Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. Artık dvd playerlerin yerlerine media palyer gelmiş durumda,ona hdd yi bağlıyorsun tüm formatlı medyanızı rahat izleyebilirsiniz.
  2. [size="4"][color="#4169E1"][b]Güneş'te Korkutan Patlama[/b][/color][/size] [quote]http://www.haberprogram.com/h/2012/03/08/213819-guneste-korkutan-patlama.php[/quote] 08 Mart 2012 Perşembe [quote][b]Güneş'te meydana gelen son 5 yılın en büyük patlamasının, tüm dünyada elektrik ve uydu navigasyon sistemleri ile uçuşları etkileyecek... Colorado'daki Uzay Hava Tahminleri Merkezi, salı gecesi Güneş'te son beş yılın en şiddetli patlamasının meydana geldiğini ve ortaya çıkan radyasyonun çarşamba gece yarısından itibaren Dünya'da iletişim ve elektrik sistemlerini etkileyebileceği uyarısında bulundu. Manyetik fırtınanın, elektrik sistemlerini etkileme potansiyeli taşıdığını belirten yetkililer, fırtınanın yaydığı elektro manyetik dalgaların uydulara da zarar verebileceğini söyledi. Yetkililer, fırtınanın yol açtığı radyasyon nedeniyle Kuzey ve Güney Kutbu üzerinden uçuşların da yapılamayacağını kaydetti. [/b][/quote]
  3. [size="4"][color="#0000FF"][b]Başlat menüsü geri geldi[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/baslat-menusu-geri-geldi-51082--.html[/quote] 07.03.2012 [quote][b]Windows 8'de başlat menüsünün olmaması sizi de rahatsız ettiyse, işte onu geri getirmenin yolu... Yayınlandığı ilk gün 1 milyonun üzerinde indirilme sayısına ulaşan Windows 8 Kullanıcı Önizlemesi, uzun süredir Windows kullananlar için alıştıkları bir şeyin ortadan kalkmasına sahne oldu: Windows 8'in masaüstü versiyonunda, yıllardır alıştığımız Başlat menüsü yoktu. Bu olaydan rahatsızlık duyanlardan biri, Stardock şirketinin kurucusu ve CEO'su Brad Wardell. Wardell ve ekibi bu konuda bir şeyler yapmak için karar almışlar ve tıpkı eski günlerde olduğu gibi, Windows 8'in sol alt köşesine Başlat simgesi ve tıklandığında alıştığımız Başlat menüsünü getirecek Start8 isimli bir uygulama üzerinde çalışmaya başlamışlar. Ayrıca Başlat simgesine sağ tıkladığınızda, Çalıştır ve Bilgisayarı Kapat gibi seçeneklerin olduğu bir başka menüye de ulaşabileceksiniz. Wardell, blogunda yayınladığı yazıda şöyle diyor: "Metro'yu sevdim, fakat tablet bilgisayarım için... Ama bir masaüstü kullanıcısı olarak, benim daha tutarlı ve masaüstümde halledebileceğim, işlerimi daha akıcı halledebileceğim bir şeye ihtiyacım var ve yeni bir program başlatmak için her seferinde uygulamalar okyanusunda cebelleşmek istemiyorum." Start8 uygulaması yayınlanmış durumda... Uygulamanın web sayfasında bulunan e-posta formunu doldurarak, gerekli indirme bağlantısının e-postanıza gelmesini sağlayabilirsiniz. [code]http://www.stardock.com/products/start8/[/code] [/b][/quote]
  4. [size="4"][color="#0000FF"][b]İnternette bir gün kaç DVD'ye sığar?[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/internette-bir-gun-kac-dvd-ye-sigar--51086--.html[/quote] 07 Mart 2012 Çarşamba [quote][b]İnternetin ne kadar büyük olduğunu söyler dururlar. Ancak bunu tahayyül etmek için bazı örnekler vermek gerekiyor. MBAOnline.com sitesi hazırladığı bir grafikle internetin devasa büyüklüğünü gözler önüne serdi. Araştırmaya 24 saatte internette yapılan işlemlerin sayısı inanılmaz boyutlarda. İşte o grafikten başlıklar: 24 saat içerisinde internette... 294 milyar e-mail gönderiliyor. 2 milyon blog postalanıyor. 864 bin saatlik video YouTube'a yükleniyor. Dahası da var... 1 günlük internet trafiğindeki her tür bilgiyi ve işlemi depolamak isteseniz bunun için 168 milyon DVD'ye ihtiyacını olacak. 1 günlük internet trafiğindeki işlemleri sıradan postayla yapmak isteseniz bu tam 2 yılınızı alacak. 1 günde postalanan 2 milyon blogu Time dergisinde yayınlamaya kalksanız 770 yıllığına derginin bütün sayfalarını rezerve etmiş olursunuz. Grafikte sosyal medyayla ilgili bilgiler de yer alıyor. Örneğin Facebook'u günde 172 milyon farklı (unique) kişi ziyaret ediyor. Twitter için bu sayı 40 milyon. LinkedIn için 22, Google Plus için 20, Pinterest için ise 17 milyon kişi. Kullanıcıların sadece Facebook'ta 24 saat içinde harcadıkları süre 4.7 milyar dakika. Facebook'da 24 saat içinde 532 milyon kez durum update ediliyor. Yine Facebook'ta bir günde 250 bin fotoğraf ediliyor. Eğer bu fotoğrafları basıp üst üste koyarsanız 80 tane Eyfel Kulesi kadar uzun olur. Netflix'le ilgili istatistikler de ilginç. İnsanlar eski tv dizilerini ve filmleri seyretmek için netflix'te günde 22 milyon saat geçiriyorlar. YouTube'a bir günde yüklenen 864 bin saatlik video, 98 yıl boyunca durmaksızın kedi videosu izlemenizle eşdeğer süreye sahip. İnternet kullanıcıların her gün 14.6 dakikayı porno izlemeye ayırıyor. Pandora sitesinde günde 18.7 milyon saat müzik dinleniyor. Dünyaya bir günde ortalama 371 bin bebek gelirken, bir günde 378 bin iPhone satılıyor. Günde ortalama 1288 yeni uygulama indiriliyor. [/b][/quote]
  5. [size="4"][color="#4169E1"][b]Facebook sunucularını soğutacak teknoloji![/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/facebook-sunucularini-sogutacak-teknoloji-51087--.html[/quote] 07 Mart 2012 Çarşamba [quote][b]Facebook, veri merkezlerindeki sıcaklığı kontrol edebilmek için yeni nesil bir teknoloji geliştirmeye çalışıyor. Geliştirilmek istenen teknoloji, sunucular üzerindeki basınca göre sunuculardaki iş yükünün otomatik olarak yer değiştirmesini sağlayacak. Facebook, Soğutma Otomasyonu olarak adlandırılan teknolojinin patentini almak için 2010’da başvuru yapmıştı. Facebook mühendisleri Amir Michael ve Michael Paleczny tarafından geliştirilen teknoloji, sunucuların “soğutulma ihtiyacına” göre iş yüklerini kendi aralarında otomatik olarak dengelemelerini öngörüyor. Sunucular ne kadar ısınırsa, soğutma maliyeti de o kadar yükseliyor. Yeni teknolojiyle amaç, tüm sunucuların ne kadar ısınsalarda hata vermelerini önlemek. İki mühendis, “Sunucuların soğuma gereksinimlerini tespit ederek, hata vermeden çalışabilecekleri en yüksek sıcaklığı belirleyebileceğiz” dedi. Facebook, söz konusu teknolojiyi şu an kullanıp kullanmadığı konusunda bir açıklama yapmadı. Facebook’un rakibi Google ise “Spanner” adını verdiği platformla, sunuculardaki ısı limiti aşıldığı anda veri yüklerini otomatik olarak değiştiriyor. HP, Opengate Data Systems, ve SynapSense gibi şirketlerde, sunucu sayıları giderek artan şirketler için çeşitli soğutma sistemleri geliştiriyor. SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR? Facebook’un soğutma sistemi, veri merkezlerindeki sunucu ünitelerini soğuk ve sıcak koridorlar arasına yerleştirmeye dayanıyor. Bu şekilde, iki koridor arasındaki basınç farkı, soğuk koridordaki havayı sunucular boyunca sıcak koridora iletecek ve hava burada veri merkezinin dışına atılacak. Algılayıcı monitörler iki koridor arasındaki basınç farkını denetleyecek ve sunucuların iş yükünü buna göre belirleyecek. Basınç farkı oluştuğUnda, bir sunucu ısı limitini aşmadan sadece belli miktar iş yükü taşıyabilecek. Facebook, yeni teknolojisiyle sunuculardaki iş yükünü değiştirebileceği gibi, veri merkezinin fanlarını da kontrol ederek, soğuk ile koridor arasında belli bir basınç farkı oluşturabilecek. Facebook, soğutma otomasyonu sistemi sayesinde, sunucularındaki küçük fanları azaltmayı veya tamamen kaldırmayı, böylece maliyet azaltmayı planlıyor. Şirket, Oregon, Prineville’de inşa ettiği yeni veri merkezinde, hem yeni soğutma sistemini, hem de yeni tasarım sunucularını kullanmayı, böylece maliyetten olabildiğince kısmayı amaçlıyor. Facebook sunucularının sayısı 2009'da 30, 2010'da 60 bine ulaştı. Şirketin bugün sahip olduğu sunucu sayısının 100 binin üzerinde olduğu düşünülüyor. [/b][/quote]
  6. [size="4"][color="#4169E1"][b]IE 10 ortaya çıktı[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/ie-10-ortaya-cikti-51054--.html[/quote] 06 Mart 2012 [quote][b] [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20120306025903_ie10.jpg[/img] IE 10'daki yeni özellikler! Windows 8'in Tüketici Önizleme sürümü, IE 10'a bakın hangi yenilikleri getirdi... Windows 8'in Tüketici Önizleme sürümünün geçen hafta yayınlanmasıyla beraber Internet Explorer'ın son sürümü IE 10 da ortaya çıktı. Microsoft ise bu kez blog'unda IE 10'daki yeni işlevlerle ilgili bilgiler verdi. Microsoft'tan Ted Johnson, IE developer blog sitesinde IE 10'un Geliştirici Önizleme sürümündekine göre yeni ve güncellenen Web platformu özelliklerinden bahsetti. Buna göre IE 10'un Tüketici Önizleme sürümü, XMLHttpRequest için Çapraz-Kaynaklı Kaynak Paylaşımı (CORS), birlikte çalışabilen HTML5 Quirks modu ve sitelerin ActiveX eklentilerine ihtiyacı olduğunu haber veren Meta etiketleri gibi yeni özelliklere sahip. Bu eklentiler, daha önceden de bildirdiğimiz gibi sadece IE 10'un masaüstü sürümünde çalışıyor. IE 10'un Geliştirici Önizleme sürümünden bu yana geliştirilen bazı özellikler de var. Bunlar arasında HTML5 sürükle ve bırak API'ları, XMLHttpRequest geliştirmeleri ve SVG filtre efektleri var. Geliştiriciler, bu yenilikler hakkında bilgi edinmek için bu sayfayı ziyaret edebilirler. [code]http://msdn.microsoft.com/en-us/library/ie/hh673549%28v=vs.85%29.aspx[/code] [/b][/quote]
  7. [size="4"][color="#4169E1"][b]Facebook oraya da el attı[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/facebook-oraya-da-el-atti-50980--.html[/quote] 04 Mart 2012 [quote][b] [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20120304073117_facebook.jpg[/img] Facebook'un yapmadığı bir bu kalmıştı, sonunda onu da yapıyor... İşte dev sitenin yeni projesi! Fukushima depremiyle büyük bir afet geçiren Japonya'da olası yeni depremlere karşı yeni sistemler geliştiriliyor. Facebook da bu noktada kendi sistemini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Disaster Message Board ismini taşıyan bu sistemi Facebook, ilk olarak Japonya'da test ediyor. Felaket sayfası olarak da nitelendirilebilecek bu sayfa herhangi bir felaket anında kullanıcıların iyi durumda olduğunu paylaşabilmelerini sağlıyor. Kendilerini güvende hissedenlerin sayfada bunu belirtmesiyle çalışan sistem, böylece iletişim ağlarının koptuğu böyle anlarda oldukça işe yarayacak gibi görünüyor. Tabi önce, çalışan bir internet bağlantısı bulmak gerekecek... [/b][/quote]
  8. [size="4"][color="#4169E1"][b]Yoksa Uzay Savaşları başladı mı?[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/yoksa-uzay-savaslari-basladi-mi-50988--.html[/quote] 04 Mart 2012 Pazar [quote][b] [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20120304013242_uzay.jpg[/img] Birbiri ardına düşen uydular, yetkililerden yabancı ülkeleri suçlayan beyanatlar... Uzaya taşınan işbirlikleri ve ana sorunlar. Acaba Yıldız Savaşları başladı ve sürüyor mu? Rusya geçen Şubat'ta çok önemli bir askeri uyduyu, Ağustos ayında bir haberleşme uydusunu, geçen ay ise başka bir uyduyu teknik sorunlar nedeniyle kaybetti. Bitmedi, Rusya'nın iddialı uzay aracı Phobos-Grunt, Mars gezegine giderken, yönünü Mars'a çevirerek motorlar çalışmadığı için Dünya Yörüngesinden çıkamadı ve Pasifik'e düştü. Rus yetkilere göre başarısızlıklarda yabancçı ülkelerin parmağı var... Mars gezegenine giderken yolda kalan Rus uzay aracının parçaları Şili açıklarında Pa­sifik Okyanusuna düştü. Aracın düştüğü Rus Uzay Savunma Kuvvetleri sözcüsü Albay Aleksey Zolotukhin tarafından açıklandı. Yaklaşık 2 aydır Dünya yörüngesinde dönen 13 tonluk aracın bütün parçalarının aynı yere düşüp düşmediği bilin­miyor. 170 milyon dolarlık insansız araç geçen Ekim ayında uzaya fırlatılmış ancak yönünü Mars'a çevirecek motorlar çalışmadığı için Dünya yörün­gesinden çıkamamıştı. Her şey yolunda gitseydi Phobos-Grunt adla araç Mars'ın uydularından Phobos'a inip hem toprak ör­neği alacak hem de gezegeni görüntüleyecekti. Tüm çabalara rağmen Rus mühendisler aracın motorları­nı çalıştıramayınca kaderine terk edilen Phobos- Grunt irtifa kaybetmeye başladı. Phobos-Grunt, Zenit-2 roketleriyle uzaya çıkarılmış ancak aracı Mars'a yönlendirecek motor ateş almadığı için Dünya yörüngesinde kalmıştı. Rus uzmanlar aracın bilgisayarlarını yeniden pro­gramlayarak devreye girmeyen roketleri uzaktan kumandayla ateşlemeye çalıştı. Aracın pilileri üç gün içinde boşalacağı için bu işlemin o zamana kadar yapılması şarttı. Rusya'nın 15 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği gezegenler arası ilk yolculuğunun başarısızlıkla sonuçlanması Rus uzay programı için büyük bir darbe oldu. 165 milyon dolarlık Phobos- Grunt aracında, Mars'ın yörüngesine yerleştirilecek Çin'e ait Yinghuo 1 uydusu da bulunuyordu. Rus robot aracı Phobos'a 2013 yılında ulaşacak ve alaca­ğı toprak örnekleri 2014'de yeryüzüne geri gelecek­ti. Çin uydusu ise gezegeni izleyecekti. Phobos-Grunt'ın motorlarını devreye sokma çaba­larına Amerika ve Avrupa uzay daireleri de destek sağlıyor. Rusya'nın 1998 yılında Phobos'a, 1996 yı­lında ise Mars gezegenine gönderdiği araçlar hedef­lerine ulaşamadı. Rusya, geçen Şubat'ta çok önemli bir askeri uyduyu, Ağustos ayında bir haberleşme uydusunu, geçen ay ise başka bir uyduyu teknik so­runlar nedeniyle kaybetti. Rus uzay dairesi ROSOSMOS başkam Vladimir Popovkin bir süre önce Izvestia gazetesine verdiği demeçte başarısızlıklarda yabancı ülkelerin parmağı olduğunu ima etti. Uzay İstasyonuna Giden Yük Aracı da İnfilak Etti Geçen Ağustos ayında da, Uluslararası Uzay İstasyonu'na malzeme taşıyan insansız Rus aracı kalktıktan beş dakika sonra parçalandı. Roketle beraber Dünya yörüngesine çıkarmakta olduğu içi malzeme iolu Progress aracı da imha oldu. Rus uzay dairesi Roscosmos'a göre, Kazakistan'daki Baykonur üssünden kalkan roketin üçüncü re son kademesi uzayda infilak etti. Progress M- 12M tipi aracın parçaları Sibirya'da ıssız bir bölge­ye düştü. Amerika, uzay dolmuşu programına son verdiği için şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu'na mürettebat ve malzeme sadece Rus araçlarıyla gönderiliyor. Gerek Avrupa ve gerekse ABD, uzay çalışmalarında Rusya'ya bağımlı, astronotların gidiş ve dönüşleri Rus araçlarıyla sağlanıyor. Rusya uzayda liderliğe hazırlanıyor ama... İlk kez uzaya insan gönderen ülke olan SSCB, ABD'li astronotların aya ayak basmasıyla, yarışta ikinciliğe düşmüştü. Şimdi Rusya, zorlu yıllardan sonra insanlı uzay uçuşlarında bir numaraya yüksel­meye hazırlanıyor. 38 yaşındaki kozmonot Şergey Völkov, Kazakis­tan'daki Baykonur Uzay Üssü yakınlarında kendi adına diktiği bir ağacı suladıktan sonra kameralara poz veriyor. Volkov'un ağacı, Baykanur'daki Koz­monotlar Bulvan'm süsleyen 100'den fazla ağaçtan biri. Bu ağaçların her biri, üsten uzaya uçan kozmonotlar tarafından dikilmiş. Geleneği başlatan ise dün­yanın ilk kozmonotu Yuri Gagarin. Babası da koz­monot Aleksandır Volkov olan Sergey Volkov, Gagarin'in uzaya çıkan ilk insan olmasının 50. yıldö­nümünün çok özel bir gün olduğunu söylüyor. Vol­kov, "Bu, ülkemizin zafer günüdür. 50 yıl önce uzaya insanlı uçuşları başlatan Sovyetler Birüği'dir." diyen Volkov, tüm olumsuzluklara rağmen programı sürdü­rebildiklerini ve ekipte genç kozmonotların olduğunu söylüyor. Volkov "Uzay yolculuğunun 50 yıl sonra da mümkün olması ve bizim hala bu alanda çalışabi­liyor olmamız büyük bir başarı" şeklinde konuşuyor. 1990'lı yıllarda ağır kriz yaşandı Moskovalı uzay araştırmacısı Andrey İonin, sektörün büyük zorluklara göğüs germek zorunda kal­dığı yılların da olduğunu hatırlatıyor. "1990'lı yıllar Rusya için çok zordu" diyen İonin "Sovyetler Birliği döneminde uzay yolculuğu teknolojileriyle ilgili tüm siparişler devletten geliyordu. O dönemde siparişler yüzde 95 oranında azaldı" ifadelerini kullanıyor. Soyuz kozmonot değil turist taşıdı Rusya, parasızlıktan uzay turizmciliğine başladı. 2001 yılında ilk uzay turisti olarak ABD'li milyar­der Dennis Tito uzaya uçtu. Fakat Soyuz uzay kapsüllerine sadece üç kişinin sığması nedeniyle, ilerle­yen yıllarda uzaya turist taşınması, kozmonotların yerde kalması anlamına geldi. Bunun hoş bir tecrü­be olmadığını anlatan Sergey Volkov, "Özellikle be­nimle aynı yıl eğitime başlayanlar bu uygulamadan önemli Ölçüde etkilendiler. 10 yıl eğitim gördük, sonra kapsüldeki yerimizi paralı turistlere bırakmak zorunda kaldık. Fakat o dönemde gerçekten parasız­lık içinde olduğumuzu da belirtmek lazım. Bu yüzden uzay turisti Tito bir caa simidi oldu, gerçekten paramız yoktu" diyor. İki ana sorun Uzay araştırmaları hakkında Moskova'da çıkan “Nowosti kosmonawtiki" adlı derginin yayın yönetmeni İgor Marinin, günümüzde durumun daha iyi olduğunu söylüyor. Özellikle birçok ülkenin uydularını Rus roketleri ile uzaya göndermek istemesi sayesin­de sektörün canlandığını belirten Marinin, uzay yol­culuklarının iki ana sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor. "Öncelikle bir yönetim sorunu var. Hiçbir yönetici, İnsanları heyecanlandıracak, dev he­defler belirlemiyor. Mesela Mars'a uçuş böyle bir he­def olabilir" diyen Marinin, ikinci sorunun ise perso­nel olduğunu söylüyor: "Bu sektörün tercih edilmesi için dolgun ücret şart. Sovyetler Birliği döneminde uzaycılıkta çalışan mühendisler, diğer sektörlerdeki meslektaşlarına oranla yüzde 20 ila 30 daha fazla pa­ra kazanırlardı. Ülkede yeteri kadar beyin var, ama sektör bu beyinlere cazip gelmiyor." Ancak bu durum gelecek yıllarda değişebilir. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NA­SA), uzay mekikleri eskidiği gerekçesiyle bu prog­rama son verdi. Bu da Rusya için büyük bir fırsat, zira ABD'nin astronotlarım Uluslararası Uzay lstasyonu'na taşıyacak uzay gemisi bulunmuyor. NA­SA artık Rusya'nın nakliyat kapasitesine bağımlı. Bu alandaki tekelinin bilincinde olan Rusya da Amerikalı astronotların taşınacağı uçuşların fiyatım ikiye katlayarak 55 milyon dolanı çıkardı. Çin ve Almanya işbirliğini uzaya taşıdı Geçtiğimiz Kasım ayında, Çin uzay aracı Şıncou-8, taşıdığı Alman yapımı düzenekle ile birlikte "Tingong 1" kapsülü ile kenetlendi. İddialı uzay progamıyla ilgi çeken Çin, 2020 yılına kadar uzay istas­yonu inşa etmeyi hedefliyor. "Şıncou - 8" adı verilen uzay mekiği Çin'in kuzeybatısındaki Ciuçû- an üssünden fırlatılırken Alman bilim insanlan da orada bulunuyordu. Yabancı bilim insanları ile ça­lışmak Çin'in uzay araştırmalarında aslında bir ilk. Almanya'nın Bonn kentindeki Alman Havactlık ve Uzay Merkezi'nde "Şıncou - 8" için, yeryüzünün etrafında 17 gün boyunca dönecek olan bir dene­me düzeneği, daha doğrusu bir tür uzay laboratuvarı geliştirildi. "Simbox" adı verilen düzenekte 40 adet sigara kutusu büyüklüğünde bölümler bu­lunuyor. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'nden (DLR) Peter Preu, bu düzenekte yer çekiminin ol­madığı ortamda 17 biyolojik ve tıbbi deney gerçekleşeceğini söyledi: “Aralarında bağışıklık sistemi ile ilgili deneyler bulunuyor. Ayrıca kanser hücreleri konusunda araştırmalar yapılacak. Ayrıca oraya götürülen salyangoz ve yosunlarla küçük bir ekolojik sistem deneyi de gerçekleştirilecek. Protein kristalizasyomı işlemi de yapılabiliyor." Çin'in ilk adımları "Şıncou - 8", Eylül ayı sonunda yörüngesine yer­leşen "Tiangong 1" kapsülü ile kenetlendi. Bu tür uzay araçlarının birbiri ile kenetlenmesi ABD ile Rusya için artık rutin haline geldi. Çinli uzay bilim­leri uzmanı Ki Faren, Çin'in yeni bir dünyaya adım attığını söylüyor: "Bu kenetlenme teknolojisi mev­cut teknolojiler içinde en karmaşık olanı ve riskleri çok. İki uzay mekiğinin aynı yörüngede yer almala­rım ve sonra da ayrılmalarını sağlamak gerekiyor." Çin uzay istasyonu kuracak Kenetlenmenin başarıyla gerçekleşmiş olması Çin'in uzay programı açısından büyük önem taşıyor. Çin, 2020 yılına kadar uzay istasyonunu tamamla­mak istiyor. Çin, ilk uzay istasyonunun yapımında Almanya ile işbirliğini artırmayı da hedefliyor. Bahardan bu yana yeni ortak projeler için görüşmelere başlandı. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'nden Peter Preu, Şıncou 8'de yer alan "Simbox" adlı düze­neğin geliştirilmesinin iyi bir başlangıç olduğu görüşünde: "İnsanlı uzay yolculuktan alanında iki taraf için de yepyeni bir ortaklık doğuyor. Bu ortaklık Al­man araştırmaları ve Alman bilim insanlarına yeni uzay yolculuğu olanaktan sunuyor. Diğer yandan da Almanya'nın bilimin bu alanında öncü olduğunu bir kez daha vurguluyor." Almanya, ABD ve Rusya ile de Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) işbirliği yapıyor. Peter Preu, Almanya'nın Çin ile çalışmalarının rekabet olarak algılanmaması gerektiğini belirtiyor. Preu, planlandığı gibi Uluslararası Uzay İstasyonu'nun görevine ileride son verilmesi halinde Çin uzayda çalışmaları olan tek ülke konumunda olacak. ABD ile Çin'in 'Yıldız savaşları' İki ülke arasındaki gerginlik Ocak 2007’de başla­dı. Çin bu tarihte, 850 kilometre yükseklikteki bir meteoroloji uydusunu vurarak Beyaz Saray'ı şoka uğrattı. Bu deneme, Çin'in Amerika'nın askeri ve si­vil uydularını vurarak kaos yaratabileceği endişele­rine neden oldu. ABD, Şubat 2008'de Çin'in bu denemesine "sorunlu" bir uyduyu vurarak yanıt verdi ve Pekin'e aynı şeyi yapabileceğim gösterdi. Günümüz savaşlarının giderek daha çok uydu temelli yüksek teknolojik iletişimle yönetilmesinden ötürü, uydu vurma en önemli askeri beceri haline geliyor… [/b][/quote]
  9. [quote][b]--Kedi kullanamadığı programa, 'Virüslü' der. --Delinin biri Network'u bozmuş, kırk supervisor düzeltememiş. --Söyleme şifreni dostuna, o da söyler dostuna. --Vakitsiz kilitlenen bilgisayar 'reset'lenir. --Bir PC'nin nesi, iki PC'nin network'u var. --Tuşlara basmakla klavye eskimez. --PC'in mi var derdin var. --Virüsü an, antivürüsünü hazırla. --Virüs, ferman dinlemez. --Fazla megabayt, göz çıkarmaz. --Ummadığın program makineyi kasar[/b][/quote]
  10. [size="4"][color="#4169E1"][b]Bilgisayar ata sözleri [/b][/color][/size] [quote][b]Dağ dağa kavuşmaz, bilgisayar bilgisayara kavuşur. Yazıcının şahidi tarayıcı. Kaspersky’nin olmadığı yerde norton’a abdurrahman Çökecek windows bilgisayarda durmaz. Windows’u seven maviye katlanır. Windows’a service pack de yüklesen, windows yine windows’tur. Windows’unu açık unutanın ziyaretçisi pek olur. Reset’te keramet vardır. Eski dos’tan windows olmaz. Formatlanmış diskin davası olmaz. Windows’uma söven, linux kullansa bari. Paran çoksa yeni bilgisayardan bıkma, işin yoksa chatten çıkma. Bir virüse sistem yakma. Bana işlemcini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Hatasız program olmaz. Ak anti-virüs kara gün içindir. Dos işler windows övünür. Pc’ye mac vermişler, hani benim akvaryumum demiş. Sakınan diskte bad sektör çıkar. Ram’sız windows oynamaz. Yazılımsız donanım, donanımsız yazılım olmaz. Eceli gelen windows mavi ekrana düşer. İşletim sistemi windows olanın, başı beladan kurtulmaz. Zip’le yatan rar’la kalkar. Bin gigabyte’ın olsa da, bir gigabyte’ı olana danış. Sora sora crack bulunur. Hard diski virüs bassa norton’a vız gelir. ’Kazaa’ yüklüyorum demez. Beleş anti-virüs programı; virüsü türkü çağıra çağıra ararmış. Dos kocamış; windowsun maskarası olmuş. Bugünün işini görev zamanlayıcısına bırakma. Avi. gelen yerden mp3 esirgenmez. Orjinal program kullananı dokuz ağdan kovarlar. Ağ alma komşu al. [/b][/quote]
  11. Hdd kabloların yerlerine sıkıca oturduğundan eminmisin,hdd kaloları çıkar tekrar yerlerine sıkıca tak,power kablosunuda aynı şekilde yap bakalım sorun çözülecekmi bir dene.
  12. Kaspersky rescure adında son sürüm iso yu indir,cd ye çektirt ve usb belleği pc ye takılı vaziyette taratma yap,taratma seceneklerinde görsel olanı 1.ci şıkı seç,gelen pencerede seting ayarlar kısmında taratma secenekleri hanesinde göreceğin orda promt ve delete var promt önündeki tiki kaldır delet tiki secili vaziyette iken aplysave yap ordan çık ve gerekli güncellemerin bitimi ardından tarama seceklerinde bulun tüm patları ve taktığın bellek te görünüyorsa onu da işaretle tarat belki bu illetten kurtulursun.
  13. [size="4"][color="#4169E1"][b]Bunun adı çılgınlık[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/bunun-adi-cilginlik-50932--.html[/quote] 02 Mart 2012 [quote][b]Üzerinde 100 bilimadamının çalıştığı iddia edilen projede başarıya ulaşılırsa, Robocop ve Avatar filmleri gerçek olacak... Dmitry Itskov adlı 31 yaşındaki Rus girişimci, üzerinde 100 bilimadamının çalıştığı "çok gizli" projesini açıkladı. Dünyanın hayretle karşıladığı projede başarıya ulaşılırsa, insan beynini robot vücutlara aktararak ölümsüzlüğe ulaşmak mümkün kılınacak. Projesinde çalıştırmak üzere 100 bilimadamıyla anlaştığını söyleyen medya girişimcisi Itskov, projenin geliştirilmesine yardımcı olacak başka bilimadamlarına da ihtiyacı olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Bu proje, ölümsüzlüğe giden yoldaki en önemli adım. Mükemmel bir taşıyıcısı olan kişi, toplumun bir parçası olmaya devam edebilir. İnsanlar ölmek istemiyor." "Bunun bilimadamları için çok büyük zorluklar içerdiğini biliyorum. Ama ben Amerikan Rüyası diyebileceğiniz bir şeye inanıyorum. Eğer tüm enerji ve zamanınızı bir konuya ayırırsanız, onu gerçek kılabilirsiniz." Itskov'un çılgın projesi, ameliyatla insan bilincini robot gövdeye aktarmaya dayanıyor ve 10 yıl içerisinde bunu başarabileceklerine inanıyorlar. "Avatar" adını verdiği projesinin başarıya ulaşmasının ardından Itskov zihinleri ameliyatsız "yükleme" ile aktarmayı ve insanların vücutlarını boş bir kabuğa dönüştürmeyi planlıyor. Projenin isminin "Avatar" olmasının sebebiyse, James Cameron'ın Avatar adlı filmi. Gelecekte geçen filmde insan askerler makineler kullanarak zihinlerini insan-uzaylı karışımı yaratıklara aktararaki onların vücutlarını kullanıyorlardı. Amerikan Ordusu'nun araştırma-geliştirme biriminin de, askerlerin uzaktan zihinlerini kullanarak kontrol edebilecekleri android silahlar geliştirmeye çalıştığı ve bu projeye 7 milyon dolar ayırıldığı biliniyor. Amerikan Ordusu'nun projesinin ismi de, pek şaşırtıcı olmayacak şekilde "Avatar" [/b][/quote]
  14. [size="4"][color="#4169E1"][b]Yeni YL Simgesini Klavyenize Ekleyin[/b][/color][/size] [quote]http://www.haberprogram.com/h/2012/03/01/212830-yeni-yl-simgesini-klavyenize-ekleyin.php[/quote] 01 Mart 2012 [quote][b]Türk Lirası için belirlenen yeni sembolü bilgisayar ortamında kullanmak için yapmanız gerekenler... [img]http://images.beyazgazete.com/haber/2012/3/1/20120301_tl-nin-yeni-simgesi-aciklandi.jpg[/img] Türk Lirası için belirlenen sembolün elle kolay yazılabilir olması da seçim kriterlerinden biriydi. Fakat bir diğer kriter de bilgisayar kodlama sistemlerinde de uygulanabilir olmasıydı. Yazışmalarda yeni TL simgesinin kullanılması, TL'nin uluslararası ticarette daha kolay tanıtılmasına da yardımcı olacak. Bu nedenle Merkez Bankası, TL'nin çeşitli klavyede kısa yol kullanılarak yazılabilmesi için bir program hazırladı. İşte yapmanız gerekenler... Öncelikle www.tcmb.gov.tr sitesine girmeniz gerekiyor. Sizi Merkez Bankası'nın web sitesinin ana sayfasına götürecek olan bu adrese girdikten sonra ana sayfanın sağ kenarındaki menüde "TL Simge" linkini göreceksiniz. O linke tıklayın. Açılacak olan sayfada sizi TL Simgesi'nin jpeg formatına, teknik özelliklerine ve TL simgesini bilgisayar ortamında kullanmanızı sağlayacak olan programa götürecek olan üç ayrı link göreceksiniz. En alttaki "TL Simgesini içeren yazı tipini bilgisayarınıza kurmak için tıklayınız" linkine tıklayın. Açılacak olan sayfada sırasıyla Windows, MacOS, Pardus, Debian Linux, RedHat Linux gibi seçenekler göreceksiniz. Bilgisayarınız için uygun olan seçeneği tıklayarak "exe" dosyasını çalıştırmanız yeterli. Ayrıca sizin için uygun olan yazılım hangisi ise ona tıkladığınızda, klavyenizden ulaşabileceğiniz kısayolların da açıklandığını göreceksiniz. Örneğin Windows için yapılan kurulum, işletim sisteminizin program dosyaları alanına "TCMB" isimli bir klasör yaratıyor. Bu klasörde, başlangıç menünüzde bir kısayolu da bulunmakta olan "TLSimgeKisayol.exe" programı yer alıyor. Bu programı çalıştırıp herhangi bir metin düzenleyicide, "AbakuTLSymSans" yazı tipini seçtiğiniz taktirde AltGr T ve Ctrl Alt T tuş kombinasyonları ile TL simgesini kullanabiliyorsunuz. Programı kapatmak için, sistem menüsü alanından TL simgesini sağ tıklayarak "Çıkış" seçeneğini seçmeniz yeterli oluyor [/b][/quote]
  15. [quote name='korkusuz_korkak' date='02 March 2012 - 02:15 ' timestamp='1330647314' post='1163757'] 53 puan aldım ve yazanlar birebir ayni [/quote] [size="4"][color="#FF0000"][b]Hediye sana bu testten dolayı[/b][/color][/size] [media]http://www.youtube.com/watch?v=iBdDcK9mHdE[/media]
  16. [b]Bu test birçok profesyonel kuruluş tarafından insanların iç dünyalarını ve insanlarla ilişkilerini değerlendirmek için kullanılmaktadır. Testin sonuç kısmına bakmadan hemen çözmeye başlayınız. Cevapları geçmişinize göre değil, şimdiki durumunuza göre veriniz. 1. Kendinizi ne zaman en iyi hissedersiniz? (a) Sabahları (B) Öğlenden sonra ve akşama doğru (c) Gecenin ilerleyen saatlerinde 2. Nasıl yürürsünüz? (a) Hızlı ve uzun adımlarla (B) Hızlı ve kısa adımlarla (c) Normalden yavaş ve etrafa bakınarak (d) Yavaş ve başı eğik (e) Çok yavaş 3. İnsanlarla konuşurken (a) Kollarımı göğsümde katlamış olarak dururum (B) Ellerimi sıkarım (c) Bir veya iki elimi belime koyarım (d) Konuştuğum insanlara dokunur veya ittiririm (e) Kulağımla oynar, çeneme dokunur veya saçımı düzeltirim 4. Dinlenirken nasıl oturursunuz? (a) Dizler katlanmış ve bacaklar birbirine bitişik olarak (B) Bacaklar çaprazlanmış olarak (c) Bacaklarımı uzatarak (d) Bir bacağımı altıma katlayarak 5. Çok hoşunuza giden bir şey olduğunda ne yaparsınız? (a) Büyük bir kahkaha atarım (B) Gülerim ama fazla sesli değil (c) Bir kerelik gülerim (d) Sessizce gülümserim 6. Bir partiye veya sosyal etkinliğe katıldığınızda (a) Herkes sizi fark edecek şekilde gürültülü bir giriş mi yaparsınız? (B) Sessiz bir giriş yapıp etrafınızda tanıdığınız birilerine mi bakınırsınız? (c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz? 7. Çok zor bir işe dikkatinizi vermişken rahatsız ediliyorsunuz.Ne yaparsınız? (a) Bölünmeyi memnuniyetle karşılarım (B) Aşırı derecede rahatsız olurum (c) Belli olmaz.Bu iki uç arasında değişken davranışlar gösteririm 8. En çok hangi rengi seversiniz? (a) Kırmızı veya portakal rengi (B) Siyah (c) Sarı veya mavi (d) Yeşil (e) Koyu mavi veya mor (f) Beyaz (g) Kahverengi veya gri 9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada (a) Sırt üstü yatıp uzanırsınız (B) Karnınızın üstüne yatıp uzanırsınız (c) Hafif kıvrılmış olarak yan tarafınıza yatarsınız (d) Başınızı bir kolunuzun üzerine koyarsınız (e) Başınızı yorganın altına kapatırsınız 10. Rüyanızda genellikle (a) Düşersiniz (B) Kavga eder veya tartışırsınız (c) Birilerini veya bir şeyler ararsınız (d) Uçar veya yüzersiniz (e) Genelde rüya görmezsiniz (f) Rüyalarınız daima hoştur [color="#0000FF"]Puan Hesabı[/color] 1. (a) 2 (B) 4 (c) 6 2. (a) 6 (B) 4 (c) 7 (d) 2 (e) 1 3. (a) 4 (B) 2 (c) 5 (d) 7 (e) 6 4. (a) 4 (B) 6 (c) 2 (d) 1 5. (a) 6 (B) 4 (c) 3 (d) 5 (e) 2 6. (a) 6 (B) 4 (c) 2 7. (a) 6 (B) 2 (c) 4 8. (a) 6 (B) 7 (c) 5 (d) 4 (e) 3 (f) 2 (g) 1 9. (a) 7 (B) 6 (c) 4 (d) 2 (e) 1 10. (a) 4 (B) 2 (c) 3 (d) 5 (e) 6 (f) 1 [color="#FF0000"]Şimdi puanlarınızı toplayınız.[/color] [color="#4169E1"]60 PUAN VE ÜZERİ:[/color] İnsanlar sana kırılgan bir eşya muamelesi yapıyorlar. Kibirli, bencil ve aşırı baskın birisi olarak görülüyorsun. İnsanlar size hayranlık duyup sizin gibi olmak isteyebilirler ama size her zaman güvenmezler ve sizinle çok yakın ilişkide olmaktan kaçınırlar. [color="#4169E1"]51 – 60 PUAN:[/color] insanlar sizi heyecan verici, havai, düşüncesiz yapıda, doğal liderlik özellikleri olan, her zaman doğru olmasa da hızlı karar veren birisi olarak tanırlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanırlar; her şeyi bir kez denemek isteyen, macera yaşamak için fırsatları kaçırmayan birisi.. Yaydığınız heyecandan dolayı insanlar sizinle ayni iş yerinde yasamaktan zevk alırlar. [color="#4169E1"]41 – 50 PUAN:[/color] İnsanlar sizi taze, canlı, çekici, eğlendirici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odağı olan ama çok aşırıya kaçmayacak kadar da dengeli birisi.. İnsanlar sizi ayrıca iyiliksever, düşünceli, anlayışlı ve kendilerini neşelendiren ve rahatlatan birisi olarak tanırlar. [color="#4169E1"]31 – 40 PUAN:[/color] İnsanlar sizi mantıklı, ihtiyatlı, dikkatli ve pratik birisi olarak görürler. Sizi zeki, yetenekli ve hünerli ama alçak gönüllü olarak tanırlar. Çok hızlı arkadaşlık kurmayan, ama arkadaşlarına karşı çok sadık olan ve onlardan da aynı şeyi bekleyen birisiniz.[/b]
  17. [size="4"][color="#4169E1"][b]Facebook'a büyük tehdit[/b][/color][/size] [quote]http://teknoloji.samanyoluhaber.com/internet/736787/Facebooka-buyuk-tehdit/[/quote] [quote][b]Yahoo, sosyal ağ devinin kendilerine ait patentleri izinsiz kullandığını iddia etti ve "ya anlaşırız ya da yargıya gideriz" uyarısında bulundu. Bir zamanların arama devi Yahoo, tacını Google'a kaptırdıktan sonra düşüşe geçti ve bu düşüş hala devam ediyor. Fakat yine de Yahoo'nun elinde Facebook'un başına dert açabilecek nitelikte çok önemli IP hakları / patentleri bulunuyor. Yahoo, yayınladığı bildiride "Yahoo'nun hissedarlarına, çalışanlarına ve diğer paydaşlarına karşı sorumlulukları var ve fikri haklarını / patentlerini korumak bunların başında geliyor. Facebook'a bizimle anlaşma yoluna gitmeye ikna etmek zorundayız, yoksa haklarımızı korumak için yasal yollara başvurmak zorunda kalacağız" dedi. Facebook'un halka arzına az bir süre kala yapılan bu uyarının, Yahoo'ya Facebook hisselerinden pay kapma şansı vereceğini düşündüğümüzde, bu zamanlama pek de tesadüf gibi gözükmüyor. Zamanında Yahoo, benzer şekilde Google'ın halka arzı sırasında da bir hamlede bulunmuştu ve Google'ın hisselerinin bir bölümünü elde etmişti. Fakat Financial Times'ın görüşüne göre, bu durum daha farklı. Financial Times bu hamlenin, Yahoo'nun yeni icra kurulu başkanı Scott Thompson'un başa geçmesiyle gerçekleştiğini belirtiyor. Thompson, uzun zamandır su alan gemiyi batmaktan kurtarmak için başa geçirildi. Arama krallığını Google'a kaptırsa da, Yahoo'nun hala güçlü bir medya ortamı var. Fakat zamanında Microsoft'un teklif ettiği 47 milyar dolarlık birleşme teklifini kabul etmemeleri bugün kritik bir hata olarak değerlendiriliyor. [/b][/quote]
  18. [size="4"][color="#4169E1"][b]Cepten Facebook'a girenler dikkat[/b][/color][/size] [quote]http://teknoloji.samanyoluhaber.com/internet/736911/Cepten-Facebooka-girenler-dikkat/[/quote] [quote][b]Kullanıcılarının kısa mesajlarını okumakla suçlanan Facebook'tan ilginç cevap. The Sunday Times, Facebook'u kullanıcılarının kısa mesajlarını okumakla suçladı. Gazete, iddialarını Facebook'un mobil uygulamasının yeni mesajlaşma servisinin deneme aşamaları sırasında kısa mesajları okumayı "kabul ettiğine" dayandırıyor. Facebook, Sunday Times'ın suçlamasına cevaben Business Insider'a şu açıklamayı yaptı: "Kullanıcılarımızın kısa mesajlarını okumamız gibi bir durum söz konusu değil. Android Market'teki Facebook uygulaması SMS okuma/yazma izni istiyor. Bunun sebebi telefonlardaki Facebook uygulamasının SMS bölümüyle ilgili testlerimizin (bu testler herkesi kapsamıyor) henüz tamamlanmamış olmasıdır. Bu testlerin iletişimle ilgili olan kısımlarında SMS okuma/yazma izni olması gereken en temel iki şey. İletişimle ilgili pek çok uygulama zaten bu izinleri istiyor. Bu uygulamaları tıpkı dahili yazılımın yerini alan yazılımlar olarak düşünün. The Sunday Times, sonuçta bu uygulamanın mesajlaşma özelliğine sahip olduğunu unutuyor galiba. Yani gazete bu suçlamalarda bulunurken kesinlikle yanılıyor." Facebook sözlerini bitirirken SMS'lere ulaşım için izin istediğini kabul ediyor: "Facebook'un Android uygulamasının istediği izinler arasında bu (mesaj okuma/yazma) izin var. Zaten olmak zorunda, çünkü sonuçta uygulama telefonun SMS sistemiyle entegre olarak çalışıyor, bu sadece bizim testlerimiz için olsa da böyle..." Kısacası Facebook, SMS mesajlarınızı okuyabileceğini kabul ediyor. Ama yöneltilen iddiada olduğu gibi, kimsenin mesajlarını okumak gibi bir niyeti de yok... Sonuçta uygulamayı yüklerken Facebook bu izinleri almak için size soruyor. Kullanıcılar verdikleri izinler konusunda daha dikkatli davranmaya başladıkça, şirketler de kullanıcıların telefonlarını denek olarak kullanırken iki defa düşünmek zorunda kalacak. [/b][/quote]
  19. [size="4"][color="#4169E1"][b]Cep Telefonlarından At Yaptılar[/b][/color][/size] [quote]http://www.techno-labs.com/1/31292/1/cep-telefonlarindan-at-yaptilar.html[/quote] 01.03.2012 [quote][b] [img]http://www.techno-labs.com/image/index/493/headline_31292.jpg[/img] Bugün sona erecek olan Mobile World Congress cep telefonu sektörünün kaderinin çizildiği organizasyon oldu. Yıla damgasını vuracak telefonlar dışında firmaların hazırladığı stantlar ve özel şovlar da ziyaretçilerin aklında kaldı. Huawei’in cep telefonlarından oluşan Pegasus (kanatlı at) heykeli fuar alanında dışında sergilenmeye başladı. 3 bin adet Huawei Ascend D telefondan yapılan bu ilginç sanat eserini sizin için yayınlıyoruz. [media]http://www.youtube.com/watch?v=BR9jtKpUcDw[/media] [/b][/quote]
  20. [size="4"][color="#4169E1"][b]Bilgisayar radyasyonuna çözüm bulundu[/b][/color][/size] [quote]http://www.veteknoloji.com/bilgisayar-radyasyonuna-cozum-bulundu-50907--.html[/quote] 01 Mart 2012 Perşembe [quote][b]Bilim insanlarının elektronik cihazların insan sağlığına olan zararları hakkında uyarıları devam ederken, bu soruna çözüm bir Japon ürününden geldi. Pulse Clean isimli ürün bu konudaki arayışa getirdiği çözümlerin sadece telefonlarla sınırlı olmadığını kanıtladı. Türkiye'de bilimsel otoritelerin raporlarına sahip olan Pulse Clean, bilimsel raporlara bir yenisini de Japonya'dan kattı. Pulse Clean, sağlıklı iyonlar olarak da bilinen Hydroxyl iyonlarını bulunduğu çevreye yayarak pozitif iyon radyasyonunu nötralize ediyor. Elektromanyetik radyasyon tehlikesine karşı önlem alınması gerekirken, alınmaması durumunda, radyasyon tehlikesi çocukları ve aileleri ciddi şekilde kanser ve benzeri hastalıklarla karşı karşıya kalmaya sebep olmaktadır. Biyomedikal mühendisliği raporlarına göre 10 yıldır cep telefonu kullanıcısı olan her insanda kulak içi tümörü oluşmuş durumda. Elektronik kirliliğe çözüm getirilmediği takdirde bir çok hastalıkta patlama olması bekleniyor. Pulse Clean tüm bu riskleri en aza indirme iddiasıyla çıkan ileri teknoloji bir Japon ürünü. Günlük hayatta karşılaşılan baş ağrısı, yorgunluk, stres, halsizlik ve daha birçok rahatsızlığın, çevremizde yer alan elektronik cihazların yaydığı radyasyon sonucu ortaya çıktığını bilinmekte. Pulse Clean 14 yıllık kalitesiyle bu soruna bilimsel çözüm getiren farklı bir ürün. Birçok elektronik alete uygun farklı modelleri olan Pulse Clean yakında çocuklara ve bayanlara yönelik modellerini piyasaya sürecek. Çok özel bir üretim projesi olan ürünü farklı şekillerde üretmek uzun bir Ar-Ge süreci almış. Yeni modellerin etki gücü en az eskiler kadar güçlü. Amerikan Buluşlar Kongresi'nden "En iyi buluş" ödülünü alan patentli ürün Pulse Clean'in, temiz kullanıldığı takdirde her hangi bir kullanım süresi yok. [/b][/quote]
  21. The Avengers (2012) BRRip 720p Edit:Link fake çıktığından silinmiştir
  22. [size="4"][color="#4169E1"][b]Iron Man, Thor ve Hulk Aynı Ekipte[/b] [/color][/size] [quote]http://www.techno-labs.com/1/31286/1/iron-man,-thor-ve-hulk-ayni-ekipte-.html[/quote] 01.03.2012 [quote][b] Avengers filmi Marvel kahramanlarını tek takımda toplarken iddialı bir aksiyon şovu da sunuyor. Marvel Comics’e ait çizgi roman filmlerinde son 5 yıldır heyecanlı bir projenin alt yapısı hazırlanıyordu. Iron Man, Hulk, Thor ve Captain America filmlerinde Avangers adlı yeni projenin müjdesini veren gizli sahneler bulunuyordu. Çizgi roman dünyasında sıkça yaşanan tüm süper kahramanların tek bir ekip altında toplanması konsepti artık sinema dünyasında da yaşanacak. Şimdiye kadar çekilen tüm çizgi roman filmlerinde ana karakter yaşadığı dünyadaki tek süper kahraman olarak tanıtılmıştı. Avangers’sa bu bakış açısını değiştirmeye hazırlanıyor. Dünyayı istila eden Skrull ırkına karşı bir araya gelen Iron Man, Hulk, Thor ve Captain America insanlığı bu belada kurtarmaya çalışacak. Çizgi roman filmleri arasında yeni bir deneme olan Avangers aynı zamanda aksiyon sahneleriyle de akıllara kazanacak [media]http://www.youtube.com/watch?v=HMFbftqWbJw[/media] [/b][/quote]
  23. Sayın istanbullu bu işletim sistemi yüksek konfigrasyonlu donanım istiyor acaba düşük konfigrasyonlu donanımlı pc ye kurulurmu merak ediyorum.Düşüncen nedir.
  24. [size="4"][color="#4169E1"][b]Kendi Kendine Alışveriş Yapan Araba[/b][/color][/size] [quote]http://www.techno-labs.com/1/31260/1/kendi-kendine-alisveris-yapan-araba.html[/quote] 29.02.2012 [quote][b] Süper marketlerde yaptığınız alışveriş sizi sıkıyorsa bu icat hayatınızı kolaylaştıracak. Microsoft’un yeni kontrol sistemi Kinect teknoloji dünyasına farklı bir bakış açısı kazandırdı. Otomat sistemlere Kinect’in hareketle kontrol ve eşya tanıma özelliğini ekleyen firmalar her gün kullandığımız sıradan ürünleri teknolojiyle birleştiriyor. Microsoft’un taşeron geliştiricilerinden Chaotic Moon Kinect’i bir alışveriş arabasına uyguladı. Araca ilk başta almanız gereken ürünlerin listesini veriyorsunuz. Kinect etraftaki ürünleri tarayıp ilgili ürün geldiğinde otomatik olarak aracı durduruyor ve tüketiciyi satın alma listesinin içeriği hakkında uyarıyor. [media]http://www.youtube.com/watch?v=16GiO8EEVpE[/media] [/b][/quote]
  25. Boy uzaması genetik ve hormonal dengeye bağlıdır.Hele 20 yaqşını geçmise hiç bir ilaç buna etki etmez,çünkü insan biyolojik gelişmesi o anda işlevlerini tamamlamış ve iskelet yapısı son şeklini almış duruma gelir ondan sonra pek göze çarpan büyüme oluşmaz.Aile geçmişinize bakın uzun boylu bireyler varmı gerek anne ve gerekse baba tarafında.Biyolojik gen çaprazlamaları ile birey son şekle sahip olur ki buda göz rengi ve boy o çaprazlamanın kuralı işlenmişse onu aşamazsınız.
×
×
  • Create New...