre püskürtme sırasında ortamın havasına küçük mürekkep parçacıkları saçar. Kısa sürede çok baskı alınırsa solunan havadaki mürekkep miktarı sağlığımıza zarar verecek kadar artar mı?” Sıcak silikon ile bahsettiğim … [img]http://img107.imageshack.us/img107/3302/image014xm4.jpg[/img] [img]http://img123.imageshack.us/img123/3265/image038hj3.jpg[/img] [/quote] [media]http://www.youtube.com/watch?v=5tAt3-m_i8Q[/media] [color="#FF0000"][b]Tıkalı Kartuş Açma Yöntemleri[/b][/color] [quote]Ağzı kurumuş Kartuşlar belkide en masraflı sorunlardan birisidir.Yazıcıların ana malzemelerinden birisi olan Kartuş ve tonerlerdir. Tonerler daha karmaşık yapıda ve uzun süreli baskı ömrü vardır.Fakat EV ve küçük işletmelerde kartuşlara oranla maliyeti bakımından tonerli yazıcılar tercih edilmiyor. Kartuş bir yazıcıda belkide en büyük problemlerin başında gelmektedir. Sorunların Başında Kartuşların Ağızlarının kuruması ve tıkanması gelmektedir.Bu sorun yazıcınızın belli başlı renklerden bir veya birkaçını yazmaması şeklinde görülmektedir.Bu Ağzı tıkalı kartuşları açma yöntemi aşağıdadır.Umarız Probleminizi bu şekilde çözebilirsiniz. Kartuş Ağzı Açma Yöntemi 1- yazıcıyı çalıştırın ve cleaning bölümünü çalıştırın. 2- cleaning çalışırken kapağı açın. 3- Kafa yuvasından çıktığı an yazıcının fişini çekiniz. 4- Kartuşları sökün. 5- elimizdeki beze asetondan biraz dökün. 6- asetonlu bezi kafanın altına düzgünce yerleştirin. 7- ilk şırıngamızı açalım ve pipet 5 cm olacak şekilde kestikten sonra bunu şırınganın ucuna takalım. (tam denk geliyor. 8- Tıkalı olan bölümdeki rengin mürekkep giriş bölüme pipeti yerleştirelim ve hafif bir baskı uygulayarakşırınga vasıtasıyla öncelikle borudaki artık mürekkebi çekelim. 9- kısmen boşalttığınızdan eminseniz 2. şırıgamızıda aynı şekilde ayarlayarak şırınganın içine 5 ml kadar aseton çektikten sonra burudan içeri basınız yaklaşık 15 ml de hava basarsanız aseton kafaya ulaşmış oluyor. 10- en az 2-3 saat bekleyin. 11- tekrar yavaşça boş hava basın ve borudaki kirli asetonu temizleyin. 12- Kafanın altına yerleştirdiğiniz bezi temiziyle değiştirin. 13- Tekrar 5 ml. aseton basın ama beklemeyin. 14- 3-4 defa yavaşça boş hava basın. 15- bezi tekrar yenileyin bu sefer eğer elinizde limon kolonyası varsa bolca beze dökün bu saf alkolde olabilir. 16- bezi sağa ve sola 7-10 defa çekiştirinki kafa temizlensin. 17- yazıcıyı açmadan kartuşları yerleştirin. 18- en az 3 defa kafa temizleyi (cleaning) işlemini uygulayın . 19- Paintte tam sayfa sorunlu mürekkebin rengiyle kaplayın ve yazdır menüsünde en iyi kalite ve kağıt ayarı olarak fotoğraf kağıdı seçin ve bu işlemi 1 kaç defa deneyin. 20 - Ve büyük bir ihtimal mutlu son. [/quote]
  24. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 2012'nin İlk Yıldız Yağmuru [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code]http://www.haberprogram.com/h/2012/01/03/202352-2012nin-ilk-yildiz-yagmuru.php [/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]03 Ocak 2012[/u] [quote] [b] Yeni yılın ilk meteor yağmuru [color="#0000FF"]4 Ocak'ta [/color]izlenebilecek. Çoban takımyıldızından gelen Quadrantid meteor yağmurunda saatte 120 adet "yıldız kaymasının" görülmesi ve yıldız yağmurunun [color="#800080"]3 gece [/color]sürmesi bekleniyor. Kuzey yarımkürede izlenecek meteor yağmuru kuzeydoğudan akacak ve 23.00'dan sabaha kadar izlenebilecek. 2012 yılında toplam 18 meteor yağmuru gözlemlenebilecek. [u]Quadrantidler[/u] Ortalama olarak saatte 50 ila 200 civarında yüksek yoğunluğu olan Quadrantid göktaşı yağmuru, 28 Aralık-7 Ocak tarihleri arasında gözlemlenebiliyor. Halk arasında yıldız kayması olarak da bilinen meteor yağmurlarını izlemek için ne bir teleskoba ne de başka bir gözlem aracına ihtiyaç duyuluyor. Gökyüzünün açık olduğu herhangi bir gecede, en az 5-6 tane meteor görebiliyor. Dönemsel olarak tekrarlayan meteor yağmurlarından birini de Ocak'ta gözlenebilen Quadrantid meteor yağmurları oluşturuyor. [/b] [/quote]
  25. [b]Konu Başlığı :[/b] [b] [color="#FF0000"] 2012’de etrafı mobil zararlılar kaplayacak [/color] [/b] [b][u]Kaynak Linki :[/b][/u] [code] http://www.aksam.com.tr/2012de-etrafi-mobil-zararlilar-kaplayacak--89669h.html[/code] [b]Konu Tarihi:[/b] [u]02 Ocak 2012[/u] [quote] [b] ESET Güvenlik Uzmanları, bilgisayarlarımıza yönelik 2012 yılının tehditleri ile ilgili öngörülerini paylaştılar. Buna göre yeni yılda zararlı yazılımlar en çok mobil aygıtları hedef alacak. Akıllı telefonlar ve tabletlerde kullanılan Android sisteminin pazar payının gelişmesi, bu platformu hackerlerin öncelikle hedefi haline getiriyor. [img]http://www.aksam.com.tr/images/news/92434.jpg[/img] 180’den fazla ülkede hizmet sunan ESET’in dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan kidemli güvenlik uzmanları Stephen Cobb, Cameron Camp, Aryeh Goretsky, David Harley, Robert Lipovsky ve Sebastian Bortnik, internet kaynaklı 2012 yılı tehditleri ile ilgili öngörülerini paylaştılar. [u][color="#FF0000"]ESET Analizlerine göre 2012 yılının önemli tehditleri:[/color][/u] [color="#0000FF"]· Mobil zararlılar · Windows 7 tehditleri · Belli noktalara odaklanan hedefli saldırılar[/color] Sosyal ağları kullanan sosyal mühendislik saldırıları olarak sıralanıyor. [color="#FF0000"]Mobil aygıtlara yönelik casus yazılımlarla karşılaşacağız[/color] ESET Latin Amerika Farkındalık ve Araştırma Koordinatörü Sebastian Bortnik’e göre “2012 yılının başlıca zararlıları konusunda ilk sıra, mobil aygıtlarda olacaktır. Android ’in pazar payının gelişmesi bu platformu malware yazarlarının hedefi haline getirdi.” 2011 boyunca mobil aygıtlar için üretilmiş, paralı numaraları arayan SMS truva atı, mobil aygıtı bir çeşit zombiye dönüştüren botnetler gibi çeşitli zararlılarla karşılaştıklarını belirten Bortnik, 2012 yılında ise mobil aygıtlara yönelik casus yazılımlarla da karşılaşacaklarını ekleyerek, şunları söyledi: “Örneğin 2011’in Temmuz ayında iki önemli saldırı aracının (SpyEye ve Zeus) mobil aygıtlar ile uyumlu sürümleri olan ZITMO ve SPITMO piyasaya çıktı. Bu tehditlerle çok sık karşılaşmamış olsak bile kullanıcıların mobil cihazlara daha çok bilgi yüklemeye başladıklarının farkında olan saldırganlar, bu platformlara yönelik tehditlerini de arttıracaklar.” [color="#FF0000"]41 bulaşıcı kod ailesi tespit edildi [/color] 2011 Ekim ayı itibariyla ESET, Android platformları tehdit eden 41 büyük bulaşıcı kod ailesi tespit etmiş durumda: Bu tehditlerin %30’u Android Market’ten indirilen uygulamalara gömülü olarak geliyor, %37’si SMS truva atları ve %60’ı botnet ilişkili bulaşıcı kodlardan oluşuyor. [color="#FF0000"]Windows 7 hedef olacak[/color] Hedeflenen işletim sistemleri arasında yalnızca Android yok. Araştırmalar, yılsonuna kadar en çok kullanılan işletim sisteminin Windows 7 olacağını öngörüyor. Bu da örneğin 64 bit rootkitlerin 2012 yılında çok daha popüler olacağı anlamına geliyor. Windows 7 gibi sistemlerdeki güvenlik teknolojisi geliştikçe kötü adamların da aynı oranda karmaşık zararlılar geliştireceklerinden emin olabilirsiniz. [color="#FF0000"]Yaygın saldırıların yanında belli hedefli saldırılar artacak[/color] 2012 yılında yalnızca genel anlamda son kullanıcı noktalarına yapılan saldırıların yanında geçen yıl İran’daki enerji santrallerini hedef alan Stuxnet olayındaki gibi belirli hedeflere yapılan saldırılarla da karşılaşacağız. Şu an Stuxnet tabanlı Duqu ile karşı karşıyayız büyük ihtimalle bunun gibi saldırılar artacak. [color="#FF0000"]Virüs dağıtımında sosyal medya öne çıkacak [/color] 2012 yılının önemli gelişmelerinden biri de hacker’lerin dağıtım yöntemlerindeki değişiklikler olacak. Virüs dağıtımında kullanılan e-posta, anında mesajlaşma, USB bellek gibi geleneksel kanalların yerini sosyal ağlarda kullanılan sosyal mühendislik teknikleri, blackhat arama motoru optimizasyonu ile kişiselleştirilmiş arama sonuçları ve yasal fakat güvenliği tam sağlanamamış internet sitelerinden yapılan yüklemeler alacak. [color="#FF0000"]Çalıntı kodlarla dijital sertifikalar göreceğiz[/color] ESET Kuzey Amerika araştırmacılarından Aryeh Goretsky, çalıntı kodları kullanarak üretilen dijital imzalı sertifikalar göreceğimizi ekliyor. Ayrıca, yakında çıkacak olan Windows 8’de teorik olarak geleneksel yöntemlerle istismar edilemeyecek güvenlik açığı tespit edilebileceğini öngörüyor. [/b] [/quote]
×
×
  • Create New...