Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. [size="5"][color="#FF0000"][b]DNA' da Bilgi Depolanması[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Şu an sadece 1 bit’lik bilgi depolanabilse de bilgi depolamayı ve işlemeyi hücre içinde mümkün kılmasından ötürü bu araştırma önemli. Belki de bu sayede doktorlar bir gün kanserli bir hastaya yerleştirecekleri bir cihaz sayesinde kanserli hücrelerin bölünme hızını takip etme imkânına kavuşacak veya hücre yaşlanırken hücre içinde neler olduğunu kaydedebilecekler. Stanford Üniversitesi’nden Jerome Bonnet: “Canlı bir hücrenin içindeki DNA’ya bilgi yazıp silebiliyoruz; hücrenin içine hesaplama ve mantığı sokabiliyoruz” açıklamasını yaptı. Bilim insanları insan vücudunun içine minik bilgisayarlar yerleştirmeyi uzun zamandır hayal etmelerine karşın bu kadar küçük bilgisayarlar bugünkü teknolojiyle hâlâ tasarlanamıyor. Bu yüzden araştırmacılar biyolojik araçlara, örneğin DNA’ya ve enzimlere yöneldi. Daha önce yapılan araştırmalarda DNA’ya bilgi yazmak ve silmek başarılmıştı, ama aynı DNA parçasına tekrar yazmak mümkün olmuyordu. Yapılan bu yeni araştırmada, depolama ortamı olarak DNA, DNA’ya yazmak ve silmek için ise bakterileri enfekte eden virüslerden (bakteriyofaj) elde edilmiş “recombinases” adı verilen enzimler kullanıldı. Virüsler bu enzimleri enfekte ettikleri bakterinin DNA’sına kendilerini bağlamak için kullanıyor. Yapılan çalışmada enzim DNA’nın belirli bir parçasına giderek orada ufak bir değişiklik yapıyor ve gönderilen yeni bir sinyalle değişikliği eski haline çeviriyor. Bu değişmiş ve değişmemiş gen parçaları bilgisayar bitleri olan 1’e ve 0’a karşılık geliyor. Araştırmacıların hedefi 1 bitlik hafızayı ilk önce 1 byte’a çıkarmak ve DNA’yı değiştirmek için gereken bir saatlik süreyi kısaltmak.[/quote] [img]http://c1206.hizliresim.com/y/k/82n0p.jpg[/img] [code]http://www.teknoportal.gen.tr/haber_detay.asp?haberID=3001[/code]
  2. [size="5"][color="#FF0000"][b]RAM Devrimi Geliyor[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Micron,yaptığı açıklamada DDR4 RAM'lerin -yani DDR3'ün selefi- gelecek sene bilgisayarlarımızda olacağını duyurdu.Ayrıca şirket,ilk örnekleri sevk etmeye başladı bile. DDR4 hafızalar,mevcut DDR3'lere oranla çok daha enerji tasarruflu ve hızlı çalışabiliyorlar.DDR4 hafızalar verileri daha hızlı bir şekilde karabiliyorlar.İlk olarak sunucularda ve masaüstülerde boy gösterecekler ve ardından dizüstü bilgisayarlara gelecekler. Micron,DDR4 hafızaların tabletler gibi taşınabilir cihazlarda kullanılmasını da umuyor.Şu anda tabletler,DDR3 ve DDR2 hafızaların düşük-güçlü versiyonlarını kullanıyorlar.DDR3 hafızaların tükettiği 1.5 volta kıyasla DDR4 hafızalar 1.2 volt gibi daha düşük bir enerji tüketim değerine sahipler.2133 MHz'den başlayan bus hızlarıyla çok daha hızlı veri transferi yapabiliyorlar. Ayrıca yeni hafızaların tasarımı okuma,yazma ve yenileme işlemlerini daha efektif bir şekilde yapabilecek şekilde tasarlandı.Daha hızlı işlem hacmi sayesinde uygulama performansı ve saklı verilere erişim çok daha çabuk bir şekilde gerçekleşebiliyor. Hafıza standart düzenleme organizasyonu JEDEC'in bu senenin ortalarına kadar DDR4 tasarımını tamamen bitirmesi bekleniyor.Micron da yaptığı açıklamada,yıl sonunda DDR4 üretimine başlamayı planladıklarını belirtti.Şirket,standart ve hata-düzeltici özelliklere sahip DDR4 hafıza seçeneklerini de gelecek zamanlarda kullanıcıya sunacak.[/quote] [img]http://c1206.hizliresim.com/y/k/82n0p.jpg[/img] [code]http://www.teknoportal.gen.tr/haber_detay.asp?haberID=2993[/code]
  3. [size="5"][color="#FF0000"][b]Işıkara depremde riskli bölgeleri açıkladı[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Türk Kızılayı Genel Başkan Baş Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, geçen yıl hazırladığı, Türkiye'de deprem olma olasılığı en yüksek yerlerin haritasını kamuoyuyla paylaştı. Haritada işaretlediği Van ve Fethiye'deki depremlerin gerçekleştiğini anlatan Prof. Işıkara, Marmara ile birlikte Gemlik, Çankırı, Tokat, Erzincan, Elazığ, Bingöl ve Hatay'da 6 ve 7 şiddetinin üzerinde deprem olma ihtimalinin yüksek olduğunu savundu. 'Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi Afet Zararlarını Azaltma Programı' kapsamında Zonguldak'a gelen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Vali Erol Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti. Prof. Işıkara, ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında, proje hakkında sunum yaptı. Marmara depremi ile ilgili olarak, "Kurtuluş yok. Er veya geç Marmara sallanacak." ifadesini kullanan Işıkara, toplumda depremin jeolojisinden çok koruma ve korunma bilincinin oluşturulması için medyaya büyük görevler düştüğünü kaydetti. RİSKLİ YERLERİ HARİTADA İŞARETLEMİŞ Halk arasında 'Deprem Dede' olarak bilinen Prof. Işıkara, Şubat 2011'de hazırladığı, Türkiye'de deprem olma olasılığı en yüksek bölgelerin haritasında işaretlediği yerler arasında Van ve Fethiye'de de öngörüde bulunduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: "Van depreminde bu haritadan hiç bahsetmedim. Ama Fethiye depreminden sonra paylaşmak istedim. Haritada hem Türkiye'nin güneybatısını, yani Fethiye depremini işaret etmişim, hem de Van depremini. Burada gördükleriniz şu anda Türkiye'de deprem olma potansiyeli en yüksek olan yerler. Ancak bu demek değildir ki diğer yerlerde deprem olmayacak. Hayır, olacak. Ama buralarda olma olasılığı çok yüksek." [img]http://i.sabah.com.tr/sbh/2012/06/13/IcerikResim/859432292091.jpg[/img] [/quote] [code]http://www.sabah.com.tr/Yasam/2012/06/13/isikara-depremde-riskli-bolgeleri-acikladi [/code]
  4. [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [b]1. Fiziksel bağlantılar İlk sırada denemeniz gereken bu yöntem tabii ki en basit ve en geçerli olanı: her şeyin doğru yerine bağlı olup olmadığını kontrol edin. Bağlantınız tamamen kesilmeden önce yavaşlamaya veya gidip gelmeye başladıysa, sorun büyük ihtimalle internet servis sağlayıcınızdan ya da işletim sisteminizden değil de donanımlarınızdan kaynaklanmaktadır. Bunu kontrol etmek sizin için çok zor olmamalı. Üstelik üreticiler genelde size yol göstermeleri için ürünlerine çeşitli ışıklı göstergeler eklerler (bkz. Madde 2). Günümüzde ev ağları bile oldukça karmaşık yapılara sahip olabiliyor. Örneğin masanızın altından geçen kablo geniş bant modeminizi router'ınıza, sunucunuza, kablosuz hub'ınıza veya dizüstü bilgisayarınıza bağlıyor olabilir. Böyle bir durumda modeminizi, ADSL kablonuzu, paylaşılan bağlantılarınızı, fiziksel ağ bağlantılarınızı ve kullandığınız tüm aygıtların bağlantılarını tek tek kontrol etmelisiniz. 2. Işıklar Sürekli yanıp sönen ışıklar ağ aygıtlarının üzerinden asla eksik olmaz. Bu küçük ışıklar donanımınız durumunu sürekli olarak takip edebilmeniz için konmuştur. Standart ağ kartlarında genelde yeşil ve turuncu olmak üzere iki ışık bulunur. Yeşil ışık, iki port arasında elektrik bağlantısının sağlandığını gösterir. Turuncu ışıksa veri akışını ifade eder. Aygıtınızdaki tüm ışıkların anlamlarını öğrenmek için kullanma kılavuzunu incelemelisiniz. Bu ışıklar bağlantı sorunlarının kaynağını saptamanıza yardımcı olabilir. 3. Ağ kartları Ethernet kartı ya da NIC de dediğimiz ağ kartları, kolay bozulabilen ve bozuklukları zor tespit edilen bileşenlerden biridir. Bozuk bir ağ kartı Windows'ta hala hatasız olarak çalışıyormuş gibi görünebilir veya daha iyi bir ihtimalle, sürücüsü 'bilinmeyen hata' mesajları vermeye başlayabilir. Bozuk bir ağ kartında sürekli yeşil ışık yanmasına rağmen veri transferi gerçekleşmeyebilir. Böyle bir sorundan şüpheleniyorsanız sisteminizi farklı bir ağ kartıyla test etmelisiniz. 4. IP adresi İnternete bağlanan her bilgisayara, internetteki diğer sistemlerle iletişim kurabilmesi için otomatik olarak bir IP adresi verilir. Başlat > Çalıştır kutusuna command yazın ve açılan komut istemine ipconfig komutunu verin. İnternet bağlantınız sağlanmışsa burada bilgisayarınıza atanan IP adresini, veya bir router üzerinden internete çıkıyorsanız yerel IP adresinizi görmelisiniz. 5. Kablosuz bağlantı Kablosuz erişim noktanıza veya Centrino dizüstünüze bağlanmakta zorluk çekiyor olabilirsiniz. Öyleyse ilk işiniz aygıtlarınızın kablosuz güvenlik ayarlarını kontrol etmek olmalı. En fazla probleme sebep olan öğeler MAC filtreleme ve WEP güvenliğidir. MAC filtreleme, ağa bağlanacak aygıtların kısıtlanmasını sağlar. Her ağ kartının değişmez bir donanımsal adresi vardır. Pek çok kablosuz router'da bu adresleri belirterek erişime izin verebilir veya kısıtlamaya gidebilirsiniz. WEP güvenliği ise havada uçuşan verilerinizi şifrelemeye yarar. Şifre, kablosuz bağlantı noktası tarafından belirlenir ve tüm bilgisayarlarla eşleştirilmek zorundadır. Kablosuz erişim sorunlarınızı çözmek için bu iki özelliği geçici olarak kapatmayı deneyebilirsiniz. 6. Hattınız hayatta mı? Modeminiz sürekli hattan mı düşüyor? Aynı hattı kullanarak bir telefon görüşmesi yapın ve hatta parazit olup olmadığını kontrol edin. Hattınızda oluşan gürültü veri transferini yavaşlatabilir veya bağlantınızın kesilmesine sebep olabilir. Parazitli hatlar için Türk Telekom'dan yardım istemelisiniz, şanslıysanız sorununuzu kısa sürede çözeceklerdir. 7. Meşgul Hattınıza bağlı paralel telefonda bir görüşme sürerken siz internete bağlanmaya çalışıyor ve doğal olarak bağlanamıyor olabilirsiniz. Ayrıca paraleldeki arkadaşınız da modeminizden gelen telefon çevirme sinyallerini duyacak ve rahatsız olacaktır. Bu nedenle bağlantı kurmaya çalışırken hattın meşgul olmadığından emin olmalısınız. 8. Yavaş modemler Telefon hatlarımızın doğası gereği internete asla 56kbps hızında bağlanamayacaksınız. Beklemeniz gereken en iyi hız 52kbps olmalı, ancak 40kbps ve üzeri hızlar da normal sayılabilir. Bundan daha düşük bir hızda bağlanıyorsanız hattınızla ilgili bir sorun olması mümkün. 9. Modem sürücüleri Dahili bir modeminiz varsa ve eski işletim sisteminizden Windows XP'ye terfi edecekseniz, öncelikle modeminizin yeni sürücüsünü temin etmelisiniz. Önceki Windows sürümlerinde kullandığınız sürücüler Windows XP ile uyumsuzdur. Ancak Windows XP'nin çoğu dahili modemi otomatik tanıma konusunda belli bir başarıyı yakaladığını da belirtmeliyiz. 10. Geniş banda geçin Kesilen bağlantılardan, yüksek telefon faturalarından ve yavaş internet bıktıysanız modeminizi çöpe atmanın tam zamanıdır. www.telekom.gov.tr adresine girerek oturduğunuz bölgede ADSL hizmeti verilip verilmediğini öğrenin ve kendinize uygun bir ADSL tarifesi seçin. 11. ADSL desteği Yakın zamanda ADSL hizmeti almaya başladıysanız bağlantıyla ilgili çeşitli sorunlar yaşayabilirsiniz. Türk Telekom'un ADSL destek hattı numarası 444 0 DSL'dir (375), ancak hattı düşürmeniz çok zor olacak ve düşürseniz dahi karşınızdaki kişilerin bir PCnet okurunun bilgi seviyesine sahip olmadığını göreceksiniz. Sabırlı, nazik olun ve sorununuzu detaylarıyla anlatmaya çalışın. 12. Router'ı sıfırlayın Bir router kullanıyorsanız router'ınızı yeniden başlatmayı deneyin. Uzun süre aralıksız çalışan router'lar bazı garip davranışlar sergilemeye başladığı görülmüştür. 13. ADSL ayarları ADSL ayarlarınızı mı kaybettiğiniz? Türkiye için kullanmanız gereken ayarlar şöyle: VPI: 8, VCI: 35, protocol: PPPoE/LLC veya PPPoA/VC-Mux. 14. Ağ durumu Windows XP kullanıcısıysanız, gelen ve giden veri akışını takip etmek için ağ durumu göstergesini kullanabilirsiniz. Başlat > Ayarlar > Ağ Bağlantıları'na girin. Bağlantınıza sağ tıklayın ve Durum öğesini seçin. 15. Dış kaynaklı sorunlar Nadir yaşanan bir durum da olsa, bazen internet servis sağlayıcınızın ve Türk Telekom'un ana bağlantıları kesintiye uğrayabilir. Bu tarz durumlar genelde İSS'nizin web sitesi veya e-posta aracılığıyla size bildirilir, fakat İSS'nizin destek hattından da konuyla ilgili bilgi alabilirsiniz. 16. Sunucu hizmeti Sadece e-posta veya FTP sunucunuza bağlanırken mi problem yaşıyorsunuz? Öncelikle sunucu adresinizi, kullanıcı adı ve şifrenizi kontrol edin. Ardından sunucunuzla ilgili web sitesine girin ve kesintiyle ilgili bir duyuru olup olmadığına bakın. 17. İlk protokol Ağ Bağlantıları altında, bağlantınıza sağ tıklayarak Özellikler'i seçin. TCP/IP ve Microsoft Ağları için İstemci protokolleri listede görünür ve işaretli olmalıdır. 18. Yerel ağlar Ağa bağlı bilgisayarlara birer sabit IP adresi atamanız gerekebilir. Router ayarlarınızı kontrol edin her bilgisayar için dinamik IP havuzu dışında kalan farklı birer IP seçin. 19. NAT ADSL modem/router'lar da dahil olmak üzere tüm router'larda NAT (Network Address Translation) adlı bir özellik bulunur. Router'ınız uPnP destekliyorsa bu özelliği aktif hale getirmelisiniz. 20. Aşırı yavaşlama Geniş bant bağlantınıza rağmen web'de sörf yapamaz hale mi geldiniz? İnternet erişiminizi paylaştığınız diğer kişiler bağlantınızı hunharca sömürüyor olabilirler. Ağınızdaki diğer bilgisayarların ne yaptığını kontrol edin ve gerekirse download'larını durdurun.[/b]
  5. [size="5"][color="#FF0000"][b]Apple I Açık Artırmayla Satılacak[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Teknoloji devi Apple'ın ilk ürünü olan "Apple I", 15 Haziran'da New York'ta açık artırmayla satılacak. [img]http://rsm.haber365.com/H/1339243545_68_apple.jpg[/img] Açık artırmanın düzenleneceği Sotheby's müzayade evinden yapılan açıklamada, Temmuz 1976'da 666,66 dolara piyasaya sürülen "Apple I"ın, yaklaşık 180 bin dolara alıcı bulabileceği belirtildi. Çalışır durumda olan ve kullanma kılavuzu bulunan bilgisayarın "son derece nadir" bir ürün olduğu kaydedildi. Müzayede evi, ilk kişisel bilgisayar olarak Apple I'ın, bilgisayarların herkes için erişilebilir olduğu yeni çağın başlangıcına işaret ettiğini belirtti. [/quote] [code]http://www.haber365.com/Haber/Apple_I_Acik_Artirmayla_Satilacak/[/code]
  6. [size="5"][color="#FF0000"][b]Turkcell SuperOnline IPv6'ya geçişi tamamladı![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Geçtiğimiz saatlerde haberini sizler için de verdiğimiz, internet tarihinin en önemli günlerinden birisi olan IPv6'ya geçiş günü, hazırlıkların yapılması ile birlikte tamamlanmaya başladı. Bir çok şirketin hazırlıklarını sürdürdüğü geçiş işlemi için, Turkcell ve Turkcell Superonline, yeni nesil internet olarak anılan IPv6 teknolojisi için altyapılarını uyumlu hale getirdi. IPv6’e geçiş sürecinde 8 Haziran’da ilk kez gerçekleştirilecek Dünya IPv6 Günü (World IPv6 Day) etkinliği için hazırlıklarını tamamlayan Turkcell ve Turkcell Superonline, 8 Haziran’da NASA ve Google, Facebook, Microsoft gibi devlerle birlikte test sürüşüne çıkacak. Internet Society tarafından düzenlenen etkinliğe Türkiye’den özel sektör şirketleri olarak sadece Turkcell ve Turkcell Superonline katılıyor. [img]http://www.teknolojioku.com/application/static/data/news/1/1339233629_ekran-alintisi.jpg[/img] Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell ve Turkcell Superonline, 8 Haziran Çarşamba günü bütün dünya ile eş zamanlı uygulanacak Dünya IPv6 Günü etkinliği için hazırlıklarını tamamladı. Hazırlıklar sonucunda Turkcell’in resmi internet sitesi www.turkcell.com.tr ile Turkcell Superonline’nın www.superonline.com ve www.superonline.net resmi internet siteleri, 8 Haziran günü 24 saatlik test sürüşüne çıkacak. IPv6 teknolojisine geçiş için internet erişim testlerini başarı ile tamamlayarak altyapısını uyumlu hale getiren Turkcell ve Turkcell Superonline, global olarak düzenlenen etkinlik ile IPv6 teknolojisinin deneyimlenmesi sürecine katkıda bulunacak. Altyapı çalışmaları sonucunda Turkcell şebekesinin tamamında cep telefonları ile IPv6 Adres kullanımı ve IPv6 Internet erişimi testleri başarıyla tamamlanarak, GPRS ve 3G şebekesinin teknolojik olarak IPv6’ye uyumu sağlandı. Turkcell Superonline omurgası ise, tüm noktalarda IPv6 Internet erişim hizmeti verilmesi için hazır hale getirildi. Türkiye’den özel sektör tarafında sadece Turkcell ve Turkcell Superonline’ın katılacağı etkinlikte TÜBİTAK-ULAKBİM ve ODTÜ de yer alacak. Global test sürüşüne çıkacaklar arasında NASA ve Google, Facebook, Yahoo ve Microsoft gibi pek çok dünya devi de bulunuyor. Dünya çapında internet ile ilgili eğitim, politika ve standartların oluşturulmasına liderlik eden Internet Society (www.isoc.org) tarafından düzenlenecek Dünya IPv6 Günü’ne 412 internet sitesi katılacak. İlk kez gerçekleştirilecek bu etkinliğe katılanlar, IPv6’ya uyumu hızlandırmak ve geçişte yaşanabilecek potansiyel sorunları önceden tespit ederek, sorunsuz hale getirmek için destek olacak. IPv6’e neden geçiliyor? İnternet kullanımının her geçen gün artması ve yeni gelişen teknolojilerin yeni kullanım alanları yaratması sonucu, çevrimiçi haberleşme için kullanılan “İnternet Protokolü Versiyon 4” (IPv4) adreslerindeki doluluk oranı en üst seviyeye ulaştı. Bu nedenle daha geniş adres imkanı sağlayacak olan Ipv6’e geçiş artık bir zorunluluk haline gelmeye başladı. Avrupa, Asya ve Ortadoğu bölgelerinde IP adreslerinin tahsisinden sorumlu tek yetkili otorite olan RIPE Şebeke Koordinasyon Merkezi’nin (RIPE NCC) elindeki IPv4 adreslerinin 2012 yılında tükeneceği öngörülüyor. Buna ek olarak yapılan araştırmalar, 2020 yılında internete bağlananların sayısının IPv4 teknolojisinin desteklediği toplam adres sayısının 12 katı olacağını gösteriyor. Dünya ile uyumlu olarak IPv6’e (Internet Protokolü Versiyon 6) geçişte önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) önderliğinde sürecin tamamlanması planlanıyor. 8 Aralık 2010 tarihli “Kamu Kurum ve Kuruluşları için IPv6’e Geçiş Planı” genelgesine göre Türkiye’deki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının en geç 31 Ağustos 2013 tarihine kadar internet üzerinden verdikleri kamuya açık tüm hizmetleri IPv6’i destekler hale getirmeleri gerekiyor. [/quote] [code]http://www.teknolojioku.com/haber/internet/turkcell-superonline-ipv6ya-gecisi-tamamladi.html?p=1 [/code]
  7. [size="5"][color="#FF0000"][b]Dikkat! internet faturalarınızı kontrol edin![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Türkiye'nin internetini sağlayan servisi sağlayıcılarının geçtiğimiz günlerde 'Tahsisli Numara Bedelini' faturalara yansıtması tüketiciler tarafından kızgınlıkla karşılandı. Günümüzde bir çok servis sağlayıcı internet faturaları üzerine eklediği vergilerle kullanıcılar tarafından şikayet edilmektedir. Türkiye'de internet kullanımının günden güne arttığını biliyoruz. Bu artışla birlikte servis sağlayıcıları arasındaki rekabet de her geçen gün artmaya devam ediyor. Artan rekabet şirketlerin sunduğu kampanyaya da yansıyor. Kampanyaların yanında bazı şirketler tarafından faturalara ne idüğü belirsiz yansıtmalar da yapılmıyor değil. Şikayetlerin olduğu web sitelerini açıp baktığımızda firmalar hakkındaki şikayetlerin sayısı bile belli değil. Geçtiğimiz günlerde yine gelen şikayetler faturalara yansıyan ücretlerle alakalı oldu. Şikayetlerde, "Bizim yerimize numara tahsil edip faturayı bize kestiler" diyerek tepkilerini dile getirdiler. İnternet servis sağlayıcılarının tüketicilerden tahsil etmeye başladıkları "tahsisli numara bedeli" şikayet konusu oldu. Şikayet Portalı Şikayetvar'a gelen şikayetlerde internet hizmeti aldıktan sonra gelen faturaları inceleyen tüketicilerin 4.99 TL olan tahsisli numara bedelini görünce şok olduklarını ifade ettiler. ÜCRET ALINMAYACAK DEMİŞLERDİ "Nisan ayı faturamda 4.99 TL tutarında 'Tahsisli Numara Bedeli' kesintisi yapıldığını fark ettim. Abone olurken fiber internet üzerinden telefon hizmetini kendim açtırmıştım. Herhangi bir ücret alınmayacak demişlerdi. 1-2 ay sonra taksitli aktivasyon bedeli çıkmaya başladı faturalarımda. Aradığımda siz yanlış anlamışsınız dediler. İlk yapacağım şey bu ses hizmetini iptal ettirmek olacak." BANKALAR GİBİ HER HİZMETE ÜCRET "Bu ay faturamı ödemeden önce bir bakayım dedim detaylara. 4.99 lira ek ücret eklemişler. Tahsisli numara bedeliymiş. Neyin nesi diye araştırdım diyorlar ki servis sağlayıcı herkese numara veriyormuş bağlatılan yeni başlanmış ücret alınmaya.Aradım müşteri hizmetlerini dedim beni kaç defa aradınız ben hepsinde istemediğimi belirttim zorla ürün mü satmaya çalışıyorsunuz. İptal ettiler fatura için de itiraz dilekçesi oluşturdular orda vs. Bankaların yaptığı hizmet ücretleri gibi tüketiciyi mağdur etmeye çalışıyorlar. Bu ayki faturalarınıza dikkat edin." YERİME KARAR VERİP NUMARA TAHSİS ETMİŞ "2 yılı aşkın internet hizmetini kullanıyorum. Taahhüdüm bitmeye yakın aradılar ve taahhüdümü uzatmak istediklerini ilettiler, uzatmayacağımı söyledim. Bu süreç yaklaşık 4-5 kere gerçekleşti. Geçen ay, Nisan faturamda 4.99 TL Tahsisli Numara Bedeli diye bir bedel olduğunu gördüm, çok önemli olmadığını ve limit aşımı veya taahhütsüz kullanım ile ilgili bir konu olduğunu düşünmüştüm.Oysa ki benim yerime karar verip numara tahsis etmiş. Bunu internetten konu ile ilgili araştırma yaptığım zaman öğrendim. 2 ay üst üste tahsil edilen bu bedellerin bir sonraki ayda tarafıma iade edilmesini ve bir daha onayım alınmadan kullanmadığım bir hizmet için mağdur etmemelerini talep ediyorum."[/quote] [code] http://www.teknolojioku.com/haber/internet/dikkat-internet-faturalarinizi-kontrol-edin.html?p=2 [/code]
  8. [size="5"][color="#FF0000"][b]Sabit Disk Fiyatları 2014'e Kadar Düşmeyecek[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Bellek ve depolama donanımlarıyla ilgili ortaya çıkan son raporlar 2014 yılına kadar fiyatların gerilemeyeceğini gösterdi. Üretimin tekrar hızlandığı ve toparlanma sürecinin iyi gittiği bilgilerine rağmen, ortalama satış fiyatlarının Ekim ayında Tayland'da gerçekleşen sel sonrası dalgalanması bir türlü engellenemedi. [img]http://www.techno-labs.com/image/index/422/hdd450.jpg[/img] Sabit disk fiyatları 2011'in 4. çeyreğinde 3. çeyreğine göre yüzde 28 artmıştı. Fiyatların 2012'nin 1. çeyreğinde düşeceği beklentisi de gerçekleşmemiş ve 2012'nin 2. çeyreğinde çok az bir düşüş yaşanmıştı. Üretimin ise 2012'nin 3. çeyreğinde tamamen normale dönmesi ve sel öncesi seviyeye yine aynı zaman diliminde yaklaşması beklentisi büyük. Tüm bunlara karşın sabit disk fiyatlarının yine de yükselmiş haliyle kalacağı düşünülüyor. Analizciler, üreticilerin fiyatlandırma konusunda hakimiyete sahip olduklarının ve averaj fiyatları devam ettireceklerinin altını çiziyor.[/quote] [code]http://www.techno-labs.com/1/33434/1/Sabit_Disk_Fiyatları_2014e_Kadar_Düşmeyecek.html [/code]
  9. [b]Okula gidenler karneleriniz durumunda bu başlık altında paylaşımlarınızı bekliyoruz.Hepinizin yüzleri gülüyormu sevinçlimisiniz? Yoksa beklediğinizi göremediğinizden dolayı yüzleriniz gülmüyormu?[/b] [b]Eğitim hayatlarında başarı gösterenleri tebrik ederiz[/b]
  10. [size="5"][color="#FF0000"][b]Cepte internet hızlanıyor![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Küresel 4G (LTE) abone sayısının bu yıl sonunda 40 milyon kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. ABI Research şirketinin raporundan derlediği bilgilere göre, mobil iletişime ivme kazandıran 3G'ye göre, teorik olarak 10 kat daha hızlı olan 4G ya da LTE (Long Term Evolution) abone sayısı, yatırımlara paralel olarak katlanarak artıyor. Raporda, geçtiğimiz yıl dünya genelinde 9 milyon olan abone sayısının 4 kattan fazla artarak bu yıl sonu itibarıyla 40 milyon kişiye ulaşacağının tahmin edildiğini vurgulandı. ABI Research, abone sayısının bu denli artmasında; özellikle Nokia, Samsung ve Apple gibi yazılım ve donanım cihazı üreticisi şirketlerin ürünlerini kullanan “veri tüketicilerinin yoğun talebinin” etkili olduğunu bildirdi. Söz konusu raporda tüm 4G abonelerinin yüzde 60'ının Kuzey Amerika ülkelerinde olduğu, bu kıtayı yüzde 37 ile Asya-Pasifik bölgesinin takip ettiği belirtilirken özellikle bu bölgedeki toplam abone sayısının Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore'den gelen yoğun abonelik talebiyle, 2014 yılında Kuzey Amerika'yı yakalayıp geçeceğinin öngörüldüğü vurgulandı. Mayıs ayı itibarıyla 37 ülkede 72 ticari LTE ağı bulunuyor. [/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/cepte-internet-hizlaniyor-53740--.html[/code]
  11. [size="5"][color="#FF0000"][b]Basit önlemler Flame’i engellemeye yeter![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]İnternet güvenlik yazılım şirketi ESET, Flame virüsünün çok basit önlemlerle engellenebileceğini belirtti. ESET Kıdemli Güvenlik Uzmanı Stephen Cobb, geçtiğimiz haftalarda çeşitli Ortadoğu ülkelerinde ortaya çıkan “Flame“ (Alev) adlı casus yazılımın şu aşamada internet yoluyla bulaşmadığını söyledi. USB flash diskler gibi çıkarılabilir aygıtlar yoluyla yayılan bu virüsten, güncel anitivirüs yazılımlarıyla çok rahat korunulabileceğini belirtti. Gecen haftalarda özellikle çeşitli Ortadoğu ülkelerinde ortaya çıkan ve casus amaçlı olduğu belirtilen “Flame“ (Alev) adlı zararlı yazılım tüm dünyada büyük yankı yarattı. Başta İran olmak üzere çeşitli ülkelerdeki enerjı tesislerinden bilgi toplamayı amaçladığı belirtilen Flame ile ilgili haberler, pek çok kişi ve kurumda tedirginliğe neden oldu. Konuyu değerlendiren ESET Kıdemli Güvenlik Uzmanı Stephen Cobb,ESET tarafından “Win32/Flamer.A“ adıyla etiketlenen bu zararlı yazılımla ilgili bazı konuların doğru bilinmesi gerektiğine dikkat çekti. İnternetten bulaşmıyor “Eğer bir Ortadoğu hükümeti için silah araştırmaları üzerine resmi olarak çalışan biri değilseniz, Flame’in olası hedefi değilsiniz“ bilgisini paylaşan Stephen Cobb, şunları söyledi:“Şu anki haliyle Flame, ülkeden ülkeye yayılan, internet üzerinde bulunan bir zararlı değildir. Outlook’ta Gelen Kutusu’nda bulunan herhangi bir e-postanın ekinde bulunması da olası bir durum değildir. Bu zararlı yazılımın USB flash diskler yoluyla bulaşmış olma olasılığı oldukça fazla. Ancak eğer iyi bir antivirüs kullanıyorsanız, Flame zararlısından korunabilirsiniz. Büyük antivirüs kuruluşları, veritabanlarını Flame ve diğer türevlerinin algılanması için hızlıca güncellediler.“ Basit önlemlerle güvenlik açıklarının %90’ı önlenebilir Kurumların özellikle uç nokta güvenliğini sağlaması gerektiğini aktaran ESET Kıdemli Güvenlik Uzmanı Stephen Cobb,“Yapılan araştırmalar güvenlik açıklarının %90’ının basit, ucuz ve ara tedbirlerle önlenebileceği ortaya koyuyor. Öncelikle USB flash sürücülerinden gelen zararlı yazılımları önlemek için cihaz kontrolleri yapılmalı, antivirüs ürünleri ise güncel tutulmalıdır“ diye konuştu. [/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/basit-onlemler-flame8217i-engellemeye-yeter-53742--.html[/code]
  12. [size="5"][color="#FF0000"][b]Atomu ikiye ayırıp tekrar birleştirdiler![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Bilim insanları, atomu iki parçaya ayırdıktan sonra tekrar tek parça haline getirmeyi başardı. Almanya’nın Bonn Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından gerçekleştirilen kuantum mekaniği deneyinde, bir atom iki parçaya bölündükten sonra parçaları tekrar bir araya getirilerek ilk haline dönüştürüldü. Nesnelerin eş zaman içinde farklı durumlarda bulunmalarını sağlayan deneyde, tek bir atom eş zamanda milimetrenin yüzde birinden daha fazla bir mesafede tutuldu. Söz konusu rakam, atomlariçin çok büyük bir mesafe olarak kabul ediliyor. Bilim insanları, kuantum mekaniği köprüleri kullanarak, bir atomu ikiye böldükleri esnada, atomun kendisine bitişik diğer atomlara değmesini sağlamak istiyor. Böylece, biribirinden ayrılan atom parçaları arasındaki mesafe köprüyle sağlanmış olacak. DENEYİN İNCELİKLERİ Kuantum etkileri, çok düşük sıcaklıklarda etki gösterebiliyor. Bir sezyum atomu, lazerlerle mutlak sıfır noktasının 10 milyonda biri daha yüksek bir dereceye ısıtılıyor, ardından diğer bir lazerle tutuluyor. İki yöne de dönme hareketi gösterebilen atomların dönüş yönleri, lazerler kullanılarak tersine çevrilebiliyor. Atomların dönüşleri eş zamanlı olarak her iki yöne doru olabildiği için, aynı anda sağa ve sola çekilerek, birbirlerinden ayrılmaları sağlanıyor. Araştırmada yer alan Andreas Steffen, “Atomun bir nevi bölünme karakteri var. Yarısı sağa, diğer yarısı sola gitme eğiliminde. Buna rağmen tek parça halinde “ dedi. Bonn Üniversitesi araştırmacıları, deneyde kullandıkları tekniği daha karmaşık kuantum sistemlerini laboratuvar ortamında gerçekleştirmek adına kullanabilmeyi umuyor. Araştırma ekibinin başındaki isim Dr Andrea Alberti, “Bana kalırsa atom iyi kontrol edilen bir çark gibi... Eğer atomları çalışmaları için etkileşim haline sokarsanız, çok üstün performanslı bir hesap makinesi üretilebilir” ifadesini kullandı. Atomun ayrıldıktan sonra bir araya gelen parçaları, sağ ve sol bitişiklerindeki atomlarla temasa geçebiliyorlar. Bu durum, küçük atom ağlarının oluşmasını sağlıyor ve gerçek sistemlerin test veya kontrol edilmesine kapı açıyor. [/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/atomu-ikiye-ayirip-tekrar-birlestirdiler-53746--.html[/code]
  13. [size="5"][color="#FF0000"][b]Dizüstüde 11 saat pil ömrü![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]AMD en yeni AMD E Serisi Hızlandırılmış İşlemci (APU) platformunu açıkladı. 2012 model AMD E Serisi Hızlandırılmış İşlemciler (APU), 11 saate kadar pil ömrü sunmayı vaat ediyor. Böylece medya uygulamaları ve oyun deneyiminin daha geniş alanlara yayılması amaçlanıyor. Genel kullanıcıların dizüstü ve masaüstü bilgisayarları için tasarlanan ve temel performans ihtiyacını uygun fiyatlara karşılayan 2012 AMD E Serisi APU’ların dikkat çeken özelliklerinden bazıları uzun pil ömrü, sınıfında en iyi eğlence ve medya deneyimi, performans ve enerji tüketimi arasında denge ve olağanüstü HD kalitesinde görüntü için benzersiz yenilikler. “2011 yılında sektöre harici ekran kartı gücünde grafik işlemcisinin dizüstü bilgisayarlara enerji tüketimini arttırmadan yerleştirilebileceğini kanıtladık ve AMD’nin tarihindeki en başarılı dizüstü bilgisayarına imza attık,” diyen AMD İstemci İş Birimi Genel Müdürü Chris Cloran, şöyle devam etti: “Bugün en yeni APU modellerimizle bu çıtayı daha da yükseltiyoruz. 2012 model AMD E Serisi APU’lar kullanıcılara gündelik işlerinde aradıkları performansı en kaliteli grafik teknolojisiyle sunuyor ve rakiplere göre üç saate kadar daha uzun dayanıyor.” Eski kod adı “Brazos 2.0” olan 2012 AMD E Serisi APU, AMD’nin en başarılı dizüstü işlemci platformuna yeni zenginlikler katıyor. • Rakiplere göre %36’ya kadar daha uzun pil ömrüyle daha fazla hareketlilik. 2012 AMD E Serisi APU tabanlı sistemler boş yükte 11 saate kadar pil ömrüne sahip ve internette gezinirken ya da flash oyunlar oynarken 90 dakikaya kadar pil avantajı sağlıyor. • Tüm büyük web tarayıcılarını, Windows Media Player ve açık kaynaklı VLC oynatıcısını destekleyen AMD Steady Video teknolojisi sayesinde internet videoları ve diğer filmlerdeki sarsıntı ve atlamaların ortadan kaldırıldığı daha zengin bir video deneyimi • Lider oyun deneyimi. 2012 AMD E Serisi APU platformu, genel kullanıma yönelik olup DirectX® 11 ve DirectCompute destekli tümleşik AMD Radeon™ HD 7000 Serisi ekran kartı seçeneğine sahip tek dizüstü platformudur. • İnternet bant genişliğinde video indirme işlemlerine veya çevrimiçi oyunlara öncelik vererek internet deneyiminin kesilmemesini sağlayan AMD Quick Stream teknolojisi. • İki adet SuperSpeed USB 3.0 bağlantı noktası ile harici disklerle 10 kata kadar daha hızlı dosya aktarımı (5Gbps) • Mikroişlemci ve grafik işlemcisinde (GPU) frekans artışı sayesinde daha yüksek performans • 3B ekranlara bağlanma imkanıyla üçboyutlu film ve oyunlar Hızlandırılmış Deneyim AMD Radeon HD ekran kartlarının işlem kabiliyeti sayesinde Internet Explorer 9, Mozilla Firefox ve Google Chrome gibi önde gelen web tarayıcılarında AMD E Serisi APU’lar ile daha hızlı bir web deneyimi yaşanıyor. AMD, Microsoft ile işbirliği kapsamında yeni AMD E Serisi APU’ları Microsoft Windows® 8 işletim sisteminin temel özelliklerini daha iyi çalıştıracak hale getirerek genel deneyimi iyileştirdi. HTML5 optimizasyonu ve yeni Metro kullanıcı arabirimi desteğiyle, Microsoft’un yeni işletim sistemi için geliştirilecek Metro tabanlı uygulamalarda daha yüksek hız elde edilebilecek. Sektörün heterojen bilişim ve GPU kullanımı yönündeki hareketliliğine katılmak isteyen geliştiricilere, AMD Fusion Geliştirici Zirvesi’nde çok önemli bilgiler aktarılacak. Acer, Asus, HP, Lenovo, Samsung, Sony ve Toshiba gibi küresel OEM’lerin AMD E Serisi APU tabanlı sistemler üretmesi bekleniyor. [/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/dizustude-11-saat-pil-omru-53747--.html[/code]
  14. [size="5"][color="#FF0000"][b]İşte kağıt gibi ince ve esnek cam Willow Glass![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Gorilla sanayisinde favori aksesuarlarda Corning kreasyonları görmek hiçte zor değil. Aslında hasarlara dayanıklı Gorilla Glass ürünleri şimdi 33 büyük marka 750 ürün üzerinde ve 750 milyon cihaz üzerinde dünya tarafından kullanılıyor. Peki cam uzmanı için şimdi sırada ne var? [img]http://www.teknolojioku.com/application/static/data/news/1/1338921297_corning-willow-glassa-5-339917-13.jpg[/img] Şimdi şirket, cam sektöründe devrim yapacak bir ürün geliştirdi. Firma yeni nesil cihazlar için ekstra ince ve bükülebilir cam Willow Glass isimli modelini piyasaya duyurdu. Bölüm başkan yardımcısı ve Willow Glass programı müdürü Dr Dipak Chowdhury yaptığı açıklamada; Corning Willow Glass ince ve hafif bir form faktörü içinde kullanıldığı cihazın kalitesini korumak için performans sağlar dedi. [img]http://www.teknolojioku.com/application/static/data/news/1/1338921348_corning-willow-glass-.jpg[/img] Corning'in Willow Glass için başka planları da bulunuyor. Corning ilerde aydınlatma armatürleri ve esnek güneş pillerinde Willow Glass'dan yararlanmak istiyor. [media]http://www.youtube.com/watch?v=uXQEpVRtGtw[/media] [/quote] [code]http://www.teknolojioku.com/haber/donanim/iste-kagit-gibi-ince-ve-esnek-cam-willow-glass.html[/code]
  15. [size="4"][color="#FF0000"][b]Windows XP, 7'ye karşı[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote][b]İki Windows sürümü, Windows XP ve Windows 7'nin büyük savaşında işler tersine dönüyor![/b] Yılların eskitmeyi başaramadığı Windows XP, PC işletim sistemlerindeki liderliğini sürdürse de, pazar payında önemli kayıplar yaşıyor. Net Applications'ın Mayıs 2012 verilerine göre Windows XP, yüzde 44.85 ile hala birinci, ancak Nisan 2012'deki yüzde 46.08'lik payından önemli bir fire vermiş görünüyor. Mayıs ayında Windows XP düşerken Windows 7'nin de önemli bir sıçrama yaptığı gözleniyor. İşletim sistemi, Nisan ayında sahip olduğu yüzde 38.67'lik pazar payını Mayıs'ta yüzde 40.51'e getirmeye başardı. Net Applications verilerine göre Mayıs ayında Windows Vista yüzde 6.88 ile üçüncü sırada yer alırken, Mac OS X 10.7 yüzde 2.8, Mac OS X 10.6 yüzde 2.59'luk bir paya sahiptiler. Linux ise yüzde 1.03 ile çok gerilerden geliyor. [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/detay2012/windows-xp-win-7.jpg[/img] [b]Windows 8'in durumu ve ayrıntılı tablo![/b] [img]http://www.veteknoloji.com/resimler/detay2012/windows-xp-win-71.jpg[/img] Windows 8'in yayın öncesi sürümlerini kullananların oranı ise yüzde 0.13. Bu oran Nisan ayında yüzde 0.12 idi. Windows 8'in Yayın Önizleme sürümünün bu orandaki etkisini önümüzdeki ay ve sonraki aylarda görebileceğiz. Microsoft, Windows XP'ye verdiği desteği 2 seneden az bir süre içerisinde bitirecek. Dolayısıyla şirket, XP kullanıcılarına onu bırakıp hemen Windows 7'ye geçmelerini tavsiye etmeye devam ediyor. [/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/windows-xp-7-ye-karsi-53706--.html[/code]
  16. Zeynep Hatun: Fatih dönemini Mihrî Hatunla birlikte temsil eden Zeynep Hatun, adı bilinen ilk Türk kadın şairi olup, kaynaklarda Amasyalı ya da Kastamonulu olduğu ifade edilmektedir. Divan edebiyatının şekillenme döneminde Fatih çevresinde hissedilen verimli sanat iklimi, sanata ve sanatçıya hasredilen teşvik bu iki kadın şairin varlık göstermesinde de etkili olmuş olmalıdır. Asıl adı Zeynünnisa olan Zeynep Hatun bir kadı kızıdır. Bir kadı olan ve şiir çalışmalarını anlayışla karşılayan İshak Efendi ile evlenmiştir. Kültürlü bir muhitte yetişmiş, Arapça, ve şiirler söyleyecek olgunlukta Farsça öğrenmiş, Mihrî Hatun ile tanışıklık kurmuştur, Şiirin yanı sıra beste yapabilecek ölçüde musıki çalışmaları da olan Zeynep Hatun 1563’de Amasya’da ölmüştür. Fatih adına tertip edilmiş bir Divan sahibi olup, eldeki şiirlerine bakılırsa açık ve sade bir söyleyişin sahibidir. Bir kıt’asının, Senin hüsnün benim aşkım senin cevrin benim sabrım Cihanda dem-be-dem artar tükenmez bî-nihâyettir, beyti ünlüdür. Mihrî Hatun: Fatih dönemi şairlerinden olan Mihrî Hatun, Zeynep Hatunla birlikte adı bilinen ilk Türk kadın şairlerindendir. Amasyalıdır. Asıl adı Mihrünnisa ya da Fahrünnisa olup, 1460 ya da 1461 yılında doğmuştur. Mihrî mahlasını kendisi de bir şair olan babası Mehmet Çelebi bin Yahya (Belâyî)’dan almıştır. Dillere destan bir güzelliğin, hayranlık uyandırıcı bir kültür ve birikimin sahibi olmasına rağmen kendisine yöneltilen bütün evlilik tekliflerini geri çevirerek ömrü boyunca bekâr kalmıştır. Dönemine göre serbest bir yaşantının sahibi olan Mihrî, tarihçi Hammer tarafından “Osmanlılar’ın Sapho’su” olarak isimlendirilmiştir. Çevresinde platonik aşklarına dair fısıltılar daima mevcut bulunan Mihrî’nin, Müyyedzâde Abdurrahman Çelebi ve Sinan Paşazâde İskender Çelebi’ye duyduğu aşka dair ipuçlarına şiirlerinde de rastlamak mümkündür. Evinde düzenlediği edebî meclisler gibi, samimi kadın duygularını çekinmeksizin şiirinde terennüm etmiş olması cihetiyle de, kendisinden sonra yetişenler arasında en çok XIX. asır şairi Nigâr binti Osman’a benzetilebilir. Ona erken bir Nigâr Hanım olarak bakmak mümkündür. Kolay söyleniyormuş izlenimi veren sade bir şiiri vardır ve bunlar arasında en başarılı bulunanları nazireleridir. Dönem şairlerinden Necati’nin etkisinde kalan Mihrî’nin, şiirlerini Necati’ye gönderdiği ve onun şiirlerine nazireler yazdığı bilinmektedir. Necati’nin ünlü Döne Döne redifli gazeline nazire olarak yazdığı ve; Âteş-i gamda kebâb oldu ciğer döne döne Göklere çıktı duhânımla şerer döne döne matlalı gazeli bunlardan biridir. 1506 yılında Amasya’da ölen Mihrî Hatun’dan geriye eser olarak Divan’ı kalmıştır. Hubbî Hatun: Hubbî Hatun bir XVI. asır şairi olup Divan şiirinin zirvesini teşkil eden Kanuni dönemini kadın şair olarak temsil etmektedir. (Aynı asırda, Baki’nin hanımı Tutî Kadın’ın da şiir yazdığı söylenmektedir). Asıl adı Ayşe olan Hubbî Hatun da Mihrî ve Zeynep gibi Amasyalıdır. Kanuni’nin süt kardeşi Şemsi Çelebi’nin Hanımıdır. Bu yakınlık Hubbî Ayşe’nin saraya intisabına zemin hazırlamış, önceleri II. Selim’in, sonra da III. Murad’ın nedimesi olarak saray muhitinde şiiri için gerekli kültür atmosferini bulmuş, zamanın hocalarından dersler almış ve Arapça’yı çok iyi öğrenmiştir. Şuara tezkirelerinde kendisinden evvelki kadın şairlerden daha kuvvetli olduğu ifade edilirse de, kadın duygularını terennümü ve lirizmi bakımından Mihrî’nin önüne geçemediği fark edilir. Erkeksi bir duyuşu vardır. Gazel ve kasideler yazan, Hurşid ve Cemşid adlı üç bin beyti aşkın bir mesnevisi olan Hubbî Hatun 1590 yılında İstanbul’da ölmüştür. Sıtkî Hatun: XVII. asrın ikinci yarısında yaşayan Sıtkî Hanımın asıl adı Ümmetullah olup, bir kazasker kızıdır. Kardeşi Faize Hanım da şairdir ancak Sıtkî kadar tanınmış değildir. Bayramiye tarikatıne mensup olan Sıtkî Hanım gazel ve ilâhiler yazmıştır. Divan’ı ile Genc-i Envâr ve Mecmuaü’l Hayal adlı basılmamış tasavvufî şiir mecmuaları bulunmaktadır. 1703 yılında ölmüştür. Ani Hatun: Ani Fatma kültürlü bir ailenin kızı olarak İstanbul’da doğmuştur. Akıllı, bilgili ve eğitimli bir kadın olup, “Hace-i Zenan (Kadınların Hocası)” lâkabıyla anılmıştır. Arapça bilen, doğu ve Batı edebiyatlarını öğrenmiş bulunan Ani Hatun’un bir Divan teşkil ettiği söylenmekteyse de bu eser ele geçmiş değildir. Ani Hatun bir hattat olarak da ün yapmıştır. Hattatlığının şairliğinden üstün olduğu bazı tezkirelerde ifade edilmektedir. 1710 yılında ölmüştür. Fıtnat Hanım: Asıl adı Zübeyde olan Fıtnat Hanım bir şeyhülislâm kızı olup adı bize kadar gelen kadın şairler arasında en dikkat çekicilerden birisidir. Aydın ve şairi bol bir çevrede yetişmiş, edebî muhitlere girip çıkmıştır. Şiirleri kadar nükteleri ve kendisi ile Koca Ragıp Paşa ve şair Haşmet çevresinde teşekkül eden latifelerle de tanınmıştır. Ancak bunların bir kısmı kaba olup, orijinal yazılı kaynaklarda mevcut bulunmadığına bakılırsa uydurmadır. Fıtnat Hanım kendisini anlamayan, ruhuna denk düşmeyen, şiirle uğraşmasına bir anlam veremeyen bir zât olan Derviş Mehmet Efendi ile yaptığı evlilikte hiç mutlu olamamıştır. Bir Divan teşkil etmişse de şiirlerinde kadın kalbinin samimiyetini bulmak zordur. 1780 yılında ölmüştür. Güller kızarır şerm ile ol gonce gülünce, mısraı ile başlayan şarkısı çok ünlüdür. Leylâ Hanım: Bir kazasker kızı olan Leylâ Hanım, Keçecizâde İzzet Molla’nın yeğenidir. Çocuk denecek yaşta evlendiyse de bir hafta üzerine, daha ilk geceden kabalıklarına tanık olduğu eşinden ayrılmıştır. Saray kadınlarıyla yakın ilişkisi olduğu bilinen, iyi eğitimli ve çok kültürlü bir şairdir. Hazır cevaplığı ve nüktedanlığı ile de tanınmıştır. Leylâ Hanım, Mevlevî tarikatine mensup olup Mihrî Hatun kadar olmasa da kadın duygularını biraz olsun terennüm etmesiyle ve zamanına göre bir kadın için serbest sayılabilecek söyleyişleriyle dikkat çeker. Edebî bir çevrede yaşamış ve yazmaktan hiç uzak kalmamış olan Leylâ Hanımın şiir dili açık ve sadedir. Bir Divan’ı vardır. 1847 yılında ölmüştür. Pür âteşim açdırma sakın ağzımı zinhâr mısraıyla başlayan Zâlim beni söyletme derûnumda neler var nakaratlı şarkısı çok ünlüdür. Şeref Hanım: Şeref Hanım şairi bol ve kültürlü bir ailenin kızı olarak 1809 yılında İstanbul’da doğmuştur. Kadirî ve Mevlevî tarikatlerine mensubiyeti bilinmekte olup, sıkıntılı bir ömür geçirdiği II. Mahmud’a ve Valide Sultan’a yazdığı şiirlerden anlaşılmaktadır. Geleneksel kalıplar içinde kalan şiirlerinde sade ve düzgün bir anlatım vardır. Divan sahibidir. 1861 yılında ölmüştür. Sırrî Hanım: Asıl adı Rahile olup Diyarbakırlıdır. 1814 yılında kültürlü bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Divan kültürüyle yetişmiş, bir müddet Bağdad’da yaşadıktan sonra İstanbul’a gelmiş, Kâmil Paşa konağının şiir-edebiyat sohbetlerine katılmış daha sonra Kâmil paşa ile evlenmiştir. Kızının ölümü üzerine yazdığı içli bir Mersiye ile tanınan Sırrî Hanımın bir divan oluşturacak kadar şiiri vardır. Kadirî olan Sırrî Hanım 1877’de ölmüştür. Âdile Sultan: Dönemi, kadın şairler bakımından diğer dönemlere nazaran daha zengin bir görüntü veren II. Mahmud’un kızı olan Âdile Sultan, 1825 yılında doğmuştur. Çağdaşı olan Leylâ ve Fıtnat Hanımlardan daha az başarılı bir şairdir. Saray çevresinde iyi bir eğitim almış olmasına rağmen, dil, vezin ve kafiye bakımından çözük bir dili vardır. Aruzun yanı sıra hece ölçüsüyle de şiirler yazmıştır. Fuzulî, Şeyh Galib ve Muhıbbî (Kanuni Sultan Süleyman) etkisindedir. Kızını ve kocasını kaybetmiş, bu acılar şiirini etkilemiştir. Nakşıbendî tarikatine girmiş, hikemî şiirler de yazmıştır. Kendi Divan’ı basılmamışsa da Muhibbî (Kanuni Sultan Süleyman) Divanı’nın basılmasını sağlamıştır. 1898 yılında ölmüştür. Nakıye Hanım: Şeref Hanımın yeğeni olan Hatice Nakıye Hanım 1845 yılında doğmuştur. Daha ziyade bir eğitimci olarak tanınır. Eğitimli ve kültürlü bir kadın olarak döneminde bir hayli hizmet vermiş, II. Abdülhamid tarafından bir Şefkat Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Türkçe ve Farsça şiirler yazmışsa da şairliği eğitimciliğinin gölgesinde kalmış, dergilerde dağınık halde kalan şiirleri bir araya getirilmemiştir. Ancak bunların bir kısmı kardeşi Nebil Bey’in Divan’ının sonunda bir bölüm halinde, bir kısmı da Ahmet Muhtar Bey tarafından yayımlanmıştır. Hiç evlenmemiş bulunan Nakıye Hanım 1879 yılında ölmüştür. Münire Hanım: Bir sadrazam kızı olan Münire Hanım 1825 yılında doğmuş ve iyi bir eğitim almıştır. Mevlevî tarikatine mensup olup çoğu tasavvufî şiirler yazmıştır. 1903 yılında ölmüştür. Feride Hanım: Kültürlü bir aileden gelmekte olan Feride Hanım 1837 yılında doğmuştur. İlk derslerini, Arapça ve Farsça bilgisini babasından almıştır. Hattatlığı da olan Feride Hanım nesih bir Kur’an yazmıştır. Önce eşinin, sonra babasının ölümü üzerine içe kapanık bir hayat sürmüş, 1903 yılında ölmüştür. Saniye Hanım: 1836’da Trabzon’da doğan Saniye Hanım şiir zevkini de aldığı babası tarafından eğitilmiştir. Divan tarzı kadar halk tarzında da şiirler yazmış, aruz kadar hece ölçüsünü de kullanmıştır. Bir Divan teşkil edecek hacimde şiiri olduğu halde bunları tertip etmemiş olan Saniye Hanımın birçok şiiri de bir yangında yok olmuştur. Evliliği sebebiyle bir süre Rize’de yaşayan Saniye Hanım 1905 yılında Trabzon’da ölmüştür.
  17. [b]OrhunYazıtları Türkyazı dilinin ele geçen ilk örnekleri Orhun Âbidelerinin metinleridir. Fakat bu metinler şüphesiz Türkyazı dilinin ilk örnekleri değildir. Çünkü Orhun Âbidelerindeki dil yeni teşekkül etmiş bir yazı dili olarak değil, çok işlenmiş bir yazı dili olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan, Türkyazı dilinin başlangıcını ele geçen bu ilk metinlerden çok daha öncelere çıkarmak gerekir. Türkyazı dilinin sekizinci asırdan sonraki gelişmesi ile mukayese edilerek bir tahmin yürütülürse, Orhun abidelerindeki yazı dilinde hiç değilse bir kaç asırlık bir gelişme mevcut olduğuna kolaylıkla hükmolunabilir. Buna göre Türkyazı dilinin başlangıcını Milâdın ilk asırlarına, hiç olmazsa Orhun âbidelerinden bir kaç asır önceye çıkarmak doğru olur. Fakat Orhun kitabelerinden daha eski bir metin ele geçmediği için bu yazı dilini ancak sekizinci asırdan itibaren takip edebilmekteyiz. İşte nazarî olarak Milâdın ilk asırlarında başladığını kabul ettiğimiz ve ilk ele geçen metinleri sekizinci asra ait olan bu yazı dili 12 – 13. asra kadar devam etmiş olup, bu devre Türkyazı dilinin ilk devresini teşkil etmektedir. Bu ilk yazı dili devresi ayni zamanda müşterek bir yazı dili devresidir. Yani bu yazı dili bütün Türklüğün tek yazı dili olarak kullanılmış, Orta Asya’da geniş bir sahayı kaplayan Türklük âlemi asırlar boyunca hep ayni dille okuyup yazmıştır. O devirden kalma eserlerde görülen ufak tefek farklar ise saha ve zaman farklarından ileri gelen normal ayrılıklar olup tek bir yazı dilinin hudutlarını aşacak mahiyette değildir. Kâşgarlı’nın en çok beğendiği ve şivelerle karşılaştırırken “Türkçe” diye adlandırdığı, Hakaniye Türkçe’si, yahut başka eserlerde Kâşgar dili, Kâşgar Türkçe’si adı ile anılan dil hep bu ilk Türkyazı dilidir. Bu yazı dili devresinden gelen eserlerin büyük bir kısmı Uygur yazısı ile yazılmış olduğu için bu devreye Uygur devresi, bu yazı diline de Uygurca denilebilir. Fakat Türkoloji öğretiminde Türkçe’nin bu ilk devresi için bugün en uygun isim olarak “Eski Türkçe” tâbirini kullanmaktayız. Türkçe’nin ondan sonraki çeşitli gelişmelerinin kaynağı hep bu devreye çıkmakla, bugün geniş sahalarda ayrı kollara ayrılmış bulunan Türkçe’nin bütün şekillerinin menşei bu devrede bulunmakta, kısacası, Türkçe’nin bütün yapısı bu devre ile izah edilebilmektedir. Demek ki bu devre Türkçe’nin ana Türkçe devresi, ilk devresi, eski devresidir. Onun için bu devreyi “Eski Türkçe” diye adlandırmak çok yerindedir. Bu kitapta biz de bu ismi kullanacağız. O hâlde Türkyazı dilinin ilk devresi Eski Türkçe’dir. Eski Türkçeden daha önceki devir ise Türkçe’nin karanlık devridir. O devir artık Eski Türkçe’nin Çuvaşça ve Yakutça ile, bunların da daha ileride Moğolca ile birleştikleri devirdir. Türkçe tarih boyunca iki gramer yapısına sahip olmuştur. Eski Türkçe devresi Türkçe’nin eski gramer yapısını temsil eder. Ondan sonraki devreler Türkçe’nin yeni gramer yapısına sahip olan devrelerdir. Kuzey-doğu Türkçe’si, Batı Türkçe’si Eski Türkçeden sonraki devre gelince, bu devirde Türkçe karşımıza birden fazla yazı dili ile çıkmaktadır. Eski Türkçe’nin sonlarında Orta Asya’daki Türklük âleminin parçalanarak büyük kütleler hâlinde Hazar Denizinin güney ve kuzeyinden kuzeye ve batıya yayılması, yeni kültür merkezlerinin meydana gelmesi, İslâm kültürünün Türkler arasına gittikçe kuvvetli bir şekilde yerleşmesi, yeni mefhumlarla birlikte yeni bir yazının kabulü gibi çeşitli dış sebeplerle beraber Türkçe’nin içinde bir müddetten beri kendisini hissettiren tabiî gelişmeler neticesinde ortaya çıkan büyük değişiklikler yazı dili birliğini parçalayarak Eski Türkçe’nin ömrünü tamamlamış ve ayrılan Türklük kollarının yeni kültür merkezleri etrafında kendi şivelerine dayanan yazı dilleri meydana getirmeleri birden fazla yeni yazı dilinin doğmasına ve gelişmeğe başlamasına sebep olmuştur. Böylece 12-13. asırdan sonra biri Kuzey-doğu Türkçe’si, diğeri Batı Türkçe’si olmak üzere iki Türkyazı dili meydana geldiğini görmekteyiz. Kuzey Türkçe’si, Doğu Türkçe’si Bunlardan Kuzey-doğu Türkçe’si önce 13 ve 14. asırlarda, bir müddet, Eski Türkçe’nin tabiî ve yeni bir devamı olarak eski ve yeni arasında köprü vazifesi gören bir geçiş devresi hâlinde devam etmiş, sonra 15. asırdan itibaren Kuzey Türkçe’si ve Doğu Türkçe’si olarak iki yeni yazı diline ayrılmıştır. Son zamanlara kadar devam eden bu yazı dillerinden Kuzey Türkçe’si, KıpçakTürkçe’sidir. Doğu Türkçe’si ise Çağatayca gibi yanlış bir isimle anılan ve Timur devrinde başlayarak 15. ve 16. asırlarda kuvvetli bir edebiyat meydana getirmek suretiyle en parlak çağını yaşadıktan sonra son zamanda yerini modern Özbekçe’ye bırakan yazı dilidir. Batı Türkçesi Batı Türkçesi’ne gelince, bu yazı dili 12. asrın ikinci yarısı ile 13. asrın ilk yarısında teşekküle başladığı anlaşılan, 13. asrın ikinci yarısından itibaren de metinlerini günümüze kadar aralıksız bir şekilde takip ettiğimiz yazı dilidir. Selçuklulardan başlayarak bugüne kadar gelen ve devam etmekte olan bu yazı dili, Türklüğün en büyük ve en verimli yazı dili durumundadır. Batı Türkçesinin esasını Oğuz şivesi teşkil eder. Onun için bu yazı diline OğuzTürkçe’si de denilebilir. Oğuz şivesi Hazar Denizinden Balkanlara kadar uzanan sahaya yayılmış bulunan Türkçe’dir. Bu saha ise batı Türklerinin yaşadığı sahadır. Onun için Oğuzyazı diline, OğuzTürkçe’sine umumî olarak Batı Türkçe’si adını vermekteyiz. Türkolojide Batı Türkçe’si için bazen Cenup Türkçe’si veya Cenup Şivesi adı da kullanılmaktadır. Fakat bu Şimal Türkçe’sine göre verilen bir addır ve şüphesiz Batı Türkçe’si kadar uygun değildir. Azeri Türkçesi, OsmanlıTürkçesi Batı Türkçesinin içinde saha bakımından zamanla iki daire meydana gelmiştir. Bunlardan biri Azeri ve Doğu Anadolu sahasını içine alan doğu Oğuzcası, diğeri Osmanlı sahasını içine alan batı Oğuzcasıdır. Doğu ve batı Oğuzcaları arasında ilk asırlarda çok küçük saha farkları dışında bir ayrılık mevcut olmamış, bu saha farkları yavaş yavaş genişleyerek ancak 17. asırdan sonra doğu ve batı Oğuzca dairelerini meydana getirmiştir. Bununla beraber arada yine iki yazı dili olacak kadar fark mevcut değildir ve her ikisi de ayni şiveye, yani Oğuz şivesine dayandıkları için Azeri ve OsmanlıTürkçeleri ancak tek bir yazı dilinin kardeş iki dairesi sayılabilirler. Esasen doğu ve batı Oğuzcası arasındaki farklar daha çok şivede yani konuşma dilinde kalmış, devamlı olarak Osmanlı kültür ve edebiyatının tesiri altında kalan Azeri sahasında yazı dili, OsmanlıTürkçe’sinden konuşma dilindeki ile mukayese edilemeyecek kadar az bir ayrılık göstermiştir. Azeri ve OsmanlıTürkçeleri arasında, daha çok şivede kalan bu ayrılığın sebeplerini doğu Oğuzcasına Oğuz dışı Türk şivelerinin, bilhassa zaman zaman kuzeyden gelen Kıpçak unsurlarının yaptığı tesir ile İlhanlılardan kalan bazı Moğol izlerinde aramak lâzımdır. Bunlardan birincisi doğu Oğuzcasını batı Oğuzcasından bazı şekiller bakımından biraz farklı yapmış, ikincisi ise Azeri Türkçe’sinde bazı Moğol asıllı kelimeler bırakmıştır. Bilhassa konuşma dili bakımından birbirinden farklı olan Azeri ve OsmanlıTürkçe’si arasındaki başlıca ayrılıklar, kelime başındaki b-m, kelime içindeki q-ġ, h, ilk hecedeki e-i, kelime başındaki t-d ile akkuzatif ve bazı fiil çekim şekilleri etrafında toplanır. Bu ayrılıklar daha çok konuşma dilinde kaldığı, yazı diline aksedenlerin ise ancak son devir Azeri Türkçe’sinde görülebildiği, Azeri sahasında yetişen başlıca edebî şahsiyetlerin bulunduğu 17. asırdan önce de doğu ve batı Oğuzcaları arasında kayda değer bir ayrılık bulunmadığı için bu iki OğuzTürkçe’si yazı dili olarak Batı Türkçe’si adı altında bir bütün teşkil ederler. [/b]
  18. [size="5"][color="#FF0000"][b]Alman servis sağlayıcıdan dünya rekoru: 4.7 Gbps internet[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote][b]Kabel Deutschland, mevcut fiber ve koaksiyel kablo altyapısı üzerinden 4.7 Gbps internet hızına ulaşarak dünya rekoru kırdı.[/b] Alman internet servis sağlayıcısı Kabel Deutschland, dün itibariyle internet hız rekorunun sahibi oldu. Şirket, mevcut fiber ve koaksiyel altyapısını kullanarak 4.7 Gbps internet hızına ulaşmayı başardı. Rekoru dünyaya, Kabel'in kullandığı modemlerin üreticisi Arris duyurdu. Deney, Schwerin Almanya'daki bir okulda yapıldı. Deneyde okulun HFC (hibrid fiber, koaksiyel) altyapısı 862 MHz frekansında çalıştırıldı. 4.7 Gbps hıza ulaşmak için 12 adet DOCSIS 3.0 Arris Touchstone CM820 kablo modem kullanıldı. Bu 12 modem birbirine bağlanarak tek bir çıkış alındı. Modemlerin sekiz veri kanalı 8 GHz hızında çalışırken toplamı da 768 MHz hızına ulaştı, ki bu sistemin fiziksel limitlerine çok yakın. 4.7 Gbps internet hızında, 700 MB'lık standart bir film 8 saniyede indirilebiliyor. [/quote] [code]http://www.teknokulis.com/Haberler/Guncel/2012/06/03/alman-servis-saglayicidan-dunya-rekoru-47-gbps-internet[/code]
  19. [size="5"][color="#FF0000"][b]Eğitimde Ucuz Bilgisayar Dönemi[/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Tarih boyunca eğitim hep teknolojiyle yakın ilişkiler içerisinde bulundu. İnsanlar içindeki bulundukları dönemin en iyi teknolojilerini kullanarak, genç nesillerin ufkunu açan eğitim yöntemleri geliştirdi. [img]http://www.techno-labs.com/image/index/617/dumlupinar1.jpg[/img] Günümüzdeyse, teknoloji eğitimin en önemli parçalarından birisi haline geldi. Öğrenciler, bilgiye hızlıca ulaşmak için internet havuzuna ihtiyaç duyuyor. Bilgisayarlı internet’in önemi bu kadar artmışken, eğitimcileri ve velileri engelleyen bazı sorunlar da yaşanıyor. Bilgisayar masrafları nedeniyle, eğitim kurumları ya velilerden daha fazla destek talep ediyor ya da öğrencilere geri kalmış teknolojiler sunuyor. Bu konuda, NComputing teknolojisi gerçekleştirdiği başarılı çözümlerle, farklı bir örnek oluşturdu [/quote] [code]http://www.techno-labs.com/1/33303/1/eğitimde-ucuz-bilgisayar-dönemi.html[/code]
  20. [size="5"][color="#FF0000"][b]Yeni neslin bilgi ve eğlence kaynağı internet![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Wikipedia, YouTube, Facebook, Twitter, Ekşisözlük yeni neslin internette paylaşarak ürettiği bilgi ve eğlence kaynaklarından biri oldu. Kullanıcılar YouTube'ta ayda ortalama 238 dakika, Twitter'da 20 dakika, Facebook'ta 405 dakika harcıyor. Onbinlerce insanın imece usulüyle oluşturduğu internet ansiklopedileri ve sözlükler sanal dünyadaki en büyük paylaşım alanlarından biri haline geldi. Video ve müziklerde kullanıcılara internette paylaşım kültürü oluşturuyor. Video paylaşımı sadece YouTube değil, Facebook'tan izlesene. com'a kadar birçok siteye ilgiyi artırıyor. İnternetin 90 bin gönüllü tarafından oluşturulan ansiklopedisi Wikipedia bağışlarla ayakta kalıyor. Facebook, Twitter gibi sosyal ağlar ise kullanıcı sayısını artırıp reklam ve uygulamalardan elde ettiği gelirle büyümeye çalışıyor. Hem sosyal ağların hem de ansiklopedik bilgi sunan sitelerin en büyük rekabet alanı kullanıcıların internette harcadığı zamanı artırmak. Akıllı telefon ve tablet kullanımı arttıkça sosyal ağlara daha fazla girilir oldu. Hatta bazı dönemlerde mobil kullanıcıların sayısı diğerlerini aşmaya başladı. SÖZLÜKLERE İLGİ ARTTI Yerel sözlükler ise bilgi kaynağı olmaktan çok olaylara, kurumlara ve popüler kültüre ironik bir yaklaşım sunuyor. Ekşi, Uludağ ve İTÜ sözlük'te yer alan eleştiriler hakaret sınırlarını zorlasa da yeni neslin haylaz ve muhalif bakış açısının bir parçası. Aynı zamanda kişi ve kurumlarla ilgili algının yansıması. Gönüllü olarak bu sözlüklere katkıda bulunanların en büyük beklentisi yaratılan başlığın ilgi görmesi. Wikipedia, her dilden birçok kişinin, ortak çabasıyla oluşturulan bir ansiklopedi projesi. Hatta katkıda bulunan kişilerden biri dünyaca ünlü The Telegraph gazetesine bile konu oldu. Justin Knapp Wikipedia'da 1 milyon yazı sınırını geçen ilk kişi olarak gazetede yer aldı. Online ansiklopedinin içinde milyonlarca bilgi bulunuyor. 1 MİLYON YAZI GİRDİ Justin Knapp, 2005 yılından bu yana günde ortalama 385 düzeltme yazısı yazmış. Knapp'ın tüm yazılarının ortalamasına bakıldığında ilginç bir hesap ortaya çıkıyor. Yani Knapp her dört dakikada bir siteye yazı yazmış. Indiana Üniversitesinde Filozofi ve Siyaset Bilimi okuyan Knapp, "Ani ve istem dışı işsizlik, size bunu yaptırabiliyor" diyor. 30 yaşındaki editörü Wikipedia kurucusu Jimmy Wales de kutlamıştı. Wikipedia'nın, online ansiklopedisine rutin bir şekilde katkıda bulunan 90 bin gönüllü editörü bulunuyor. Yanlış mesaja önlem! Google 'ın e-posta servisi Gmail gece yarısı kazalarını önlemek için Lab uygulamalarından birinde 4 işlem yaptırıyor. Kullanıcıya gece yarısından sonra mesaj atarken hata yapmaması için çarpma, bölme, toplama ve çıkarma işlemleriyle yardımcı oluyor. Benzeri Facebook ve Twitter için de kullanılır mı? Sosyal ağda kaza eksik olmuyor Twiter, Facebook, YouTube gibi sosyal ağlar, paylaşım siteleri kurumlar ve kişiler için fırsat olduğu kadar önemli bir tehdit. Gerilim ve polemik jimnastiği yapmak için sosyal ağlarda akrobatik hareketler yapmak kazayla sonuçlanabiliyor. Sosyal ağlarda takipçi kazanmak isteyen şirketler veya kullanıcılar hatalı mesajlarla hüsrana uğrayabiliyor. Wikipedia: 100 çalışanı ve 679 sunucusu var. Kullanıcıların ve firmaların bağışları ile ayakta kalıyor. Kaynak www.wikipedia.org Ekşi Sözlük: Ivır zıvır bilgiler başlığı altında 2.5 milyon konu başlığı, 37 bin yazar ve 11 moderatöre sahip olduğu belirtiliyor. Reklam geliri ve takipçilerinin girdiği içerikle büyümeye devam ediyor. Kaynak: http:// www.eksisozluk.com/ YouTube: 300 milyon kayıtlı kullanıcının olduğu video paylaşım ağı YouTube'un aylık ortalama izlenme süresi 238 dakika. Twitter: İnsanların ayda ortalama 20 dakika geçirdiği Twitter'ın kullanıcı sayısı 532 milyon. Facebook: Türkiye'de 31 milyonun üstünde kullanıcıya sahip Facebook'ta aylık ortalama 405 dakika harcanıyor [/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/yeni-neslin-bilgi-ve-eglence-kaynagi-internet-53660--.html[/code]
  21. [size="5"][color="#FF0000"][b]Download tuzağına dikkat![/b][/color][/size] [img]http://img824.imageshack.us/img824/9236/filmbilgileri.png[/img] [quote]Bir Google mühendisinin bulduğu bu açık, özellikle dosya indirmek isteyenlerin canını sıkabilir! Google güvenlik mühendisi Michal Zalewski, web tarayıcılarının dosya indirme işlevinin kötüye kullanılarak, kullanıcıya normal bir web sitesinden gibi görünen, ancak zararlı bir sunucudan dosya gönderilebileceğini söyledi. Zalewski'nin yönteminde üzerine tıklandığında ikinci sekmede resmi Flash Player indirme web sitesini açan bir web sayfası bulunuyor. Birkaç saniye sonra orijinal sayfa flash11_updater.exe adlı bir dosyayı Zalewski'nin sunucusundan tarayıcıya gönderiyor ve web tarayıcısı, bir dosya indirme kutucuğu gösteriyor. Etkin sekme resmi Flash Player web sayfası olduğundan ve adres çubuğunda adobe.com URL'si göründüğünden, dosya indirme işlemi, gerçekten Adobe'un web sitesinden başlamış gibi görünüyor. Zalewski, web tarayıcısı üreticilerinin Nisan başından beri bu sorun hakkında bilgilendirildiğini, ancak şimdiye dek bir şey yapmadıklarını söylüyor. Chrome geliştiricileri, bunun giderilmesi gereken bir sorun olduğunu kabul ederken, onarım için belirli bir tarih vermiyorlar. Bu tür bir saldırıya karşı alınabilecek en iyi önlem, şimdilik otomatik olarak başlayan indirmelere karşı dikkatli olmak gibi görünüyor.[/quote] [code]http://www.veteknoloji.com/download-tuzagina-dikkat-53657--.html[/code]
×
×
  • Create New...