Jump to content

mucit41

Üye
  • Posts

    3550
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    12

Everything posted by mucit41

  1. Valve'ın "Steam Box"u CES 2013'de göründü! Uzun zamandır dedikodusu yapılan, herkesin merakla beklediği cihaz, CES 2013'te ortaya çıktı! Valve'ın hayal edilen, birçok dedikoduya konu olan "Steam Box"u, CES 2013'de gerçeğe dönüşüyor. Valve ve mini PC üreticisi Xi3 ortaklığıyla üretilen cihaz, tek elle tutabileceğiniz kadar küçük ve tahmin edebileceğiniz gibi oyunlar için optimize edilmiş. Henüz geliştirme aşamasında olan mini PC, CES 2013'de hem Valve'ın hem de Xi3'ün standlarında tanıtılıyor. Yüksek çözünürlüklü cihazlarda oyun oynamak için tasarlanmış cihaz, Steam ve Big Picture modlarını destekliyor. Xi3 başkanı ve CEO'su Jason A. Sullivan,cihazdan oldukça ümitli ve şunları söylüyor: "Bugün, Xi3 için yeni bir dönemin başlangıcı." "Geliştirme aşamasındaki bu yeni ürün,kullanıcıların büyük, yüksek çözünürlüklü ekranlarını tam olarak kullanmalarına ve harika bir bilgisayar oyunu deneyimi yaşamalarına izin verecek." Sullivan, sistemin binlerce oyuna erişmeye izin vereceğini ve önde gelen oyun konsolların yeteneklerini aşacağını, bununla birlikte avuç içinize sığan bir sistem sunacağını söylüyor. Valve ve Xi3'ün esrarengiz oyun PC'sinden daha fazla bilginin ortaya çıkmasını biz de merakla bekliyoruz. http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Sonunda-ortaya-cikti-9250/
  2. Eski PC bileşenlerini değerlendirin! Yıllar içinde biriken eski PC parçalarınızı çöpe atmayın; onlarl yapılabilecek çok şey var! Bu yaşınıza kadar kendiniz için birkaç bilgisayar topladıysanız, kenarlarda bir yerlerde sayısız PC parçanız var demektir. Bu parçaları çöpe atmadan değerlendirmeniz mümkün. İşte eski PC bileşenleriyle yapabileceğiniz birkaç şey. Tek amaçlı bir PC oluşturun Bunu yapabileceğiniz aşikar, ancak eski parçalarınızı bir araya getirerek yeniden bir PC oluşturabilirsiniz. Bu PC'yi bir ev sunucusu, 24/7 torrent indirme makinesi ve diğer günlük görevleri yerine getirmede kullanabilirsiniz. Eski parçalardan birleştirdiğiniz PC'nizi bir medya sunucusu olarak da kullanabilirsiniz. Parçaları tekrar değerlendirin Örneğin eski sabit diskinizi bir dönüştürücüyle harici bir diske dönüştürebilir, DVD sürücünüzü harici bir DVD sürücüsü haline getirebilirsiniz. Fazladan bir NVIDIA grafik kartınız varsa ve çok güçlü de değilse, onu sadece oyunlara yönelik bir PhysX kartı olarak kullanabilirsiniz. Kendinize güveniyorsanız, ekran kartınızı laptopunuz için bir harici ekran kartına dönüştürmeniz bile mümkün. Yaratıcılığınızı kullanın Bu iş parçaları işinize yarar bir hale getirmeyebilir, ancak örneğin eski bir PC kasasını akvaryum haline getirebilir, eski anakart ve grafik kartlarını bir kahve masasına dönüştürebilir ve biraz hayal gücüyle çok daha fazlasını yapabilirsiniz. İnternette size fikir verecek birçok kaynak bulmanız mümkün. Satmaya çalışın Sizin işinize yaramasa da AGP kartınız veya Pentium 4 işlemciniz, bir başkasının işini görebilir. Parçalarınızı internetteki ikinci el satış sitelerinde listeleyerek bir miktar paraya dönüştürebilirsiniz. Parçalarınızı tek tek veya bir PC'ye dönüştürerek satabilirsiniz. Geri dönüştürün Eski parçalarınız hiçbir işe yaramıyor ve onlardan kurtulmak istiyorsanız, parçaları çöpe atmanız iyi bir fikir değildir. PC parçaları, çevreye zarar verebilecek metaller içerebilir. Bulunduğunuz şehirdeki geri dönüştürme olanaklarını araştırın; bu konuda Google'dan yardım alabilirsiniz.   http://www.teknoloji-haberi.com/haber-Eski-parcalara-hayat-verin-9244/    
  3. Need For Speed Most Wanted - 2012 Crack   http://uploaded.net/file/3n4yel5v Far Cry 3 [Sorunsuz Crack] - V1.2 Update+Crack No CD   http://uploaded.net/file/hoz4rkiy Call Of Duty BlackOps 2 Crack - No Cd Oynama [Orjinal Crack]   http://uploaded.net/file/goie2hg7 Assassins Creed 3 - Crack - v1.01 - No Cd [Sorunsuz]   http://uploaded.net/file/4hfskc2r Hitman Absolution - 2012 - Crack - SKIDROW [Sorunsuz Crack]   http://uploaded.net/file/iklcj8z0 Max Payne 3 Crack - RELOADED v1.0.0.81 Update [Güncel Patch]   http://uploaded.net/file/j35vqh9c Fifa Manager 2013 - RELOADED- Crack - No Cd - Sorunsuz   http://uploaded.net/file/5sgapypn     Fifa 2013 Crack - No Cd / DVD [Sorunsuz Crack]   http://uploaded.net/file/mcdhjb5m Grand Theft Auto 4 - GTA 4 - GTA4 - No Cd / DVD [Orjinal Crack]   http://uploaded.net/file/330d3dx9 PES 2013   V7TV-W3JX-6CC3-3DDU-Y3W7 HOFY-3567-FRYT-JIPM-FDLK FDSA-NJH0-G79U-SKDS-6HCS JUYS-KSWH-F2VL-NKAD-VYSC Y34C-SADR-CV6E-F68A-HG87 ÖKUT-23DS-4C98-CJEW-JNXU XCCS-DFG4-34TD-4HLV-YTDS WSEE-4563-5DUA-AF1N-ASVH       Test edilmemiştir.
  4. Görülmeye değer, farklı bir Facebook tasarımı. Facebook bildiğinizden çok farklı, böyle bir görünüme sahip olsaydı, yine de onu kullanır mıydınız? Avustralyalı bir tasarımcının meydana getirdiği Facebook prototipi, Facebook'un ne denli farklı bir zaman tüneli görünümüne sahip olabileceğini gösteriyor. Uzun süredir kullandığımız Facebook arayüzünü baştan aşağı değiştiren Fred Nerby'nin hayali tasarımı, Windows 8'i andıran kutucuklu bir arayüz sunuyor. Zaman tünelindeki grafikleri daha da büyük hale getiren tasarım, haber kaynağınızı da yakın arkadaşlarınızdan daha çok içerik gösterecek şekilde ikiye bölüyor. Diğer, daha küçük olan bölümde ise diğer arkadaşlarınızın etkinlikleri görüntüleniyor. Böyle bir uygulamanın Facebook topluluğu tarafından beğenilip beğenilmeyeceği tartışma konusu olabilir. Ancak Nerby'nin tasarımı, belki de Windows 8'li tabletler için bir geliştirilecek bir Facebook uygulamasına örnek olabilir. Bildiğiniz Facebook yerine, aşağıdaki videomuzdaki gibi bir Facebook'u kullanır mıydınız? [media]http://youtu.be/D81EChVSO7Q[/media] http://www.veteknoloji.com/facebook-boyle-olsaydi-59891-1-.html
  5. Samsung 3 boyut çekim yapabilen 20MP’lik aynasız kamerası NX300’ü duyurdu. Samsung NX serisinin yeni amiral gemisi olması beklenen NX300’de, 20.3 mega piksel APS-CMOS sensör, 100-25600 ISO, 1/6000 pozlama süresi, 9FPS sürekli çekim, 2D ve 3D 1080p HD video kaydı, 8.4cm hareketli hibrit dokunmatik AMOLED ekran, WiFi ve Smart desteği bulunuyor. Samsung Smart Camera uygulaması ile akıllı telefon ve tabletlerden de kullanılabilecek olan NX300, gelişmiş smart desteğiyle çektiğiniz fotoğrafları anında kişisel bulut alanınızda veya sosyal medya gibi alanlarda paylaşmanızı sağlıyor. Ayrıca Remore Viewfinder uygulaması ile akıllı cihazlarınızdan fotoğraf makinesini yönetmeniz de mümkün. Önümüzdeki hafta Las Vegas’ta düzenlenecek CES 2013 fuarında sergilenecek olan NX300 hakkında daha fazla bilgiyi aktarmaya devam edeceğiz. http://www.techno-labs.com/1/37914/1/20mp-aynasiz-kamera.html
  6. Robot teknolojileri hızla gelişiyor, bu doğrultuda karşımıza garip robotlar çıkmaya devam ediyor. Sizlerle paylaşmakta olduğumuz yeni video, robot geliştiricilerin neler yapabildiğini şaşırtıcı bir biçimde bizlere gösteriyor.   Motörhead'in Ace of Spades adlı parçasını büyük başarıyla çalan Compressorhead adlı robot metal müzik grubu, 'metal müzik' tanımının karşılığını fazlasıyla veriyor. Sözü daha fazla uzatmadan sizleri bu sıradışı grubun performansıyla başbaşa bırakıyoruz. Konu hakkındaki yorumlarınızı paylaşmaktan çekinmeyin.   [media]http://youtu.be/3RBSkq-_St8[/media]   http://www.techno-labs.com/1/37925/1/metal-robotlardan-metal-muzik-dersi.html    
  7. Apple'ın Eylül 2012'de tanıttığı iPhone 5, daha çok yeni bir akıllı telefon. Ancak Apple'ın iPhone 5'i piyasaya sürmüş olması, iPhone 6'nın çalışmalarına çoktan başladığını işaret etmeye yetiyor da artıyor bile. iPhone 6 hakkındaki dedikodular eski iPhone süreçlerine göre biraz erken başladı. Federico Ciccaresse, tasarım yeteneklerini konuşturarak iPhone 6 adına ilk konsept görselleri İnternet aleminde paylaştı. Bu konsept görsellerin Apple ile tabii ki hiçbir alakası yok, fakat iPhone 6 böyle bir tasarımla gelse hiç de fena olmazdı. iPhone 6'nın ilk konsept tasarım çalışması sizlerle, fotoğraflar hakkındaki yorumlarınızı bekliyoruz. http://www.techno-labs.com/1/37937/1/iphone-6nin-ilk-konsept-tasarimi.html
  8. Güvenlik için "İnternet Üzerinden Hat Sorgulama Hizmeti" başlatılıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), vatandaşların haberi olmadan adlarına cep telefonu hattı açılmasını engellemek ve bu şekilde açılmış hatları iptal ettirmek için "İnternet Üzerinden Hat Sorgulama Hizmeti" başlatıyor. Başkaları tarafından kimlik bilgileri kullanılarak kendilerinden habersiz cep telefonu alınıp alınmadığını merak edenler, bugünden itibaren BTK'nın internet sayfasında açılacak olan hat sorgulama bölümünden kimlik numaralarıyla adlarına başka hat açılıp açılmadığını öğrenebilecek. Hatlar ilgili GSM firması aranarak iptal edilebilecek İnternet sitesinde yaptıkları sorgulama sonucunda adlarına kayıtlı ancak başkaları tarafından kullanılan telefon bulunduğunu tespit edenler, bu hatları ilgili GSM firmasını arayarak iptal ettirebilecek. Habersiz açılan cep telefonu hatlarının farklı amaçlar için kullanılması nedeniyle zaman zaman vatandaşlar mağdur olabiliyor. Başkasının adına ön ödemeli hat alan bazı kişiler, bu hatları suç işlemek veya uygunsuz mesajlar göndermek amacıyla kullanabiliyor. Faturalı hatlar da ise kendi adına hat açıldığından haberi olmayan vatandaş yüklü faturalarla karşı karşıya kalabiliyor. Bu gibi olaylar nedeniyle kağıt üstünde hattın sahibi olarak gözüken ancak bundan haberi olmayan vatandaşlar zor durumda kalıyor. Bazı cep telefonu bayileri tarafından, kimlik fotokopisini aldıkları kişilerin bilgisi ve rızası dışında açılan hatların başka isimlere satıldığı yönündeki haberler daha önce de kamuoyuna yansımıştı. Bu yöntemin özellikle konuşma ücretinin tahsili için hat sahibine fatura gönderilmesine gerek olmayan ön ödemeli hatlarda daha çok kullanıldığı belirtiliyor. Kişilerin bilgileri olmadan kullanılan cep telefonu hatlarının ortadan kaldırılması ve bu alanda yaşanan suistimallerin önlenmesi amacıyla BTK tarafından daha önce de bazı kararlar alınmıştı. Son olarak Kurul tarafından Eylül ayında alınan kararda, kendi adlarına abonelik sözleşmesi olmadan başkalarının adına açılmış cep telefonu hatlarını kullananlara, bu hatları üzerlerine almaları için 1 yıllık süre tanınmıştı. Buna göre başkalarına ait cep telefonu hatlarını kullananların, 1 Ekim 2013 tarihine kadar ilgili GSM işletmecisine başvurup taahhütname imzalayarak, kullandıkları hattı herhangi bir ücret ödemeden üzerlerine alma imkanı bulunuyor. İşte öğrenmenin yolu SIM kartınızın kopyası olup olmadığını anlamak için öncelikle tk.gov.tr adresine girin. Ardından Mobil Hat Sorgulama Hizmeti için tıklayınız ibaresine girdikten sonra kimlik numaranızı, telefon numaranızı ve operatörünüzü seçin. Size gelen SMS'teki kodu ve güvenlik kodunu ilgili alanlara girin. Tüm bu işlemlerin ardından hattınızın başka bir kopyası olup olmadığını, üzerinize kayıtlı hatları liste şeklinde görüntüleyebiliyorsunuz.   http://www.teknokulis.com/Haberler/Mobil/2013/01/06/sim-kartinizin-kopyasi-var-mi  
  9. İnternet ortamında kişilerin sosyal paylaşım sitelerindeki şifreleri ele geçiren dolandırıcılar sohbet listesinde bulunanları hedef aldı. Antivirüs yazılımları üreten ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, yaptığı açıklamada internet kullanıcı sayısının artmasıyla birlikte bu platformu kullanarak haksız kazanç elde etmek isteyenlerin de yeni yöntemler geliştirdiklerini söyledi. Dünyada 900 milyonun üzerinde kullanıcısı olan sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta hesabı olanların da son günlerde dolandırıcıların hedefi haline geldiğini anlatan Akkoyunlu, Facebook kullanıcıların çok güvenli şifreler seçmesi gerektiğini vurguladı. Akkoyunlu, şifrelerin kırılmasını önlemek için ''alfanumerik'', güvenlik seviyesi yüksek derecede olacak seçeneklerin belirlenmesinin karşılaşılacak kötü senaryoların önüne geçebileceğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Mümkünse şifrelerini her bir hesap için ayrı oluştursunlar. Bir hesabınızın şifresini bilen kötü niyetli bir kullanıcı, diğer tüm hesaplarınıza girebilir. Sürekli olmamakla birlikte, 6 ayda bir şifreler güncellenmeli. Şifrelerini unutmamak için not kağıtlarına yazan kullanıcıları ayrıca uyarıyoruz. Bu kağıtları monitörü veya ofis telefonu üzerine yapıştıran insanların güvenli hesaplarının olması pek mümkün değil.'' İnternet kullanıcılarını, tanımadıkları kişileri arkadaş listelerine eklememesi konusunda uyaran Akkoyunlu, sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarda profil içeriğinin, tanımadıkları kişilere karşı kısıtlanması gerektiğini söyledi. En yaygın dolandırıcılık yöntemi; ''Oltalama'' Alev Akkoyunlu, sanal dünya dolandırıcıların son günlerde en çok ''oltalama'' tabir edilen yöntemi kullanmaya başladıklarını ifade ederek, teknoloji dünyasındaki değişimi antivirüs şirketleri kadar siber dolandırıcıların da takip ettiğini vurguladı. ''Siber dolandırıcılar her geçen gün yeni bir tehdit ve yöntem deneyerek kullanıcıları dolandırmanın yolunu buluyor'' diyen Akkoyunlu, şöyle devam etti: ''Son dönemde özellikle yaygın olarak bilinen markaların isimleri kullanılarak yapılan 'oltalama' yöntemi çok kullanılmaya başlandı. Bu yöntemle bir GSM operatörünün e-faturası, bir bankanın ekstre e-postası, başka bir şirketin yine elektronik ortamda borç bildirimi gibi bire bir taklit edilmiş mailler herkese gönderiliyor.'' Akkoyunlu, kullanıcının dikkatini dağıtmak için siber suç örgütlerinin her türlü yolu denediklerine dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Bu maillerde dikkatimizi çeken en ilginç unsur; borç bildiriminin özellikle astronomik rakamlarda olması... Böylelikle şaşıran kullanıcının, elektronik postanın ilişiğinde bulunan ekstre dosyasını çok fazla düşünmeden hızlıca açması sağlanıyor. Tabii ki bu dosyalar PDF dosyası gibi algılanması sağlanmış 'exe' uzantılı zararlı yazılımlar. Dosya açıldığı andan itibaren virüs kullanıcının makinesine bulaşıyor ve kullanıcının iradesi dışında her türlü bilgiye virüs yazarının ulaşmasını sağlıyor. Özellikle bu tip mailler alan kullanıcıların çok dikkatli olmasını ve dosya uzantısını kontrol etmeden açmamasını tavsiye ediyoruz.''   http://teknoloji.bugun.com.tr/siber-dolandiricilarin-yeni-hedefi-haberi/217951/  
  10. Almanya'da bir Facebook kullanıcısına panosunda paylaştığı bir linkteki resim nedeniyle 1800 Euro ceza verildi.   Ceza Facebook kullanıcıları arasında endişe yarattı. İlk kez yaşanan bu durumun emsal olacağını belirten hukukçular, benzer cezaların artacağı uyarısını yapıyor. Almanya'daki Facebook hesabı olan bir kişinin panosunda paylaştığı bir link pahalıya maloldu. Linkle beraber otomatik olarak ortaya çıkan ön izleme resminin telif ücretine tabi olması nedeniyle, Facebook kullanıcısına yaklaşık 1800 Euro para cezası geldi. Ceza Almanya'daki Facebook kullanıcıları arasında endişe yarattı. Cezayı normal bulan hukukçular, Facebook ve benzeri paylaşım sitelerindeki paylaşımlar konusunda herkesin dikkatli olması gerektiği uyarısında bulundu. İZİNSİZ KULLANIM CEZASI Verilen bilgiye göre, Berlin'deki bir avukatlık bürosu serbest çalışan bir fotoğrafçının talebi üzerine, ticari amaçlı Facebook sayfası olan kişiye 1746,69 Euro para cezasını haber veren mektup gönderdi. Kullanıcının paylaştığı linkin yanında beliren küçük boyutlardaki resmin, başvuruyu yapan fotoğrafçıya ait olması nedeniyle, izinsiz kullanım cezaya neden oldu. Facebook kullanıcısından telif ve izinsiz kullanım için 1200 Euro, avukat masrafı olarak da 546,6 Euro istendi. GEÇMİŞE DÖNÜK PAYLAŞIMLARI DA KAPSIYOR Hukukçular cezanın emsal olacağını belirterek, yakın zamanda bu tür cezalarda artış olacağını belirtiyor. Özellikle çocuklar ve gençlerin böyle sorunlarla karşılaşabileceği belirtilirken, ailelerin bu konuda çok dikkatli olması gerektiği kaydediliyor. Paylaşımı yapılan ön izleme resimli linklerin şu anda silinmiş olması da cezayı engelleyemiyor. İstenildiği takdirde arşiv sistemi üzerinden eski paylaşımlara da ulaşılabiliyor. Uzmanlar bu yüzden, "Facebook sayfanızı sadece kendi arkadaşlarınızın görmesini sağlayın. Link paylaşımlarında ön izleme resimlerini kullanmayın. Yaptığınız paylaşımın telif haklarıyla ilgili bölümlerine dikkat edin. Link paylaşmak yerine, eğer varsa ilgili sayfadaki Facebook ya da diğer paylaşım siteleriyle ilgili bir 'Beğen'(Like) tuşunu kullanın" şeklinde uyarılarda bulunuyor.   http://teknoloji.bugun.com.tr/facebook-ta-telif-hakki-cezasi-haberi/218163/  
  11. Windows 8 işletim sisteminde The SmartScreen Filter yeni bir teknoloji ve imzasız , tehlikeli yazılımların kurulmasını , Phising linklerinin tıklanmasını engellemek için düşünülmüş , program local sistemde hash değerleri oluşturuyor ve bu değerler Microsofta kontrol için yollanıyor (local microsoft serveri ile bağlantı kuruyor) yani : SmartScreen Filter sisteminize kurduğunuz her yazılımı microsofta haber veriyor , aslında amaç eğer zararlı bir yazılım kurulmuş ise uyarı mesajı çıkartmak bu arada Local ile microsoftun haberleşmesinin güvenilirliği de tartışılabilir çünkü Microsoft serveri güvenli olmayan SSLv2 protokolünü destekliyor (ama kullanılıyormu bilmiyoruz) eğer risk almak istemiyorsanız SmartScreen Filter i diable ediniz
  12. Ne oldu nano babanımı kayıp ettin.Merak ediyorum,böyle manidar yazı yayınlamandan dolayı.   Şayet ortada bir kayıp varsa tahiri mekana hiçret edene mekanı cennet olamsını,geride kalanlara Allahtan sabır dilerim.Başınız sağolsun.
  13. Windows 8 de bir tıkla Tüm uygulamalar ekranına ulaşmak istermiydiniz , bence birçok kişinin işini kolaylaştıracaktır , bunun için masaüstüne sağ tıklayıp New (yeni) > Shortcut (Kısayol) diyelim açılan ekrandaki boşluğa aşağıdaki kondu girelim [code]C:\Windows\explorer.exe shell:::{2559a1f8-21d7-11d4-bdaf-00c04f60b9f0}[/code] Eğer sizdeki windows C yerine başka bir dizine kurulu ise harf değişikliğine gidiniz , Next diyelim ve sonraki ekranda bu kısayolumuza bir isim verelim ve Finish deyip masaüstümüze kısayolu oluşturalım , bu kısayolu sağ tıklayıp Properties > Shortcuts tab > Change icon diyelim ve aşağıdaki kısayoldan bir ikon beğenelim [code]C:\Windows\System32\twinui.dll[/code] Ok ve uygula (apply) diyelim eğer aynı sonuca klavye kısayolu ile gitmek isterseniz Win + Q tuşlarına birlikte basınız.
  14. Windows 8 in en yeni özelliklerinden biride yeni bootloader , önceki versionlarındaki bootloader herhangi bir GUI içermiyordu ve aynı Cmd ekranı gibiydi ve klavyedeki aşağı – yukarı ok tuşları ile seçim yapılıyordu bu nedenledirki Microsoft bu menüyü “Boot Options Menu” isimli yeni bir arayüz ile değiştirdi , gel gelelim hernedense bu boot menü önce windows 8 den boot edip sonra işletim sistemi seçim ekranını gösteriyor (Microsoftun nezaman aklı başında mühendisler çalıştıracağını cidden merak ediyorum hepsi sanki ajdarın bir versionu) bu nedenledirki ben dahil birçok kişi bu saçma boot loaderi kullanmıyor çünkü hem vakit kaybı hemde sıkça işletim sistemleri arasında geçiş yapan biri için tam bir rahatsızlık. Default olarak microsoft bu boot menü loaderi düzenlememize izin vermiyor o nedenle Boot UI Tuner isimli yazılımı kullanacağız Portable bir freeware olan yazılım ile Windows 8 boot screen i kişiselleştirebiliriz , yazılımın kullanımı oldukça kolay istenen özelliğe tik koyup Apply butonuna tıklamak yeterli sonrasında sisteminizi yeniden başlatmanız gerekiyor ayrıca default ayarlara geri dönmemiz içinde bir button bulunuyor , yeni metro boot loader arayüzünü disable seçeneği de mevcut. http://winaero.com/download.php?view.46
  15. Bu yazıda size bir klasörü/dosyayı Komut İstemcisi'ni kullanarak nasıl silebileceğinizi anlatacağım. Bu özellikle silinmemekte ısrar eden klasör ve dosyaları silmek için oldukça kullanışlı olacaktır... Notlar/Uyarılar Bu yöntem ile sileceğiniz klasörler Geri Dönüşüm Kutusu'na gitmeden direk olarak silineceği için gerekliyse yedek almayı unutmayın. Klasörleri silmek için kullanabileceğiniz RD veya RMDIR komutları tamamen aynı işe yarar. Dosyaları silmek için kullanabileceğiniz DEL veya ERASE komutları tamamen aynı işe yarar. Bir klasörün silinmemekte ısrar etmesinin sebebi Sistem Klasörü olması olabilir ve bu tip bir klasörü silmek sisteminizin kararlılığını bozabilir. Bu yüzden ne olduğunu bilmediğiniz klasörleri silmeyin. 1- Yönetici haklarına sahip bir Komut İstemcisi veya WinRe konsolunu kullanarak bir Komut İstemcisi açın. 2- Alttaki komutlardan ihtiyacınız olanı (Kırmızı ile yazılan yere silmek istediğiniz klasörün/dosyanın tam adresi gelecek şekilde) yazın ve Enter'a Basın. RD /S /Q "Klasörün tam adresi" DEL /F /Q /A "Dosyanın tam adresi" Örneğin Masüstündeki masum-silinecek klasörünü silmek istersem; RD /S /Q "C:\Users\M\Desktop\masum-silinecek" masum-silinecek isimli Metin Belgesi'ni silmek istersem; DEL /F /Q /A "C:\Users\M\Desktop\masum-silinecek.txt" olacak. Eğer silmek istediğiniz dosya ise uzantısını da doğru bir şekilde yazmanız gerekiyor. Bunun için herhangi bir Windows Gezgini penceresinde Düzenle/Klasör ve arama seçenekleri yolunu izleyin ve Bilinen dosya türleri için uzantıları gizle seçeneğindeki işareti kaldırın ve kaydedip çıkın. 3- Klasör/Dosya silinmiş olmalı. Silinmediyse adresi kontrol edin. (Klasöre Shift tuşunu basılı tutarken sağ tıklayarak Yol olarak kopyala demek kolaylık sağlayabilir) Silme işlemi tamamlandıktan sonra Komut İstemcisi'ni kapatın. Meraklısına; İşlemlerde kullandığımız komutların anlamları şunlar; /F : DEL komutuna zorlama (Force) hakkı veriyor. Yani dosya/klasör sadece okunabilir olsa dahi silinmesini sağlıyor. /Q : Sessiz (Quiet) modda silinmesini sağlıyor. Yani silinme işlemi sizden onay istemeden arka planda gerçekleşiyor. /S : Alt klasörleri de sil. (Subfolders) /A : Dosya/Klasörün Özniteliklerini işleme uygun hale getirmek için izin vermeyi sağlıyor. (Allow) Burada Öznitelikleri de açıklamak istiyorum; R (Read Only) : Yanlızca okunabilir. S (System) : Sistem H (Hidden) : Gizli A (Archive) : Arşiv Eğer bunların başına (-) işareti olursa bu ters anlam katıyor -R : Yazılabilir, -H : Gizli değil gibi... Tabii bu komutların kullanımını genişletmek hatta şu anda kullandığımız arayüzde (Windows 7/Vista/XP Arayüzü) saatlerimizi alacak işlemleri 1-2 sn.de halletmemiz mümkün. Örneğin, bir klasörün içindeki X harfiyle başlayan bütün dosyaları silmek için DEL X* komutunu kullanmanız yeterli olacaktır. (*X.* komutuyla ise X harfiyle biten bütün dosyaları silebilirsiniz.) Veya bir klasördeki .txt dosyalarını silmek istiyorsanız ayıklamanıza gerek yok uzantısını yazmanız yeterli : DEL *.TXT gibi...
  16. Windows 8 de Güç seçeneklerine (Power options) ulaşmak için birçok adımı geçmemiz gerekir ; mausemizi sağ üst köşeye götürüp Charms ları aktive edeceğiz > Settings e tıklayacağız sonrasında Power a tıklayıp Sleep, Shutdown yada Restart a tıklayacağız kısaltmak için ALT+F4 yada Win+I yapabiliriz ama halen külfetli , peki tüm bu opsiyonlar sağ tuş menümüzde olsa nasıl olurdu ? işte aşağıdaki registry kaydı ile bunu yapabilirsiniz [code]Windows Registry Editor Version 5.00 [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Lock Computer] "icon"="shell32.dll,-325" "Position"="Bottom" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Sleep Computer] "icon"="shell32.dll,-331" "Position"="Bottom" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Restart Computer] "icon"="shell32.dll,-221" "Position"="Bottom" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Shutdown Computer] "icon"="shell32.dll,-329" "Position"="Bottom" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Lock Computer\command] @="Rundll32 User32.dll,LockWorkStation" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Sleep Computer\command] @="rundll32.exe powrprof.dll,SetSuspendState 0,1,0" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Restart Computer\command] @="shutdown.exe -r -t 00 -f" [HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Shutdown Computer\command] @="shutdown.exe -s -t 00 -f"[/code] Üstteki kodu notepad e yapıştırıp bir isim verin ve uzantısı .reg olacak şekilde kaydedip çalıştırın , eski haline getirmek için ise aşağıdaki kaydı kullanabilirsiniz [code]Windows Registry Editor Version 5.00 [-HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Lock Computer] [-HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Sleep Computer] [-HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Restart Computer] [-HKEY_CLASSES_ROOT\DesktopBackground\Shell\Shutdown Computer][/code]
  17. God Mode yada Master Kontrol panel , windowsun ana kontrol paneli olarak ta yorumlanabilir buradan her yara kolayca ulaşılabilir bu da bize zaman kazandıran bir kolaylıktır , Windows Vistada karşımıza çıkan ve Windows 7 de çokça adını duyduğumuz bu Moda Windows 8 de de kolayca ulaşabiliriz bunu için tek yapmamız gereken şey masaüstünde bir klasör oluşturmak ve ismini aşağıdaki olacak çekilde yeniden adlandırmak 1 GodMode.{ED7BA470-8E54-465E-825C-99712043E01C} Enter e bastığımız anda Klasör şeklinin değişip GodMode halini aldığına şahit olacağız Sağ tuşa God mode ekleyelim Buradaki yazımızda kısaca bahsettiğimiz tüm Windows ayarlarına kısaca ulaşılmasını sağlayan God mode eğer istersek sağ tuşa kısayol şeklinde atayıp istediğimizde kolayca ulaşabilir hale getirebiliriz bunun için küçük bir registry kaydı işimizi görecektir , ben isim olarak Tüm ayarlar yazmayı tercih ettim , siz dilediğiniz şekilde değiştirebilirsiniz Sağ tuşta God mode Windows Registry Editor Version 5.00 [HKEY_CLASSES_ROOT\Directory\Background\shell\God-mode] @="Tum ayarlar" [HKEY_CLASSES_ROOT\Directory\Background\shell\God-mode\Command] @="explorer.exe shell:::{ED7BA470-8E54-465E-825C-99712043E01C}" Böylece ilk resimdeki gibi sağ tuşta Tum ayarlar isimli bir girdi oluşacaktır buraya tıkladığımızda God mode açılacaktır Default hale getirelim Windows Registry Editor Version 5.00 [-HKEY_CLASSES_ROOT\Directory\Background\shell\God-mode]
  18. Aşağıda anlatılan olayların çoğu Evliya Çelebi, Katip Çelebi, İbn-i Battuta, Aşık Paşazâde, Oruç Bey vs. gibi ve o dönemi aktaran Avrupalı bazı tarihçi gezginlerin kuvvetle seyahatname ve eserlerinden iktibas yapılmıştır. Yüzlerce garip ve ilginç olay aktaracağımızdan ve hepsini bir arada yayınlamamız hem zaman darlığından hem okuyucuyu yoracağı veyahut uzun geleceği için bu ilk yazı dizisinden başlayarak 3 bölüm halinde yayınlamayı uygun görüyoruz. * On yedinci asırda Osman Dede isminde bir meczup, Aksaray’da Yeniçeri kulluğunun önündeki kaldırımda tam elli yıl, yaz ve kış demeden anadan doğma çıplak vaziyette oturmuştu. Yerinden yalnız geceleri, zaruri ihtiyaçlarda kısa bir zaman için ayrılırdı. Bir gün tebdil gezen müstebid hükümdar Dördüncü Murad’a: - Murat!… Murat!… Dul ananı nikahla bana verir misin? Diye laf atmış, bu amansız padişahtan anası Kösem Sultan’ı istemişti. Herkes Osman Dede’nin derhal idam edileceğini tahmin etmişti. Fakat Sultan Murad saraya döner dönmez bir kriz geçirdi; bu kendisinin ölümüne sebep olacak olan siroz krizi idi. Nitekim hemen yatağa yattı. Osman Dede bir müddet sonra, mahut kaldırım üstünde eceliyle öldü. * Yine onyedinci asır ortalarında İstanbul’da bir “Elekçi Delisi” vardı. Adı bilinmeyen bu deli, her gün üç dört tane eleğin tellerini koparıp bükerek, kağıt helvası, peynirli pide gibi yerdi. * Yine aynı asır ortalarında İstanbul’da Deli Mehmet lakaplı bir derviş vardı. Geceleri, en sert rüzgarlı havalarda sokağa, fener yerine şamdanla çıkar ve gideceği yere kadar şamdanın mumunu söndürmezdi. Derviş Mehmet kışın kar ve buz üstünde de yalın ayak dolaşırdı. * Tarihimizde kayıtlı en müthiş oburlardan biri Üçüncü Selim’in düşmanlarından “Aygır İmam” lakabı ile meşhur Derviş Efendi isminde bir softadır. Bu adam, bir sefer iki okka pastırmanın üzerine 40 yumurta kırdırarak birlenger pastırmalı yumurta yemiş; fakat koca lengeri sıyırdıktan sonra dili şişmiş ve dili ağzına sığmayarak ölmüştü. * Hicri 1028 (Miladi 1618)Budin ValisiKarakaş Mehmed Paşa’dan gelen bir mektupla Macaristan’da daire şeklinde siyah bir bulut belirip, bu buluttan kan gibi kırmızı bir yağmur yağdığı ve her biri 3-4 kantar ağırlığında kara taş gülleler düştüğü yazılıydı. * Sultan Dördüncü Mehmed, Trakya’da bir köylü çocuğu görmüştü. On dört yaşındaki bu oğlanın sol bacağı, ayak bileğinden diz kapağına kadar keçi gibi kıllıydı. Padişah çocuğa 100 altın hediye etmişti. * On altıncı asrın namlı ok atıcı pehlivanlarından Ahmet Ağa, yetmiş beş yaşında iken bir gün Okçular başına gidip ok ısmarlamıştı. Esnaftan bir delikanlı: - Pehlivan!… İhtiyarladın… Kolunda yay çekecek kuvvet kaldı mı ki!? diye sormuş. Ahmet Pehlivanda atını çarşının kapısına sürmüş, kapıdaki zincirlere kollarıyla asılmış ve bacaklarını atının karşısına sarmış, kollarını kısınca, kendisiyle beraber koca atı da yerden havaya kaldırmış ve gülerek: - Oğlum!.. Bazularımda azıcık bir şey kalmış gibi!.. demişti. * Lâle devrinin en namlı çiçekçisi, esnaftan Tabak Ata isminde bir adamdı. Tabak Ata, gayet güzel 80 çeşit lale yetiştirmişti. Sarayların bahçelerine soğanların çoğu ondan alınırdı. Fakir bir adam iken lale soğanı satarak İstanbul’un sayılı zenginlerinden olmuştu. * On beşinci asırda Bursa’da Molla Rüstem ölürken, 14 yaşındaki oğluna yüzyıl ömür düşünmüş ve her gününe 100 florin (altın) hesap ederek. 3.600.000 altın gibi muazzam bir miras bırakmıştı. Bu mirasyedi çocuk, babasından sonra ancak yedi yıl yaşadı ve bütün paralarını yedi. Yalın ayak, perişan, kebapçı çırağı oldu ve sefalet içinde bir hamam külhanında öldü. Bu parayı nasıl harcadığına bir misal zikrederler: Bir gün 100 florine tazı satın alır. Bir bağda tavşan olduğunu haber verirler, haberciye 100 florin verir, tavşanı ininden çıkaran adamada 100 florin verir, fakat tazı tavşanı tutmaz, Molla Rüstem oğlu da tazıyı kılıçla ikiye böler. * On dokuzuncu asır müverrihlerinden Esat Efendi çok yaşlı olduğu halde, kışa rastlayan bayramlarda bayram tebriki için, kayığına tandır koydurtur ve saraydaki bayram tebriki merasimine giderdi. Protokole o kadar düşkündü ve kendisini unutturmak istemezdi. * Sümbül çiçeğinin mor renklisinin katmerlisi, ilk defa olarak on yedinci asırda büyük Türk âlimi Katip Çelebi tarafından elde edilmişti. * Fatih Sultan Mehmed cülus ettiği zaman bir kuyruklu yıldız görünmüştü; papa o zaman yıldızı “Türk ve Müslüman dostu zındık yıldız” olarak aforoz etmişti. Bu kuyruklu yıldızın sonra Halley kuyruklu yıldızı olduğu öğrenildi. Balkan Harbinde Bulgarlar Çatalca’ya kadar ilerlerken Halley kuyruklu yıldızı yine görünmüştü. O zaman kilise adamları: “Türklerin uğur yıldızı göründü; Bulgarlar yine mağlup olacaklar!..” demişti; ve hadiselerde böyle oldu. Çatalca muharebesini kazandık. Balkanlı müttefikler arasına nifak girdi. Edirne’yi Bulgarlardan geri aldık. * İkinci Mahmud zamanında Eminönü hamallarından Kürt Ali isminde bir adam, büyük ayak rekorunu kırmıştır: Tabanı elli santim boyunda idi ve bir gün kundurasının içine kundaklı bir çocuk koymuşlar, rahat rahat sığmıştı. * Çok genç, tüysüz yeniçeri neferlerine “Civelek” denilirdi. Civelekler sokağa, kadınlar, kızlar gibi yüzlerine bir nikab (peçe) koyarak çıkarlardı. Bir civeleğin sokakta peçesini kaldırmak yalnız yüzüne bakmak, bir kadına veya kıza yapılmış hakaret gibi tecavüz sayılır ve buna cesaret eden derhal hapse atılırdı.
  19. Osmanlı Devleti’nin son döneminde memurlara dair resmi kayıtlar tutulmasına önem verilmiş, her birine ait bir özlük dosyası oluşturulmuştur. Bugün “cv” olarak adlandırılan “özgeçmiş”lerin Osmanlı dönemindeki resmî adı “tercüme-i hal varakası”dır. Bu belge, memurun “hatt-ı dest”iyle (bizzat kendi el yazısıyla) doldurduğu soru-cevap şeklinde bir formu andırır. Sonunda da mühür ve imzası yer alır. Meşîhat Dairesi sicil şubesine kayıtlı bir tercüme-i hal varakasını inceleyelim de o dönemlerde özgeçmiş nasıl hazırlanırmış, hep beraber görelim dedik. Bu vesile ile Osmanlının son dönem âlimlerinden birini de tanımış olacağız. Ali Nureddin Efendi de kim ola? Belge, “es’ile” (sorular) ve “ecvibe” (cevaplar) başlığında iki sütundan oluşuyor. Birinci soru şöyle: Sâhib-i tercümenin isim ve mahlas veya künyesiyle pederi ismi ve pederi me’mûrînden ise me’mûriyet ve rütbesi ile beraber marûf zevâttan ise kangı sülâleye nispet ve şöhreti. Ali Nureddin Efendi bu soruya şöyle cevap veriyor: İsmim Ali, ve mahlasım Nureddin’dir. Pederim Şam merkez nâibi esbak bilâd-ı hamse mevâlîsinden Hâfız Abdullah Sabri Efendi merhûmdur. İkinci soru: Târîh ve mahal-i vilâdeti. Ali Nureddin Efendi’nin cevabı: Bin iki yüz seksen üç sene-i hicriyyesi evâilinde Dersaadet’te Fâtih Cami civârında tevellüt etmişim. Eskiden okulun değil ders alınan hocanın adı referans gösterilirmiş Eskiden okulun değil ders alınan hocanın adı referans gösterilirmiş Üçüncü soru ise öğrenim hayatı ile ilgili: Mekâtib-i ibtidâiyye ve resmiye veya muallim-i mahsûstan nasıl ilim ve fenleri lâ yukayyed veya muhtasarca kıraat ve teallüm eylemiştir? Ve kangı lisanlarda kitabet ve yahut yalnız tekellüm eder? Bir eser ve telifi de var ise neye müteallaktır? Ve ruhsat-ı resmiye ile intişâr etmiş midir? Ve Mektep şehâdet nâmesi ve bir memuriyet intihâb nâmesi var mıdır? Ali Nureddin Efendi’nin bu suallere cevabı epeyce tafsîlatlı: Sıbyan mektebinde hatmettikten sonra 293’de Filibe Mekteb-i Rüşdiyyesi’nden şehâdetnâmeyle, Şâm-ı Şerîf’te Şeyh Bekir el-Attâr nâm âlim-i nihrîr’in halka-i tedrîsine müdâvemet olunup sarf, nahiv, beyân, bedî, mantık, usul, kelam, hadis, tefsir gibi fünûnu ba’de’t-tahsîl icâzetnâme istihsâlinden sonra Dersaadet’e gelinerek Fatih Dersiâmlar’ından Urfalı Mehmed Efendi’nin dersine dahi hayli zaman devam eyleyip Efendi mûmâ ileyhden sûret-i resmiyyede icâzetnâme ahzına muvaffak oldum ve mekteb-i nüvvâba bi’l-imtihân duhûl ve her sene bilâ teahhur sınıfları birinci veya ikinci olarak terakkî edip ancak hurûcumuz sınıf-ı sâlisden bir ferd ihrâc edilmek mülzem olduğu ve yedi kimse mektepte ibkâ edildiği seneye tesâdüf edip çıkanların dördüncüsü bulunduğum halde sınıf-ı hâmisden 21 Şaban 1308 tarih ve 518 numaralı şehâdetnâmeyi ahza müstahak görüldüm. Kangı lisanlarda kitabet ve yahut yalnız tekellüm edersin? Bildiği diller ile ilgili cevabı: Arapça ve Türkçe nazmen ve nesren kitâbet eder ve lisân-ı fârisîyi oldukça tekellüm eylerim. Eserleriyle ilgili cevabı: Edebiyata mutaallık Cevâhiru’z-zevâhir nâmında üç cilt olarak refîkim Mustafa Siret Efendi’yle müşterek bir telifim 20 teşrin-i evvel 308 ve 909 numaralı ve mearif nezâret-i celîlesinden takdîr buyurulan Kelâmu’l-mulûk nam eser-i âcizânem dahi 20 teşrin-i sani 1309 tarih ve 7/700 numaralı ruhsatnamelerle neşr olunmuştur. Daha başka eserlerim de vardır. “Kim” takdir edip sana nişan verdi? Soruların dördüncü bölümü şöyle: Hizmet-i devlete muvazzaf veya mülâzım olarak kaç yaşında ve nerede dâhil ve bi’t-terakkî ne kadar maaş veya harcırah ve ücret ve âidât-ı sâireye nâil olup refte refte (gitgide) nasıl memuriyetlerde bulunuş ve ne rütbe ve nişanlar ihsan buyrulmuşdur. Ve muayyenâtının dâimî ve muvakkat zamâim (zamlar) ve tenzîlâtıyla infisâl ve müddet-i mazûliyetinde maaşa nâiliyet ve tekrar mansûbiyeti vâki olmuş mudur? Ve baz-ı zevât-ı kirâm kitâbet ve maiyeti gibi husûsî işlerde bulunmuş ise keyfiyeti ve bu vukûâtın mümkün olduğu kadar şuhûr ve eyyâmı tasrîh ile tarihleri gösterilmelidir. Ve ecnebî nişanı hâmil ise ne sebep ve vesile ile kangı tarih ve memûriyette aldığı dahî beyan olunmalıdır. İfadedeki incelik: “Şu kadar para aldım” değil, “Şu meblağ ile taltîf kılındım” 25 Recep 1304 tarihinde mektûbî-i meşîhatpenâhileri kalemine (meşihat kalem dairesi) 30 maaşla çırağ ve 1 M 1305 tarihinde 25 kuruş zamla 55 kuruşa iblâğ ve 1305 şubat 1305’te 250 kuruş maaşla meclis-i intihâb-ı hükkâm ikinci kitâbeti memûriyetiyle bekâm edilip 1 R 1308’de maaş-ı mezkûre 10 ve Kânûn-ı Evvel 1310’de 26 kuruş zamaime nâil oldum. Ve 12 Şaban 1300’de ibtidâ-yı hâriçten İstanbul rüûsu ihsân edilip ale’l-usul terakkî ederek 7 Mart 1310 tarihinde hareket-i dâhil raddesine vâsıl olabildim. 1 Temmuz 1307 tarihinde 50 kuruş tarik maaşıyla tesrîr ve 1 Nisan 1309’da 95 kuruşa iblâğ ile taltîf kılındım. 11 R 1310 tarihinde beşinci rütbeden Mecîdî ve 5 R 1312 tarihinde de dördüncü rütbeden Osmânî nişan-ı zîşânlarına nâil oldum. Maaşla maiyet kitâbeti ve hususî memuriyetlerde bulundum. 1 Nisan 1309 tarihinden itibaren Maarif Nezâret-i celîlesin’in itimâdnâmesiyle şehrî 500 kuruş maaşla nezâret-i ma‘neviyye-i Cenâb-ı şehinşâhî ile mübâhî bulunan Aşiret mektebi tarih ve inşâ muallimliğine tayin kılındım. Şikâyet üzerine mi görevinden ayrıldın? Diğer soru görevden ayrılış hakkında: İnfisâlin esbâb-ı hakîkiyyesi nedir? Şikâyetle mi munfasıl olup taht-ı muhâkemeye alınmış ise töhmet ve beraatten ne hükme netice vermiştir? Ve cezâ görmüş müdür? Ve bulunduğu hademâttan ve tebriesi lâzım sâir husûsâttan berâet-i zimmete dâir şâyân-ı itimâd ve evrâkı var mıdır? Vukûât-ı mezkûrenin muahharan tashîhi istidâsına ve istilâmla izâ‘a-i vakit ve sahiblerinin dahî intizârlarına mahal kalmamak için kemâl-i vakt ve itmâm ile mümkün ise kendi hatt-ı destiyle yazılması ve ruus ve fermân-ı hümâyunlar ile berâet-i âliye ve mekteb şehâdetnâmeleri ve intihâb ve icâzetnâve ve berâetnâme ve sâir evrâk-ı mevsûka ve müteferride suver-i musaddakasının ve yahud iâde kılınmak üzre asıllarının işbu varakaya rabtı lâzım gelir. Nureddin Efendi’nin cevabı: İnfisâlim vukû bulduğu gibi lehu’l-hamd hakkımda sermû şikâyet de vukû bulmamışdır. Rüşdiyye şehâdetnâmesi esnâ-yı hicrette zayi edilmiş olduğundan bir sûretinin itâsı maarif nezâret-i celîlesine sûret-i resmiyede mürâcaat kılınmış ise de o tarihde taşra mekâtibinin şehâdetnâmelerine dâir nezâretce bir defter tutulmamış olduğu beyan edildiğinden bi’t-tab mezkûr şehâdetnâme sûreti rabt edilememesi ise de dört kıta ruus ve iki kıta nişan beratlarıyla muallimhâne-i nüvvâb şehâdetnâmesi ve itimâtnâme ve icâzetnâme-i âcizî üç kıt’a telîfât-ı mezkûre ruhsatnâmeleri aynen ve leffen yine iâde buyrulmak üzere takdim olunmuştur. 2 Safer 1313 (25 Temmuz 1895) Meclis-i intihâb-ı hükkam ikinci kâtibi Ali Nureddin Şeyma Benli arşivden bildirdi
  20. Günümüzde Osmanlı Devleti’nde halkın teb’a olduğunu söylemek moda oldu. Teb’a ile modern vatandaşlık arasında mühim farklılıklar varmış. Cumhuriyetten sonra teb’alıktan vatandaşlığa geçilmiş. Halbuki tâbiyet ile vatandaşlık arasında fark yoktur. Teb’a ile vatandaş da aynı mânâya gelir. Vatandaş, bir devletin kanunlarına uyma sözü veren; mukabilinde temel hak ve hürriyetleri üstün otorite tarafından korunan kimsedir. Teb’a=Vatandaş Vatandaşlıktan kasıt, seçme, seçilme ve hükûmeti kontrol ise, bu demokrasi demektir. Ayrı bir mevzudur. İmparatorluklarda tâbiyet kriterleri, bir ırkın hâkim, diğerlerinin azınlık görüldüğü ulus-devlete benzemez. Hangi ırk ve dine mensup olursa olsun, halk hükümdarın çocukları sayılır. Nasıl bir baba çocukları arasında ayırım yapmazsa, imparatorluk vatandaşları da kanun önünde eşittir. Osmanlı Devleti, ulus-devlet değil; imparatorluktur. Vatandaş telâkkisi, azınlık hakları bakımından çağdaşlarından daha ileridir. Osmanlı vatandaşları çeşitli dinlere mensup olmakla beraber, hukuken eşittir. Sadece gayrımüslimlerin amme hizmetine girme imkânı Tanzimat’tan sonra genişletilmiştir. O devirde dünyanın hiçbir yerinde hâkim unsur dışındakilere bu hak tanınmamıştır. Ne olursan ol gel! Müslüman veya gayrımüslim, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetini kabul eden herkes vatandaş statüsündedir. Devletten din, vatan ve milleti koruma vazifesini bekler. Modern telâkkiye uygun olarak devlet ile teb’a arasında hukukî münâsebet bahis mevzuudur. Başka ülkelerde yaşayan Müslümanlar da Osmanlı ülkesine hicret etmek istedikleri zaman, dârülislâm olmak hasebiyle, devlet, kendisini, sınırlarını açmak ve gelenlere vatandaşlık vermek mecburiyetinde hissetmiştir. Hangi ülkede yaşarsa yaşasın, dünya Müslümanlarına Osmanlı vatandaşı muamelesi yapılmıştır. Hatta Osmanlı ülkesine sığınan gayrımüslim mültecilere de karşılıksız teb’a statüsü tanınmıştır. 1848 ihtilâlinden sonra giriştikleri istiklâl mücâdelesinden mağlup çıkan Macar ve Leh vatanseverleri, Avusturya ve Rusya’nın elinden kaçıp Osmanlı ülkesine sığındı. Bâbıâli, kendisini çok kritik siyasî vaziyete düşüren bu mültecileri her ne pahasına olursa olsun iâdeye yanaşmadı. Bu hâdise, İngiltere ve Fransa gibi hürriyete düşkün ülkelerde çok müsbet karşılandı. Hatta Londralı gençler, Osmanlı sefirinin arabasının atlarını çözüp kendileri çekerek tezahürat gösterdi. Bu mülteciler, Müslüman olarak Osmanlı hizmetine girdi. 18. asırda Rus Çarı Deli Piyotr’un sakal yasağına karşı çıktıkları için Osmanlı ülkesine sığınan Hıristiyan Kazaklar, Manyas’a yerleştirildi. Bazı inançlarında Ortodoks Ruslardan ayrılan Molokanlar Kars’ı yurt tutmuştu. Kazaklar ve Molokanlar, cumhuriyetten sonra Anadolu’yu terk etmek zorunda kaldı. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler de birer birer hayattan sıyrıldı. Ulus-devletin, farklı renklere tahammülü yoktur. Rusya, XIX. asırda Anadolu’dan göçen her Hıristiyan’a para ve toprak verdiği halde, Rusya’ya göçenler, Rusya’dan Anadolu’ya gidenlerin yanında çok ehemmiyetsiz sayıda kalmıştır. Başka Endülüs olmak üzere Avrupa’dan kaçıp Osmanlı ülkesine sığınan yüzbinlerce Yahudi de hatırlanmalıdır. KARS’I YURT EDİNEN RUSLAR İnançları sebebiyle Rusya’dan kaçan Molokanlar, Kars’ı yurt edinmişti. Cumhuriyetten hemen sonrasına kadar burada yaşadılar. 1918 yılına ait Osmanlı pasaportu 1912’de Singapur’dan verilen Osmanlı pasaportu Yafa’dan verilen mürur tezkeresi YAŞLI ARAPLAR ESKİ GÜNLERİNİ ARIYOR Şimdi yüzümüze bakan yok! Eskiden Osmanlı ülkesine gelenlere Osmanlı hükümeti sınırda pasaport yerine geçen bir mürur tezkeresi verirdi. XIX. asırda bu usul değişti. Pasaportu, yolcunun kendi devleti verir oldu. 1838 tarihinde yurt dışına çıkacak olan Osmanlı vatandaşlarına Hâriciye Nezâreti tarafından Avrupa’daki teamüle uyarak pasaport verilmeye başlandı. Osmanlı ülkesine girecek ecnebiler de Avrupa şehirlerindeki Osmanlı konsolosluklarından vize alacaktı. Osmanlı vatandaşı olmak itibarlıydı. Yaşlı Arablardan, “Eskiden Osmanlı pasaportunu görünce ecnebiler selâma dururdu. Şimdi yüzümüze bakan yok” sözünü çok işittim. 1869 tarihinde de Osmanlı Tâbiyet Kanunu çıkarıldı. Artık reâyâ, zimmî, müstemen, harbî yerine, Teb’a-yı Devlet-i Aliyye (Osmanlı vatandaşı) ve Ecnebi tabirleri kullanılmaya başlandı. Babası Osmanlı teb’ası iken dünyaya gelen çocuklar, Osmanlı teb’asındandır. Anne ve babası ecnebi olduğu halde, Osmanlı ülkesinde doğan çocuklar, reşid olduktan sonra üç sene içinde Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Reşid olduktan sonra fâsılasız beş sene Osmanlı ülkesinde oturan ecnebiler de Hâriciye Nezâreti’ne istidâ verip Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Osmanlı teb’ası iken, izinle ecnebi tâbiyete geçenler, bu tarihten itibaren ecnebi sayılır. İzinsiz terk edenlerin yeni tâbiyeti hükümsüzdür. Osmanlı ülkesinde ikamet edenler, aksini isbat etmedikçe Osmanlı vatandaşı sayılır. Günümüzde Osmanlı Devleti’nde halkın teb’a olduğunu söylemek moda oldu. Teb’a ile modern vatandaşlık arasında mühim farklılıklar varmış. Cumhuriyetten sonra teb’alıktan vatandaşlığa geçilmiş. Halbuki tâbiyet ile vatandaşlık arasında fark yoktur. Teb’a ile vatandaş da aynı mânâya gelir. Vatandaş, bir devletin kanunlarına uyma sözü veren; mukabilinde temel hak ve hürriyetleri üstün otorite tarafından korunan kimsedir. Teb’a=Vatandaş Vatandaşlıktan kasıt, seçme, seçilme ve hükûmeti kontrol ise, bu demokrasi demektir. Ayrı bir mevzudur. İmparatorluklarda tâbiyet kriterleri, bir ırkın hâkim, diğerlerinin azınlık görüldüğü ulus-devlete benzemez. Hangi ırk ve dine mensup olursa olsun, halk hükümdarın çocukları sayılır. Nasıl bir baba çocukları arasında ayırım yapmazsa, imparatorluk vatandaşları da kanun önünde eşittir. Osmanlı Devleti, ulus-devlet değil; imparatorluktur. Vatandaş telâkkisi, azınlık hakları bakımından çağdaşlarından daha ileridir. Osmanlı vatandaşları çeşitli dinlere mensup olmakla beraber, hukuken eşittir. Sadece gayrımüslimlerin amme hizmetine girme imkânı Tanzimat’tan sonra genişletilmiştir. O devirde dünyanın hiçbir yerinde hâkim unsur dışındakilere bu hak tanınmamıştır. Ne olursan ol gel! Müslüman veya gayrımüslim, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetini kabul eden herkes vatandaş statüsündedir. Devletten din, vatan ve milleti koruma vazifesini bekler. Modern telâkkiye uygun olarak devlet ile teb’a arasında hukukî münâsebet bahis mevzuudur. Başka ülkelerde yaşayan Müslümanlar da Osmanlı ülkesine hicret etmek istedikleri zaman, dârülislâm olmak hasebiyle, devlet, kendisini, sınırlarını açmak ve gelenlere vatandaşlık vermek mecburiyetinde hissetmiştir. Hangi ülkede yaşarsa yaşasın, dünya Müslümanlarına Osmanlı vatandaşı muamelesi yapılmıştır. Hatta Osmanlı ülkesine sığınan gayrımüslim mültecilere de karşılıksız teb’a statüsü tanınmıştır. 1848 ihtilâlinden sonra giriştikleri istiklâl mücâdelesinden mağlup çıkan Macar ve Leh vatanseverleri, Avusturya ve Rusya’nın elinden kaçıp Osmanlı ülkesine sığındı. Bâbıâli, kendisini çok kritik siyasî vaziyete düşüren bu mültecileri her ne pahasına olursa olsun iâdeye yanaşmadı. Bu hâdise, İngiltere ve Fransa gibi hürriyete düşkün ülkelerde çok müsbet karşılandı. Hatta Londralı gençler, Osmanlı sefirinin arabasının atlarını çözüp kendileri çekerek tezahürat gösterdi. Bu mülteciler, Müslüman olarak Osmanlı hizmetine girdi. 18. asırda Rus Çarı Deli Piyotr’un sakal yasağına karşı çıktıkları için Osmanlı ülkesine sığınan Hıristiyan Kazaklar, Manyas’a yerleştirildi. Bazı inançlarında Ortodoks Ruslardan ayrılan Molokanlar Kars’ı yurt tutmuştu. Kazaklar ve Molokanlar, cumhuriyetten sonra Anadolu’yu terk etmek zorunda kaldı. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler de birer birer hayattan sıyrıldı. Ulus-devletin, farklı renklere tahammülü yoktur. Rusya, XIX. asırda Anadolu’dan göçen her Hıristiyan’a para ve toprak verdiği halde, Rusya’ya göçenler, Rusya’dan Anadolu’ya gidenlerin yanında çok ehemmiyetsiz sayıda kalmıştır. Başka Endülüs olmak üzere Avrupa’dan kaçıp Osmanlı ülkesine sığınan yüzbinlerce Yahudi de hatırlanmalıdır. KARS’I YURT EDİNEN RUSLAR İnançları sebebiyle Rusya’dan kaçan Molokanlar, Kars’ı yurt edinmişti. Cumhuriyetten hemen sonrasına kadar burada yaşadılar. 1918 yılına ait Osmanlı pasaportu 1912’de Singapur’dan verilen Osmanlı pasaportu Yafa’dan verilen mürur tezkeresi YAŞLI ARAPLAR ESKİ GÜNLERİNİ ARIYOR Şimdi yüzümüze bakan yok! Eskiden Osmanlı ülkesine gelenlere Osmanlı hükümeti sınırda pasaport yerine geçen bir mürur tezkeresi verirdi. XIX. asırda bu usul değişti. Pasaportu, yolcunun kendi devleti verir oldu. 1838 tarihinde yurt dışına çıkacak olan Osmanlı vatandaşlarına Hâriciye Nezâreti tarafından Avrupa’daki teamüle uyarak pasaport verilmeye başlandı. Osmanlı ülkesine girecek ecnebiler de Avrupa şehirlerindeki Osmanlı konsolosluklarından vize alacaktı. Osmanlı vatandaşı olmak itibarlıydı. Yaşlı Arablardan, “Eskiden Osmanlı pasaportunu görünce ecnebiler selâma dururdu. Şimdi yüzümüze bakan yok” sözünü çok işittim. 1869 tarihinde de Osmanlı Tâbiyet Kanunu çıkarıldı. Artık reâyâ, zimmî, müstemen, harbî yerine, Teb’a-yı Devlet-i Aliyye (Osmanlı vatandaşı) ve Ecnebi tabirleri kullanılmaya başlandı. Babası Osmanlı teb’ası iken dünyaya gelen çocuklar, Osmanlı teb’asındandır. Anne ve babası ecnebi olduğu halde, Osmanlı ülkesinde doğan çocuklar, reşid olduktan sonra üç sene içinde Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Reşid olduktan sonra fâsılasız beş sene Osmanlı ülkesinde oturan ecnebiler de Hâriciye Nezâreti’ne istidâ verip Osmanlı tâbiyetini talep edebilir. Osmanlı teb’ası iken, izinle ecnebi tâbiyete geçenler, bu tarihten itibaren ecnebi sayılır. İzinsiz terk edenlerin yeni tâbiyeti hükümsüzdür. Osmanlı ülkesinde ikamet edenler, aksini isbat etmedikçe Osmanlı vatandaşı sayılır.
  21. Şirinceden dönüşler başladı http://i.imgur.com/arFqo.jpg

×
×
  • Create New...