Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. [color="#0000FF"][b]http[/b][/color] de acmıyorsa o zaman birde [color="#0000FF"][b]https[/b][/color] olarak deneyin girebilcekmi siteye.
  2. [size="4"][color="#FF0000"][b]Bayanları memnun etmek imkansızdır... [/b][/color][/size] [b]Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) seçebilecekleri bir erkek dükkanı (mağazası) açılmıştır. Mağaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkça, erkeklerin nitelikleri de yükselmektedir. Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir: herhangi bir katın kapısından içeri giren kadın, o kattan alışveriş etmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez. Bir gün bir grup kız arkadaş, kendilerine erkek seçmek için mağazaya gider... 1. KAT'ın kapısında şunlar yazılıdır: "Bu kattaki erkeklerin çalışacak bir işleri var ve çocukları da severler". Kızlar yazılanları okur ve şöyle derler: "Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım". 2. KAT'ın kapısında yazılanlar: "Buradaki erkeklerin iyi bir işleri var, çocukları severler ve son derece yakışıklıdırlar." Kızlar: "Hmmm, hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var?" 3. KAT : "Buradaki erkeklerin çok iyi birer işleri var, çocukları severler, son derece yakışıklıdırlar ve ev işlerine de yardım ederler". Kızlar: "Aman Tanrım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var." 4. KAT : "Buradaki erkeklerin işleri çok iyi, çocukları çok severler, gayet yakışıklı olup, ev işlerine yardım ederler ve ayrıca son derece romantiktirler". Kızlar çığlık atmaya başlarlar: "İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!" Ve bir kat daha çıkarlar... 5. KAT'ın kapısında şunlar yazmaktadır: "Bu kat boştur ve sadece, kadınları memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak icin konmuştur. çıkış soldadır.....[/b]
  3. [size="4"][color="#FF0000"][b]Windows Desteği Uzatıldı[/b][/color][/size] [quote]http://www.techno-labs.com/1/31068/1/windows-desteği-uzatildi.html[/quote] 21.02.2012 [quote][b]Bu yılın üçüncü çeyreğinde Windows 8 işletim sistemini piyasaya sürmeyi planlayan Microsoft, eski işletim sistemlerini kullanan müşterileri için bir süre daha destek sağlayacağını açıkladı. Normal şartlarda 2012’de bitecek olan Vista ve 2015’te bitecek olan Windows 7 sistemlerinin destek süresi uzatıldı. Yeni verilen tarihlere göre Windows Vista desteği 2017’nin Kasım ayına kadar ve Windows 7 desteği 2020’nin Ocak ayına kadar uzatıldı. [img]http://www.techno-labs.com/image/index/52/wind7feb20.jpg[/img] Microsoft’un hala büyük bir kesim tarafından kullanılan Windows XP işletim sistemine verilecek destekse uzatılmadı. Microsoft 2014’ün Nisan ayında Windows XP’ye olan desteğini kesecek. Buna göre Windows 8 çıktıktan sonra Microsoft’un kısa bir süreliğine 4 işletim sistemine birden destek vermesi gerektiği anlamına geliyor. Bu durum şirket adına maddi sıkıntılar açabileceğinden Windows Vista ve Windows 7 için 2015’ten sonra büyük nitelikli güncellemeler gelmesi beklenmiyor. Yine de ufak nitelikli paketlerle, destek verilmeye devam edilecektir.[/b][/quote]
  4. Hoş geldin Yaşar umarım kalıcı olursun.

  5. sketchup 8 programı ile yapılmışa benziyor sayın casira. [code]http://dl.google.com/sketchup/GoogleSketchUpWEN.exe[/code]
  6. [quote][b]Zamanda yolculuk olasılığı Japonya Uzay Havacılık Dairesi (JAXA) ve Tokyo Üniversitesi'nde görev yapan Doç.Dr. Serkan Anılır, zamanda yolculuk konusunu yazdı. Zamanda yolculuk dendiğinde aklımıza hep ünlü bilim adamı Stephen Hawking'in yaklaşımı gelir. 'Eğer zamanda yolculuk mümkün olsaydı, neden bugün gelecekten gelmiş zaman yolcularıyla karşılaşmıyoruz?' Peki ya ileride zamanda yolculuk gerçekten mümkün olursa ve gelecekten gelmiş kişiler aramızda yaşayıp bizi izliyorlar ve içlerinden gülüyorlarsa? Gelin, hep beraber bu olasılığı düşünelim. Zannederim, uzmanlık alanı olmasa da herkes, zamanda yolculuğun ancak ışık hızına ulaşabilmemiz durumunda mümkün olduğunu biliyordur. Gelecekte, zaman yolculuğu ile ilgili bütün engelleri ortadan kaldırıp ışık hızından daha hızlı hareket etmeye yönelik teknolojiyi geliştirdiğimizi varsayarsak, nasıl bir zaman yolculuğu yaşanacağını da hayal edebiliriz. Wells'in romanı ve 'warp' fikri Zamanda yolculuk üzerine en tanınmış yazılı roman, ünlü yazar H.G.Wells tarafından kaleme alınmıştır. Romanda zaman makinası geçmişe ve geleceğe tek bir çizgi üzerinde hareket ederken, bugün zamanda yolculuğun gerçekleşeceğine inanan birçok bilim adamı, bazı zorlukları yok etmek için 'warp' fikrini ortaya atmaktadır. 'Warp'ı basit bir örnekle açıklayacak olursak, bir kağıdın sol alt köşesine (X), sol üst köşesine (Y) yazalım. X'den (şimdiki zaman) Y'ye (geçmiş zaman) bir çizgi çekelim. Wells'in modelinde, zaman makinasını bu çizgi üzerinde hareket etmektedir. Ama, harflerin yazılı olduğu iki köşeyi kağıdı kaldırıp ortası sarkacak şekilde biraraya getirirsek, bu iki farklı nokta arasında hareket etmek için varolan çizgiyi takip etmek yerine direkt atlama yapabileceğimizi görürüz. 'Warp' budur. Her ne kadar bu imkansız gibi düşünülse de, bugün doğadaki formlara baktığımızda, mükemmel bir kare veya dikdörtgen benzeri bir form göremeyiz. Doğa, bizim '3.5 boyut' ismini verdiğimiz mevcut form cetvelleriyle tanımlanamayan 'fraktal'lerden oluşur. Kar tanesi ve yansımalar Buna en güzel örnek ise bir 'kar tanesinin' şekli. Kyoto Üniversitesi'nden Prof. Dr. Koji Miyazaki ile beraber yaptığımız bir araştırma sırasında, kar taneleri ve benzer milyonlarca fraktal şekillerin aslında dördüncü boyuttan üçüncü boyuta yansımalar olduğunu bilgisayar modelleriyle kanıtlayıp başarılı olduk. Einstein'in 'zaman' olarak tanımladığı dördüncü boyutun, belki de farklı bir kurgusu olan bir üst 'mekan' olabileceğine dair bir tez de geliştirdik. Uzayın şekli ve boyut konusunu daha derinden kavramak, ileride belki de zaman makinasının önünü açabilir. Zaman makinasına geri dönecek olursak, bugüne kadar büyük bütçeler ve derin araştırmalarla hazırlanmış bütün filmlerde kahramanımız zaman makinasıyla geçmişe veya geleceğe giderken, farklı zaman diliminde başladığı nokta ile çıktığı nokta aynıdır. Örneği tekrar düşünürsek, bir kağıt üzerindeki iki nokta arasındaki çizgiyi takip etmeden o noktalar arasında gidip gelmek bir gün mümkün olsa da, herhalde o gün zaman makinası üzerine çalışanlar, çok önemli bir gerçeği fark edecekler. O da kağıdın hareket halinde olması... Yani uzayın hareket ediyor olması. Nasıl mı? Dünya saatte yaklaşık bin 600 km hızla dönmektedir. Eğer bir zaman yolcusu 'warp' ile, zamanda bir saat geriye gidecek olursa, çıkacağı nokta ilk başlangıç noktasından bin 600 km ötede olacaktır. Tabii ki bu durumda, uzaya dışarıdan bakacak olursak, dünyanın aynı bir saat içinde güneşin etrafında da 107 bin km yol katettiğini, güneşin de Samanyolu galaksisinde 810 bin km, Samanyolu'nun da Andromeda galaksisine doğru 240 bin km, 'Local Group' adı verilen bizim sistemimizin de Virgo kümesine doğru 2 milyon 770 bin km ve komple olarak Virgo sisteminin de 'Great Attractor' adı verilen görünmeyen bir kümeye doğru 2 milyon 150 bin km ile hareket ettiğini düşünmemiz gerekir. Zamanda yolculuk hayalleri ile yola çıkan pilotumuz, sadece ve sadece bir saat geriye dönmeye kalkışırsa, yola çıktığı noktadan yaklaşık 5 milyon kilometre uzaklıktaki farklı bir noktada ortaya çıkacaktır. Burada önemli olan, yolculuğa başladığı noktada gene ortaya çıkmış olsa bile, bu sırada uzay bir saat içinde hareket etmeye devam etmiştir. Bu kadar kötümser olmamak için, olaya bir de iyi tarafından bakalım. 5 milyon kilometre uzakta çıkma olasılığından bahsettiğim halde, bütün yıldız ve kümelerin aynı yöne hareket etmediği gerçeğini göz önünde bulunduracak olursak, buradan birbirlerini sıfırlama şansları olduğunu söyleyebiliriz. Bugün bilim adamlarının 'uzayın duvar kağıdı' olarak da tanımladıkları arka plandaki 'kozmik kısa dalga fon radyasyonu' (Büyük patlama, yani Big Bang adını verdiğimiz evrenin doğuşunda meydana gelen patlamadan geriye kalan radyasyon) ölçümleri ışığında, dünyanın saatte yaklaşık 1 milyon 400 bin km hareket ettiğini biliyoruz. Bu uzaklıkları şu ana kadar sadece bir saatlik bir zaman yolculuğu macerası olarak düşündük. Bunu günlere, aylara, yıllara vurursak ortaya çıkan mesafe farklılıklarını zannediyorum herkes hesaplayabilir. Basit bir örnek verecek olursak, 2105 yılından zamanımıza dönmeye çalışan bir kişi, dünyadaki başladığı noktadan yaklaşık 1 trilyar kilometre uzakta çıkacaktır, bize o noktada mesaj gönderse, dünyaya ulaşması yaklaşık 47 gün alacaktır. Uzay keşifleri Eğer bu şekilde bir yolculuk imkanı olursa, yani uzayın sürekli hareket halinde olmasını kendi avantajımıza çevirmek istersek, bunlardan birisi uzay keşifleri olabilir. Mesela aynı hesaplama sistemi ile gidersek, şu an ki bulunduğumuz noktada 17.4 gün sonra Jüpiter gezegeninin olacağını tahmin ederek (dünyaya en yakın olduğu zamanda 587 milyon kilometre) buna ayarlayarak bir keşif gemisini gönderebiliriz. Tabii ki x-y düzleminde başarılı olunacağı tahmin edilse bile, uzay ortamındaki x-y-z sisteminde düşünürsek, belki uzaklık olarak doğru noktada çıkabiliriz ama Jüpiter'in o andaki konumuna göre tam olarak yanında çıkma şansımızın çok zayıf olduğu da bir gerçektir. Ancak bu teknoloji eğer başarılı olursa, mesela dünya yörüngesine uydu veya benzeri yük taşıması için son derece pratik bir çözüm olabilir. Hayal gücümüzü zorlamaya devam edecek olursak, ben bir gün zaman makinasıyla yolculuk yapma şansını yakalasam iki seçeneğim vardır. Birincisi ne kadar dünyadan uzakta ortaya çıksam bile, en kısa zamanda dünya ile bağlantı kurup yönümü bulmak ve geriye dönmeye çalışmak. İkincisi ise, zaten geri dönemeyeceğim gerçeğini kabul ederek, gitmişken sonuna kadar gideyim fikrine de sarılarak, uzayın başladığı zamana dönmek. Acaba Big Bang patlamasının olduğu ana kadar gidebilir miydim? Uzayın henüz bin yaşında olduğu ve sadece taneciklerden meydana geldiği bir döneme dönebilecek olsam, acaba benim zaman makinem de o anda tanelerine ayrılır mıydı? 'Warp' fikrinde zamanın etrafında dönerek, yani o çizgi üzerindeki olaylardan etkilenmeyerek hareket edebileceğimizi varsayarak, 'Big Bang'den öncesine dönmeye kalkışsaydık? Bu durumda uzayın varolmayacağı ve uzayın varolmasından dolayı ortaya çıkan ve insanlar tarafından yorumlanarak 'fizik kanunları' olarak kabul edilmiş, ve benim zaman makinamla o noktaya kadar gitmeme imkan sağlamış bütün kuralların da varolmayacağını düşünersek? 'Terminator' filminde zamanda geriye giderek, ileride lider olacak insanların ailelerini yok etme düşüncesi nereye kadar mümkün bilemiyorum. Buna başka bir yaklaşım getirsem, mesela ileride olacak çok büyük bir felaketi dünyaya mesaj olarak yollayarak tedbir almaları için uyarabilirdim. Bu belki ileride mümkün olabilir ancak böylesine bir felakette ölmesi gereken bir kişi, benim yollayacağım mesaj sayesinde kurtulur ve ileride dedemi bir kavga sırasında öldürürse? Zaman yolculuğu tartışması yıllarca sürer...[/b][/quote]
  7. [size="4"][color="#FF0000"][b]Laptop Bilgisayarınızı Korumak İçin 8 Öneri[/b][/color][/size] [quote]http://www.haber365.com/Haber/Laptop_Bilgisayarinizi_Korumak_Icin_8_Oneri/[/quote] 19.02.2012 Pazar [quote][b]Dizüstü bilgisayarınızı en iyi performansta çalıştırmak istiyorsanız bu 8 öneriye dikkat edin. 1- Temizle: Bilgisayarınıza (ya da masaüstünüze) yapacağınız temizlik, cihazınızın uzun ömürlü olmasında büyük rol oynayacaktır. Dosyalarınızın yedeklerini alın, (harici hard disk veya usb bellek kullanabilirsiniz) masa üstünüzde bulunan belgeleri düzenleyin, geri dönüşüm kutunuzu düzenli aralıklarla temizleyin ve kullanmadığınız programların bilgisayarınızda yer tutmasına izin vermeyin. Bu basit talimatları uygulamak hem hard diskinizde yer açacak hem de performans hızınızı yükseltecektir. 2- Kapatma alışkanlıkları: Programlar açıkken kapamak yerine açık olan bütün programları sonlandırarak, uyku moduna getirmek cihazınız için daha sağlıklı olacaktır. Eğe laptop soğuk bir yerde kaldıysa çalıştırmadan önce oda ısısına uyum sağlaması için biraz bekleyin aksi taktirde bu durum aygıtınızın hassas yapılarına zarar verebilir. 3- Yatırımınızı koruyun: Eğer makineyi yanınızda taşıyacaksanız bir korumalı bir çanta tercih etmenizde yarar var. 4- Sudan uzak tutun: Su dizüstü bilgisayarların dostu değil. Bir kaza sonucu üzerine sıvı dökülürse hemen bataryayı çıkartın, cihazınızın ulaşabildiğiniz bölümlerini kurulayın ve laptopunuzu piriç çuvalı gibi bir şeyin içinde bekletin. Bu eski yöntem hala işe yarıyor. 5- Hava değişiminden sakının: Sıvılar gibi sıcak ve soğuk da laptop ile pek iyi geçinemiyor. Bataryanızın ömrünü kısaltmasının yanı sıra iç bileşenlerin zarar görmesine bile neden olabiliyor. Örneğin; bilgisayarınızı çok soğuk bir havada arabanın içinde bırakmanız gerekiyorsa onu sıcak tutmak için bir ceket ya da kazağa sarın. 6- Laptop dostu temizlik ürünlerini kullanın: Hassas cihazınız üzerinde evde kullandığınız her hangi bir temizlik ürününü denemeyin. İçerisinde aseton, amonyak ve alkol içeren bütün temizlik maddelerini makineden olabildiğince uzakta tutun. Bu tarz ürünler LCD ekranınızın koruyucu kaplamasına zarar verir. Ayrıca kağıt ve banyo havlusu ekranınız üzerinde çizikler bırakır. Yumuşak bir bez (mikrofiber gibi) laptobunuzun ekranı için en ideali olacaktır. Eğer kuru bez işinizi görmediyse saf su ya da su ve beyaz sirkeyi karıştırarak bezi ıslatabilirsiniz. İz bırakmamak için çok bastırmadan, hafif ve hızlı dairesel hareketlerle temizlemeniz daha iyi sonuç verecektir. 7- Geri dönüşüme uygun bir yol izleyin: Eğer eski cihazınızla yollarınızı ayırmaya karar verip, yeni ve daha şık bir üst model almaya niyetlenirseniz bunu en doğru yoldan yapmalısınız. Elden çıkarmadan önce hard diskinizdeki bütün kişisel bilgilerinizi sildiğinize emin olun ve cihazınızı fabrika ayarlarına geri döndürün. 8- Uygun bir çalışma alanı yaratın: Laptop için uygun bir çalışma masası da en az diğer maddeler kadar önemli. [/b][/quote]
  8. [size="4"][color="#FF0000"][b]IE'yi böyle test ediyorlar[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/ie-yi-boyle-test-ediyorlar-50544--.html[/quote] 19 Şubat 2012 Pazar [quote][b]MS, Internet Explorer'ı burada test ediyor! MS, Internet Explorer'ı hazırlarken nasıl test ediyor? İşte daha önce hiç bilmediğiniz detaylar! Windows 8 geliştirici blog'unda ortaya çıkan son gönderide Microsoft, IE takımının web tarayıcısının performansını nasıl sınadığını açıkladı. Yazıya göre Microsoft, Performance Lab'de Internet Explorer'ı günde 200 kere test ediyor ve tarayıcı günde toplam 5.7 milyon kez test ediliyor. Bunun yanı sıra laboratuvarda 140 bilgisayardan oluşan ve gerçek interneti ve DNS sunucularını, router'ları ve fazlasını taklit eden bir ağ oluşturuluyor. Laboratuvarda x86, ARM ve x64 tabanlı makineler test ediliyor. Testler, en iyi performansı yakalamak için farklı tarayıcı türleri ve antivirüslerle gerçekleştiriliyor. Farklı PC'ler ile test ediliyor [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/detay2012/Internet-Explorer-test.jpg[/img] Laboratuvarda kablo, DSL, kablosuz 4G ve hatta 56K çevirmeli ağı sınamak üzere ağ emülatörleri bulunuyor. İstemci testi kategorisinde 160'ın üzerinde farklı tür bilgisayar bulunuyor. Laboratuvarda Windows Graphics Labs'dan da faydalanılıyor. Her biri 16 çekirdekli, 16GB RAM'li 11 sunucu ise analiz ve raporlamaya hizmet ediyor. [img]http://www.windows7hacker.com/wp-content/uploads/2012/02/image_thumb48.png[/img] [img]http://www.windows7hacker.com/wp-content/uploads/2012/02/image_thumb47.png[/img] [media]http://www.youtube.com/watch?v=Vw3DHvXF8oA[/media] [/b][/quote]
  9. [quote name='KintaRo' date='19 February 2012 - 01:37 ' timestamp='1329608248' post='1157138'] Nice yıllara taze sever, doğum günün kutlu olsun. [/quote] [img]http://pferdefreundetreff-online.de/images/smilies/92.gif[/img] [color="#00BFFF"][b]Bu arada severliğinde hayırlı olsun.[/b][/color][color="#00BFFF"][/color]
  10. [center][size="4"][color="#0000FF"][b] Yusuf-Yildiz arkadaşımızın doğum günü kutlar,nice sağlıklı ve sıhatli seneler dilerim.[/b][/color][/size][/center] [center][img]http://i.imgur.com/O2rEd.jpg[/img][/center]
  11. [size="4"][color="#FF0000"][b]Kök hücre kalbe umut oldu[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/kok-hucre-kalbe-umut-oldu-50535--.html[/quote] 18 Şubat 2012 [quote][b]ABD'de bilim adamları, kalp krizi geçiren hastaların kalbinde oluşan hasarı hastaların kendi kalbinden aldıkları kök hücreleri kullanarak iyileştirmeyi başardı. "Lancet" tıp dergisinde yayımlanan araştırmada, hasarlı dokunun yüzde 50 oranında azaldığı ve yeni kalp hücrelerinin sayısında beklenmeyen bir artış gözlendiği belirtildi. Cedars-Sinai Kalp Enstitüsü'nde yapılan araştırmaya kalp krizi geçiren 25 hasta katıldı. Kalp krizinden bir ay sonra hastaların boyunlarındaki damarlardan kalplerine gönderilen boru yardımıyla kalp dokusundan örnek alındı. Laboratuvar ortamında her bir örnekten elde edilen yaklaşık 25 milyon kök hücre, kalbi çevreleyen atardamarlara nakledildi. Sol karıncıktaki hasarlı dokunun oranı, tedaviden altı ay sonra yüzde 24'ten yüzde 16'ya, bir yıl sonra ise yüzde 12'ye azaldı. Hastalarda hasarlı dokunun yerine beklenmeyen bir biçimde sağlıklı kalp dokusunun oluştuğu tespit edildi. Daha önce de Louisville Üniversite'sinde kalp yetmezliği teşhisi konmuş hastalar, kendi kalplerinden alınan kök hücrelerle tedavi edilmişti. Kalp krizi, kan akışını engelleyen bir pıhtının kalbi oksijensiz bırakması durumunda görülüyor. İyileşme sürecinde kalp krizi sonucu ölen kalp kasının yerine oluşan doku, yeterince güçlü olmadığı için kalbin kan pompalama yeteneği önemli oranda azalıyor.[/b][/quote]
  12. [size="4"][color="#FF0000"][b]Uyuşturucunun Bedelini Böyle Ödedi[/b][/color][/size] [quote]http://www.haber365.com/Haber/Uyusturucunun_Bedelini_Boyle_Odedi/[/quote] 18.02.2012 Cumartesi [quote][b] [img]http://rsm.haber365.com/H/1329567531_22_carlos.jpg[/img] ABD'de yaşayan Carlos Rodriguez, hayatta ama uyuşturucu ve alkol yüzünden kafasının yarısını kaybetti. Şimdi ise halkı bilinçlendirmeye çalışıyor. ABD'de yaşayan Carlos Rodriguez, uyuşturucu aldıktan sonra direksiyon başına geçti. Ancak yola çıktıktan kısa süre direksiyonun hakimiyetini kaybeden Rodriguez başka bir araca çarptı. Kazada kafatasının ve beyninin bir bölümünü kaybeden Rodriguez şimdi internetten gençleri uyuşturucunun zararlarına karşı uyarıyor. YouTube'da çektiği videoyu yayınlayan Rodriguez, nam-ı diğer "yarım kafa" gençlere "Uyuşturucu kullanırsanız sonunuz benim gibi olur" uyarısı yapıyor ve kaza sırasında otomobilin rüzgarlığının tamamen kafasına indiğini ve yine beyninin bir bölümünü kazada kaybettiğini anlatıyor. Korkunç kazanın ardından hastaneye kaldırılan ve tedavi olan Rodriguez, o zamana kadar hergün esrar tükettiğini, uyuşturucu hap ve alkol kullandığını belirtti [media]http://www.youtube.com/watch?v=L_8NRNRXYEI[/media] [/b][/quote]
  13. [size="4"][color="#FF0000"][b]Türkiye internet kullanıcısı nüfusa yaklaştı[/b][/color][/size] [quote]http://haber5.com/teknoloji/turkiye-internet-kullanicisi-nufusa-yaklasti[/quote] 17 Şubat 2012, Cuma [quote][b]Binali Yıldırım, 18 milyonu aşan genişbant mobil sabit abone sayısına erişildiğini söyledi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bugün 2,5 milyar insan internetle 7 gün 24 saat iletişim halindeyken, hala haberleşmesi olmayan 1,5 milyara yakın da insan olduğunu bildirdi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Alcatel-Lucent, Ericsson ve Huawei firmalarının desteğiyle gerçekleştirilen Uluslararası Teknik Eğitim Programı'nın tamamlanması dolayısıyla sertifika töreni Bakanlık binasında düzenlendi. Törende bir konuşma yapan Bakan Yıldırım, Türkiye'nin konumu itibariyle doğudan batıya batıdan doğuya yolların geçtiği bir ülke olmakla kalmadığını, aynı zamanda medeniyetlerin buluşmasına da ev sahipliği yaptığını söyledi. Türkiye'nin bu tarihi gerçeği ve geçmişinin bugün ve gelecek için önemli sorumluluklar yüklediğini belirten Yıldırım, ''18. ve 19. yüzyıllarda tarım, 20. yüzyılın başlarında sanayi devrimi ve bugünde bilişim, bilgi çağını tüm hızıyla yaşıyoruz'' dedi. Devasa fabrikalarda çalışan yüz binlerce insanın ve tesislerin yerini, masa, bilgisayar ve çipin aldığını anlatan Yıldırım, ''Aynı üretimin hatta daha fazlasını yüksek bir hızla yapabilir hale geldik. Süratle bilgi toplumuna doğru giden bu yolda, bölgesel ve ülke içindeki sayısal uçurumun ortadan kaldırılması en önemli hedeflerimiz arasında yer almalı'' diye konuştu. Bir ülkenin kendi sınırları içinde gelişmiş olmasının, bilişim alt yapısını kurmasının veya bilgi toplumu anlamında vatandaşlarına her türlü hizmeti sunmasının tek başına anlam ifade etmeyeceğine dikkati çeken Yıldırım, önemli olanın aynı hizmetlerin, yaşam kalitesinin ve erişebilirliğin, komşu ülkelere ve uluslararası düzeyde herkese eriştirilmesi olduğunu ifade etti. Bugün 2,5 milyar insanın internetle 7 gün 24 saat iletişim halinde olduğunu bildiren Yıldırım, ''Unutmayalım ki 1,5 milyara yakın da hala hiçbir haberleşmesi olmayan insan var. Bu bize çok önemli bir sorumluluk getiriyor. Türkiye yaptığı çalışmalarla gerçekleştirdiği programlarda, asla olaya menfaat açısından bakmadı. Nerede desteğe ihtiyacı olan, sıcak bir ilgiye olan ülke varsa hesap kitap yapmadan gizli gündemi olmadan onların yanında yer almış ve onların acılarını, yoksunluklarını ortadan kaldıracak tedbirlere ve çalışmalara ortak olmuştur'' dedi. ''Türkiye, yıllık 2 milyar dolar yardım yapıyor''' Son birkaç yıl içinde en az gelişmiş ülkeler uluslararası konferansının İstanbul'da yapıldığını ve geleceğe yönelik proje ve programlarını dünyaya duyurduğunu anımsatan Yıldırım, Türkiye'nin sosyal sorumluluk gereği birçok ülkeye yıllık 2 milyar dolara yakın yardım yaptığını söyledi. ''İnsanlar ihtiyaç duyduğu zaman yanlarında olmazsanız ne kadar büyük ülke olursanız olun hiçbir anlam ifade etmez. Bugün batımızda yaşanan krizlerin arkasında insan unsurunun ihmal edilmesi vardır'' diyen Yıldırım, dünyanın artık bunu anladığını, yapılacak işte insanı işin merkezine oturtmanın mecburiyet olduğunu kaydetti. Osmanlı Devleti'nin kuruluş felsefesinde ''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' ilkesinin olduğunu anlatan Yıldırım, bu nedenle Osmanlı Devleti'nin milyonlarca değişik kültür ve inanıştaki insanının 600 yıl barış içinde yaşadığını bildirdi. İşbirliği, aynı dili konuşma, aynı teknolojiyi kullanma kabiliyetinin kazanılması durumunda gelişmelerin ve ürünlerin faydasının görüleceğini dile getiren Yıldırım, ''Burada yapılan da budur. Buradaki küresel firmalar, Türkiye'de sadece Türkiye pazarında değil, bölgesel işbirliğini geliştirmek için anlamlı bir işin içinde yer aldılar'' diye konuştu. Bakan Yıldırım, İngilizce olarak seslendiği kursiyerlere, işbirliğinin önemini anlatarak, iletişimin yayılmasının önemli olduğunu söyledi. Yıldırım, bu doğrultuda ilişkilerin gelişeceğini ifade etti. ''50 milyon kişi internetle haşır neşir'' Türkiye'de yaşanan son 9 yıldaki gelişmelere de değinen Yıldırım, özellikle telekomünikasyon alanında çok ilerlediğini belirterek, ''18 milyonu aşan genişbant mobil sabit abonesi sayısına eriştik. Bu da 50 milyon nüfusumuzun internetle, bilgisayarla haşır neşir olduğu anlamına geliyor. Sektörün cirosu 35 milyar doları aştı. E-devlet uygulamalarında genç ve orta yaşın dışında, 66 yaşın üzerinde her gün bu hizmeti alan 340 bin vatandaşımız var'' diye konuştu. Bugün bilgisayar okur yazarlığı döneminin başladığını ifade eden Yıldırım, ''Biz çocuklarımızı yetiştirdik, şimdi onlar bizi yetiştiriyor. Bilgisayar okur yazarı, onlar sayesinde oluyoruz. Böylece aramızdaki sayısal uçurum da kapanıyor. Fatih Projesi de Türkiye'nin bilişim çağının başladığı proje. Bu proje, sadece Türkiye'nin değil dünyada bilişim ve ICT sektörünün gelişmesine önemli katkısı olacak'' dedi. Bilgiye eriştikçe yenisine ihtiyaç duyulacağını, bunun için bilgi ve akıl yollarına ihtiyaç olduğunu anlatan Yıldırım, akıl yollarını inşa etmek için de gönül yollarını yapmak gerektiğini, bunun da daha çok ülkeden daha çok insanın bir araya gelmesi ve kaynaşmasıyla oluşacağını söyledi. [/b][/quote]
  14. [size="4"][color="#FF0000"][b]Mac OS'un sonu[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/mac-os-un-sonu-50515--.html[/quote] 17 Şubat 2012 Cuma [quote][b]Mac OS'un sonu geldi! Apple'ın işletim sistemi Mac OS en sonunda tarih oldu... Ama durum pek de anladığınız gibi değil... Apple'ın yeni işletim sistemi Mountain Lion resmen tanıtıldı ama bu tanıtım, Mac OS'un da sonunu getirdi! Apple, dün yaptığı duyuru ile yeni işletim sistemi OS X Mountain Lion'u resmi olarak sahneye çıkarttı. Mac OS X Lion'a göre tablet-benzeri özelliklerle dikkat çeken yeni işletim sistemi, aslında bir devrin de kapandığına işaret ediyor. Apple, daha önce tüm işletim sistemleriiçin Mac OS ismini kullanıyordu. Örneğin bir önceki sürüm Mac OS X Lion adıyla biliniyordu. Ancak yapılan yeni açıklamada "Mac" ismi hiç kullanılmadı ve yeni sürümün adı OS X Mountain Lion olarak belirtildi. Görünüşe göre şirket, Mac ismini bundan böyle yazılımdan ayırarak sadece donanım için kullanmaya karar vermiş durumda. Bu sayede işletim sistemi, Mac sistemlerin dışına da taşabilecek. Aynı şey, iPhone ve iPad'de kullanılan iOS için de daha önce yaşanmıştı. Apple iOS'u başlarda iPhone iOS olarak lanse etse de, daha sonra cihazların isimleri işletim sisteminin isminin başında kullanılmamaya başlanmıştı. [/b][/quote]
  15. [size="4"][color="#FF0000"][b]Son sürüm tarayıcılar kapıştı[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/son-surum-tarayicilar-kapisti-50459--.html[/quote] 16 Şubat 2012 [quote][b]Chrome 17 ve diğer tarayıcılar karşı karşıya! [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20120216111729_browser.jpg[/img] Chrome 17, Firefox 10, Opera ve IE9 kapıştı; ortaya işte bu sonuçlar çıktı... Chrome 17'nin, Firefox ve Opera'nın yeni sürümlerinin yayınlanmasının ardından hız testinin zamanının geldiğini düşünen Lifehacker.com, en popüler 4 tarayıcıyı yeniden karşı karşıya getirdi ve şaşırtıcı sonuçlar elde etti. Hangi tarayıcıyı kullanacağımızı seçerken, hız dışında sunulan özellikler gibi birçok faktöre dikkat ediyoruz. Dolayısıyla testin sonuçlarının karar vermenizi sağlamaktan çok, kararınızda size yardımcı olacaktır. IE 9, Chrome 17, Firefox 10 ve Opera 11.61'in katıldığı Lifehacker'ın testi JavaScript ve CSS testlerinden oluşuyor. Bunun yanısıra Chrome'un yeni ön-işleme özelliği de sınanmış. Tüm testler Windows'da gerçekleştirilmiş. Not: Firefox 7, Chrome 14, Opera 11.51 ve IE9'un yer aldığı bir önceki testin sonuçlarını bu haberimizde inceleyebilirsiniz. Soğuk açılış (kazanan: Chrome): Bu testte Chrome, kendisini tüm tarayıcılardan önce göstererek birinci olmuş. Bir saniye sonra açılan Firefox ise sonuncu. Sekme yükleme (kazanan: Opera): 9 tane sekmeyi sadece 6 saniyede açan Opera, bu işi diğerlerinden yaklaşık 3 kat hızlı yaparak rakiplerine toz yutturmuş. Firefox ve IE, sekmeleri 17 saniyede açarken Chrome, 22 saniye ile adeta sürünmüş. URL yükleme (kazanan: Chrome): URL yazarak sayfayı yükleme hızını test eden Lifehacker, sayfanın Enter'a basar basmaz yüklendiğini görmüş. IE sayfayı yaklaşık yarım saniyede açarken, Opera ve Firefox ise sayfayı 1.35 saniyede açmış. JavaScript (kazanan: Chrome): JavaScript testinde Chrome her zamanki gibi farkla birinci, Firefox ise uzak arayla ikinci. DOM/CSS performansı (kazanan: Opera): CSS testlerinde de durum alışıldığı gibi. Opera, CSS testinde rakiplerini ezip geçiyor. 9 sekme açıkken bellek kullanımı (kazanan: Firefox): Firefox'un belleğe ne kadar aç olduğunu düşündüğümüzde, 9 sekme açıkken en az bellek harcayan tarayıcı olması gerçekten şaşırtıcı. 9 sekme ve 5 eklenti ile bellek kullanımı (kazanan: Firefox): Eklentiler, bellek kullanımını artırıyor olsa da testlerdeki birinciyi değiştirmiyor. Firefox'u sırasıyla Opera ve Chrome takip ediyor. Toplam puanlar Lifehacker, toplam sonuçlara bakmamanızı ve sadece sizin için önemli olan sonuçları incelemenizi öneriyor. Ancak yine de bir kazanan görmek isteyenler, aşağıdaki sıralamaya göz atabilirler. 1. Chrome: 69% 2. Firefox ve Opera: 63.2% 3. Internet Explorer: 48% Lifehacker'ın bir önceki testinde birinci Opera idi. Chrome'un dördüncülükten birinci sıraya fırlamasının nedeni olarak ise yeni ön-işleme ve JavaScript performansı gösteriliyor. [/b][/quote]
  16. [size="4"][color="#FF0000"][b]Windows 8'deki Linux Etkileri[/b][/color][/size] [quote]http://www.beyazgazete.com/haber/2012/2/16/windows-8-deki-linux-etkileri-1054220.html[/quote] 16 Şubat 2012 Perşembe [quote][b]İster "çalmak" deyin, ister ödünç almak veya ilham almak, Windows 8'in Linux'dan birçok öğeyi taklit ettiği tartışılıyor. Windows 8 ve Linux, hem tasarım, hem fikir, hem de hedef kitleleri açısından önemli farklar taşısalar da, işletim sistemi olarak aynı temel prensipler üzerine kurulular ve birtakım benzerlikler kaçınılmaz. [img]http://images.beyazgazete.com/haber/2012/2/16/20120216_windows-8-deki-linux-etkileri.jpg[/img] Bu yazıda, Windows 8'in Linux'dan ödünç aldığı 8 özelliği bir araya getirildi. 1. Dosya kopyalama kutucuğu Microsoft'un Windows 8'e yerleştirdiği yeni kopyalama/taşıma iletişim kutusu, artık tüm işlemlerin ilerlemesini ayrıntılı bir grafik ile gösteriyor ve belirli işlemleri seçerek duraklatmaya da izin veriyor. Linux'un Dolphin ve Nautilus dosya yöneticilerini andıran yeni iletişim kutusu, açık kaynak topluluğu arasında tartışma yarattı. Microsoft ne yaptı: Dosya işlemlerinde bir sorun çıktığında, Windows 8 tüm işlemi durdurmuyor ve sorunu hata kuyruğunda bekletiyor. 2. ISO bağlama Windows 8 ile Deamon Tools gibi üçüncü parti araçlara gerek kalmadan ISO imajlarını bağlayabileceksiniz. Microsoft ne yaptı: Hiçbir Linux dağıtımı, ISO bağlamayı Windows 8'deki kadar kolay bir hale getirmiyor (üçüncü parti araçlar ve komut satırı numaraları hariç). 3. Windows to Go Kurumsal kullanıcılar, Windows to Go ile Windows 8'lerini boot edebilen bir USB flaş sürücüsünde taşıyabiliyorlar. Microsoft ne yaptı: Bu tür 'canlı ' ortamlar, Linux dünyasında bir süredir mevcutlar. Ancak performansları doğal bir işletim sistemi kadar iyi hiçbir zaman olmadı. Windows 8 ise USB 2.0 üzerinde bile akıcı olarak çalışıyor. 4. Metro arayüzü Metro arayüzünün temel fikri, ilk olarak Media Center ve Zune donanımında 5 seneden önce ortaya çıktı. Ancak Microsoft bu fikri ilk ortaya atan değildi. Ubuntu gibi dağıtımlar ve Gnome gibi masaüstü ortamları, kullanıcı arayüzünü benzer bir hale getirmeye çalışmışlardı. Microsoft ne yaptı: Microsoft, Metro arayüzü ile çok riskli bir adım atıyor. Ancak arayüzün dokunarak veya kalemle çok rahat bir şekilde kullanıldığı kesin. önceki sayfa 3/4 sayfa sonraki sayfa Windows 8'in Linux'dan ödünç aldığı 8 işlev! Bugün, 00:03 Sosyal entegrasyon, USB 3.0 için doğal destek... Resimlerle: Windows 8'in artıları, eksileri Video: Windows 8 ön-beta gösterildi - I Sosyal entegrasyon, USB 3.0 için doğal destek... 5. Sosyal entegrasyon Ubuntu gibi Linux dağıtımlar, varsayılan olarak sosyal medya entegrasyonuna sahipler. 'Ben ' menüsü Ubuntu 10.04'ün alpha sürümlerinde ortaya çıkmıştı ve masaüstünüzden sosyal durumunuzu güncellemenize izin veriyordu. Microsoft ise Windows 8'in geliştirici önizleme sürümüne Tweet@Rama, Photo Picker ve Socialite uygulamalarını ekledi. 6. USB 3.0 için doğal destek Building 8'in ilk gönderisinde, USB 3.0 için doğal destekten bahsediliyordu. Bu ise 'Linux bunu 3 yıldır yapıyor ' yorumlarının yapılmasına neden oldu. 7. Bulut entegrasyonu Windows 8 ve Linux, verilerinizi bulutla eşitleyebilmenizi sağlayan özelliklerle geliyor. Ubuntu 11'deki Ubuntu One ile 5GB ücretsiz yedekleme alanına sahip oluyorsunuz. Microsoft ne yaptı: Windows 8, 25GB depolama alanı sunan SkyDrive ile sıkı bir entegrasyona sahip olacak. Bu alanda sadece fotoğraflarınız ve müzikleriniz değil, kullanıcı hesabınız da saklanabilecek. Bu sayede istediğiniz yerden hesabınıza oturum açabileceksiniz. 8. ReFS Yeni ReFS dosya sistemi, ilk olarak Windows Server 8'de kendini gösterecek. Ancak yeni jenerasyon dosya sisteminin istemci sürümü de yolda. Dosya sistemi, ZFS ve Linux'dan türeyen Btrfs'ye oldukça benziyor. Zira ReFS, Microsoft Storage Services ile görüntüleri yazma sırasında kopyalama işlemini destekliyor. ReFS, içerik doğrulamak üzere checksum ve B+ Trees desteği de sunuyor. Microsoft ne yaptı: Microsoft'un ReFS'ye sıfırdan başlamadığını söylemek mümkün. Şirket, ZFS ve Btrfs'yi yakından inceleyerek onlardan oldukça 'etkilenmiş ' görünüyor. [/b][/quote]
  17. [size="4"][color="#FF0000"][b]Newton'a Göre Kıyamet 2060'da Kopacak[/b][/color][/size] [quote]http://www.haber365.com/Haber/Newtona_Gore_Kiyamet_2060da_Kopacak/[/quote] 16.02.2012 Perşembe [quote][b]Isaac Newton'un, kıyametin ne zaman kopacağını öngördüğü el yazmaları İsrail'de gün yüzüne çıktı. İsrail Ulusal Kütüphanesi, bilim adamı Isaac Newton'un teolojik metinlerini dijital ortama aktardı. Kütüphane, Newton'un el yazısıyla kaleme alınmış yaklaşık 7 bin 500 sayfadan oluşan teolojik metinlerini internete aktardı. Metinlerde, İncil'in yorumları, teoloji, eski kültürlerin tarihi, Yahudi Tapınağı gibi konuların ele alındığı belirtildi. Koleksiyonun, Newton'un, şifreli olduğuna inandığı gizli bilgiyi ortaya çıkarma girişimleri ve hesaplamalarında kendisine yardım eden taslak haritaları, aynı zamanda ünlü bilim adamının 2060'da kıyamet kopacağı öngörüsünü içerdiği ifade edildi. İsrail Ulusal Kütüphanesi, el yazmalarının, Newton'un bilimine ve kişiliğine ışık tutulmasına yardım edeceğini açıkladı. [/b][/quote]
  18. [size="4"][color="#FF0000"][b]Telefon Uygulamalarındaki Tehlike[/b][/color][/size] [quote]http://www.haber365.com/Haber/Telefon_Uygulamalarindaki_Tehlike/[/quote] 16.02.2012 Perşembe [quote][b]Akıllı telefonlara yüklenen Twitter, Facebook ve Fousquare gibi popüler uygulamalar kullanıcıların rehberindeki telefon numaralarını ve e-posta adreslerini olduğu gibi, şifresiz bir şekilde, sunucularında saklıyor. Akıllı telefonlara yüklenen Path isimli uygulamanın telefon rehberini olduğu gibi yazılımın kendi sunucularında saklandığı ortaya çıkınca Path'ın CEO'su Dave Morin, özür dilemiş ve gelen güncelleştirme ile beraber adres defterinin sunuculara aktarılması kullanıcının onayına bırakılmıştı. Ancak görünen o ki Path, aslında telefon rehberinizi ve e-mail'inizi sunucularında saklayan tek uygulama değil. The Next Web'in yayınladığı son rapora göre iPhone'larda milyonlarca kişinin kullandığı Facebook, Twitter, Foursquare ve Instagram gibi popüler uygulamalar, adres defterinize ulaşıyor ve bilgilerinizi sunucularında saklıyor. Twitter, yaptığı son açıklamada da kullanıcıların adres defterini 18 ay boyunca sunularında sakladığını kabul etti. Ancak işin daha da kötüsü uygulamaların şifrelemeden bu bilgileri saklaması... Örneğin mobil telefon numarası (888)-888-8888 ve e-mail adresi [email protected] olan birinin hesabı şu şekilde tutuluyor: {"name":"Jane Smith","phones":["(888) 888-8888","(222) 222-2222"],"emails": ["[email protected]","[email protected]"],"record_id":1}] Foursquare'in sözcüsü Erin Gleason, HuffPost'a yaptığı açıklamada hiçbir şekilde kullanıcıların rehberini sunucularında saklamadıklarını, kullanıcıların arkadaşlarını ararken rehberden faydalanıldığını; ancak asla bilgilerin saklanmadığı dile getirildi. [/b][/quote]
  19. [size="4"][color="#FF0000"][b]Facebook da 'Gerçek Hesap' uygulamasına geçiyor[/b][/color][/size] [quote]http://www.teknokulis.com/Haberler/Internet/2012/02/16/facebook-da-gercek-hesap-uygulamasina-geciyor[/quote] 16.02.2012 [quote][b][color="#0000FF"]Twitter'dan alışkın olduğumuz 'Verified Account' özelliği, Facebook'taki sahte hesapları yok etmeyi amaçlıyor.[/color] Twitter'da bazı hesapların yanında, mavi bir baloncuk içerisindeki tick (doğru işareti) dikkatinizi çekmiştir. Bu küçük logo, izlediğiniz Twitter hesabının gerçek olduğunu gösteriyor. Twitter bu özelliği özellikle ünlü insanların hesaplarında kullanıyor ve bu sayede sahte hesapları da rahatlıkla ayırt edebiliyoruz. Benzer bir uygulamayı Facebook da yakın zamanda kullanmaya başlayacağının açıklamasını yaptı. Bu sayede sahne ismi kullanan sanatçılar, isterlerse kimliklerinde yazan isim dışında bir takma ismi kullanarak da 'Verified Account' yani 'Gerçek Hesap' ibaresi alabilecekler. Bu yeni servis sayesinde gerçek ismi Stefani Germanotta olan Lady Gaga, Facebook üzerinde Lady Gaga ismiyle onaylı bir hesap sahibi olabilecek. Bu yeni sistemi kullanan ünlüler 'People to subscribe to - Kimi takip etmeli' sekmesinin altında daha sık görünecek ve arama sonuçlarında daha üstte çıkacaklar. Facebook'un Gerçek Hesap sistemine geçmek için başvurma gibi bir durum söz konusu değil. Tıpkı Twitter'daki gibi, eğer Facebook size 'Gerçek Hesap mı bu?' diye sorarsa, kimlik fotoğrafınızı (daha sonra silinmek üzere) paylaşıyorsunuz ve Facebook'un 'Verified Account' damgasını almaya hak kazanıyorsunuz. Editörün notu: Twitter'ı deplasmanda yenmeye çalışacak olan Facebook, neredeyse sekiz kat daha fazla kullanıcıya sahip olmasının avantajıyla bu maçı kazanabilir. Bekleyelim, görelim. [img]http://i.tmgrup.com.tr/tkn/2012/02/16/421342490413.png[/img] [img]http://i.tmgrup.com.tr/tkn/2012/02/16/421007895668.png[/img] [/b][/quote]
  20. [size="4"][color="#FF0000"][b]Elektrik hattından internet geliyor[/b][/color][/size] [quote]http://haber5.com/teknoloji/elektrik-hattindan-internet-geliyor[/quote] 15 Şubat 2012 [quote][b]Mevcut elektrik hatlarını kullanarak, en uzak bölümde bile yüksek hızda internet erişimi [img]http://haber5.com/u/12/02/15/14/759b/TPL_NK_250x250cutout.jpg[/img] TP-LINK standart, güvenli, kesintisiz yüksek hızda bağlantı isteyenler ve kablolu internet erişiminden vazgeçemeyenler için ev ya da ofisteki elektrik tesisatı üzerinden 500 mbps hızında internet bağlantısını her odaya taşıyabileceğiniz Powerline Adaptörü TL-PA511′i üretti. Prize kolaylıkla takılan yeni şık adaptörler ile evde ya da işyerinde kablo döşemeden, mevcut elektrik hatlarını kullanarak, en uzak bölümde bile yüksek hızda internet erişimi sağlanıyor. TL-PA511′in 500 Mbps’lik bir bağlantı hızı ile çoklu HD video akışı, 3D film oynatma, online oyun oynama, gibi multimedya uygulamalarında kesintisiz yüksek hızda iletişim sağlanıyor. TL-PA511, tümleşik QoS ve güçlü AES şifreleme ile IPTV set-top box, oyun konsolları, Ağ depolama cihazları, bilgisayarlar, Smart Tv ve diğer network aygıtlarının ağa güvenli bağlanmasına olanak tanıyor. [/b][/quote]
  21. [size="4"][color="#FF0000"][b]Google Dns'leri günlük 70 milyar işlemi geçti![/b] [/color][/size] [quote]http://www.bilisimlive.com/google-dnsleri-gunluk-70-milyar-islemi-gecti-8921.html[/quote] 15 Şubat 2012 [quote][b]Google'ın Genel Dns'leri 8.8.8.8 ve 8.8.8.4 günlük 70 milyar işlemi geçerek en çok kullanılan Dns Servisi oldu. Google 2009 yılında, internette gezinmeyi daha hızlı ve güvenli yapmak için DNS servisini kullanıma açmıştı. O dönemlerde Open Dns servisi de aynı hizmeti kullanıcılara ücretsiz olarak veriyordu. Hizmet ilk duyurulduğunda Open Dns yöneticileri, Google'ın kendilerine rakip olmadığını Open Dns ile kullanıcılar gezinmeyi daha iyi yönetebileceklerini belirtmişlerdi. Buradan'da aslında ücretsiz olarak sundukları hizmeti dahi Google'ın geçebileceğine ihtimal vermemişlerdi. Google bugun resmi bloğunda dns servislerinin günlük 70 milyar işlemi aştığını belirtti. Google Dns'in şu anda dünyada en çok işlem gören dns servisi olduğu belirtiliyor. Google Resmi Bloğu'nda dns trafiğinin %70'inin ABD dışından geldiğini bunun yanı sıra Avrupa ve Asya'dan oldukça yoğun trafik geldiğini belirtti. Ayrıca henüz Google Dns'in kullanımının münkün olmadığı Japonya, Nijerya, Avustralya ve Hindistan'da da hizmetin kısa zamanda sunulması için çalışmalar yapıldığı belirtildi. [/b][/quote]
  22. [size="4"][color="#FF0000"][b]Korsan film gerçeği[/b][/color][/size] [quote]http://www.chip.com.tr/konu/korsan-film-gercegi_32023.html[/quote] 15.02.2012 [quote][b][color="#FF0000"]İndirdiğiniz bir korsan film sizce gişe hasılatını ne kadar etkiliyor? Cevap: "Hiç!"[/color] Film endüstrisindeki iddiaların aksine, Minnesota Üniversitesi'nde ve Wellesley College'de yapılan bir araştırmaya göre bir filmin torrent yoluyla korsan indirilme sayısı, Amerika gişe rakamlarını hiç etkilemiyor. The Paper gazetesinde çıkan bir habere göreyse "yasadışı indirilen filmler" gişe hasılatını kötü yönde etkiliyor. Ama bahsettiğimiz araştırmaya göre ileri sürülen bu düşünce, en azından Amerika sınırları içerisinde pek de doğru değil. Konu uluslararası piyasa olduğunda ise, gişe hasılatlarında bir düşüş gözlendiğini de eklemekte yarar var... Özet olarak BitTorrent 'ten indirilen içeriğin Amerika gişe hasılatlarına negatif bir etkisi olduğu söylenemez. Uluslararası piyasadaki düşüşün sebebi ise, bazı ülkelerde filmlerin sinema salonlarına geç ulaşması. İnsanlar filmin gösterime girmesini beklemek yerine indirmeyi tercih ediyorlar ve bu da hasılatı derinden yaralıyor. [/b][/quote]
  23. [size="4"][color="#FF0000"][b]Antenden bedava TV döneminin sonu: 4G, analog TV bandını kullanacak[/b][/color][/size] [quote]http://www.teknokulis.com/Haberler/Mobil/2012/02/15/antenden-bedava-tv-doneminin-sonu-4g-analog-tv-bandini-kullanacak[/quote] 15.02.2012 [quote][b]Avrupa parlamentosu, tüm Avrupa ülkelerine, analog TV yayınlarında kullanılan 800 MHz bandını 2013'ten itibaren 4G şebekesine tahsis edileceğini iletti. BTK raporuna göre Türkiye'de ise bu tarih 2015 [img]http://i.tmgrup.com.tr/tkn/2012/02/15/400x279/tv-anten-4g-617465348098400279.jpg[/img] Bir tahminde bulunmamız gerekirse, 4G şebekesinin ülkemizde yaygın halde kullanılmasına en az iki yıl olduğunu söyleyebiliriz. Bu aynı şekilde Avrupa ülkeleri için de geçerli. Fakat ülkeden ülkeye değişen sinyal frekansı aralıkları, iletişimde sorun yaşanmasına sebebiyet verebiliyor. Neden analog TV bandı? Şu anda analog TV yayınları için 800 MHz bandı kullanılıyor. Yani evlerimizde, çatıdaki antene bağlı olarak izlediğimiz TV yayınlarının kullandığı bant, 800 MHz bandı. Avrupa Parlamentosu, 800 MHz bandının 2013 yılından itibaren 4G şebekesi tarafından kullanacağını açıkladı. 800 MHz bandı, özellikle uzun mesafeleri daha az kayıpla kat edebildiği ve binaların içinden de yine sinyal gücünü fazla yitirmeden geçebildiği için tercih edilmiş. Tüm dünyada kabul edilecek bir standart sayesinde iletişimin daha kolay hale geleceğini belirten yetkililer, analog TV yayınlarının artık neredeyse bittiğine de dikkat çektiler. Avrupa Parlamentosu, tüm Avrupa ülkelerinde 800 MHz bandının sadece 4G sinyallerinin dağıtılması için kullanacağının bildirisini yaptı. Haziran 2011'de BTK konuyu araştırmış Araştırmalarımızda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK), Haziran 2011'de konuyla ilgili bir araştırma yaptığını bulduk. Hazırlanan raporda şöyle deniyor; 'AB'de çoğu üye ülkede analog karasal yayın yapan kanalların sayısı 6'yı geçmemektedir. Yayın ve program yardımcı hizmetler için birkaçı hariç diğer ülkelerde birincil tahsis yapılmayarak 470-862 MHz bandında boş yerlerde ikincil tahsis yapılmıştır. Bununla beraber GE-06 anlaşmasında belirtildiği üzere 14 üye ülke DVB-H standardı kullanarak mobil TV yayını planlamaktadır' BTK tarafından hazırlanan Milli Frekans Planında radyo ve TV yayın hizmetleri için ayrılmış frekans bandlarından UHF 470-862 MHz frekans bandı halen analog TV yayınları için kullanılmakta olup, ITU RRC-06 sonucu bu bantda 2015 yılından itibaren tamamen sayısal yayıncılığa geçilecektir. Görünen o ki, analog yayın yapan kanalların ve sadece anten ile televizyon izleyen insanların, 2015 yılı itibari ile artık dijital yayına geçmeleri gerekecek. Ülkemizde dijital yayınların hepsinin belirli bir ücret karşılığında izlenebildiğini düşününce, durumun ses getirip insanları rahatsız edip, etmeyeceğini bekleyip göreceğiz. [/b][/quote]
  24. cad 5 ile cad 6 kabloların material özellikleri aynı olup tek farkları ise cad 5 kabloda blendaj kullanılmamaları,cad 6 kabloda daha hızlı veri akışı için frekans kaybını önlemek için alüminyum blendaj kullanılmasıdır.İletkenlik için maliyet düşürmek bazında [b][color="#FF0000"]bakır[/color][/b] kullanırlar,kaliteli iletkenlik için altın alışımlı olanlarıda vardır ki onlar normallerine göre pahalıdır.Mıknatısım olmadığından test etmedim,lakin kablonun dışında uygulalanan mıknatıs testindeki çekim belki kablo içinde yerleştirilen blendajına bağlı olarak görünebilir. Lan kabloların içeriği 8 uçlu gelmesine karşın bu 8 uçtan yanlızca 4 ucu veri alış-verişte kullanılıyor,diğer 4 uç hizmet dışıdır.
×
×
  • Create New...