Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. http://i.imgur.com/05ZtX.jpg 12.12.12.12.12.12 Çılgınlığı
  2. "Ben geçmişi geride bıraktım onları çöpe attım" "Onları karıştıran kedi köpektir"
  3. İstanbul'un 1964 yılında çekilen yeni görüntüleri ortaya çıktı. İstanbul'u anlatan Fransız yapımı 13 dakikalık belgeselin görüntüleri şehirdeki büyük değişimi gözler önüne seriyor. Görüntülerde Boğaz'a bakan yamaçların boş arazilerle kaplı olması, köprülerin olmaması da dikkat çekiyor.     [media]http://youtu.be/hJ-ylUAB-a0[/media]
  4. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Maya takvimine göre Dünya'nın 21 Aralık'ta yok olacağı iddiaları ile ilgili açıklama yaptı. İnternet sitesinde, Dünya'nın sonu ile ilgili iddiaların kökeni, Maya takvimi, gezegenlerin sıralanması ve Niburu gezegeni gibi konularla ilgili sorulara yanıt veren NASA, Dünya'nın 2012'de yok olmayacağını belirtti. NASA, Dünya'nın sonu ile ilgili iddiaların Sümerler tarafından bulunduğu öne sürülen Nibiru adlı sözde bir gezegenin Aralık ayında Dünya ile çarpışacağı varsayımına dayandığını ifade etti. Çarpışma için önce Mayıs 2003 tarihinin ileri sürüldüğünü belirten NASA, bu tarihte hiçbir şey olmayınca Aralık 2012 tarihinin belirlendiğini işaret etti. Nibiru gezegeni ile ilgili hiçbir veri olmadığına dikkati çeken NASA, "Eğer bu gezegen gerçek olsaydı ve Dünya ile çarpışacağı bir rotada bulunsaydı, bunu en az 10 yıl öncesinden bilebilirdik. Aynı zamanda gerçekten 21 Aralık'ta Dünya'ya çarpacak olsaydı Nibiru'yu şimdiden gökyüzünde çıplak gözle görebilmemiz gerekirdi" dedi. Maya takviminin 21 Aralık'ta sona ermediğine işaret eden NASA, "Tıpkı evlerimizdeki takvimlerin, 1 Ocak'ta yeniden başlaması gibi Maya takvimi de 21 Aralık'tan sonra yeni bir döneme başlıyor" ifadesini kullandı. Uzay Dairesi, 23-25 Aralık arası tüm Dünya'nın karanlıkta kalacağı, gezegenlerin belirli bir hizada sıralanacağı, kutupların değişeceği, devasa bir göktaşının Dünya'ya çarpacağı, Dünya'nın manyetik alanın tersine döneceği ve gezegenin uzayda 30 bin ışık yılı gidip Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki kara deliğe düşeceği gibi diğer kıyamet senaryoları ile ilgili de hiçbir bilimsel kanıt bulunmadığını kaydetti. NASA'nın Dünya'ya yaklaşan gökcisimlerini inceleyen bölümünden Don Yeomans, 21 Aralık'ta yeryüzüne çarpması beklenen hiçbir gökcisminin bulunmadığını, en yakın asteroidin ise 13 Şubat 2013'te Dünya'nın yakınından geçeceğini söyledi. NASA'nın Marshall Uzay Uçuşları Merkezi'nden Mitzi Adams ise 2012 sonunda ve gelecekte Dünya'ya yönelik en büyük tehdidin, gökcisimleri değil, insanoğlunun ta kendisi olduğunu belirtti. [CODE] http://www.teknokulis.com/webtv/videoizle/nasa-dunyanin-sonu-hakkinda-aciklama-yapti [/CODE]
  5. Greyfurt suyuyla alınan ilaç etkisinin 20 katına çıkarak ölüm riski oluşturuyor. Yasaklı ilaçlar 17 iken sayı 85'e çıktı. Diğer meyvelerde sorun yok ancak uzmanlar "en sağlıklısı suyla almak" diyor İngiliz ve Kanadalı bilim insanları, ilaç kullanırken, greyfurt tüketilmemesi gerektiği konusunda uyarıların arttığını açıkladı. Risk oluşturan ilaç listesinin genişlediğini belirten doktorlar, greyfurt suyunun ilacın etkisini 20 katına çıkararak, ölüm riski oluşturduğunu belirtti. 45 YAŞ ÜSTÜ EN RİSKLİ Tıp dünyasının hem fikir olduğu, eczacıların sıklıkla uyardığı greyfurt ve ilaçların birlikte tüketilmemesi konusu, Kanada Tıp Kurumu dergisinde geniş bir dosya olarak ele alındı. Dr. David Bailey'ın araştırmasında, greyfurdun zararlarının ilk kez 20 yıl önce keşfedildiği anlatılırken, son yapılan çalışmaların tehlike oluşturan ilaç listesinin büyüdüğünü belirtiyor. 2008'den önce, greyfurt ile alınmaması gereken ilaç sayısı 17 iken, bu sayının bugün 85 olduğunu gösteren çalışmada, bu listedeki ilaçların greyfurt suyu ile alındığı takdirde etkisinin 20 kat arttığı belirtildi. "Bir bardak greyfurt suyuyla bir hap almak, bir bardak suyla 5-10 hap birden yutmaya benziyor" açıklamasında bulunan Dr. Bailey, ilacın etkisinde artış yaşanmasının "zehir" anlamına geldiğini belirtiyor. Araştırma ekibi, özellikle sık ilaç kullanan ve meyve tüketimine eğilim gösteren 45 yaş üstü grubun, daha büyük risk altında olduğunu bildirirken, mide kanaması, kalp atışında farklılık, böbrekte tahribat ve ani ölüm gibi risklerin altını çizdi. Kolesterol, tansiyon ve kalp hastalıklarında alınan ilaçlardan oluşan listedeki 43 ilacın çok büyük tehdit oluşturduğu belirtilirken, ilaç kullanan kişilerin bu listeyi mutlaka edinmesi gerektiği ifade ediliyor. Greyfurt dışında meyvelerde böyle bir risk olmadığı ve özellikle portakal suyunun ilaçlar ile birlikte alınabileceğini belirten Dr. Bailey, yine ilaçlar için en sağlıklı tüketim şeklinin su olduğunu bildiriyor. ENZİMLERİ ÖLDÜRÜYOR Greyfurtun içindeki furanokumarin adlı kimyasal madde ilaçları çözen enzimleri öldürüyor. Bu da ilacın vücudun kaldıramayacağı kadar büyük kısmının sindirim sisteminden çıkması anlamına geliyor. GREYFURTUN ETKİLEDİĞİ İLAÇLAR Kanser Crizotinib, Dasatinib Erlotinib, Everolimus Lapatinib, Nilotinib Pazopanib, Sunitinib Vandetanib, Venurafenib Enfeksiyon Erythromycin, Halofantrine Maraviroc, Primaquine Quinine, Rilpivirine Kolesterol Atorvastatin, Lovastatin Simvastatin Kalp Amiodarone, Apixaban Clopidogrel, Dronedarone Eplerenone, Felodipine Nifedipine, Quinidine Rivaroxaban, Ticagrelor Sinir ilaçları Alfentanil (oral), Buspirone Dextromethorphan, Fentanyl (oral), Ketamine (oral), Lurasidone, Oxycodone, Pimozide, Quetiapine, Triazolam, Ziprasidone. Mide Domperidone. Bağışıklık sistemi Cyclosporine, Everolimus Sirolimus, Tacrolimus İdrar yolu Darifenacin, Fesoterodine. Solifenacin, Silodosin Tamsulosin [CODE] http://www.sabah.com.tr/Dunya/2012/12/01/greyfurt-suyu-ilaclari-zehir-yapiyor [/CODE]
  6. Türkiye, fiberde Avrupa'da en hızlı büyüyen üç ülkeden biri oldu. Turkcell Superonline Genel Müdürü Erkan, "Bu yılı 400 milyon TL yatırımla kapatacağız. 1.3 milyon haneye ulaşmayı hedefliyoruz" dedi. Türkiye,fiber internet yatırımlarındaki büyüme hızıyla Avrupa'da en çok dikkat çeken ülkelerden biri haline geldi. Belçika'da düzenlenen Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Derneği (ECTA) Düzenleyiciler Konferansı'nda fiberdeki büyüme hızı ve saniyede 1000 Mb'lık hizmetiyle Turkcell Superonline büyük ilgi gördü. Konferansta konuşma yapan Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, 1 milyonun üzerinde hane erişimine sahip Türkiye'nin, Ukrayna ve Hollanda ile birlikte Avrupa'da en hızlı büyüyen 3 ülkeden biri olduğunu söyledi. HEDEF 1.3 MİLYON HANE Erkan, 2012'yi yaklaşık 400 milyon TL'lik yatırımla kapatmayı ve hane sayısında 1.3 milyonu aşmayı hedeflediklerini ifade etti. 9 ayda gelirde yüzde 54'lük büyüme yakaladıklarını belirten Erkan, "Türkiye'yi dünyada bu hizmeti sunan birkaç ülkeden biri haline getirdik. FTTH Konseyi, iDATE, FTTH Forum gibi uluslararası kuruluşlar ve sektörün önde gelen oyuncuları Türkiye'yi ve firmamızı radarlarına aldı" şeklinde konuştu. İstanbul'da evime fiber 10 gün önce girdi Murat Erkan, İstanbul Kızıltoprak'taki evine 10 gün önce fiber internet bağlandığını belirterek, "Bu yıl belediyelerle önemli işbirliklerine imza attık. Kadıköy Belediyesi de bunlardan biri. 20 bin haneye ulaştık. Hedefimiz 100 bin hane. Oğlumla hayatımızın en mutlu 10 gününü yaşadık" diye konuştu. Turkcell Superonline'ın yatırım ve hedefleriyle ilgili de bilgi veren Murat Erkan, dört yılda 1.6 milyar TL'lik yatırım yaptıklarını vurguladı. Erkan, "75 ile ulaşan son teknoloji bir omurga inşa ettik ve şimdi Trabzon ve Kayseri'yle birlikte 1.2 milyon haneye dünya standartlarında fiber internet hizmeti veriyoruz" dedi. [CODE] http://www.sabah.com.tr/Teknoloji/Haber/2012/11/29/fiberde-abnin-zirvesindeyiz [/CODE]
  7. Laptopunuzla uzun süren bir yolculuğa çıkmadan önce nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda aşağıdaki önerilere bir göz atmanızı tavsiye ediyoruz: Dosyalarınızı yedekleyin: Laptop'lar sık sık kaybolabilir, çalınabilir ya da hasar görebilir, bu nedenle yola çıkmadan önce hard diskinizdeki önemli tüm bilgileri harici diske ya da online depo sitelerine kaydedin. Genelde, yangın gibi bir kaza olması durumunda yedeklerinizi bir yere taşımalısınız. Önemli verilerinizi saklayın: Amerikan ve İngiliz gümrüğü bilgisayarınızı açmak isteyebilir. Ve hatta bilgisayarınızdaki bilgilere gizlice bakabilir. Kabul etmezseniz, ülkeye kabul edilmeyebilir ve tutuklanabilirsiniz. Bunun çözümü hard diskinizi bölümlere ayırabilir, şifreleyebilir ve önemli olan her şeyi saklayabilirsiniz. Ya da dosyalarınızı USB diske taşıyabilirsiniz. Pilinizi tam kapasite şarj edin: Laptop'unuzun pili mümkün olduğunca uzun süre dayanması gerekir. Kalibrasyon performansı yükseltmek için en iyi çözüm. Pilinizi tam kapasite şarj edin, pil azaldığında tekrar şarj edin. Daha fazla detay için ise üreticinin kullanım kılavuzunu inceleyin. X-ray cihazlarından geçirirken dikkat: Laptopların X-ray makinelerinden ayrı olarak taranması gerektiğini hatırlayın. Ve bu kontrol için hazır olun. Güvenlik noktasına gitmeden önce bilgisayarınızı uyku moduna alarak ve çantasından çıkararak gecikmeleri en aza indirin. Kontrol listesi Yedek pile ihtiyacınız olacak mı? Şarj cihazınızı unutmayın. Yurtdışına gitmeden önce adaptör satın alın. Prize yakın bir koltuk ayırtabilir misiniz? Doğru laptop çantası seçin. [CODE] http://beta.zaman.com.tr/newsDetail_getNewsById.action?newsId=2019922 [/CODE]
    1. Show previous comments  5 more
    2. SimpsoN_Bart

      SimpsoN_Bart

      Abartmadım sadece bu konulara çok takılıyorz buna kızıyorm o kadar.

    3. yasak_ask

      yasak_ask

      Karadeniz diyince akla ilk laz ve trabzon kelimeleri geliyor ya reklamlarda bunlara yönelik yapılıyor olabilir belki. şu içeceği merak ettim bu arada, görürsem denemek isterim

    4. kaosem

      kaosem

      La olum herkes ağzına almasın Trabzonumu... :)

  8. [img]http://i.imgur.com/IQ3Xx.gif[/img] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif]Doğruyu, güzeli, iyiyi, her alanda yeniliği ve yenileşmeyi savunan gerçekleri anlatan, milli birlik ve beraberliğimizin teminatı, geleceğin ışık saçan aydınlık nesillerini büyük bir sabır ve özveri ile yetiştiren öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, görevini ifa ederken şehit olan tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet dileriz.[/font][/size] [img]http://i.imgur.com/4MGvh.png[/img] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif]Dunyanin En Degerli Varliklari Olan Siz Ogretmenler! Bugun, Turk Ogretmeninin Seref Gunudur. Ona Olan Saygiyi Yenileme, Onun Yuceligini Anma Gunudur. Boyle Anlamli Bir Gunde Hepinizi Sevgiyle, Candan Kutluyoruz.[/font][/size] [img]http://i.imgur.com/f4DiJ.gif[/img]
  9. [img]http://i.imgur.com/58uRi.jpg[/img]
  10. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]iOS ve Android için en iyi 5 hız testi! iPhone'unuz veya Android'li cebiniz aslında ne kadar hızlı? Cevabını bu 5 uygulama ile bulun![/b][/font][/size] [color=#333333][font=arial][size=3][size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif]Telefonunuzun ne kadar hızlı olduğunu anlamanın en kolay yolu, onu kullanmak, çeşitli uygulamaları ve oyunları denemek. Peki ya onun ne kadar güçlü olduğunu sayısal değerlerle görmek ve diğer ceplerle karşılaştırmak isterseniz? Bu durumda hız testlerine başvurmanız gerekiyor. Hız testi uygulamaları, telefonunuzun sadece belirli alanlardaki performansını sınamakla kalmıyor, onu grafiksel bir arayüzle diğer ceplerle karşılaştırmanızı da sağlıyor. Hız testlerinin işlemci gücü, 3D performans gibi farklı alanlara yoğunlaştığını hatırlattıktan sonra sizleri 5 Android ve iOS hız testi uygulamasıyla tanıştırmak istiyoruz. [b]1.[/b] [url="https://play.google.com/store/apps/details?id=com.quicinc.vellamo&hl=en"][b][u]Vellamo[/u][/b][/url] Cep ve tablet işlemcileri üreten Qualcomm'un geliştirdiği Vellamo, çeşitli işlemci hız testlerine, bir HTML5 hız testine ve video akışı testlerine sahip. Testlerin bitmesi biraz zamanınızı alabilir, ancak bittiğinde puanınızı diğer Android cihazlarıyla karşılaştırabileceksiniz. [b]2.[/b] [url="https://play.google.com/store/apps/details?id=com.antutu.ABenchMark&feature=related_apps#?t=W251bGwsMSwxLDEwOSwiY29tLmFudHV0dS5BQmVuY2hNYXJrIl0"][b][u]AnTuTu[/u][/b][/url] Android'li cihazların hızını ölçmekte sıkça kullanılan AnTuTu, 3D grafiklerden işlemciye kapsamlı testler sunuyor. Uygulama cihazınızı sınadıktan sonra size toplam bir skor veriyor. Böylece telefonunuzu diğer Android'lerle karşılaştırabiliyorsunuz. [b]3. Geekbench 2[/b] Geekbench 2, iOS ve Android'li cihazları karşılaştırmanıza izin veriyor. [url="https://play.google.com/store/apps/details?id=ca.primatelabs.geekbench2&hl=en"][u]Google Play[/u][/url] ve [url="http://itunes.apple.com/gb/app/geekbench-2/id377657310?mt=8"][u]Apple iTunes App Store[/u][/url]'da indirmeye sunulan uygulama, sadece işlemci ve belleğe yükleniyor ve testlerin sonunda karşılaştırma yapmanıza izin verecek bir puan gösteriyor. [b]4.[/b] [url="http://www.webkit.org/perf/sunspider/sunspider.html"][b][u]SunSpider[/u][/b][/url] SunSpider, Apple, Android ve diğer platformlarda çalışan web tabanlı bir hız testi. Web sitelerinde sıkça kullanılan Javascript'in performansını test eden SunSpider, bir takım testleri web tarayıcınızda çalıştırdıktan sonra milisaniye cinsinden bir sonuç gösteriyor. Bu sonuç, ne kadar küçük olursa, cihazınızın Javascript performansı o kadar iyi demek. [b]5.[/b] [url="http://www.glbenchmark.com/"][b][u]GLBenchmark[/u][/b][/url] Cihazınızın 3D performansını ölçen GLBenchmark, oyun performansınızı diğer telefon ve tabletlerle karşılaştırmanızı sağlıyor. GLBenchmark'ı çalıştırırken farklı cihazların farklı çözünürlüklere sahip olduğunu, dolayısıya yüksek çözünürlüklerde daha düşük puanlar elde edebileceğinizi unutmayın.[/font][/size][/size][/font][/color] [color=#333333][font=arial][size=3][size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Cebiniz-ne-kadar-hizli-8372/ [/CODE][/font][/size][/size][/font][/color]
  11. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]Windows Phone 8'li cep telefonlarında ortaya çıkan bu ciddi sorun, can sıkmaya devam ediyor![/b][/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif]Amerika ve dünyanın değişik yerlerindeki kullanıcılar, ilk Windows Phone 8 cihazlarını Nokia ve HTC mağazalarından temin etmeye başladı. İlk izlenimler genel olarak olumlu olsa da yeni cihazlarından şikayetçi olmayanlar da yok değil. Neredeyse her yeni teknolojik cihazın ilk sürümlerinde karşılaşılan problemler, Windows Phone 8'in de başına geldi. Microsoft'un "Destek" bölümüne gönderilen birkaç mesajda, HTC Windows Phone 8X kullnıcıları, telefonlarının kendi kendini yeniden başlattığını iddia ediyor. WPCentral.com forumuna gelen mesajlarda da kullanıcılar benzer sorundan yakınmış. Siteye karşılaştığı arızayı anlatan bir kullanıcı, "Sorunsuz geçen ilk haftadan sonra telefonum gün içinde birkaç defa kendi kendini yeniden başlatmaya başladı. İlginç olansa bu durum telefonda bir işlem yapmadığımda da başıma geldi." dedi. Nokia forumlarında da Lumia 920'nin benzer arızadan muzdarip olduğu belirtilmiş. Yeniden başlatma probleminin yanısıra, Lumia 920'nin pil ömrü ve donma yapmasına dair de şikayetler mevcut. Microsoft, sorunun ortaya çıkmasından hemen sonra, konuyla ilgili çalıştığını ve bir sorun varsa, en kısa zamanda giderileceğini duyurdu...[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Windows-Phone-8-ariza-cikardi-8375/ [/CODE][/font][/size]
  12. [b]İnternete bağımlı hale gelen toplumlar, doğruyu ve yanlışı ayırt etme yetisini kaybediyor mu?[/b] Teknolojik gelişme ve ilerleme, oldum olası beraberinde pek çok soru işaretini de getirmiştir. Toplumun kullanımına sunulan hemen her yenilik, kendi döneminde olası yan etkileri nedeniyle eleştirilmiştir. Makinelerin insan gücünün yerini almasıyla ilgili tartışmaları duymayan kalmış mıdır acaba? Bu sorular, bu kaygılar şüphesiz tamamen sebepsiz, dayanaksız değildir. Her çağın yenilikleri beraberinde olumlu ve olumsuz etkiler getirmiştir. Bazılarımız bardağın dolu yanını görürken, bazılarımız da ısrarla boş tarafına bakmayı tercih eder, hepsi bu. Gerçekte resmin tamamını görmeye çalışan ve bunu başarabilen pek az insan vardır. Nitekim, internet de her yeniliğe yöneltilen eleştiri oklarından payına düşeni almaktan kurtulamamıştır. Bazılarına göre internete ve sunduklarına yoğun biçimde bağımlı hale gelen toplumlar, gittikçe daha aptallaşmaktadırlar. Peki ama gerçekten de durum böyle midir? 2008 yılında İngiltere'de yapılan bazı akademik araştırmalara bakılırsa, bu eleştiriler hiç de temelsiz değildir. Bu araştırmaların sonuçlarına göre, toplumun her tabakasından kullanıcılar, internet üzerinde hızlı bir biçimde gezinirken, farkında olmadan herşeye daha sığ bir bakış açısıyla yaklaşmaya şartlanmaktadırlar. Sonuçta da toplum düzeyinde bir algı gerilemesi gözlenmektedir. Dopamin Tutkusu Peki ama internet nasıl olur da biz insanlar üzerinde böyle bir etkiye sebep olabilir? Harvard ve Princeton üniversitelerinde yapılan araştırmalar bunun da cevabını veriyor. Gerçekte sorun internetin kendisinde değil, ancak kullanıcıların onu nasıl kullandığında yatıyor. İnternet üzerindeki web sayfalarının temel tasarım özelliği, içlerinde barındırdıkları linkler sayesinde ilgili ya da ilgisiz binlerce sayfayı birbirine bağlayabilmeleridir. Kullanıcı internetle tanıştıktan sonra çok kısa süre içinde bunun sunduğu kolaylığa alışır. Böylece internet üzerinde geçirilen süre, hızla bir bağlantıdan diğerine atlayarak, yani bir başka deyişle daldan dala sıçrayarak geçirilmeye başlanır. İşte sorun tam da burada ortaya çıkar. Yapılan gözlemlere göre, bu hızlı gezinti tarzı insan beyninde ciddi bir "iş yapma" ve buna bağlı olarak tatmin duygusu yaratmaktadır. Bu da dopamin adı verilen kimyasalın beyinde bolca salgılanmasına sebep olur. Dopamin, zevk ve tatmin duygusunu güçlendiren bir moleküldür. Kendimizi iyi, güvende ve mutlu hissettiğimizde yoğunlaşması, bize dengeli hayatlar kurmakta yardımcı olabilmektedir. Ne var ki kolayca bize zararlı olan aktivitelerle de ilişkilendirilebilmektedir. Mesela uyuşturucu ya da alkol kullanımı gibi. Bu durumda kuyumuzu kazacak alışkanlıklara düşebilmemizi de kolaylaştırmaktadır. [b]Hızlı Ve Kolay[/b] Gerçekte insan beyni gayet hızlı düşünebilecek bir yapıya sahiptir. İnternet üzerinde hızla gezinmek, insanın yeni bilgilere erişme arzu ve yeteneğine ters düşmediğinden, beyin için pek rahatsız edici değildir. Bu işlemin gerçekte insan beyni açısından bulmaca çözmek ya da oyun oynamak gibi aktivitelerden bir farkı yoktur. Hatta düşünce egzersizi olarak ileri yaşlardaki insanlarda gayet iyi sonuçlar verebildiği, beyinsel yaşlanmayı geciktirdiği de görülmüştür. O zaman problem nedir? Problem şudur ki, insan beyni çok kolay şartlanabilmektedir. Web sayfaları arasında hızla gezinmek, aradığınız bilgiye ulaşmak için elzem bir işlem gibi görünse de, aslında beyin üzerinde yarattığı etki tam tersidir. Başlıktan başlığa, konudan konuya atlamaya alışan beyin, dopaminin de yardımıyla uzun süreli odaklanma yeteneğini kaybetmektedir. Yaş, meslek ya da cinsiyet ayrımı dahi gözetmeden gerçekleşen bu etki, kısa süre içinde insanlarda çok düşük dikkat sürelerinin oluşmasına sebep olur. Öyle ki, bir zaman sonra insan önündeki konuya birkaç dakikadan fazla yoğunlaşamaz hale gelir. Bunun etkileri istatistik olarak da gözlenmiştir. Bir web sitesini gezen kullanıcıların büyük bir kısmı genellikle uzun bir makalenin üçüncü sayfasından ileri gitmezler. Yarıdan fazlası ise asla yarım bıraktığı makaleye geri dönmemektedir. [b]Derinlik Meselesi[/b] İnternet gibi dev bir mecra içinde aradığımızı bulmamızı kolaylaştıran pek çok unsur vardır, mesela arama motorları. Kim Google sayesinde aradığına birkaç saniyede ulaşmak varken, bütün günü kitaplar, dosyalar ve benzeri eski teknoloji ıvır zıvır arasında geçirmek ister ki? Gerçekten de, buna hangimizin zamanı var? Ancak burada ortaya çıkan sorun bambaşkadır. Kullanıcılar aradıkları bilgileri bulmak ve değerlendirmek için gittikçe daha az zaman harcamak zorunda kalınca ne olacaktır? Gittikçe düşen dikkat eğrisi yüzünden çoğu kullanıcı bulduğu bilgiyi gerçekten de doğru biçimde değerlendirmekte sıkıntı çekmektedir. Başka bir deyişle, çoğu kullanıcı sık sık okuduğunu yanlış anlamaktadır. Başka bir sorun da şudur, bulup okuduğumuz bilgiler ne kadar doğrudur? Çoğu kullanıcı hızlı gezme alışkanlığının bir yan etkisi olarak, bulduklarının doğruluğunu teyid etmeye hemen hiç vakit ayırmamaktadır. Zaten okuduğunu anlama zorluğu çeken bir kullanıcının, bir de üstüne bulduğu yanlış verileri yanlış yorumladığını düşünün! Mesela söz konusu kişinin elektrik onarımıyla ilgili bir konuyu araştırdığını varsayalım. Sonuçlar ölümcül bile olabilir. [b]Nereye Gidiyoruz?[/b] Peki bu gidişin sonucu ne olacak? Şu saatten sonra internet ve benzeri teknolojileri bir kenara atamayacağımıza göre, gittikçe daha da büyüyen bir aptallar ve cahiller ordusu haline gelmeye mi mahkum ettik kendimizi? Konu üzerinde çalışan biliminsanları bu karamsar görüşe katılmıyorlar. Yaptıkları çalışmaların sonuçları göstermiş ki, internet ve bilgisayarla fazla haşır neşir olan insanlarda belirli bir zihinsel tembellik ortaya çıkıyor olabilir. Ancak öte yandan konu bir bütün olarak ele alındığında, bu aktivitelerin kendini dengeleme eğiliminde olduğu görülüyor. Mesela İngiltere ve İskoçya'daki okul çocukları üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışma çok ilginç sonuçlar ortaya koymuş. İnternet üzerinde okumaya ve yazmaya vakit ayıran çocukların, ayırmayanlara oranla daha kültürlü ve okur-yazar olmaya meyilli oldukları ortaya çıkmış. Sonuç olarak internet ve bilgisayar icad ettiğimiz değer tüm teknolojilerden farklı sayılmazlar. İşin püf noktası bunları biraz bile olsa bilinçli kullanmaya gayret etmektir. Böylece olası kötü yan etkilerini azaltırken, faydalarını da artırmak mümkün olacaktır. Fakat yine de dikkati elden bırakmamak, özellikle de internet bağlımlılığı gibi konuları gözden kaçırmamak gereklidir. [CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Internet-bizi-bozuyor-mu-8387/ [/CODE]
  13. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]Windows 8'i yasadışı olarak "tam sürüme çevirmenin" öyle bir yolu bulundu ki...[/b] Korsanlar, Windows 8'deki ürün etkinleştirme içerisinde bulduğu açıktan faydalanarak onu korsan bir şekilde etkinleştirmenin yolunu buldular. Gayrimeşru "KMS etkinleştirme"nin de kullanıldığı yöntem, şöyle çalışıyor: Öncelikle herhangi bir anahtarla Windows 8'i yüklemek gerekiyor (bu anahtar, bir başkasının kullandığı anahtar da olabiliyor). Bu Windows 8'i her anahtarı kabul eden bir KMS (anahtar yönetim sistemi) sunucusu ile etkinleştirdiğinizde 180 gün kullanabileceğiniz, "yasal" durumda olmayan bir Windows'a sahip oluyorsunuz. Bu Windows'u tam anlamıyla meşrulaştırmak için Windows 8 Pro'ya Windows Media Center güncellemesini ekleyen ücretsiz güncellemeyi uygulamanız gerekiyor. Bu güncellemenin yüklenmesi esnasında anahtarınızın uygun olup olmadığı kontrol edilmiyor ve önceki anahtarınız, tamamen etkinleştirilmiş yeni bir anahtar ile değiştiriliyor. Windows Pro için sunulan ücretsiz Windows Media Center güncellemesi sadece 31 Ocak 2013'e kadar geçerli. Dolayısıyla bu yasadışı etkinleştirme yöntemi, Microsoft herhangi bir değişiklik yapmasa bile sadece birkaç ay çalışacak.[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Windows-8i-full-yaptilar-8389/ [/CODE][/font][/size]
  14. [media]http://youtu.be/a6CmBKKGg5A[/media]
  15. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][img]http://www.turkiyegazetesi.com//Resources/2012/11/21/27919_21112012170555_1.gif[/img] [b]Avustralya'da bilgisayar oyunları müptelası Okan Kaya (28), 5,5 gün boyunca 'Call of Duty: Black Ops 2' oyununu oynayarak dünya rekoru kırdı. Kaya, toplam 135 saat, 50 dakika oyun oynadı. [/b] Sidney'de yaşayan Türk kökenli Okan Kaya, daha önceki 120 saat, 7 dakikalık dünya rekorunu maziye gömdü. Zorlu rekor denemesine salı günü başlayan Kaya'nın her saat 10 dakika mola vermesine müsaade edildi. Kaya, bu aralarda enerji içecekleri içerek ayakta kalmaya çalıştı ve hafif gıdalar yedi. İnternet perakendecisi 4Cabling şirketinde satış müdürü olarak görev yapan Kaya, "Ellerime kramp girdi. Sürekli kontrolümü kaybetmemek için çalıştım" dedi. Guinness, saat başı 10 dakikalık molaların biriktirilip kullanılabilmesine de imkan verdiği için Kaya bu süre zarfında birkaç saat uyuyabildi. Bu sene Tayvanlı bir genç de 40 saatlik Diablo 3 maratonu sırasında ölmüştü. Call of Duty: Black Ops 2 oyunu, piyasaya çıktığı gün 8 milyon satıldı. Oyun, bir günde elde edilen kazanç bakımından Harry Potter ve Star Wars filmleri de dahil tüm eğlence ürünlerini geride bıraktı.[/font][/size] [CODE] http://www.turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?newsid=27919 [/CODE]
  16. [size=3][b][img]http://www.turkiyegazetesi.com//Resources/2012/11/17/27606_17112012094011_1.gif[/img] İnsan gibi hareket edebilen, algılama açısından insan beynine çok yaklaşan bilgisayar sayesinde el sıkıştığımız bir kimsenin kimliğini anında görebileceğiz.[/b] Bilim kurgu filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz sahneler bir bir gerçek oluyor. Bilgisayarlar artık hayatımızın değil bedenimizin bir parçası haline geliyor. Google'ın gözlükleri (Project Glass) ile gündeme gelen “giyilebilir teknoloji” kavramı üzerinde çalışma başlatan IBM, İntel gibi dev firmalar yeni projeler için kolları sıvadı. IBM'in düzenlediği “Connected 2012 İstanbul” etkinliği için ülkemize gelen dünyaca ünlü IBM bilim adamı, Dr. John Cohn insanlığın yeni bir çağın başlangıcında olduğunu söyledi. 2020'ye gelindiğinde insan gibi hareket edebilen ve karmaşıklıkları algılama açısından insan beynine çok yaklaşan bilgisayarların bedenin bir parçası olacağını öngördüklerini dile getiren Cohn, IBM'in laboratuarlarında çalışan binlerce bilim adamının bilgisayarları; koku, duyu, davranış kalıplarını algılama özelliklerine sahip bir konuma taşıdığını bildirdi. Cohn, “Hatta şu anda el yazısını tanıyan bilgisayarlar var. 2020 yılına geldiğimizde bunu çok daha ileri taşıyacağız. Süper bilgi işlem ve nanoelektronikle bilgisayarlar; insanların davranış kalıplarını taklit edebilen makineler olarak karşımıza çıkacak” dedi. Yapılanlar sadece IMB ile sınırlı değil. Intel, giyilebilir bilgisayarlar üretebilmek için çok ince işlemciler üzerinde çalışıyor. Intel sözcüleri, giyilebilir bilgisayarların 5 yıl içinde mümkün olacağı görüşünde. [img]http://www.turkiyegazetesi.com/images/PDF/haber2011/11.17.2012b.jpg[/img] İntel sözcüleri üzerinde çalıştığı projeyi ise özetle şöyle açıklıyor: “Bir toplantıda biriyle tanışırken el sıkışmak üzereyken, üzerinizdeki bilgisayarın size onun kim olduğunu, adını, yaşını, özgeçmişini söylediğini düşünün... ” Kıyafetlere, aksesuarlara adapte edilebilecek ve dışarıdan varlığı hissedilmeyecek bu bilgisayarlar, çevredeki başka bilgisayarlarla iletişim halinde olabilecek ve gözlük gibi saydam bir LCD ekran sayesinde kullanıcının verilere kolayca ulaşmasını sağlayacak. Ayrıca göz hareketleri veya sesli komutlarla hatta minik kas hareketleriyle kolayca kumanda edilebilecek. Intel'e göre bu işlemciler, Atom işlemcisinin çeyreği boyutlarında olacak ve 1.2 Watt enerjiyle çalışan Atom'lardan bile daha az enerji isteyecek. [img]http://www.turkiyegazetesi.com/images/PDF/haber2011/11.17.2012b1.jpg[/img] [b]TERMİNATÖR GÖZLÜKLER [/b] Oyun dünyasına efsanevi Half-Life serisini ve Steam gibi dev bir oluşumu kazandıran Valve, Terminatör filmlerindeki Arnold Schwarzenegger'ın gözlüğüne benzer bir cihaz oluşturmak için çalışıyor. Motorola da, Solutions HC1 projesi ile giyilebilir bilgisayara odaklanmış durumda. Mühendisler tarafından kullanılmak üzere dizayn edilen HC1, 15 inç genişliğinde göz görüntüsü oluşturuyor ve WiFi b/g, Bluetooth 2.1+EDR bağlantısı, 9-eksenli kafa takibi, özel konuşma tanıma, ivmeölçer ve dijital pusula, web kamerası gibi özelliklere sahip. [/size] [CODE] http://www.turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?newsid=27606 [/CODE]
  17. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]Her cep telefonunda bulunan "IMEI kodu" nedir, ne işe yarar? İşte bilmeniz gerekenler![/b] Bazen 1.500 TL'nin üzerinde yatırım yaptığımız cep telefonlarımız, genellikle oldukça değerli, lüks cihazlar. Onları çalınma, kaybolma gibi durumlara karşı korumak için ilk yapmamız gerekenlerin başında ise IMEI kodunu not almak geliyor. Her cep telefonu (veya 3G bağlantılı tablet), eşsiz bir IMEI kodu ile gelir ve bu kod, telefonun ömrü boyunca hep aynı kalır. "International Mobile Equipment Identity"nin ("Uluslararası Mobil Ekipman Kimliği") kısaltılmış hali olan IMEI kodunu telefonunuzun kutusunda ve garanti belgelerinizde görebilirsiniz. IMEI kodu tabi ki telefonun kendisinde de kayıtlıdır. Onu bulmanın yolunu yazımızın son sayfasında sizlerle paylaşacağız. 14 haneli bir sayı olan IMEI kodu, 2 haneli bir SV koduyla 16 onalık hanye çıkabilir. Bu ek haneler, genellikle sadece yeni cihazlarda yer alıyor. IMEI'nin cihazları tanımaktan onları mobil sağlayıcı yoluyla engellemeye birçok amacı bulunmaktadır. Telefonunuz çalındığında hizmet sağlayıcınızı bu konuda bilgilendirdiğinizde, cihazın mobil ağlardan engellenmesini sağlayabilirsiniz. Polis, çalınan telefonları takip etmek için IMEI kodlarını kullanmaktadır. [b]IMEI: AA-BBBBBB-CCCCCC-D[/b] 2004'de ortaya çıkan biçim, AA-BBBBBB-CCCCCC-D'yi esas almaktadır. Burada A ve B harfleri, tür bölüştürme kodunu (TAC) temsil ediyor. örneğin iPhone 5'in TAC kodu 01-332700, Samsung Galaxy S2'nin TAC kodu ise 35-853704'tür. C, cep telefonuna ait eşsiz bir seri numarayı temsil etmektedir. Bu seri numara, üretici tarafından belirlenmektedir. En son hane ise tüm haneleri doğrulayan bir kontrol toplamıdır. Cihazda sabit olarak yer alan IMEI'nin SIM kartınızla herhangi bir ilgisi yoktur. Telefonunuz çalınsa, SIM kartı değiştirilse ve ayarları sıfırlansa dahi IMEI kodunuz aynı kalır. IMEI kodunun değiştirilmesi bazı bölgelerde yasadışı olsa da zaman zaman gerçekleşmektedir. Hırsızlar, bazen çaldıkları telefonların IMEI kodunu masum bir kullanıcınınki ile değiştirirler. Dolayısıyla IMEI kodunuzu internette hiçbir zaman paylaşmamanızı öneriyoruz. [b]IMEI kodunuzu bulma[/b] Telefonların çoğunda *#06# yazarak IMEI kodunu ekrana getirebilirsiniz. Aşağıdaki telefonlarda farklı teknikleri kullanmanız da mümkündür: [b]iOS (iPhone, 3G iPad):[/b] Ayarlar > Genel > Hakkında menüsünde. [b]Android:[/b] Ayarlar > Telefon hakkında menüsü altında. [b]Eski Sony ve Sony Ericsson'lar:[/b] "* Sağ * Sol Sol * Sol *" [b]Blackberry veya daha yeni Sony Ericsson'lar:[/b] Seçenekler > Durum altında. IMEI numaranızın telefonunuz hakkında neler söylediğini merak ediyorsanız, [url="http://www.imei.info/"][u]IMEI.info[/u][/url] web sitesine göz atabilirsiniz. [/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-IMEI-kodu-hakkinda-her-sey-8357/ [/CODE][/font][/size]
  18. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]Eğer bu PC devinin Windows 8'li bir PC'sini alırsanız, Windows 7'ye dönmeyi sakın düşünmeyin![/b] Windows 8 piyasaya çıkarken, hakkında yazılıp çizilenleri de göz önünde bulundurarak hareket etti. İşte bu hareketin sonucu olarak, günümüzde satın aldığımız Windows 8 işletim sistemine sahip bir bilgisayarı, istediğimiz taktirde Windows 7 sürümüne döndürebiliyoruz. Fakat bu "downgrade" işlemini HP markalı dizüstü ve de masaüstü cihazlarla yapmak istediğimizde, karşımıza bazı ufak sorunlar çıkabiliyor... HP'nin destek hattında bulunan bir açıklamaya göre, yeni Windows 8 işletim sistemine sahip bir bilgisayarı, Windows 7'ye çekebilme opsiyonu sadece ve sadece HP'nin "business-based" yani iş tabanlı dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarında kullanıma açık olacak. Firma tarafından yapılan açıklamada açıkça "... HP marka masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarda, herhangi bir şekilde downgrade yapmanız tarafımızdan önerilmez." deniliyor. HP, Windows 8'in bilgisayarlarına önceden kurulu olarak son kullanıcıya satıldığına ve de Windows 7'nin yeni platformlarında desteklenmeyeceğinin altını çiziyor. Bu açıklamadan anlaşılan, HP'nin, Windows 8'li bilgisayarlarında, Windows 7 desteği sunmayacağı. Yani Windows 7'ye dönenler, HP'den destek bulamayabilir.[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Windows-7ye-donmeyin-8239/ [/CODE][/font][/size]
  19. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]Windows 8'in antivirüsü Windows Defender işini ne kadar iyi yapıyor? Ek bir yazılıma ihtiyaç var mı?[/b] Güvenlik alanında yok sayılamayacak geliştirmeler sağlayan Windows 8, bu konuda iyi işaretler vermeye devam ediyor. Antivirüs firması BitDefender, Windows 8'de yaptığı testlerde işletim sisteminin seçilmiş bu seneki zararlıların sadece 15'ine geçit verdiği anlaşıldı. Windows Defender'ın geliştirilmiş sürümüyle donatılan Windows 8'in BitDefender'in en popüler 385 zararlıyla gerçekleştirdiği testte yüzde 85'lik bir engelleme oranına ulaşması, önemli bir başarı. Aynı testler Windows 7'de çalıştırıldığında ise zararlıların 262'si, yani yüzde 68'i sistemde çalışır hale gelebilmiş. Windows 7'deki oranın yüksek olmasının nedeni, onun Windows Defender'ın geliştirilmiş sürümüne sahip olmaması. Testlerden Windows 8'in kutudan çıktığı haliyle daha güvenli olduğu sonucu çıkarılabilir. Ancak Windows 8'deki Windows Defender'ı kapattığınızda güvenlik seviyesi Windows 7 ile oldukça yaklaşıyor. Defender kapalıyken zararlıların yüzde 60.8'i, rahatça çalışabilmiş. Bir kısmı, çeşitli nedenlerle çalışmazken, sadece 7 tanesi Kullanıcı Hesabı Denetimi'ne (UAC) takılmış.[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Sadece-Windows-8-yeter-mi-8238/ [/CODE][/font][/size]
  20. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][b]ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Uzay ve Dünya arasında yapılan ilk internet bağlantısını gerçekleştirdi. Yapılan denemede,Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) Almanya’daki lego bir robot ‘gezegenlerarası internetle’ kontrol edildi. [/b] [img]http://www.teknoloji-haberi.com/resim/6665579.jpg[/img] NASA, Ekim ayı sonunda ISS ile Dünya arasında gerçekleştirilen bir testin başarılı olduğunu açıkladı. ISS’de gerçekleştirilen 33’üncü Keşif görevinin kumandanı ABD’li Sunita Williams, NASA’nın geliştirdiği bir dizüstü bilgisayarı kullanarak ESA’nın Darmstadt kentindeki Avrupa Uzay Operasyonları Merkezi’ndeki lego robotu kontrol etti. Yapılan test, insanların bir gün Dünya dışındaki gök cisimleri ve diğer gezegenlerden uzak mesafelerdeki robotları kontrol etmesi aşamasında bir ilk olarak kabul edildi. NASA’nın Washington’daki merkezinde görev alan iletişim ve navigasyon uzmanı Badri Younes, “Yapılan test, yeryüzündeki bir robotu yörüngedeki bir uzay aracından kontrol edebilecek ve gönderilen bilginin tekrar istasyona iletilmesini sağlayacak yeni iletişim sistemini gözler önüne serdi... Bu teknoloji sayesinde bir gün Mars’ın yörüngesinden Kızıl Gezegen’deki robotları kontrol edebilir veya aynı işlemi Dünya’dan uydular aracılığıyla gerçekleştirebiliriz” dedi. Yeni iletişim sistemi, ‘Delay tolerant networking’ (DTN) olarak adlandırılan ve kesintisiz ağ bağlantısının sağlanmasıın güç olduğu ortamlarda kullanılan bilgiayar ağı teknolojisini örnek alıyor. Yeni teknolojide, internetin Uzay’daki uzun mesafelerde veya robotik sistemlerde ortaya çıkan zaman gecikmesine rağmen çalışması sağlanacak. [b]UZAY YOLU GERÇEK OLUYOR[/b] NASA’nın geliştirdiği ‘gezegenlerarası ikletişim teknolojisi’, Uzay Yolu dizisinde altuzay radyosu kullanan mürettebatın katlanmak zorunda kaldığı uzun zaman sürelerini hatırlatıyor. Dünya’da verilerin bilgisayarınıza yönlendirildiği router’lar (yönlendiriciler) ile ilerleyen bilgi, Uzay gibi mesafenin çok büyük olduğu bir yerde hedefine ulaşmak için doğal olarak çok daha fazla yol kat edecek. NASA, bu durumu şöyle açıklıyor: Dünya’da internetin çekirdeği olarak IP (İnternet Protokol) kullanılıyorsa, DTN’de ise Bundle Protocol (BP) kullanılıyor. IP, kullanıcı ve internet ağında uçtan uca çizilen bağlantılarda var olurken, BP bağlantı kopuklukları ve hatalara uyumlu hareket ediyor. Yığın (bundle) halindeki bilgi, bağlantı erişilebilir olana kadar depolanıyor ve bağlantı mümkün olduğunda iletiliyor. Kısaca, Uzay’daki çeşitli adreslerle Dünya arasındaki iletişim kesintilerle olacak. Ancak Uzay’da iletişimin ‘doğası’ böyle.[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][CODE] http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Ilk-gezegenlerarasi-internet-testi-basarili-8217/ [/CODE][/font][/size]
  21. [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif]Britek isimli bir tekerlek firması, bisikletler için, havasız ve patlamayan bir tekerlek geliştirdi.[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif]Bugünkü bisiklet tekerlekleri, neredeyse 100 yaşında bir teknolojiye dayanıyor ve endüstri, tıkır tıkır işleyen bu sistemi geliştirmek için hiçbir çaba harcamamış. Dahası gerek de duymamış. Oysa, içinde hava olan lastikler, aynı zamanda insanları dağ başında, yol ortasında zor durumda bırakma riskini de beraberinde getiriyor. Colorado'da kurulu olan Britek ise, enerji dönüşümlü bir tekerlek prototipi ile bisikletçiler, hatta otomobiller için yeni bir seçenek sunuyor. İçinde hava bulunmayan bu tekerlek, esnek metal yaylar sayesinde, yer ve bisiklet arasındaki tepkiyi en aza indiriyor. Patlama, kırılma riski de bulunmayan dayanaklı tekerlerlek sayesinde, bisikletçiler artık yanlarında yedek tekerlek, pompa gibi ağırlıklar taşımak zorunluluğundan kurtuluyor. Yeni tekerleklerin, otomobillere de uyarlanabileceği ve önemli bir yakıt tasarrufuna neden olacağı vurgulanıyor.[/font][/size] [size=4][font=lucida sans unicode,lucida grande,sans-serif][media]http://youtu.be/v9SWIsY8rzQ[/media][/font][/size]
×
×
  • Create New...